Turizm çalışanları neden sektörden kaçıyor?

Turizm çalışanları neden sektörden kaçıyor?
Turizm eğitimi alan personelin yalnızca yüzde 10’unun sektörde kaldığı belirtiliyor. Eğitimli personel bulmakta zorlanan konaklama sektörü ise, sektörden kopuşu durduracak bir turizm yasası yapılmasını istiyor.

Turizm okullarına dönük ilgi de giderek düşüyor

Özellikle eğitimli personelin turizm sektöründen kopuşu artarak sürerken; sektörde çalışanların başka alanlara kaydığı, turizm okullarına dönük ilginin de giderek düştüğüne dikkat çekiliyor. Sektörde kronik hale helen personel sorununun bir takım nendenleri olduğunu kaydeden turizm profesyonelleri; günümüz koşullarının gerisinde kalan özlük hakları, süreklileşen fazla mesailer, sezonluk çalışma sistemi ve sıklıkla yaşana krizler nedeniyle sektörde ortaya çıkan belirsizliklere işaret ediyor.  Çözüm içinse gündeme gelen önerilerin başında, mesleğin koşullarını iyileştirecek bir ‘turizm yasası’ geliyor.

Turizm çalışamları mesleki açıdan koruma altına alınmalı

Turizm Mezunları Federasyonu (TURMEFED) Yönetim Kurulu Üyesi ve Balıkesir Turizm İşletmeciliği Mezunları Derneği (BTİOYOMD) Başkanı Feridun Ergün, turizmde yaşanan istihdam sorununun çözümü için mesleğe standartlar getirecek bir turizm yasasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Gazete Duvar’dan Ceren Akdeniz’in haberine göre, turizm eğitimi alanların sadece yüzde 10’unun meslekte kaldığını, birçoğunun sektöre geçici iş gözüyle baktığını belirten Ergün, bunun önüne geçmek için turizm çalışanlarının mesleki açıdan koruma altına alınması gerektiğini vurguladı.

‘Otel kadrolarının yüzde 10’u turizm mezunu’

Türkiye’deki mevcut ekonomik koşullarda turizmin iyi durumda olan yegane sektör olduğunun altını çizen Ergün, buna rağmen otellerde çalışan kadrosunun ortalama yüzde 10’unun turizm mezunu olduğunu belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın personel ilanlarında bile turizm mezunu olma koşulu aranmadığına dikkat çeken Ergün, şöyle konuştu: “Okullara panellere katılıyorum. ‘Aranızda bu işi yapmak isteyen kaç kişi var’ diye soruyorum 8-10 kişi elini kaldırıyor. Çünkü öğrenciler bu işte gelecek görmüyor. Ama bu şekilde yola devam edemeyiz. Turizmi iyi bir kariyer hedefi haline getirmek zorundayız.”

Turizmde hızlı personel sirkülasyonunun kronikleşerek sektörün temel sorunlarından biri haline geldiğini ifade eden Ergün, “Özellikle son yıllarda, ‘Personel bulamıyoruz’ isyanını otel yöneticilerinden çok sık duyar hale geldik. İşinde gereken bilgi seviyesine ulaşan çalışanlar sektörü terk ettikçe her yeni personelde sıfırdan başlanıyor. Çalışanları kanunen koruma altına almazsak bu kısır döngü sürüp gider. Eğitimli turizmciler sektörde kalmaz, turizm yöneticileri de otellere gereken işgücünü sağlayamaz” dedi.

'Neden belge sorulmuyor?'

Birçok meslekte uzmanlık belgesi aranırken turizmde bu konuda yasal boşluk olduğunu dile getiren Ergün, sektörde güvence için Turizm Meslek Yasası’nın acilen hazırlanıp hayata geçirilmesi gereken bir ihtiyaç olduğunu anlattı: “İş güvenliğinden cankurtaranlığa, mimarlıktan inşaat mühendisliğine, mutfak şefliğinden havuz temizlemeye otellerde faaliyeti olan birçok alanda belge istenirken turizm yöneticiliği için, genel olmak için herhangi bir belgeye ihtiyaç yok. Bu çok tuhaf. Buradaki yasal boşluğun hızla giderilmesi, bunun için de acilen Turizm Meslek Yasası’nın çıkması gerekiyor.”

