Yazlık evler de turizmin parçası

İmar yasalarında yapılan değişiklikler sonucunda, kendini evinde gibi hissetmek duygusunun da etkisi ile, yazlıklar ya da ikincil konutlardan oluşan küme evlerde (sitelerde) yeni bir tatil anlayışı oluşmaya başladı; ilgi gördü.

Yazlıkçı olmayı Anadolu’da yaşayanların yaylaya göçme geleneğini, hızlı kentleşmenin etkisi ile, sahillere yansıtan bir yaşam tarzı olarak da kabul edebiliriz. Bu yeni yapının turizm ekonomisi içinde yer alması için Bakanlık ve üniversiteler pek çok çalışmalar yaptılar; raporlar, projeler hazırladılar. Araştırmacılar olayı sürdürülebilir turizm kavramları yanında göçün toplumsal etkileri ve sonuçları ile de açıklamaya çalıştılar. Gelişme tatil, tatil beldeleri ve arazilerin değerlendirilmesinde yeni bir anlayış dönemi  ve hızla 3 milyona yakın evin yapılması ile sonuçlandı.

KURAL YOK KÜR VAR

Kendini turist kavramının dışında tutmaya çalışan 20 milyona yakın kişi yazı buralarda geçiriyor. Yazlıkçı olmak, tatil giderleri ile yapılan yatırım arasında bir ilişki kurmanın; ev alacağıma otellerde 20 yıl tatil yaparım hesaplarının ötesinde bir kavram. Yazlığında 2-3 ay boyunca bir yenilenme ortamına giriyorsunuz; tüm giderler ve zorluklara rağmen bu tarz tatil, tercihiniz olmaya devam ediyor. Sebze, meyve ve tarım ürünlerinin en doğalını, turfanda alabileceğiniz köy pazarları, kaynak suları, hava ve iklim koşulları nedeniyle tatillerini otel kuralları ve belirleyici ortamının dışında geçirmek isteyenlerin kür olarak nitelediği bir ortam. Buralarda büyük kentlerin ve yapıların elektromanyetik kirliliğinden de uzakta kalıyorsunuz.

Bu konsept, Kapasitenin turizm amaçlı değerlendirilmesinde ağırlıklı olarak kullanılabilecek bir özelliğe sahip. Kapasitenin değerlendirilmesi, ülke kaynaklarının verimliliği açısından son günlerde tekrar gündeme geldi, STK kuruluşlarının Başkanları görüşlerini açıkladılar.

PROFESYONELLİK ŞART

Bakanlık da bu gelişmelerin Nitelikler Yönetmeliği kapsamında ele alınabileceğini açıkladı. Yönetmeliğin mantığının bir gereği olarak aranan koşulların yerine getirilmesi, başlangıçta dikkate alınmadığı için, bazı zorluklarla karşılaşılması muhtemel. En önemli sorun imar ve mülkiyet konularında, başta önemsenmeyen eksiklikler. Konunun öncelikle bu amaçla çalışan kuruluşlar tarafından profesyonelce ele alınması gerekiyor. Büyük kentlerimizde faaliyet göstermeye başladıklarını izlediğimiz kuruluşların, benzeri bir programı yazlık siteleri de kapsayacak şekilde genişletmeleri, ilk adım olacaktır. Pazarlama konusunda da Seyahat Acentelerinin devreye girmesi ile kullanılmayan dönemlerin ataleti, gelir getirici bir sonuca ulaşabilir.

KONUNUN YEREL BOYUTU DA VAR


Turizm amacıyla değerlendirilecek küme evlere ve konutlara olan talebin olumsuz etkilenmemesi yerel oluşumlara bağlı bir özellik de taşımaktadır.

Beldelerde ihtiyaç duyulan üst yapı hizmetlerinin (sağlık, AVM, Banka vb.) gelişmesi ile bazı beldelerde kalma süresi kısmen 6 aya kadar çıkmaktadır. Ancak buradaki önemli sorun en çok 3 ayla sınırlı ve nasıl olsa gelirler anlayışı ile hizmet planları yapan Belediyelerin yeterli alt yapılarla (özellikle yol) ihtiyaçlara cevap verememesidir. Bu husus Ülkenin büyük bölümünde dünya çapında hizmet verilen beldeler varken, ikincil konutların profesyonel anlamda pazarlamasının, önündeki engellerden biri olarak gözden uzak tutulmamalıdır.






Bu Makale 21.08.2011 - 09:30:34 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.