Condor Verde: Türkiye bizi çok heyecanlandıran bir pazar
DMCREP’in temsilciliğini yaptığı Latin Amerikalı destinasyon yönetim şirketi Condor Verde'nin CEO'su Daniel Dornheim, Türkiye'ye dönük hedeflerini TurizmGüncel'e anlattı.
TurizmGüncel
Condor Verde, özellikle Meksika'da olmak üzere Latin Amerika'da incoming faaliyetleri yürüten bir şirket. Türkiye'deki acentelere destinasyonlarını tanıtmak için onca yolu gelen Condor Verde CEO'su Daniel Dornheim ile destinasyon yönetim şirketi kavramının nasıl ortaya çıktığını, ne gibi hizmetler sunduklarını, Meksika'yı ve Türkiye pazarından beklentilerini konuştuk.
Destinasyon yönetimi nedir, açıklayabilir misiniz? Nasıl başladı, bu destinasyonlar tanıtımlarını kendileri mi yapamıyorlar? Neden böyle bir şeye ihtiyaç duydunuz?
Destinasyon yönetimi incoming operasyonlarını açıklayan modern bir kelime. Daha önce de incoming alanında uzmanlaşmış şirketler vardı ancak destinasyon yönetimi tanımının yeni bir tanım olduğunu söyleyebiliriz. Incoming, çoğu ülkede olduğunu gibi Latin Amerika'da da profesyonelleşmiş bir dal değil. Üniversitelerde turizm fakülteleri var ancak incoming operasyonları için ihtiyaç duyulan uzmanlık buralardan sağlanamaz. Destinasyon yönetim şirketlerinde ise farklı seviyerlerde uzmanlıklar var. Bu iş için standartlar belirleniyor. Ancak hala başlangıçta sayılırız. Biz 23 yıldır sektördeyiz ve MICE'a daha fazla odanklanmış bir operatörüz. Meksika ana pazarımız. Guatamala, Kosta Rica, Venezuela da diğer destinasyonlarımız. Bunlar birbirine bağlantılı ve bir arada pazarlanması gereken yerler. Bir destinasyon yönetim şirketi olarak daha yolun çok başında olduğumuzu söyleyebilirim.
Şimdi Türkiye'desiniz. Sizi buraya ne çekti?
Türkiye çok ilginç ve dünyada büyük potansiyel taşıyan gelişen pazarlardan biri. Türkiye gibi ülkeler şu an çok dinamik. Bu ülkeler çoğu zaman kendi içerisinde problem yaşıyor ancak bu durum potansiyeli gizleyemiyor.
Problemler genel olarak sosyo-politik problemlerken, potansiyel de genel olarak ekonomik alanda oluyor. Brezilya ve Meksika da bu tarz ülkeler. Bu ülkeler dünyanın diğer bölgelerden çok farklı gelişim gösteriyorlar.
Geçtiğimiz gün Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya'da bir konferanstaydık ve şunu düşündüm: Brezilya ve Meksika'yı bir arada ele alırsak, Almanya'dan daha büyük bir ekonomik potansiyel ortaya çıkıyor. Kaçırmak istemediğimiz bir gelişme var orada. Seyahat eden insanlar için de buralar yeni destinasyonlar ve ilgi çekici. Ayrıca son yıllarda iş seyahatleri ve MICE organizasyonları da daha fazla yurt dışında yapılmaya başlandı. Dediğim gibi yavaş ama ilerleyen bir alan.
TÜRK ŞİRKETLERİ 2 YILDAN BERİ MEKSİKA'YA İLGİ GÖSTERİYOR
Peki MICE turizmine gelirsek, büyük şirketler var, çalışanlarını, partnerlerini alıp büyük organizasyonlar düzenliyorlar. Ancak sizce Türkiye'den o bölgelere gidip bu tarz etkinlikler organize etmek uzak ve pahalı değil mi? Global bir şirket tamam 'bu yıl İstanbul'da yapıyoruz, seneye Pekin sonra da Meksika' diyebilir ama Türkiye merkezli bir şirket için buradan Meksika'ya gitmek pahalı olmaz mı?
