Şehir otellerinde profesyonel yönetici sıkıntısı

Sahil otellerinde yöneticilere sunulan olanaklar, şehir otellerin de sunulmuyor.

Şehir otellerinde sorunların başını kurumsal alt yapılarının olmayışı ve kurumsal şirket yönetimi sisteminin kurulamayışı çekmektedir. Buna başlıca nedenise işletmelerin profesyonel yöneticiler ile maliyetleri düşük tutma istemi nedeniyle çalışmayışlarıdır.

Bir tarafta uçuk maaş  çıtası olan sahil otelleri, bir tarafta maliyeti düşük tutmak için maaş çıtasını düşük tutan şehir otelleri. Sahil bölgesinde yönetici maaş çıtasının abartılı olması tüm yöneticilerin çalışmakta öncelikli hedefi bu bölgelerin olmasına neden oluyor

Profesyonel yöneticilerin birçoğu şehir otellerinde yönetici maaşlarının düşük olması nedeni ile şehir otellerini tercih etmemektedir. Profesyonel otel yöneticileri, Antalya ve sahil bölgesinde uçuk maaş standartları olan otelleri tercih etmektedirler. Bu sorun şehir otellerini ciddi sıkıntılara itiyor.

Hangi yöneticinin hayali değildir ki, 500 odalı bin küsur yataklı otelde yönetici olmak, binlerce dolar alıp keyfi sefa sürmek... Sahil otelleri bu konuda gerçekten çok abartılı hale gelmiş, marka bir beş yıldız otel’in “Genel Müdürü” alırsa Başbakan kadar maaş, sanırım başka şekilde açıklanamaz bu. 

Kimsenin maaşın da kimselerin gözü yok, ama biraz da şehir otel işletmeleri çıtasını yükseltse. Şehir otel işletme sahipleri maliyetleri ön planda tutunca, haliyle otelleri ister istemez profesyonel olmayan ya da yeni yöneticiliğe atılmış farklı sektörden olan yöneticiler ile yönetiliyor oteller.

Sektörde birçok alanda dengesizlik olduğu gibi, bu konuda da ciddi dengesizlik ve haksızlıklar söz konusu. Sahil bölgelerin de uçuk maaş alan yöneticiler sadece maaşları ile dikkati çekmiyor, modern lüks yaşam tarzları ile de dikkatleri üzerlerine çekiyorlar.

Sahil otellerinde yöneticilere sunulan olanaklar, şehir otellerinde sunulmuyor.

Şehir otellerinde yöneticilik yapan nadir profesyonel meslektaşlarımız, kira, elektrik, su, internet faturaları ve mutfak masrafları ile boğuşarak yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. 
Çarpıklaşmanın bu kadarı  ister istemez çok ciddi dengesizlik oluşturuyor, bu dengesizlik şehir otellerin de birçok olumsuzluğa ve sektör de uzun zaman düzeltilemeyecek hatalara sebep veriyor.
Bu olumsuzluklara kısaca değinelim. 

Farklı sektörlerden otel yönetimine atanan yönetici arkadaşlarımız, işletmelerden normalin altında maaşı kabul edip çalışmaya başlıyor. 
Oteller de bu yönetici arkadaşlarımız öncelikli olarak var olan sistemi değiştirme çalışmasına başlıyor. Sistemi değiştirerek düzeni de askeri düzen üzerine kurmaya çalışınca, ilk kayıpları personeller oluyor. Çok zor şartlarda çalışan otel personeller, kurulan askeri düzen ve sistem baskıları artınca, dayanamayıp tek tek işten ayrılıyorlar. 

Ne eğitici, ne de eğitimci yaklaşım var personele… Anlamadığım önemli bir nokta da işletme sahiplerinin bu sistemi çok seviyor olması. Personeli ez, yıldır, sert yönetici ol politikası. Bu politikaya yabancı olan personeller ilk zamanlar da ne yapılmak istendiğini anlamakta zorlansa da istenmediği duygusuna kapılması uzun sürmüyor. Böyle yönetim anlayışı olan yöneticinin ise,  tek hedefi öncelikli olarak otelin kadrosunu değiştirmek “kendi adamımla çalışırım politikası” aslında personellerin kendiliğin den işten ayrılması da yöneticinin işine geliyor. 
İşin biraz da mali kısmı ile ilgilenerek te patrona bunu bir başarı gibi göstererek, efendim bakın milyarlarca lira tazminattan kurtardım sizi diyerek, patrona yalakalık bile yapıyor. Kendisi yüzünden mağdur olmuş onlarca insanı düşünür mü hiç? 
Yeni personeller, yeni bir kadro kuruluyor ama bu kadronun da bu sisteme dayanamayıp ayrılmaları çok uzun sürmüyor. Elemanın biri gidip biri gelmeye başlıyor, bir de bakmışınız ki fabrika gibi eleman tüketimi yapılmış. 
 
