Hilton İzmir Müdürü Kalamaris: 'İzmir'e direkt uçuş lazım'

Hilton İzmir Müdürü Kalamaris: 'İzmir'e direkt uçuş lazım'
İzmir’de 20 yıllık bir geçmişi bulunan Hilton İzmir’in Genel Müdürü Todori Kalamaris, Tourşsm Today'dan Tuncay Sevin'e İzmir ve Hilton İzmir hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Hilton’un İzmir’de mutlu olduğunu söyleyen Kalamaris, “Önümüzdeki senelerde gerçekleşecek olan kongre merkezi projeleriyle, İzmir kongre turizminde yerini daha yukarılara taşıyacağımızı ümit ediyorum” dedi.


 
Hilton İzmir’in İzmir konaklama sektörü ve turizmi içindeki yeri ve önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hilton İzmir, 1992 senesinde İzmir’in ilk uluslararası oteli olarak şehrimizde yerini almış ve şehrimizin dünyaya açılan penceresini sahip olduğu zincir otellerle daha da genişletmiştir. Bu sayede diğer ülkelerde bulunan zincir otellerinde İzmir adının duyulmasını sağlamıştır. Hilton markasının şehrimizde bulunması diğer uluslararası otel zincirleri için örnek teşkil ederek şehrimizi daha cazip hale getirmiş ve onları cesaretlendirerek İzmir’e yatırımları arttırmıştır. Kısaca gerek kültürel gerekse ekonomik olarak sağladığı katkılar ve yarattığı istihdam ile İzmir ailesinin bir üyesi olmuştur ve her gün şehrimize katkı sağlayacak fırsatların takipçisi olmuştur.

Hilton uzun yıllardır İzmir’de. Hilton, İzmir’de bulunmaktan dolayı mutlu mu?

Kesinlikle evet. 20 yıldır İzmir için çalışmak ve şehrimize katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Bu sayede Hilton markamız Türkiye’de genişlemeye devam etmektedir. Şu anda Türkiye’de 4 markamız ve 20 otelle hizmet vermekteyiz. Bu sayı daha da artacak. Bizlerin başarısı şirketimizi de cesaretlendirip, Türkiye’yi büyüme için çok önemli bir destinasyon olarak görmelerini sağlamaktadır.

ULUSLARARASI ZİNCİRLERİN YATIRIMLARI DİKKATLERİ İZMİR'E ÇEKİYOR

Hilton neden İzmir’de? İzmir’in önemi sizce nedir?

İzmir’in gerek 3. büyük şehrimiz olması ve Türkiye’de turizmin ilk başladığı Kuşadası ve Selçuk ilçelerimizden Selçuk’un kendine bağlı olması bile İzmir’in destinasyon olarak Hilton tarafından seçilmesi için başlı başına bir sebeptir. Buna ilaveten sizlerinde bileceği gibi, İzmir gerek sahip olduğu doğal güzellikler ve gerekse tarihi yerleri ile her yatırımcı için olduğu gibi Hilton içinde şehrimizin seçilmesinde önemli bir etkendir. İzmir Türkiye’nin Avrupa’ya açılan modern yüzüyle bu önemini uluslararası firmalar için daha da arttırmaktadır.
 
İzmir’in kongre ve toplantı turizmindeki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Bunu bölgesel olarak cevaplandırmak istiyorum. Ege Bölgesi turizm yatırımlarının yüzde 28’ine sahipken, aldığı pay maalesef yüzde 12-14 arasındadır. Geçen sene Türkiye’de toplam 160 uluslararası kongre yapılmış olup, bunun 109 tanesine İstanbul ev sahipliği yapmıştır. İzmir ise sadece 1 tanesini almıştır. Bu da İzmir’in kongre ve toplantı turizmindeki hak ettiği yeri maalesef alamadığını gösteriyor. Sadece kongre turizminde değil, İzmir turistik alanda ve sağlık turizmi alanlarında henüz beklenen hareketliliğe ulaşamadı. Özellikle dış pazar kaynaklı işlerin artması için İzmir’e doğrudan uçuşların artması gerektiğini düşünüyorum. Kentsel pazarlama çalışmalarının belli başlıklar altında ele alınması gerektiğini ve sektördeki tüm kurum ve kuruluşların ortak bir strateji altında bu yönde çalışması gerektiğini de düşünüyorum. Sağlık turizmi, spor organizasyonları, kültürel gruplar, kongre turizmi, kruvaziyer turizmi ve dini turizm belli ana başlıklar olarak öne çıkarılmalı diye düşünüyorum. Önümüzdeki senelerde gerçekleşecek olan kongre merkezleri projeleriyle, İzmir kongre turizmin de şu anda dünyada 284. sırada olan yerini daha yukarılara taşıyacağımızı ümit ediyorum. Kuşkusuz; uluslararası standartlardaki kongre merkezleri ve otellerin varlığı, CVB, İZKA, IZTAV gibi kurumların, yerel yönetimlerin ve hatta kongre düzenleyen acenteler, derneklerin büyük katkıları bu süreci hızlandırmakta büyük rol oynayacaktır.
 
