Başaran Ulusoy’dan türsapnet platformundaki iddialara yanıt
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, türsapnet platformunda yayınlanan ARK Turizm Acentesi’nin sahibi Ali Rıza Koç’un iddialarına yanıt verdi.
Başaran Ulusoy’un açıklaması şöyle
Değerli Üyelerimiz,
08.04.2015 tarihinde tursapnet platformunda yayınlanan ve Birliğimize de ulaşan; üyelerimizden ARK Turizm Seyahat Acentası sahibi Ali Rıza Koç’un kaleme aldığı yazıdaki bazı iddialar yanlış ve eksik bilgi içerdiğinden, bu açıklamanın yapılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Şöyle ki;
1) Meslektaşımızın yazısında kullandığı ifadelere göre Kurum, bugüne kadar sektöre yararlı hiçbir faaliyet icra edememiş olup, yönetimler son derece başarısız bir durumdadır.
Bu meslektaşımıza sormak istiyoruz, 18.12.2013 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile Başkan Danışmanlığı görevi tevdii edilmiştir. Çalışmalarını tasvip etmediği ve beğenmediği bir Kurum içerisinde bu kadar zaman kalarak, 16.03.2015 tarihinde istifa etmiş olmasının sebebi nedir ?
2) Yazının bir bölümündeki diğer bir iddia; “……ve tüm kazanımlarını bazı seçilmiş üyelerin ortağı olduğu vakıf ve şirketlere devretmiştir.” denmektedir.
Birliğin kuruluşu ve faaliyetlerine ilişkin yasal düzenlemeleri yapan 1618 sayılı yasa son derece sarihtir.
Yani; Yönetim Kurulları’nın alım ve satım yetkisini ancak, Genel Kurul belirler. Dolayısıyla, Birlik adına herhangi bir gayrimenkul alım/satımı ya da devri yapmak, tek başına yönetimlerin uhdesinde değildir.
Ancak, meslektaşımızın burada bahsettiği Vakıf, TURSAV/Turizm ve Seyahat Acentaları Vakfı ise, bu bünyede olan malvarlığı;
***Şu an Asya Bölgesel Yürütme Kurulumuzun faaliyet gösterdiği, Kadıköy’deki daire, (ki, burası 1993 yılında alınmış olup, tapusu ilişikte siz değerli üyelerimizin dikkatine sunulmuştur.)
***Diğeri de, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nın işletmeciliğini üstlenmiş olan UKTAŞ A.Ş.’de, % 10 hisse sahibidir.
Vakıf, buradan sağladığı gelirle her yıl; 450 öğrenciye burs ve 25 kişiye de (ki, bu kişilerin bazıları, bir zamanlar meslektaşımız olan ancak, şu an mali durumları bozulmuş kişilerdir.) sosyal yardım vermektedir.
3) Yazının diğer bir bölümündeki bir başka iddia; “Zira TÜRSAB, acentaların sorunlarını çözmek yerine holdingleşmiş, vakıflaşmış ve bize rakip şirketler kurmuştur. Bildiğiniz gibi son olarak fuarcılık şirketi kurmuştur.” denmektedir.
Fuarcılık şirketinin kuruluşundaki amaç; bu yıl dokuzuncusu yine İzmir’de yapılacak olan TRAVEL TURKEY Fuarı başta olmak üzere, önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek Sağlık Turizmi Fuarı gibi, büyük çaplı ve sektörün bütününü kapsamak suretiyle gelişimini sağlamak ve yeni pazarlar yaratmak amacını güden, uluslararası nitelikteki organizasyonların gerçekleştirilebilmesidir.
Kaldı ki, Birlik Kanununun 32., 33. ve 35. maddelerindeki bazı bölümleri aşağıya aktarıyoruz.
AMAÇ VE KURULUŞ
Madde-32 : Seyahat acentaları, seyahat acentalığı mesleğinin yurt ekonomisi ve turizmine uygun surette gelişmesini sağlayıcı tedbirler almak ve mesleki ahlak ve tesanüdü korumak amacıyla Seyahat Acentaları Birliği adı altında tüzel kişiliği haiz bir Birlik kurarlar. Seyahat acentalarının bu Birliğe üye olmaları zorunludur.
BİRLİĞİN GÖREVLERİ
Madde-33 : Seyahat Acentaları Birliğinin görevi, Pazar araştırmaları ve seyahat acentalığı konusunda incelemeler yapmak, Birlik üyeleri arasındaki haksız rekabetin önlemesi hususunda gerekli tedbirler almak, seyahat acentaları personelinin yetiştirilmesi için kurslar ve seminerler düzenlemek, Bakanlıkça istendiğinde görüş bildirmek, uluslararası kuruluşlarda seyahat acentalarını temsil etmek, bu kanunda ve 34.ncü maddenin son fıkrasında bahsedilen yönetmelikte belirtilen diğer görevleri ifa etmektir.
