WTTC turizm yoğunluğuna karşı akıllı yönetim çağrısı yaptı

WTTC turizm yoğunluğuna karşı akıllı yönetim çağrısı yaptı

WTTC, turizmdeki aşırı yoğunluğun altyapı eksiklikleri ve kötü planlamadan kaynaklandığını belirterek, sürdürülebilir büyüme için hükümetlere ve sektör temsilcilerine iş birliği çağrısı yaptı.


Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC), yaz sezonunun yoğunlaştığı bu dönemde yayınladığı yeni raporla, turizmin yoğun olduğu destinasyonlarda daha dengeli ve sürdürülebilir bir yönetim anlayışı geliştirilmesi çağrısında bulundu.

Raporda, turizmdeki aşırı kalabalığın yalnızca ziyaretçi sayısıyla ilgili olmadığı, altyapıya yetersiz yatırım, kötü planlama ve parçalı karar alma süreçleri gibi yapısal sorunların da bu durumu derinleştirdiği vurgulandı.

WTTC’ye göre seyahat ve turizm sektörü, dünya genelinde her 10 işten birini destekliyor ve küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. Sektör, önümüzdeki on yıl içinde yaratılacak her üç yeni işten birini sağlayacak potansiyele sahip. Ancak bu büyümenin sürdürülebilir olabilmesi için dikkatli ve uzun vadeli planlama yapılması gerekiyor. Raporda, bu büyümenin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kültürel alışveriş ve çevre koruma açısından da olumlu etkiler yarattığı ancak plansız yönetimin bu faydaları tehlikeye atabileceği ifade edildi.

WTTC tarafından yayımlanan “Yoğun Turizm Yönetimi: Eylem Çağrısı” başlıklı raporda, hükümetlerin, yerel yöneticilerin ve özel sektörün iş birliği içinde hareket etmesi gerektiği belirtiliyor. Kuruluş, turizm gelirlerinden elde edilen yıllık 3,3 trilyon doların üzerinde kamu kaynağının altyapı ve toplumsal hizmetlere yeniden yatırılması gerektiğini savunuyor. Raporda ayrıca, Avrupa’daki bazı popüler destinasyonlarda yaşanan yoğunluk örnekleri incelenerek, bölgesel ihtiyaçlara göre uyarlanabilecek çözüm önerilerine yer veriliyor. Bunlar arasında daha iyi veri kullanımı, yerel halkın karar süreçlerine katılımı ve uzun vadeli planlamaya dayalı stratejiler bulunuyor.

Rapor, bazı şehirlerin turist sayısını sınırlandırmasının ekonomik kayıplara yol açabileceğini de ortaya koyuyor. Örneğin, Avrupa’daki 11 büyük şehirde ziyaretçi sayısının sınırlandırılması durumunda, üç yıl içinde 245 milyar dolarlık gelir kaybı ve yaklaşık 3 milyonluk istihdam kaybı yaşanabileceği belirtiliyor.

Olumlu örnekler arasında ise Barcelona’nın kamu-özel ortaklığı modeliyle yürüttüğü sürdürülebilir turizm uygulamaları, Flanders bölgesinde turizmin yerel hedeflerle uyumlu hale getirilmesi, Dubrovnik’te kruvaziyer trafiğinin yerel toplumla iş birliği içinde düzenlenmesi ve İzlanda’nın turizm vergilerini çevre koruma çalışmalarına yönlendirmesi yer alıyor.

WTTC Başkanı Julia Simpson, turizmin sağladığı ekonomik ve kültürel katkılara dikkat çekerek, büyümenin kontrollü bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamada, bu sürecin turizmi durdurmakla değil, tüm paydaşlar için sürdürülebilir hale getirmekle ilgili olduğu belirtildi. Rapor, turizmin yerel topluluklar üzerindeki baskısını azaltmak ve sektörün uzun vadeli değerini korumak için kısa vadeli çözümler yerine altyapı yatırımları ve toplumsal refaha odaklanılması gerektiğini savunuyor.



Bu Haber 08.07.2025 - 11:01:49 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.