İlk defa 2 yıl önce Türkiye'den Meksika'ya ilgi gösteren şirketlerle çalışmaya başladık. İsimlerini veremeyeceğim ancak aralarında oldukça büyük firmalar da var. Ve bu zamana kadar bu turu tercih eden pek çok şirket oldu. Teşvik seyahatleri, ortaklar, satış elemanları, dağıtımcılar ile gerçekleştiriliyor ve şirketler bunu bir araç olarak görüyorlar. Ödül olarak değil ama bir atmosfer yaratmak, ekiple motivasyon yaratmak için. Günün sonunda turizm yeni kültürler tanımak, görüşünüzü genişletmek için iyi bir araç. Evet Meksika uzak, ancak örneğin bizler de burayı tanımak için, outgoing yapan acentelerle buluşmaya ve bağ kurmaya geldik.
ESAS MESELE İNSANLARA KENDİLERİNİ ÖZEL HİSSETTİRMEK
Peki onlarca seçenek varken şirketler neden Meksika'yı seçiyor? Motivasyon nedir, yeni bir trend mi?
Fikir aslında oldukça eski. Geçtiğimiz günlerde Lufthansa'nın kıdemli yöneticisi ile konuştum. 1960'larda ilk teşvik grupları olarak satış müdürlerini İstanbul'a getirmişler. Aslında temel düşünce motivasyon. Frachise satış elemanları gibi yönetim elemanlarını özel bir geziye götürme fikri oldukça eski.
Artık dünya daha da gelişti ve pek çok şirket teşvik gezileri yapıyor. Bir inşaat şirketi oluğunuzu düşünün. En iyi partnerlerinizi, müşterilerinizi bir yere götürmek isteseniz? Örneğin orta bütçeli bir tatil için Türk halkının tercih ettiği bir yere mi götürürdünüz? Örneğin Milan diyelim? 1.5 saatlik uçuş. Sizin şirketinizden milyonlarca liralık malzeme alan bir şirket ile böyle bir etkinlik düzenliyorsunuz, tanıtım yapmak istiyorsunuz. Şirket ne düşünür? Milan güzel, ama kendini özel hissetme nerede? Motivasyon nerede? Milan'a orta bütçeli bir tatili karşılayabilen herkes gidebilir. Siz insanlara kendilerini özel hissettirmek istiyorsunuz. Bu sebeple şirketler daha uzaklara bakmaya başlıyorlar. Ve Meksika gibi destinasyonları keşfediyorlar. Şu an uçuşlar uzun sürüyor ancak önümüzdeki yıl direkt uçuşlar da olacak. Bu sebeple artık bu destinasyonlar çekici hale geliyor ve insanlar buralardan eşsiz tecrübeler ile geri dönüyorlar. Kısacası şirketler yatırımlarının karşılığını alıyor.
Bizim işimiz lojistik. İnsanlar Meksika'ya indikleri andan, dönüş uçağına binene kadar, her şey kusursuz olmalı. Bugün de Türkiye pazarı için bu işi nasıl en doğru yapabileceğimizi öğrenmeye geldik.
Türkiye'ye ilk gelişiniz. Daha önce araştırma yaptınız. Türkiye pazarı hakkında ne düşünüyorsunuz, diğer destinasyonlarla arasında fark var mı. Burada neye odaklanacaksınız?
Önce pazarı biraz daha incelemeliyiz. Bizim çalıştığımız bölge Türkiye pazarı için çok yeni bir bölge aslında. Önce normal turlar ile başlamalıyız. Daha sonra da bireysel ve grup tatilciler için çeşitlendirmeliyiz.
Türkiye gibi ülkeler, örneğin kur oranları konusunda oldukça hassas bir pazar. Türk lirası dalgalı bir seyir izliyor. Seyahat harcamaları zaman zaman düşüyor zaman zaman da yükseliyor. Gruplar üzerinde de çalışmak gerekiyor. Bölgemiz çok yeni ve hala yaklaşımlarımızı geliştirmeye çalışıyoruz. Bu sebeple ilk yapmamız gereken Türk seyahatçiler ne ister, neyi talep eder... Bunları belirlemek. Daha sonrasında ise konuştuğumuz gibi MICE turizmine odaklanabiliriz.
TÜRKİYE'DE ÇOK BÜYÜK POTANSİYEL VAR
O alanda da bazı zorluklar var. İş seyahatleri genellikle 4-5 gün sürüyor. Ancak bizim destinasyonlarımıza gidiş ve dönüş yolculuğu yaklaşık 2 gün alıyor. Kısa zamana çok fazla etkinlik sığdırmak zorundayız. En zorlu tarafı bu ve üzerinde çalışıyoruz. Pek çok Türk şirketi, yalnızca incentive turizmde uzak mesafeleri düşünmeye başlamadı, artık dünyanın farklı kesimleriyle de iş yapmaya başladı. Artık Meksika'da iş yapmaya başlayan inşaat şirketleri görüyoruz. Yani oldukça büyük bir potansiyel var. Türk şirketleri küreselleştikçe bu diğer grupları da etkileyecek.