Bu sorun uzun süre böyle devam edince ister istemez otel’in ismi ve imajı sarsılıyor. Zaman içerisin de turizm çalışanları tarafından sağlıksız, istihdamı olmayan tercih edilmeyen bir işletme halini alıyor. 
Bu tip işletmelere bakıldığında aslında patron, yani işletmeci, bir gün dahi çalışan personel benim için tecrübeli personeldir dese de, yöneticiler ile birlikte aynı düşüncede değillerdir aslın da. Bu sadece söz de patron politikasıdır. Bu tür politikalar aslın da hep kaybettiriyor, yanlış sonradan fark edilmiş olsa da artık geç olmuş oluyor.
Bir süre sonra işten geçmiş oluyor, yönetici başarısız, patron da büyük bir hataya imza atıyor. Zamanın da maaş çıtasını yükseltmiş olsa ve profesyonel bir yönetici ile çalışmış olsa idi bu hatayı yapmayacaktı. 
Yapılan hatanın izleri kolay bir şekilde kaybolmuyor ve silinmiyor tabiî ki. Maaşının yüksek olduğunu düşünerek almadığı profesyonel yöneticiye maaşının onlarca katı zarar ediyor. Hatanın izlerini silmek için de imaj ve yeniden yapılanma sürecine girerek milyarlar harcamak zorunda kalıyor.




Bu Makale 16.04.2010 - 09:28:26 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Ogeday IŞIK 03.12.2013 - 12:30

