Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi ve TurizmGüncel yazarı Prof Dr Tuncay Neyişçi, Alman Süddeutsche Zeitung’un muhabiri Tomas Avenarius’a Antalya turizmi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Profesör Dr Tuncay Neyişçi, Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine Antalya turizmi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Gazetenin muhabiri Tomas Avenarius’a konuşan Tuncay Neyişçi, turizmin hızlı büyümesinin kentlerin de aynı hızla büyümesini ve sorunlarını da beraberinde getirdiğini kaydetti. Neyişçi, ‘’Gelişmeler, plan hedeflerini aştı. Arazi ve konut fiyatları aşırı derecede arttı.’’ dedi.
‘’Olumlu yanları da var’’
Turizmin gelişiminin olumlu yanlarına dikkat çeken Neyişçi, istihdam ve döviz girdisine dikkat çekti. Neyişçi, ‘’Mevcut durumdan geriye dönüş söz konusu değil ancak daha sürdürülebilir bir kent ve turizm dönüşümü söz konusu olmalı. Nicel kentleşmeden nitel kentleşmeye, nicel turizmden nitel turizme uyum içinde dönüşüm sağlanmalıdır.’’ şeklinde konuştu.
‘’2 bin yıl önce de Antalya’nın nüfusu 2 milyondu’’
Antalya’nın çok eskiden beri (500 bin yıl) insanların ilgisini çektiğini ve 2 bin yıl önce il nüfusunun bugünkü nüfusa, yaklaşık 2 milyon, eşdeğer olduğunu kaydeden Prof Neyişçi, ‘’İl sınırları içinde 234 antik yerleşim yeri olması bunu kanıtlıyor. Bunun nesnel nedenleri var. Muhteşem görünümlü, ormanlarla kaplı dağlar, verimli ovalar ve bol su... Yani Antalya kültürel değerler bakımından da doğal değerler bakımından da çok zengin. Yılda 16 milyon turistin gelmesi bunu destekliyor.’’ değerlendirmesini yaptı.
‘’Mevcut durum veri kabul edilerek bir değişim planı hazırlanmalı’’
Ancak başlangıçta ağırlıklı olarak üst kültür ve gelir grubundan Avrupalı turistlerin ziyaret ettiği Antalya’nın, tıpkı kentleşmede yaşandığı gibi, hızla geliştiği, nitel karakterli turizmden nicel karakterli turizme geçiş yapma hatasını yaptığına işaret eden Tuncay Neyişçi, ‘’Akdeniz çanağında rakibi olmayan bu tenha ve kırsal özellikli alan için önerilen 15-25 bin yatak kapasitesinin baskılarla artırılması çok yanlış bir karardı. Buranın kalabalıklaşması ve kentsel mekana dönüşmesi ister istemez fiyatların düşmesine yol açtı. Burası için de, mevcudu veri kabul ederek, bir dönüşüm planlaması yapılması zorunlu. Dar bir kıyı alnında bir çizgi (hat) üzerinde sıkışmış tesislerin arka plandaki geniş ve zengin potansiyelli alanda açacakları küçük (15-20 oda) ve özgün tesislerle turizmi geniş alanlara dağıtmaları hem sosyo-ekonomik hem de turizm sektörü açısından uygun olacaktır. Bu yolla kıyı bandındaki tesisler zaman içinde müşteri profili ve dolayısıyla oda fiyatlarında iyileştirmeler sağlayabilirler.’’ dedi.
‘’Turizmdeki gelir dağılımında yaşanan asimetrik durum değişebilir’’
Türkiye turizminin kıyı bandına yığılmış bir hat turizmi olduğuna işaret eden Neyişçi, ‘’Bunun alan turizmine dönüşümü sağlanmalıdır. Ben buna “uydu” turizmi diyorum. Böylece turizmdeki gelir dağılımında yaşanan asimetrik durum da düzeltilmiş, daha geniş bir alan ve kesimin turizm içine dahil edilmesi sağlanmış olacaktır. Bu durum turizm sektörünün yaşanan salgından daha az etkilenmesinin yolunu açacaktır. Kemer bölgesi için öngörülen, planlanan 25 bin yatak ve ağaç boyunu geçmeyen tatil köyü konsepti yaşama geçirilmiş olsa idi bu bölge virüs salgınında gelirini doluluğunu artıran dünyanın ender turizm alanlarından biri olarak ün yapabilirdi.’’ görüşlerini dile getirdi.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri
