Dünyanın ilk Kültür Ateşesi ile konuştuk

Dünyanın ilk Kültür Ateşesi ile konuştuk
Çırağan Palace Kempinski 'de dünyanın ilk ‘Otel Kültür Ataşesi’ unvanını alan Ayşe Sipahioğlu, “Bu unvanım, Kempinskiler için de bir model oluşturacaktır. Hayallerim o kadar büyük ki, iki sene içinde burası bilet satılabilir bir kültür merkezi haline gelsin istiyorum” diyor.

Dünyanın ilk Kültür Ateşesi ile konuştuk
Dünyanın ilk Kültür Ateşesi ile konuştuk
Dünyanın ilk Kültür Ateşesi ile konuştuk
Dünyanın ilk Kültür Ateşesi ile konuştuk
Dünyanın ilk Kültür Ateşesi ile konuştuk



Eda Özsoy - TurizmGuncel

Çırağan Palace Kempinski, 2007'de açtığı Sanat Galerisi ile yüklendiği kültür ve sanat misyonunda çok önemli bir adım attı. Türkiye’de hatta, dünyada ilk kez bir otelin kadrolu çalışanı, Kültür Ataşesi olarak atandı. 2000 yılından bu yana Çırağan’da bulunan ve pazarlama müdürlüğüne kadar farklı görevlerde bulunan Ayşe Sipahioğlu ile bir araya geldik ve ‘Kültür Ataşeliği’ kavramını konuştuk.

Saint Benoit Fransız Lisesi ile Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi Orta Kademe Yöneticilik Bölümü'nü bitiren Sipahioğlu, sanatla iç içe yaşayan bir otel çalışanı...

Çırağan ile arasında bir gönül bağı kuran Sipahioğlu’nun çocukluğu yine Ortaköy civarında geçmiş. Annesinin yüksek mimar olması nedeniyle diploma projesini Çırağan’da gerçekleştirdiğini anımsatan Sipahioğlu, “Ben 4 yaşında yani 1968 yılındayken annemle babam sık sık buraya gelirlerdi” diyor.

Bu nedenle Çırağan’da çalışmadığını, yaşadığını belirtiyor Sipahioğlu... Son üç senedir pazarlama görevini yürüttüğünü anlatan Sipahioğlu, “Pazarlama müdürlüğüne çok farklı misyonlar yüklediğim için yaptığım şeyler, bu görevimin çok çok önüne geçti” diye konuşuyor.

Çırağan Sarayı'na kültür ve sanat misyonunu başarıyla yükleyen Sipahioğlu, Saray'ın zemin katındaki Sanat Galerisi’ni 9 Mayıs 2007'de; otelle Saray'ı birbirine bağlayan koridordaki Tarih Galerisi’ni de 29 Ocak 2008'de açmış. Bu galeride, Osmanlı arşivlerinden bulunan Çırağan Sarayı dokümanlarıyla İstanbullulardan ve çeşitli kaynaklardan elde edilen resimler, otel konuklarına ve İstanbullulara Çırağan Sarayı'nın tarihini anlatılıyor.

Çırağan Palace Kempinski Sanat Galerisi kurulduğu tarihten itibaren İlhan Berk, Mehmet Güleryüz, Devrim Erbil, Hikmet Barutçugil, İsmail Acar, Fikret ve Filiz Otyam gibi pek çok değerli sanatçıyı ağırladığını kaydeden Sipahioğlu, “Her sergi açılışı aynı zamanda, aralarında Fazıl Say, Hülya Aksular, Sunay Akın'ın da bulunduğu önemli sanatçıların çeşitli performanslarına sahne oldu. Ayrıca her sergi boyunca bir kez düzenlenen Çırağan Sohbetleri’nde akademisyenler ve sanatçılar plastik sanatlar, müzik, edebiyat, sinema ve tiyatro dallarında İstanbullularla sohbetlere katıldılar” bilgisini veriyor.  Ayşe Sipahioğlu, Mart 2009'da Saray'da, her ayın ilk ve son cumartesileri genel katılıma açık ve ücretsiz klasik müzik konserleri düzenlemeye başlamış. Aynı zamanda 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti projesinde de Çırağan’ın aktif olarak rol oynamasını sağlamış.
Sipahioğlu, yaptıkları aktivitelerden hiçbir ücret almadıklarını da sözlerine ekliyor

Bir işletmenin kültür ve sanata bu kadar önem verip, böyle bir unvan yaratmasının  aslında Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulayan Sipahioğlu, “Bu özel durum, tamamen bizim yönetimimizin benim yaptığım işe göre bir unvan yaratmasıyla oluştu. Bu unvanımı, Türkiye’deki Kempinskiler için de bir model oluşturacaktır. Yani en azından ben öyle ümit ediyorum. Aynı zamanda kültür ve sanatı destekleme misyonunu alan Kempinski’ler arasında da böyle bir görev tanıtımı yaratılacaktır. Belki Türkiye’deki otellerde benim önderliğimde birşey yapılabilir” diyor.

Hedefinin Çırağan’ı İstanbul’un bir kültür merkezi haline getirmeye çalışmak olduğunu kaydeden Sipahioğlu, “ Hayallerim o kadar büyük ki, iki sene içinde burada renovasyondan sonra burası bilet satılabilir bir kültür merkezi haline gelsin istiyorum.” diye konuşuyor.

20 EYLÜL’DE GELECEKTEN MASALLAR


2011 senesinin şubat ayına kadar galerilerinin programının dolu olduğunu anımsatan Sipahioğlu, 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi çerçevesinde 20 Eylül’de muazzam bir gösteri yapacaklarını açıkladı. Sinan Bökesoy’un ‘gelecekten masallar’ adında bir projesi olduğunu belirten Sipahioğlu, “Bökesoy’un vücuduna bir kablo bağlanıyor. Yapmış olduğu hareketler çeşitli grafikler olarak blgisayara yansıtıyor. Yapmış olduğu müzikle de İstanbul’un çeşitli yerlerine alıcılar, istanbul’un seslerini kaydediyor. O müziklerin içinde İstanbul’un sesleri de olacak. İki tane robot da kollarını hareket ettirdikçe müzik aletlerini çalmaya başlayacak. Arkada da o hareketlerin grafik görüntüleri yer alacak. Bu sarayın bahçesinde olacak. 19’unda sarayı tamamen kapatacağız. 20’sinde gösteri olacak ve bu etkinliği bütün dünya izleyecek. Ayrıca Şirin Pancaroğlu’nun da önemli bir konserine ev sahipliği yapacağız” bilgisini veriyor.


Bu Haber 11.03.2010 - 10:22:03 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Faruk Boyacı 11.03.2010 - 07:48

    Ayşe Hanımı çalışmalarından dolayı canı gönülden kutluyorum.Istanbul turizmi olarak kendimizi hemen hemen hiç ifade edemediğimiz bir alanda yapılan bu güzel işler hepimize örnek olmalı.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.