‘Kadroları tutmakta zorlanıyoruz’

Turizmde en belirleyici değişkenin personel olduğuna vurgu yapan Bellis Deluxe Hotel Belek Genel Müdürü Gıyas Şahin de şunları söyledi: “Kalifiye kadrolarımızı tesislerde tutmakta zorlanıyoruz. Kalifiye elemanı kaybetmemek için çok uğraşlar veriyoruz. Daha iyi koşullar sunma gayreti içindeyiz. Benim tesisim adına yeni ilave bir lojman çalışmam var. Yeni eğitim çalışmalarımız var. Diğer otellerde de çeşitli adımlar atılıyor. Mümkün olduğu kadar kaliteyi, standardı korumak için bu adımları atmak zorundayız. Kalifiye elemana değer vermemiz lazım. Turizmci bütün arkadaşlarıma da personel ihtiyaçlarına, eğilimlerine hassasiyet göstererek buna göre planlama yapmalarını öneriyorum.”

‘Turizmden kaçış pandemiden sonra hızlandı’

Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu’nun hazırladığı ‘Turizmde İstihdam’ raporunda pandemiden itibaren turizmden kaçışın hızlandığı belirtilerek ‘sektör çalışanlarının tersine göç süreci başladı’ uyarısı yapıldı. Raporda, Türkiye’nin son yıllarda turizm alanındaki başarısına rağmen, çalışanların koşullarının aynı hızla revize edilmemesinin, çalışanların sektörden uzaklaşmasına yol açtığı belirtildi.

Turizm çalışanları seracılık, kuryelik, emlakçılık gibi alanlara yöneldi

Turizmden kaçışta temel tetikleyicilerden birinin çalışanların uzun süreli işsizlik dönemi yaşamaları olduğuna değinilen raporda, şöyle denildi: "Antalya’da pandemi döneminde 1,5 yıl işsiz kalan ve her yıl kış aylarında uygulanan askı dönemlerinde uzun süreli maaş ve sigorta kesintileri yaşayan turizm çalışanları, seracılık, kuryelik, emlakçılık, sigortacılık, çağrı merkezleri gibi alanlara yönelerek, ayakta kalmaya çalıştı ve çoğu turizmi hayatlarından çıkardı. Geçmişte prestijli olan turizm mesleği, son yıllarda son çare olarak görülmeye başladı. Turizm çalışanlarının şartları ve özlük hakları ivedilikle revize edilmeli, turizm sektörünün şartları diğer sektörlerin altında kalmamalı. Turizm sezonunun 12 ay olmasa bile ilkbahar ve sonbaharın bir kısmını kapsayacak şekilde 9-10 aya çekilmesi için somut adımlar atılmalı.”


Bu Haber 29.01.2024 - 08:30:49 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Turist sadece otelime gelsin

    Sinan Erkoç 31.01.2024 - 10:51

    Türkiye antik şehirler ve doğa olarak çok zengin bir yer. Turizm Bakanlığı da bu konuda epey çalışmalar yaptı. O kadar çok kazı ve aydınlatma ve restorasyon yaptı ki; Turizmi destekleyecek en büyük unsur doğa ve antik yerlerdir. Deniz mi? dünyanın 3/1'i deniz. Rakipler bu konuda güçlü. Ancak rakipleri tarih ve doğa ile geçebiliriz. Ama PATRONLAR.... Ne işleri var tarih ve doğayla. Sadece benim otele gelsinler. yatsınlar uyusunlar ve denize girsinler. Hatta artık otellerde hiç bir şey bile vermiyorlar. Yemekler kötü. animasyonlar kötü. Her şeyin maliyetini düşürdüler. İçmesinler yemesinler. Sadece denize girsinler sonra da gidip yatıp uyusunlar. Turizm patronlarının karakteri bu. Sonra da neden sektör kötüye gidiyor diye suçu başkalarına atarlar. Müdürlerini suçlarlar. Devleti suçlarlar. Boşverin. Turizmde çalışmak isteyenlere ve turizm okullarını seçemek isteyenlere sesleniyorum. Sakın bu sektöre bulaşmayın. Kaçın. Kurtarın kendinizi. Eğer köle olmak istemiyorsanız.

