Turizm Tesis Alanlarındaki Apart Üniteler
Adı üzerinde “Turizm Bakanlığı”nın Kaçak yapıların peşinden koşmak yerine, önceliğinin resmi ve turizm tesis alanlarında inşaa edilmiş turizm amaçlı üniteler olması gerekmez mi? Öncelikle yönetmelikteki anayasayı ihlal eden maddeleri düzeltmesi gerekmez mi? Hüsran hüsran üstüne… Bakanlar Kurulunca kabul edilen 09.11.1991 tarih 91/2432 sayılı Turizm Yatırım ve İşletmelerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmeliğin 102.Maddesinde ve 10.05.2005 tarih 2005/8948 sayılı Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmeliğin 24. maddesinde belirtilen apart otel tanımı kapsamında aynı yönetmeliğin 52. Maddesine istinaden sağlanan apart ünitelerin 3. şahıslar lehine kat mülkiyeti veya kat irtifakı tesis edilebilmesi uygulamaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü'nün 88570681/010.06.02/12193 sayılı 25.07.2014 tarihli 2014/18 genelgesi ile durdurulmuştur. 25.07.2014 tarihine kadar yürürlükte olan ve yukarıda açıkça belirtilmiş mevzuatlara uygun olarak, apart ünitelerde tesis edilen kat irtifakı veya kat mülkiyeti uygulamalarında Turizm İşletme Belgesi alınması konusunda herhangi bir engel bulunmazken, 31.05.2019 tarihli 2019/1134 sayılı güncel Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmeliğin 13. Maddesine 16.03.2023 tarih 32134 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6969 Sayılı karar ile eklenen 8. fıkrada açıkça, 25.07.2014 tarihinden önceki yasal uygulamalarla kazanılmış Turizm İşletme Belgesi alma hakları da dahil edilerek “Konaklama hizmeti verilen tesisler, tek bir bağımsız bölüm olarak değerlendirilir ve bu tesislerin konaklama birimleri üzerinde şahsi hak sağlayan devre tatil hakkı tesis edilebilir. Ancak bu tesislerin konaklama birimleri üzerinde devre mülk, kat irtifakı ve kat mülkiyeti gibi şerhe konu haklar tesis edilemez, bu tür tesislere turizm belgesi verilemez, bu sisteme kısmen veya tamamen geçen tesislerin belgeleri iptal edilir.” denilmiştir. Anayasanın 2. maddesi KAZANILMIŞ HAKLAR YÖNÜNDEN: 03/07/1989 tarihli, 1988/5 Esas, 1989/3 Karar sayılı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararına göre, Kanunların geriye yürümezliği ilkesi, bir hukuki işlem veya eylemin, bir hukuki ilişkinin vuku bulduğu ya da meydana geldiği dönemdeki kanunun hükümlerine tabi kalmaya devam edeceğini ifade eder. Sonradan çıkan kanun, kural olarak yürürlüğünden önceki olaylara ve ilişkilere uygulanmaz. Yeni yürürlüğe giren kanunlar için kabul edilen geriye yürümezlik esası, idare hukuku alanında da “idari işlemlerin geriye yürümezliği” ilkesi olarak kabul görmektedir. Kazanılmış hakları, mevcut durumu korumak ve hukuki ilişkilerde istikrarı sağlamak gerekliliğinden doğan bir sosyal hayat kuralı olarak, “idari işlemlerin geriye yürümezliği” ilkesi idare hukuku alanında benimsenmiştir. Kaçak yapıların bile belgelendirilmesine müsaade eden 7464 sayılı kanun kapsamına dahi alınmayan, 25.07.2014 tarihinden önce 3. Kişiler lehine kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesisi gerçekleştirilmiş TTA alanlarındaki apart ünitelere, Anayasanın 2. Maddesi kapsamında Kazanılmış Hakların Korunması Yönünden Turizm İşletme Belgesi verilmesi için, güncel yönetmeliğin 13. Madde 8. Fıkrasının “25 Temmuz 2014 öncesi ve sonrası olarak ayrılması ve bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir!