İşte İstanbul Pera'nın ilk 5 yıldızlı uluslararası zincir oteli
Haziran ayında açılan Radisson Blu Hotel, İstanbul Pera'nın Müdürü Okan Karadağ 100 milyon dolar yatırımla açtıkları yeni otellerini ve İstanbul piyasasındaki hedeflerini TurizmGüncel'e anlattı. Karadağ "Yüzde 80 doluluğun altına düşmeyeceğiz, Taksim'deki zincir otellere ciddi bir rakip olacağız' dedi.
Yiğit Ünsay - TurizmGüncel
Radisson Blu Hotel, İstanbul Pera'nın Müdürü Okan Karadağ çiçeği burnunda otellerinin hedeflerini anlattı. İstanbul otelcilik anlayışı ve Gezi Parkı olayları hakkında da görüş bildiren Karadağ 'Oteller protestoculara insani yardım yaptı, böyle de olması gerekiyordu' dedi.
Karadağ ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sunuyoruz:
'TAKSİM'DEKİ ZİNCİR OTELLERE RAKİP OLACAĞIZ'
Okan Bey, oteliniz İstanbul'da Radisson markası taşıyan dördüncü otel oldu...
“Evet, Radisson güzel bir marka. Şu anda dünyada marka konumlandırmasını yeniden kurgulayan bir grup. 400 yeni otel yapım aşamasında. İstanbul elbette Radissontarafından son derece önemsenen bir destinasyon. Bildiğiniz gibi üç tane Radisson vardı İstanbul’da. Sefaköy Radisson Blu Conference & Airport Hotel Istanbul, Ortaköy Radisson Blu Bosphorus ve Ataşehir'deki Radisson Blu Hotel Istanbul Asia. En son da biz otelimizi açtık. Kasım ayında bir Radisson da Şişli’ye açılacak. Bu yıl içinde İstanbul’da 5 Radisson olmuş olacak. Bu otel de yine bizim grubumuza, yani Dilek Holding'e bağlı olacak."
Dilek Holding İstanbul dışında da yatırım düşünüyor mu?
"Grup olarak İstanbul dışında kıyı otelciliği anlamında yatırım düşünüyoruz. Ancak şu anda bu planlar hakkında ayrıntı vermem mümkün değil. Henüz markaya da karar vermedik."
Radisson Blu Hotel, İstanbul Pera olarak pazarlama stratejiniz ne olacak?
"Biz bu bölgedeki ilk beş yıldızlı uluslararası zincir oteliz. Bu bölgede bu özelliği taşıyan başka bir otel yok. Bugüne kadar İstanbul’a gelip, zincir otelde kalmak isteyen ve Hilton, Hyatt, Intercontinental gibi otelleri tercih eden misafirler için çok ciddi bir alternatif yarattık. Biz bu bölgenin üç, dört yıl içinde Taksim Meydanı’ndan çok daha popüler bir bölge haline geleceğini düşünüyoruz. Çünkü bu bölgenin tarihi ve kültürel anlamda ciddi bir altyapısı, zenginliği var. Eğlenmek isteyen yabancı misafirin de, kiliseye gitmek siteyen misafirin de geldiği yer burası. Müthiş bir şehir dönüşümü var. Burası eski bir Levanten bölgesi zaten. Manzara anlamında da çok şanslıyız. Dünyada herkes artık interneti kullanıyor ve çok bilinçli. Misafir her şeyi araştırarak geliyor. Üçüncü parti mecralara pek de ihtiyaç duyulmayan bir çağa doğru gidiyoruz. Biz de pazarlama ve satış alanında interneti çok yoğun ve etkin kullanma hedefindeyiz. "
YATIRIM BEDELİ 100 MİLYON DOLAR
Tesis hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
"Otelimiz 130 odalı. Toplam 250 kişi kapasiteli yedi tane toplantı odamız var. Bir tane tüm gün hizmet veren restoranımız ve bir de lobi barımız var. 500 metrekarelik bir terasımız da var. Terası ekim ayında çok ünlü bir markayla açacağız. Bölgenin en popüler mekanlarından biri olacak. 850 metrekarelik bir spamız var. Spamız da yine bu bölge içindeki en büyük spa. Dışarıdan üyelik de alacağız. Bali’den treapistler getirdik. Tüm Radisson Blu'larda olduğu gibi odalarda ve genel alanlarda ücretsiz kablosuz internetimiz var. Bunun dışında kapalı otoparkımız var. Bu da bu civarda nadir bir özellik. Otelimiz kompakt bir otel olmakla beraber, toplantı odası, spası, terasıyla, barı ve restoranıyla eksiksiz, şık bir otel."
"Otel hem Radisson’un modern İskandinav çizgilerini hem de bölgenin klasik öğelerini kendinde toplayan art deco bir tasarıma sahip. Bu anlamda da bölgede bir farklılık yaratacağımızı düşünüyoruz. Radisson’un ilkelerine çok önem veriyoruz. Radisson’un mottosu yüzde 100 misafir memnuniyeti. Eğer bir misafir memnuniyetsizliğini hiçbir şekilde telafi edemiyorsak onun tüm şikayetini tazmin ediyoruz. Böyle bir yaklaşımımız var."
Otelin yatırım maliyeti ve yatırımın geri dönüş beklentisi nedir?
"Dilek Holding otelin yüzde 100 mal sahibi. Yaklaşık 100 milyon dolarlık bir yatırım söz konusu. Her detay düşünüldü. En iyi markalar kullanılmaya gayret edildi. İstanbul’un şartlarına bağlı olarak yatırım geri dönüşü olarak 10 yıllık bir süreç öngörüyoruz."
'DOLULUK HEDEFLERİMİZ 2013'TE YÜZDE 65, 2014'TE MİNİMUM YÜZDE 80'
Pera'da son dönemde 5 yıldızlı otel sayısı arttı. Bölgenizdeki rekabet koşullarını nasıl görüyorsunuz?
"Bölge olarak iyi ürünlerin ortaya konuyor olması bir avantaj. Çünkü bu bölgenin değerini yükseltiyor. Dolayısıyla burada önemli markaların olması hoşumuza gidiyor. Bu durum bölgenin yararına. Bizim için ön planda olan kendi klasmanımızda bölgenin ve İstanbul’un en iyi otellerinden biri olmak. Taksim Meydanı’ndaki zincir otellere ciddi bir rakip olacağız."
Doluluk hedefleriniz nelerdir?
"İlk sene doluluk hedefimiz yüzde 65 civarında. Haziran’ın sonunda açıldık. Dolayısıyla kongre sürecinin bittiği bir dönemde işe başladık. Gezi olayları da malum. İkinci senemizde otelimizin doluluğunun hiçbir zaman yüzde 80’in altına düşeceğini sanmıyoruz."
Misafir profili olarak beklentileriniz, hedefleriniz?
"Pera genel olarak Avrupalılar’ın çok sevdiği bir bölge. Genellikle İspanyol, İtalyan ve Yunan misafirler yoğun şekilde geliyor. Biz özellikle Avrupalı ve Amerikalı ziyaretçilerin ana odağı olacağımızı düşünüyoruz. Pera yüzde 65 tatil, yüzde 35 iş gezilerine dair bir turizm hareketliliğine sahip. Otel olarak genel çizgimiz de bu şekilde. Otelde kalacak misafirlerin yüzde 95’inin de yabancı turist olacağını öngörüyoruz."
'OTELİM TAKSİM'DE OLSAYDI BEN DE KAPILARIMI AÇARDIM'
Gezi Parkı protestoları rezervasyonlarınızı etkiledi mi?
"Gezi Parkı protestoları bizim tam açılışımıza denk geldi. Biz de rezervasyon anlamında ciddi olarak etkilendik. Taksim otellerindeki doluluk şu anda 2012’ye oranla çok düşük. Bu bölgeden kaçan misafir daha çok havaalanı tarafına ve İstanbul’un diğer bölgelerine yöneldi. Düşük bütçeli ziyaretçi İstanbul’a gelmeye devam etti. Eğitim, kültür ve ekonomik düzeyi yüksek misafir ise başka destinasyonlar tercih ediyor. Biz bu durumun yakın gelecekte düzeleceğine inanıyoruz. Olayların menfi etkisi oldu bu kesin. geçen sene bölgedeki doluluklar yüzde 85 civarındaydı. Bu sene yüzde 35’lerle kapandı. Oteller çok kan kaybetti. Ancak İstanbul popülerliğini kesinlikle devam ettirecektir. Biz doğru tanıtım yaparsak süreci hızla atlatabiliriz.