  • EN büyük sorun patronlar

    Nermin Kurt 31.01.2024 - 10:09

    Patronların inanılmaz açgözlülüğü. Malesef en büyük sorun budur. Sektörün en büyük sorunu olan bu patron tiplerinindaha fazla para kazanma hırsı uğruna, personeli köle gibi görmeleri. Hatırlayın Abraham Lincoln amerikada köleliği kaldırdığı için 12 eyalet birlikten çıkma kararı aldı ve içsavaş başladı. UZun bir savaş sonucu bir çok ölen sonucu savaş bittikten sonra da köleliği kaldırıp düzeni bozduğu gerekçesiyle mason patron sınıfı Yahudi Abraham LincolN'ü kendilerini seçtirmesine rağmen öldürttü. Sözde kölelik yok ama malesef dünyanın % 15'i diğer %85'ini köle olarak kullanıyor ve yönetiyor. Herkesin maaşı ve yaşamı iyi olsa biz kimi çalıştıracağız mantığı. Az verin, açlıktan ölmesin. Kölemiz olsun. Birç ok otelde ya karısı, ya kızı ya da oğlu başında. Artık genel müdür de kalmadı. Bu açgözlü patronlar hep genel müdürlük yapıyor. Bir de birbirlerine hava basıyorlar ben şu kadar ciro yaptım, maliyetleri bu kadar aza indirdim diye. Neredeyse cepleridnen hiç para çıkmasın istiyorlar. İş bilmeyen beceriksiz patronlar sözde her şeyi daha iyi bilirler. En küçük bir durumda hemen personel çıkarın. ücretsiz izin. Personele verielcek parayı fazlalık gibi görüyorlar. Sanki sokağa atılmış para gibi görüyorlar. Halbuki bir restoranda bir personel maaşı kadar hesap öderler ma personele gelince 1000 lira fazla vermezler. Sonra da batarlar, Sektör kötüderler, devlet kötü derler. Hayır kardeşim. Siz kötüsünüz. Patron diyorum. Yatırımcı bile demek istemiyorum, çünkü yatırımcının işi sadece bu işi oluşturmaktır ve bilen ellere teslim etmektir. Ama siz patron klubü, tanrıyı oynadığınız için. Battığınzı zaman da ağlarsınız. Elin iş bileni üsküdarı geçiyor. Anextur ve TUI ve Odeon gibi acenteler kapıda bekliyor iş bilmeyen patronlardan mallarını ele geçirebilmek için. Acenteler nasıl yapabiliyor da SİZ YAPAMIYORSUNUZ.... Acenteler reklama ve kaliteye ve personele verilmesi gerekeni veriyor çünkü. Sizin gibi açgözlü cimri değiller. Her işe de karışmazlar. İşi, ehlinni eline bırakın.

  • Mantalite

    Sarper Sanlı 31.01.2024 - 09:38

    Otellerin basına gelen vizyonsuz eski kafalı yöneticiler sektörde kaldığı surece asıl eğitim almış turizm personeli kaçmaya devam eder. Sezon başı gelip mutlu personel mutlu misafir diyen yönetici daha personeline maliyet düşürmek adına dogru düzgün yemek vermeyen kalacak yer sağlayamayarak kendi koktuğunu sağlama almaya çalışıp calışanına verdiği değer personelin önce otelden sonra sektörden kaçmasına sebep oluyor. Bunları yapan içindeki vizyonsuzluğu kapatmak içinde sosyal medyada birçok türeyen neye yaradığı belli olmayan dernek ve birliklerin başkan ve üyeleri, bu ve benzeri hareketleri çalışan turizm emekçileri yapıyormuş gibi yüksekten yüksekten duayen edasıyla ahkam kesiyorlar. Çalışanın her türlü hakkını eksik vermeye çalış sonra personel başka alanlara gidince niye gidiyor kaçıyorlar diye serzenişte bulun.