İzmir turizmde yeni bir atağa geçti. Siz bu atağı nasıl değerlendiriyorsunuz?

ETİK, CVB ve EXPO Yönetim Kurulu tarafından yapılan bu atakların şehre fayda ve artan bir ivme kazanacağımızı düşünüyorum. İzmir’de ticari faaliyetler ve fuarlar açısından giderek artan bir yoğunluk söz konusu. Birçok şirketin İzmir’e yatırım yapıyor olması da bunun bir kanıtı. İlaveten otoyol, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın her zaman üzerinde durduğu liman projesi  ve özellikle EXPO 2020 için yapılan ve yapılacak olan tüm çalışmalar İzmir turizmini geliştirecektir. İzmir Türkiye’nin 3. büyük şehri ve İzmir’in geleceği bence çok parlak. Yeter ki bu çıkış ivmesinde özel sektör, Büyükşehir Belediyesi, odalarımız ve derneklerimiz hep beraber çalışalım. İlave olarak İzmir ve çevresindeki turistik beldelerin bolluğu, bölgeyi daha cazip hale getiriyor ve uluslararası otel zincirlerinin fazlaca dikkatini çektiğini düşünüyorum. Bu da bölgenin turistik açıdan destinasyon olma yolunda attığını en önemli adımlardan biridir. Elbette direk uçuşların artırılması yabancı turistin bölgeye daha da rağbet etmesini sağlayacaktır.
 
İzmir’in turizmden daha fazla pay alması için öncelikli olarak önem vermesi gereken konular ne olmalı?

İzmir’in turizmden hak ettiği payı alabilmesi için, yerel, ulusal kurum ve kuruluşlarla Turizm sektörünün ortak hareket etmesi gerekmektedir. Kısaca ortak amaç ve ortak hareket hepimizin Sloganı olmalı. Özellikle turistik alanda dış pazar kaynaklı işlerin artması doğrudan uçuşların varlığı ile mümkün. Ardından etkili pazarlama ve özellikle İzmir şehrinin pazarlanması çok önemli.
 
İzmir, toplantı ve kongre turizminden daha fazla pay alabilir mi? Bunun için neler yapılmalı?

Şehrimizin kongre turizminden pay alabilmesi için öncelikle kongre destinasyonu olarak markalaştırılarak tanıtılması gerekir. Bu da iyi bir destinasyon yönetimiyle olur. Örneğin çok basit görünebilir, fakat benim için çok önemli cazip bir şehir logomuz olması gerekir. Paris’in Eyfel Kulesi, Kanada’nın Çınar Yaprağı ve Yunanistan’ın Pantheon’u gibi. Tanıtım amaçlı tarihsel filmler kullanılmalı. Örneğin Gladyatör Roma’nın ve Yüzüklerin Efendisi ise Yeni Zelanda’nın tanıtımına çok büyük katkı sağlamıştır. Bunların yanı sıra yukarıda belirttiğim gibi tüm kurum ve kuruluşların ortak amaç etrafında toplanıp ortak hareket etmeleri gerekmektedir.

İZMİR'İN YENİ YATAK ARZINA İHTİYACI VAR

İzmir’in konaklama sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? İzmir’in daha fazla konaklama tesisine ihtiyacı var mı?

Kesinlikle var, bir kentin destinasyon olarak algılanabilmesi için belli bir konaklama kapasitesine sahip olması gerekiyor.  Önümüzdeki birkaç sene içinde diğer uluslararası otel zincirlerinden bir ya da bir kaçının gelmesi bekleniyor ki bu da İzmir için çok önemli bir sürecin başlangıcıdır.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın İzmir’den milletvekili olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Kesinlikle katkı sağlayacaktır. Hali hazırda katkıları çok açık. Her şeyden önce Ankara’nın ve paralelinde Türkiye’nin İzmir farkındalığı artmıştır. (Tourismtoday) 


Bu Haber 19.06.2012 - 12:06:40 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.