Organize gruplarla sıfır noktasından başlayarak, önce zaten yavaş yavaş başlamış olan incentive ile devam ederek, son olarak normal turizme ulaşmayı hedefliyoruz. THY tarafından gerçekleştirilmesi planlanan direkt uçuşlar da bunu kolaylaştıracaktır. Artık e-vize uygulanıyor, bu sebeple vize sorunu da yok. Tüm bu faktörler kitle turizminin gelişebilmesi için önemli.
YÜKSEK MİKTARLAR HARCAMAYA İSTEKLİ MÜŞTERİLERİMİZ VAR
Hep Meksika hakkında konuşuyoruz. Venezuele biraz tehlikeli demek istemiyorum ama 'tehlikeli' algısı olan bir ülke. Kosta Rica ve Guetemala daha iyi durumda ancak buralar da soru işareti yaratan destinasyonlar. Bunları daha tehlikeli oldukları için mi arkada mı tutuyorsunuz?
Meksika çok büyük ve turizme uygun bir ülke. Bu sebeple bizim için daha önemli. Yalnızca bazı şehirlerinde Brezilya'nın tamamından daha fazla 5 yıldızlı otel var. Yalnızca Meksiko'da 500 tane müze var, bu rakam Brezilya, Şili ve Arjantin'in toplamından daha fazla. Evet bazı bölgelerinde güvenlik sorunu var ancak örneğin Guetemala olmasa Meksika turu yapamayız, eksik kalır. ABD sınırında da büyük sorunlar var ancak Meksika'nın 98'i son derece güvenli.
Kosta Rica da oldukça küçük ve güvenli bir ülke. Venezuela'da başkentte güvenlik sorunu var. Ancak ülkenin geri kalanına seyahat etmek oldukça güvenli. Üstelik muhteşem bir doğası var.
İnsanları bu konuda iyi bilgilendirdiğinizde pek çoğu bölgeye seyahat etmek için oldukça yüksek paralar ödüyorlar. Şu anda oldukça üst tabakadan, tam olarak nerelere gitmek ve nasıl hizmet almak istediklerini bilen müşterilerimiz var. Örneğin Rus şirketi Gazprom'un Genel Müdürü Aleksey Miller Venezuela'yı çok seviyor. Her iş ziyaretine geldiğinde bizden kendisi için gezi düzenlememizi istiyor.
TÜRKİYE KONUSUNDA ÇOK HEYECANLIYIZ
Son olarak, Türkiyeli acentelere ve seyahatseverlere söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Bence Türkiye pazarı şu an yeni seçeneklere ihtiyaç duyuyor. Yeni destinasyonları keşfetmenin tam zamanı. Bizim destinasyonumuz da tam olarak böyle. Bence özellikle Meksika ile Türkiye'nin farkı kültürleri olsa da arada çok fazla benzerlik var. Bunun büyük avantaj olacağını düşünüyorum. Türkiye ile geleceğimiz açısından oldukça heyecanlıyız. Bize bu kadar heyecan veren diğer uzak ülkeler Avustralya ve Yeni Zelanda. Onlar da bizim destinasyonlarımızı yeni keşfettiler ve son 4 yıldır bu ülkelerden yıllık yüzde 50 oranında artış sağlıyoruz. Türkiye de bu rakamlara ulaşabilir.
Bu Haber 08.10.2015 - 18:15:13 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Destinasyon Yönetimi üzerinde güzel bir örnek oluşturan bu gelişmede, altını çizmemiz gereken önemli bir husus var. Değerli CEO muzun da açıkça belirttiği gibi, bu firma MICE Odaklı bir Destinasyon Yönetim Şirketidir ve Bölgesel Turizm Yönetimi kavramında, daha Makro düzeydeki DESTİNASYON YÖNETİM ÖRGÜTÜ ile çok büyük farklar oluşturmaktadır. Son DOKUZ Yıldır uygulanmayan 2023 ULUSAL TURİZM STRATEJİSİ gereğince- Tüm turizm yörelerinde kurulması öngörülen TURİZM KONSEYLERİ olarak Gerçek anlamdaki bir DMO örneğini incelemek (ve atılıma geçmek) için BKZ: www.qtic.com.au