  • Patronlar ve Emir eri müdürler

    Ahmet Bayara 30.01.2024 - 10:16

    Her sezon başı kalifiye eleman bulamıyoruz diye ağlayan Müdürler ve turizm birlik başkanları ilk durgunlukta personel çıkartmaya ücretsiz izin kullandırmaya başlıyorlar yetersizliklerini kapatmak için. Genelde bunu yapanlarda 90 yıllardan kalma kendini güncelleyememiş yetiştirememiş bütçeyi kurtarıp kendini sağlama almanın tek yolunun personel çıkartmak olduğunu düşünen eski kafa genel müdürler örnek bodrum LC KP işletmesi. Kalifiye personele gereken değeri vermediğin sezon sonu elinde tutmadığınız sürece ağlamaya devam edersiniz.

  • Ne bekliyordunuz?

    yılgör demirtaş 29.01.2024 - 02:50

    Turizm sektörü artık içi boş ve sadece zengin patronların kendi mutlulukları için oluşmuş bir sektör haline geldi. Bloğumda son 5 yıldır yazıyorum. Artık turizim okullarına uzak durun diye. Çünkü bu sektörde kimsenin geleceği yok. Eğer geleceğinizi tehlikeye sokmak istiyorsanız ya da uuzn vadeli bir macera istiyorsanız ki bu da ne evlilik hayatı, ne de geleceğinizi kurtaran bir hayat olmaz; istiyorsanız bu okullara gidin. Ama bu sektörün geldiği son durum; 1. Patronların kralcılığı oynadığı ve kendi kanunlarını oluşturduğu kendilerine hizmet edilen bir sektör 2. Patronların kendilerini toplumda bir kimlik ve rpim edinme sektörü 3. Yine yurtdışını gezebilmek için bahane olan bir sektör 4. Patronların maaşların üstüne basıp giderleri azaltıp daha büyük açgözlülükel daha fazla para kazanma hırsları uüruna sektör çalışanını uzuca ve daha uzun saatler çalıştırması 5. Haklarını arayan eğitimli ve aklı olan personeli sektörden afaroz etmeleri 6. Düşük maaşlar karşısında antalyada artan ev kiralarında turizm bölgelerinde barınmanın imkansızlaşması. 7. Doğu bölgelerinden büyük bir göçün gelmesi ve daha ucuza maaşa bu göç insalarını çalıştırmaları ve dolayısıyla otellerde aşiretçiliklerin oluşması. 8. Turizm bölgelerinin diğer şehirlere oranla daha pahalı yaşam koşularının olması ve maşların buna cevap vermemesi 9. Torpilciliğin bol olması. 10. Yine Patronların iş bilen personeli yönetmeye çekinerek iş vermekten kaçınması 11. Klupçülüğün tekelcilik oluşturması. Örneğin Belek bölgesinde iyi mevkide bir iş bulabilmek için skal, rotary, lions gibi mason örgütlerine üye olmak gerektiği. Bu da sektörü sadece bu kitlenin hakim olabilmesi için elde tutabilme tekelciliğini oluşturuyor. 12. Yetişmiş kadroların daha iyi maaşlara yurtdışına kaptırılması. 13. Yurtdışı patentli şirketlerin artık ülkemizde bir çok oteli patronların kendi kibirlerinin sonucu beceriksizliklerinden otelleri toplamaları. Satın almalar ya da kiralamalarda yurtdışı firmaların varlığı, personelin yetişmiş küçük bir kısmını ülkemizden, ama geri kalan diğer büyük kısmını yurtdışından getirmeleri. 14. İyi şirket ya da bütün köşebaşları zaten tutulmuş durumdadır. İyi işi insanlar bırakmıyor. Bıraksalar da bir görece neredeyse 5 milyon başvurunun olması. Bu durum karşısında işverenin de kafası karışıyor ve gerçek maaşı düşürmeyi teşvik ediyor. 15. Sektörün % 65'lik bir kısmı sezonluk hevesli personeli işe aldığında hem uzun saatlar çalıştırarak hem de düşük maaşlara çalıştırarak ve hepsinden önemlisi bir çok basiretsiz otelin alacak haklarını personele ödemeden sokağa atması. Sezon başlangıcında bir iki ay maaş verip sezon sonuna doğru biriken maaşı vermeden kanunlar çerçevesin formüller bularak personeli rezil edip kullanıp sokağa atması. Bu kadar etken varken bir genç nasıl böyle bir sektöre geleceğini bağlayabilir. Sektörde barınabilmek için kontrolü devletin ele alması lazım. Amerika usulü her otele mutlaka dışardan bir yöneticinin atanarak personelin devlet maaş kodlarında standart maaş uygulamasıyla sistem oluşturmak gerekir. Her bilinçsiz ve parası olanın otel açmasını engellemeli. Acenteleri kesinlikle otelcliiğe uzak tutmalı. Acenteler otelleri ciddi şekilde ele geçirmeye başladı. En küçük bir krizde acenteler kendi otellerine yöneliyor, Diğer otelleri pazarlamak zorlaştığı için patronlar adeta sihirbaz arıyor ve çalışanı rezil edip kısa süre sonra sokağa atıyor. Ya da kullanıp sokağa atıyor. 3 ve 4 yıldız belgeli eksik o kadar kapkaççı otel işleten var ki; otel bile diyemezsiniz. Bu tür kapkaççı mantığı olan işletmecileri temizlemeli. Hem otel fiyatları hem de maşların standartlaştırmak. Kontratlarda kick back ve % oranında çeşitli isimlerle indirimleri yasaklamak. Standart fiyatlar işini yapan kalsın, yapmayan ve art niyetli olan elensin. Bu uygulamalr olduğu taktirde ancak 5 yıl sonra turizm personelini toparlayabilirsiniz.