    14 yaşından beri Turizm ve Otelcilik okuyorum.Lise bittikten sonra yaklaşık Turizm eğitimime 4 yıl ara verdim ve üniversite sınavına girerek tekrar eğitimime başladım.Şuan Akdeniz Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği öğrencisiyim ve seneye İngilizce İşletme bölümüne geçiş yapmak istiyorum.Belki biraz uzun bir yazı olacak ama kısa kısa örneklerle size durumları tarif edeceğim.Öncelikle Güney bölgesinde yüksek maaşlardan bahsetmişsiniz.Kurumsal firmalarda belki olabilir ama yine de standartların üzerinde bir yönetici maaşı yok.Ayrıca bu bölgede ciddi derecede çalışan maaşlarını 3 ayda ödeyemeyen oteller ve bu zulme karşılık tazminat hayali ile işini bırakmayan personeller var.Bu hususta sadece oteli suçlamak yada karalamak perspektif bir yaklaşım olmayacaktır tabi,bu mevzunun bu hale gelmesinde dolandırmak amacıyla kurulan,ödemelerini aksatan acentalar da çok var.Ama şu da bir gereçek ki Türk Turizminde eroin etkisi yapan All in clusive illeti her geçen gün kaliteyi daha da düşürmekte çalışan emekçi personeli üzmektedir.Maaş konusuna örnek de vermek gerekirse şayet kurumsal bir firmada bir önbüro müdürü 3000 tl maaş alıyor ki niteliklerini sayacak olursakiyi derececde en az 2 yabancı dil,kuvvetli halkla ilişkiler ki otel açılacağında 1718 saate varan mesailer,en az 2 önbüro programı kullanabilme,lisans eğitim düzeyi vesaire... ve tecrübe.Gelelim ödemeler eğitim ve kalite üçgenine...Bildiğiniz üzere değerli turizmci arkadaşlarım abileri ablalarım,otellerin gelirleri yüzde 5560 oda satışlarından yüzde 2540 yiyecekiçecek satışlarından ve diğer extra satışlardan meydana gelmektedir.Yiyecek İçecek satışarının Güney illerdeki otellerin sadece a la carte restoranlarından bu ivmeye gelmesi biraz zordur.Anladığımız kadarıyla önbüro bu işin beyni FB ise kalbidir.O zaman kısa kısa örneklerle verelim.Farzedelim bir resepsiyonist... ortalama maaş 1100 TL ortalma bahşiş 150 TL ingiliz oteliyse 50tl. Garson...ortalama maaş.1050 tl ortalama bahşiş. 50 TL. Ücretlere baktığımızda bir insanın konaklma yeme içme giyinme ulaşım giderlerini gözönünde bulundurursak geçinmesi zor gibi gözüküyor.Bu işin eğitimi alan arkadaşlar bilirler.Bize ilk öğretilen turizm emek yoğun bir sektördür ikincisi iseturizm hizmet sektörüdür yıılardan beri beynimize kazındı bu iki temel anlayış.O halde turizm personelinin bahşiş beklemesi en doğal hakkıdır ,bahşişe dayalı çaşılmak istemesi en temel isteğidir.Peki nedir bunun önündeki etken? All in Clusive sistemi.Bu sistemde turistin anlayışı şudur ki biz herşeyin parasını verdik, 1 kuruş ödemeyiz.Geçmiştenm örneğini vereyim garsonluk yaptığım 5yıldızlı bir otelde jeton almak isteyip te alamayan bir Rus turistin benen 5euro borç istediğini bilirim.Kontrat detaylarından örnek vermek gerekirse de ki önbüroda da çalşıtım ordan biliyorum aksiyonlu olarak 5yıldızlı bir otelin Avrupa pazarına bakın Doğu bloğu değil Avrupa pazarına 32 eurodan Per person oda sattığını biliyorum Orada 32 lira gibi bir fiyat. Hadi acenta üzerinde 30 euro koysun, 62 lira gibi bir fiyattan yurtdışında tatil yapılabiliyor.Bu durum düşük personel maaşı ,kalitesiz yemekler, düşük maliyetlerle hazırlanan ürünlere sebep oluyor.Şimdi gelelim iç müşteridış müşteri kavramına.Bildiğiniz gibi iç müşteri otel personelidr.pazarlama da literatür gereği ve turizm bir hizmet olayı olduğundan iç müşterinin istek ve beklentileri dış müşteri kadar önemlidir.Bu doğru orantılı olarak mutlu personelmemnun müşteri tablosunu ortaya çıkarır.Neticesinde misafirin önüne kaliteli bile olsa bir yemeği asık suratla ve saygısızca servis ettiğinizde olumlu bir izlenim bırakmazsınız.Bu tablonun çizilememesinde de yine maliyet ve pansiyon kaynaklı zincirleme faktörler görmekteyiz.İşin kısacası Güney destinasyonunda All in clusive sistemi artık kitlesel turizm için oturmuş durumda.Gerek pazar da ki pay ve rekabetler gerekse havalı havalı anlatılan,istatistiki turist sayıları için de böyle olacak..Eğitimli personel derseniz ki eğer banazaten üniversite hayatım boyunca düşük ücretli bir işçi olacağım üniversitem bittikten sonra da düşük ücretli personel olmak istemiyorum.Benim gibi turizmde lisans yapanların çoğu da böyle düşüneceği için herşey dahil sistem eğitimsiz ve kalitesiz personel çalıştırmaya mecburdur ve mecbur kalacaktır...

  • mustafa 22.12.2010 - 08:15

    personel,eğitim!!! personeli eğitimsiz al sabah akşam çalıştır sakın eğitme eğitirsen bir şeyler gösterirsen gözü açılır ve kaçar...eğitim mi!!!!!

  • leyla ün 13.04.2010 - 09:50

    yukarıda yazılanlara katılmıyorum, sağlanmak istenen. disiplin ,düzen, iyiniyet ve çalışma ekip ruhudur, ne yazık ki sahil kesimindeki personel bundan uzak olduğu için, rahata alıştığı için, şehir otelcilkiğindeki duzen ve disiplini sevmiyor, kafaya göre iş yapmak istiyor, bunu yapamayınca işletmede başarı gösteremiyor,

  • Asiye Anlağan 13.04.2010 - 11:46

    Sahil kesiminde çalışan genel müdürlerin tamamıza profesyonel demek hata olur tabi çok değerli turizm öncüleri var ancak günümüzde ağırlıklı olarak sadece bir yabancı dile hakim diye yabancı müdürler çalıştırılıyor. Bir yabancı hayranlığıdır gidiyor. Bu işe emek vermiş yıllarını vermiş profesyoneller küstürülmüş öyle yüksek maaşlar falan yok. O maaşlar ancak yabancılara gidiyor. Şehir otellerindeki durum ise bugün zincir otellerin dahi sahildeki oteliyle diğer otelleri arasında maaş farkları uçurum olmuş. Aynı işi yapanlar arasında uçurumlar var. Hal böyleyken zincir otel kendi arasında bunu yapınca diğer şahıs otelleride daha fazlasıyla maaşları ve imkanları aşağılara çekiyor.

