Tayin olmasına rağmen, Antalya için bekledi
Milyonlarca turistin ayak bastığı ve günlük nüfusu 160 bine kadar çıkan Antalya Havalimanı'nda 6 yıldır mülki amirlik görevini yürüten Vali Yardımcısı Hayrettin Balcıoğlu, tayin olmasına rağmen turizm yoğunluğu nedeniyle kenti terketmedi.
Hürriyet Akdeniz’in haberine göre Antalya Vali Yardımcılığı görevine atandığı 2004'ün Ekim ayından bu yana Antalya Havalimanı'nda mülki idare amiri olarak görev yapan Hayrettin Balcıoğlu, Alaaddin Yüksel'in Ankara Valiliği görevine atanması sonrası Ankara Vali Yardımcılığı görevine tayin oldu. 31 Temmuz 2010 tarihli kararname ile ataması yapılan Balcıoğlu'nun, 12 Ağustos'ta yeni görevine başlaması gerekiyordu.
Aynı kararnamede yer alan diğer tüm isimler yerlerini değiştirmesine rağmen, Balcıoğlu turizm yoğunluğu nedeniyle görevinden ayrılma süresini uzattı. Antalya Valisi Ahmet Altıparmak'ın turizmin en yoğun olduğu bugünlerde herhangi bir aksaklık yaşanmaması için görevini biraz daha sürdürmesini istediğini belirten Balcıoğlu, güvenlik uygulamaları ve yolcu hizmetlerinde bir sorun yaşanmaması için görevini 30 Ağustos'a kadar yürüttü.
ANTALYA'DAN ESENBOĞA'YA
Ankara Valiliği'ndeki yeni görev yerinde Antalya'da uzun yıllar birlikte çalıştığı Alaaddin Yüksel ile çalışacak olan Balcıoğlu, Başkent Ankara'da ise Esenboğa Havalimanı'nın mülki idare amirliği görevini yürütecek. Balcıoğlu, 1 Eylül tarihinde ise Antalya'dan ayrılacak. Göreve başladığında yolcu ilişkileri ve fiziki sorunların bulunduğunu hatırlatan Hayrettin Balcıoğlu, şöyle dedi:
"Gelen turistlerin havalimanına ilk adım attığındaki algılaması nasıl olursa tatili de öyle geçer. Özellikle polis biriminde bir hoşnutsuzluk ve memnuniyetsizlik vardı. Çünkü yerine yeni eleman olmadığı için şark görevleri de sürekli ötelenmiş. Valimiz Alaaddin Yüksel, kış döneminde 100 polis memurunu havalimanına atadı ve eğitimden geçtikten sonra bu sorun böylece çözüldü."
"8 yılda inşaatı tamamlanamayan 2'nci Dış Hatlar Terminali ve İç Hatlar Terminali'nin hizmete girmesiyle uçuş kapasitesi de birden arttı. Ulaştırma Bakanlığı'nın özel teşebbüs yatırımlarını kullanması ile kuleler yenlendi, havalimanı etrafının tel örgüsü, emniyet binası gibi yenilikler ile havalimanı modern bir yapıya kavuşturuldu. Bu yatırlmlarla birlikte 2004'de 6 milyon 400 bin olan gelen yolcu sayısı 9 milyona ulaştı."
360 NOKTAYA UÇUŞ
Türkiye'de krizi en iyi yöneten ekibin Antalya Havalimanı ekibi olduğunu belirten Balcıoğlu, "Çünkü neler olacağını, neler yapılması gerektiğini önceden biliyoruz. Antalya'dan 65 ülkedeki 360 noktaya uçuş yapılıyor. Sadece Rusya'daki 46 noktaya, Almanya'daki 36 noktaya uçuş yapılıyor. 'Antalya turizmle dünya barışına katkı sağlıyor' diyorlar. Yolcuların gülen bir yüzle karşılanması, giderken de hoş, mutlu bir şekilde güle güle denilerek gönderilmesi çok önemliydi" dedi.
HERKESİN BAŞARISI
Antalya'daki 6 yıllık görev süresinde çok huzurlu ve keyifli bir dönem yaşadığını kaydeden Balcıoğlu, şöyle dedi: "Burada benimle birlikte görev yapan herkese teşekkür ederim. En üst düzeyden içeride yolcu bagajını uçağa atan kişiye kadar uyumlu bir çalışma sergilendi. Burada çok iyi bir sistem oluşturuldu ve benden sonra gelecek arkadaşım bayrağı daha üst noktalara taşıyacakır. Şimdi ülkemizin başkenti, temsil ağırlıklı Ankara'da Esenboğa Havalimanı'nda görevime devam edeceğim."
O GÜNÜ ANLATTI
Antalya Havalimanı'nda görev süresi içerisinde yaşadığı en ciddi krizin 18 Ağustos 2007'deki uçak kaçırma olayı olduğunu anımsatan Hayrettin Balcıoğlu, kimsenin burnu kanamadan, başarılı kriz yönetimi ile dünya literatürlerine örnek gösterilen olayı şöyle anlattı; "Bir cumartesi günü saat 07.20 sıralarında Kıbrıs'tan İstanbul'a gidecek olan Atlasjet uçağının kaçırıldığı ve Mersin üzerinde olduğu bilgisi geldi. Bir elimde telefon, olayı gerekli yerlere arzettim ve otomobilimle çok kısa sürede havalimanına ulaştım."
"Antalya Havalimanı'na indirilen uçak pistin ortasında kalmıştı. Sayın valimiz Alaaddin Yüksel, 'Hiçbir suretle kimsenin burnu kanamayacak' talimatını verdi. O gün cumartesi ve 650 iniş-kalkış var. İki pistimiz var birisi kapalı durumda. O günkü trafiğin devam etmesi için tek pistimiz kaldı. Uçağın kaptanları ön camlardan atlayıp uçağı terketmişlerdi. Çok büyük stres yaşayan kaptanlara hemen sigara ve kahve verdik."
"Görüşmelere göndereceğimiz kişinin, yabancı dil ve havacılık kurallarına uygun birisi olması gerekiyordu. Terminal Genel Müdürü Naci Akın ve emniyet amiri Cemil Tonbul'u uçağı kaçıran teröristlerle görüşmeye gönderdik. Uçaktan önce yaşlılar ve çocukların tahliyesi sağlandı. Bu arada Ankara'dan her türlü uçak tipini, herşeyiyle bilen profesyonel bir operasyon ekibi getirildi. Diğer taraftan iniş kalkışların devam etmesi gerekiyordu."
"İş bittikten sonra yolcu yakınları ve uçaktakilerin buluşma anı vardı. Psikolog, sağlık ekipleri VIP ve CIP'te buluşturulan yolcular ve yakınlarını kontrol etti. Bu olaydaki en büyük hatamız ise basını gerekli zamanlarda bilgilendirememek oldu. Olay teröristlerin etkisiz hale getirilmesi ve hiçbir yolcuya zarar gelmeden çözümlendi. O gün 648 iniş-kalkış oldu. Antalya Havalimanı'nın en yoğun olduğu dönemde yaşanan bu krize yönelik Ulaştırma Bakanlığı'na bir rapor hazırladım ve burada da basının gerekli zamanlarda bilgilendirilmemesini bir hata olarak yazdım."
Bu Haber 31.08.2010 - 14:39:02 tarihinde eklendi.