  • Bulent yenigun 29.01.2024 - 01:03

    Dikkat ederseniz otelciler emek is gücü gerektiren kadrolarıni hep genc ve tecrübesiz elemanlardan oluşturuyorlar. Çünkü en ucuzu böyle. Birincisi adaletsiz maaş sistemi.ornek, Hiç bir bilgisi olmayan yabancı uyruklu personele kalifiye Türk personelden daha fazla maaş verilmesi. Orta üst seviye yöneticilerin ücret scalalarinin is tanımına göre ortusmemesi Ekonomik şartlardan dolayı geçim sıkıntısının hat sahaya ulaşması, Yatırımcıların yirmi bin dolara ayakkabı alırken personeline zam yapmakta elinin titremesi Daha geniş bir perspektiften bakarsak sektöre ilk başlayan yatırımcılar artık ürünlerini çocuklarına bırakmaya başladı. Yeni gelen genç otel sahipleri maalesef hizmet anlayışını cost üzerine kurdu. Nereden ne kisabilirim şeklinde yürüyen bir sistem haline dönüştü. Düşünün bir ascisiniz ve büfeye çıkardığınız yemeği tavsiye edemiyorsunuz. Bu tarz ürünleri sıkıla sıkıla müşteriye sunmanın nasıl bir zulüm olduğunu bilemezsiniz. Birçok otelde malzeme bile tedarik edemiyorsunuz. Mesleğe yeni başlayan genç Bir çalışanın böyle bir ortamda mutlu olmasını düşünemezsiniz Farkındaysanız tv lerde aşçı yarışmaları başlayalı, aşçılık kursları,okulları talep patlaması yaşıyor. Sosyal medyada yaşanan bu trend mutfak departmanini is gücü babında diğer departmanlara göre daha rahat bir statüye sokmaya başladı Aslında herkes herseyin farkında. Ocak ayi sonu gelmesine rağmen yatırımcıların maaş konusunda ne kadar zam yapacakları hala muamma. Sene başında enflasyon belli ,hayat şartları belli . Aslında ne kadar zam yapacağı da belli fakat şubat ayında maaş yatana kadar haberi olmuyor çalışanın. Size tek çözümü naçizane söyleyeyim. Yatirimcilar,Tesislerin başına profesyonel yöneticiler koymadıkca, turizm sektörü beklentilerin aksine geriye gidecek.

  • İlhan Erdoğan 29.01.2024 - 09:45

    Maaşların düşük olduğu yönetici olanların ego tatmin ettiği sektör oldu malasef. Bunlar daha iyi günlerimiz.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.