BİRLİĞİN GELİRLERİ
Madde-35 : e) fıkrası; Fuar, sergi ve benzeri organizasyonlardan elde edilecek gelirler,
Dolayısıyla yapılan bu girişimin amacı; gerek ulusal ve gerekse uluslararası arenada sektörün menfaatleri doğrultusunda hareket etmek suretiyle gelişimini sağlamak, sektöre yeni Pazarlar yaratmak suretiyle, sektörün ihtiyaçları çerçevesinde ve yalnızca sektöre hizmet vermek suretiyle Fuarcılık Şirketi kurulmuştur.
Yani; meslektaşımızın yaptığı “kendine has” değerlendirmedeki gibi, ne bir “fuar firması” kimliğine, ne de üyesi kuruluşlarla rekabet etme gibi bir hususa ihtiyaç vardır. Olması da mümkün değildir.
Değerli Üyelerimiz,
Sanırız ki, meslektaşımızın kaleme aldığı ve tursapnet platformunda yayınlanan yazıyı bir çoğumuz okumuşuzdur.
Dolayısıyla, bu yazıdaki iddia ve ithamların hiçbir tanesine katılmadığımızı özellikle belirtmek istiyoruz.
Özellikle, Kurum içerisinde “açık, şeffaf olmayan, farklı görüş sahiplerine gözdağı veren” bir anlayışın sergilendiğine ise, hiç mi hiç katılmıyoruz.
Kendisine sormak istiyoruz; iddia ettiği gibi bir durum yaşanıyor ise,
***Genel Merkez dışında muhtelif bölge, il ve ilçelerde bulunan otuzdokuz Bölgesel Yürütme Kurulu kimler için çalışıyor ?
***Birlik bünyesinde faaliyet gösteren İhtisas Komitelerinde büyük bir özveri ile görev yapan meslektaşlarımız, acaba başka bir cumhuriyetin seyahat acentalarımıdır ?
*** “5 yılda 60 ülke” Projesi kapsamında gerçekleştirilen onlarca yurtdışı tanıtım gezilerine katılan meslektalarımız, bu Birliğin üyesi değimlidir ?
***Ülkemizin pek çok İl’ine yapılan tanıtım gezilerinin, sektöre hiç mi faydası olmamıştır ? Bu gezilere katılan seyahat acentası temsilcileri, Birliğin üyesi değilmidir?
***Yaklaşık beşbuçuk yıldır 155 Müze ve Örenyeri giriş biletlerinde sağlanan indirimlerden faydalanan onlarca seyahat acentası, Birliğin üyesi değilmidir ?
***Bir yasal zorunluluk olan seyahat sigortası’nı, yalnızca üyelerine yönelik icra etmek üzere kurulan Turins Sigorta Şirketi’nin faaliyet alanı sektör olduğu halde, bunu basit bir “bize rakip şirketler kurmuştur.” şeklinde kısır bir zihniyetle değerlendirmek, ne derece adil ve vicdanlı bir davranış olabilir ?
***Belgesiz seyahat acentalığı faaliyetlerinin engellenmesi amacıyla, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Birliğimiz arasında gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında, Bakanlıkça yayınlanan ve ülke genelindeki tüm belediyelere, okullara, derneklere, vakıflara yine Bakanlıkça ulaştırılan Genelgeler, Genel Merkez ve bazı Bölgesel Yürütme Kurulları bünyesinde kurulan Denetim Bölümlerinin çalışmaları sayesinde, “kaçak seyahat acentalığı faaliyeti”nin engellenmesi konusundaki icraatleri, hiç olmamış gibi kabul etmek, ne derece adil ve doğrudur ?
Ve sizlerle daima paylaşılan, onlarca hizmet ve faaliyet acaba kim tarafından ve kimler için yapılmıştır ?
Değerli Üyelerimiz,
Meslektaşımızın yazısının son bölümlerinden anlaşılan o ki, kendisini önümüzdeki Genel Kurul’da adaylardan biri olarak göreceğiz. Hayırlı olsun..
Ancak, Atalarımız ne de güzel ifade etmişler;
“Çamur at, izi kalsın” tarzı tutumlarla, doğru bir sonuca ulaşmak mümkün değildir.
Zira; “Tarla’da izi olmayanın, Harman’da sözü olmaz”..
Kendisine tavsiyemiz; madem demokratik hakkını kullanarak Birliğin yönetimine talip oluyor, o halde kendisini, tabir-i caiz ise “ucuz siyaset”ten arındırsın ve gerçekten mesleği ve Birliği nasıl bir adım daha ileriye taşıyabilir, bunun somut çözümünü bulsun ve bizlerle paylaşsın..
Hepinize başarılı ve bereketli bir 2015 sezonu diliyoruz..
Saygılarımızla,
TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ
(TÜRSAB)
Bu Haber 09.04.2015 - 13:45:16 tarihinde eklendi.