  • RÜÇHAN DAĞÇINAR 12.04.2010 - 03:54

    ŞEHİR OTELCİLİĞİNDE 10 YIL , GÜNEYDE 18YILDIR GÖREV YAPMAKTAYIM . TESPİTLERİNİZE KATILMAK MÜMKÜN DEĞİL. ŞEHİRDE MAAŞI AZ BULAN G.M LERLE YERİMİ DEĞİŞTİREBİLİRİM..

  • Kevser Beşmumlu 10.04.2010 - 08:20

    Sahil otelciliginde yüksek maaş alan yöneticiler olsa idi ,onca profosyonel otel yöneticileri işsiz kalmazdı. Ancak hakkettigi maaşı alamayan profosyonel yöneticiler herşeye ragmen az maaşla çok işler başardılar.Ancak hakketmedikleri muamelerle karşı karşıya kaldıkları içinde (bilen -bilmeyen ile aynı tutuldu) nerdeyse turizmi bıraktılar. Şehir otelciliginde ise tam tersi olaylar gelişti. Şehir otelciliginde yetişmiş onca degerli profosyonel yöneticiler var.Bugün kü geldigi noktaya baktıgımız zaman şehir otelciligi diye bişi kalmamışsa, acaba bu yüzden profosyonel yöneticiler şehir otelciliginde çalışmaktan vazgeçmiş olabilirlermi

  • TURİZM ÇALIŞANI 10.04.2010 - 03:48

    RECEP KARDEŞİM ÇOK DOĞRU YAZMIŞSIN SANA KATILIYORUM.YILLARDIR ŞEHİR OTELLERİNDE ÇALIŞIYORUM DURUM ANLATTIĞIN GİBİ.LOJMAN YOK KİRALAR PAHALI MAAŞ DÜŞÜK ZOR GEÇİNİYORUZ .BİRİLERİ BUNA EL ATSIN.

  • Olcay Erbay 10.04.2010 - 01:10

    Emekli Turizimci ( HİLTON İST /HİLTON PARKSA) ön büroda görev almış bi kişi olarak şehir otellerinde görev yapan üst düzey yöneticeler daha kalifiye ve hizmet sektörünün sorunlarını bilen oluyor buna karşılık doğru tespit yapmışsınız ücret konusunda az maaş alıyolar yabancılara göre çünkü türk oldukları için!!!!!!!!! diğer tespitine katılmıyorum!!!2 yıldır marmariste yaşıyorum gördüğüm kadar ege ve akdenizde çalışan otel müdür ve yardımcıları çok fazla maaş almıyorlar çünkü seçilen şahıslar kalifiye derecesine bakılmaksızın sadece akraba veya eş dost,tan seçiliyor bundaki amaçlarıda çalıştırdıkları otelin gelir ve giderlerini kontrol etmek yani bir bakıma dışardan gelen kalifiye otel müdürlerine para kaptırmamaktır!!!!!!böyle olncada ege ve akdenizde çalışan iş bilmeyen yöneticiler sayesinde servis kalitesi düşüyor buda türk turizmini avupa piyasasında alt katagorilere düşürüyor vede türkiyeyi tercih eden yabancı müşteri profilide çok düşmüş oluyor!!! bunun içindir,ki her yıl turizm gelirlerimiz Euro ve Dolar bazında aşağıya düşüyor!!! Bence kendi vatandaşlarımıza uygun bir fiyat politikası uygularsak daha çok kazanacağız.yani avrupalıya uyguladığımız çok düşük acenta fiyatlarını kastediyorum!!!haliyle ege ve akdenizde çalışan yöneticilerimizde otel doluluk oranı yükseleceğinden fima sahipleri tarafından yüksek maaşla ödüllendiilecektir bunu unutmayalım!!!! bizim insanlarımız yabancılardan daha çok para harcarlar bunu biliyorum!!!!!!!!

  • Murat EREN 10.04.2010 - 11:48

    Atma Recep din kardeşiyiz, diye bir söz var. Cuk oturmuş yani. 23 yıldır sahildeyim, uçuk maaş nerdeyse bilelim bizde. Ayrıca her taş yerinde ağırdır.

  • kuttaş atakurt 10.04.2010 - 09:10

    Sahil kesimlerinde hangi oteller uçuk maaş ödüyor merak ettim.Ben 1989 yılından beri akdeniz bölgesi otellerinde yönetici olarak çalışıyorum zor geçiniyorum.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.