Gezi parkı konusunda sektörde farklı görüşler var. Kimiler demokratik refleks gösterildiği için Türkiye'nin prestij kazandığını, kimileri ise bölge turizminin yıllar kaybettiğini söylüyor. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
"Her şey kendinizi nasl ifade ettiğiniz ve nasıl anlattığınız ile alakalı. Salt CNN’deki görüntülere bakarsanız yaşanları iç savaş zannedebilirsiniz. Öte yandan Wall Street süreci de böyleydi, bu bir demokratik süreç de diyebilirsiniz. Burada önemli olan sektör ve ülke olarak kendinizi nasıl ifade ettiğinizdir. Bunu nasıl lanse ettiğinizdir. Yaşananları nasıl doğru bir tanıtıma dönüştüreceğiz bunu düşünmeliyiz."
Gezi protestoları tanıtım için nasıl kullanılabilir sizce?
"Yaşananların demokratik bir refleks olduğunu, Türk gençliğinin çevreye ve kendi yaşam tarzlarına ne kadar duyarlı olduklarını anlatabiliriz. Bu demokratik talepleri gelişmiş ve kültürlü bir ülke olduğumuzun göstergesi olarak sunabiliriz. Bir ülkeyi üçüncü dünya ülkeleriyle ayıran şeyler bunlardır. Hükümetten de bu anlamda destek gelmeli bence."
Siz Taksim'de bir otelin müdürü olsaydınız olaylar sırasında direnişçilere kapılarınızı açar mıydınız?
"Tabi ki açardım. Biz otel olarak orada tarafsız bir bölgesiniz. İsviçre gibisiniz. Otel olarak herhangi bir siyasi tavrınız yok. Olaya tamamen insani bakıyorsunuz. Sizin karşınıza fiziksel olarak zarar görmüş insanlar geldiğinde onlara su vermek, soluklandırmak insani bir şeydir. Otellerin bu şekilde davranması gerekir zaten."
'İSTANBUL OTELCİLERİ KISA VADELİ DÜŞÜNMEYİ BIRAKMALI'
İyi ve kötü taraflarıyla İstanbul otelciliği hakkındaki değerlendirmeniz nedir?
"İstanbul’a ortalama 10 milyon ziyaretçi geliyor. Bu sene biraz düşüş olabilir ancak esas hedef üç beş sene içinde 15 milyon ziyaretçiye ulaşmak. Bu ne demek? İstanbul’a otel açılması gerekliliği demek. Çünkü talep artıyor. Aynı zaman da destinasyonun popülerleştiğinin de göstergesi. Bence İstanbul’daki şehir otelciliği Türkiye’nin kıyı otelciliğinden bir adım önde. İstanbul zaten tek başına koskoca bir marka."
"Daha önceki senelerde bir turistin burada son derece kaliteli bir konaklamayı 60 – 70 dolara gerçekleştirdiğini görürdük. Bu artık biraz değişti. İstanbul’un destinasyon olarak Berlin, Roma ve Paris’ten bir farkı yok. Otelciler de bunu görüp hak edilen fiyatları ortaya koydular. Buradaki sorun genel olarak fırsatçı bir yapımızın olması. Bazen uzun vadeli düşünemiyoruz ve günü kurtarma yoluna gidiyoruz. Örneğin Dünya Bankası Kongresi döneminde oda fiyatları 1000 € civarındaydı. Bazı kötü örnekler de oldu. Siz böyle büyük kongreleri alamaz hale gelirseniz o sene kazandığınız paranın pek bir anlamı kalmaz. İşe biraz daha sektör olarak uzun vadeli bakmalıyız. Bu anlamda son olaylara kadar iyi gidiyorduk. Bu sürecin de kısa sürede toparlanacağı kanaatindeyim."
Bu Haber 23.07.2013 - 19:28:16 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Sonsuz basarilar... Yes I Can ruhuyla ayricalikli hizmet verecek ekibinizle, cok iyi tasarlanmis otel yapinizla ve dinamik Rezidor Radisson Blu markasiyla surekli basari rekorkari kiracaginiza inancim sonsuz. Sevgiler. Erdem