Mete Vardar’dan Bakan Ersoy’a: Bizden neden para alıyorsunuz?

Mete Vardar’dan Bakan Ersoy’a: Bizden neden para alıyorsunuz?

Türkiye’nin önde gelen seyahat acentelerinden Jolly’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar iç turizm pazarındaki son durumu TurizmGüncel’e değerlendirdi. Dövizdeki artışın iç pazara etkisine dikkat çeken Vardar, Turizm Geliştirme Ajansına ve Bakan Ersoy’a dönük eleştirilerde bulundu.


Savaş Daş - TurizmGüncel 

Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, 2021’i bitirip 2022’ye başlamaya hazırlandığımız yılın son günlerinde sektörün sıcak gündemini TurizmGüncel’e değerlendirdi. TGA’yı ve Bakan Ersoy’un seyahat acentelerine dönük söylemlerini eleştiren Vardar 2022’den umutlu olduğunun da altını çizdi.

“Misafirlerimize en doğru fiyatları sunma prensibiyle hareket ettik”

2022 yılına ilişkin erken rezervasyon kampanyasını 8 Kasım’da başlattıklarını hatırlatan Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, rezervasyonların özellikle iç pazar ayağında çok iyi başladığını ifade etti. Vardar, “Erken rezervasyon satışları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 6 kat daha yoğun başladı. Talep arttı, fiyatlar da bir önceki seneye göre yüzde 25-40 arasında yükseldi. Jolly olarak senelerdir otellerle sürdürdüğümüz yoğun iş birliğinden dolayı, erken rezervasyon döneminde müşterilerimize en doğru fiyatları sunma prensibiyle hareket ettik. Karşılaştığımız yoğun talep de, bunu doğru yaptığımızı gösteriyor” diye konuştu.

“Yurt dışı, MICE ve bilet segmentleri hala çok zayıf”

Yurt içi ve kültür turları tarafındaki yüksek talebe karşın yurt dışı operasyonları, MICE ve bilet segmentlerinin hala çok zayıf olduğuna işaret eden Mete Vardar, özellikle yurt dışı turların yok denecek kadar az olduğunun altını çizdi. Vardar, “Bunun nedenleri dövizde yaşanan hareketlilik, başta milli hava yolumuz THY olmak üzere, hava yollarının hala birçok noktaya uçuşunun bulunmaması ve destinasyonlardaki kısıtlama.” şeklinde konuştu.

“Döviz düşünce fiyatları makul seviyelere revize ettik”

Dövizde yaşanan astronomik artışlar ve düşüşler sürecinde nasıl pozisyon aldıklarına ilişkin soruya da yanıt veren Mete Vardar şunları söyledi:

“Döviz hareketliliği yaşadığımız dönemde yoğun çalıştığımız için birçok oteli beklettik. Hatta satışı durdurup önümüzü görmeyi bile gündemimize almıştık. Ancak daha sonra dövizdeki yüzde 25-30 gerilemenin ardından fiyat revizyonu yaptığımız otellerin fiyatlarını tekrar değerlendirerek makul seviyelere çektik. Bu anlamda otelci dostlarımıza teşekkür ediyorum.”

“21 milyon turist gelmesi bizi yanıltmasın!”

“Rusya ile yaşanan uçak krizi, hain darbe girişimi ve pandemi gibi olumsuz gelişmeler, en ulaşılabilir pazarın iç pazar olduğunu gösterdi. Bugün baktığımız noktadan iç pazarın önemi daha iyi anlaşılıyor.” diyen Jolly Yönetim Kurulu Başkanı, bu yıl Türkiye’ye 21 milyon yabancı turist gelmesine karşın otellerin birçoğunun, özellikle 2020 yılında iç pazarla açıldığını hatırlattı. 2020’de bazı otellerin sadece yerli misafir ağırladığını kaydeden Vardar, “21 milyon yabancı turist gelmesine karşın 2021’de de benzer bir durum yaşandı. Bu yıl Türkiye’ye belli bir talep oluştu ama oluşan bu talebin bir nedeni de pek çok rakip destinasyonun kapalı olmasıydı. Bunu göz önünde bulundurmamız lazım. Evet, iyi bir sene geçirdik, bakanlığın güvenli turizm sertifikası oteller tarafından çok iyi uygulandı ve en önemlisi zaten dünyanın en iyi turizm ülkesiyiz ama dediğim gibi, bu bizi yanıltmasın. Biz kısıtlamaların olduğu bir senede 21 milyon turist ağırladık. Diğer destinasyonlar kapalı olmasaydı, belki de bu kadar turist alamayacaktık.” diye konuştu.

“Geçen yıl söylediğim şey doğru çıktı, şimdi de diyorum ki…”

Bir turizmci ve bir yurttaş olarak, Türkiye’ye yabancı turist gelmesinin en çok kendisini mutlu edeceğini ifade eden Vardar, “İç pazarın ne kadar önemli olduğunu otelci dostlarımız da fark etti ve iç pazara daha fazla önem vermeye başladılar. Umut ediyorum fiyat farklılıkları ve dövizdeki hareketlilik iç pazara daha fazla yansımaz. 2022 yılı yerli misafir için erken rezervasyon açısından en değerli yıl olacak. Geçen yıl nasıl ‘2021 yılı iç turizm pazarında tüm zamanların en iyi yılı olacak’ dediysem ve gerçekleştiyse, (2021’de Jolly 2019’a göre kişi sayısını yüzde 32, cirosunu yüzde 85 artırdı) şimdi de 2022’nin erken rezervasyon açısından hiç olmadığı kadar önemli olduğunu söylüyorum. Bu sadece fiyat avantajı açısından değil, yer bulma avantajı açısından da aynı.” dedi.

“Önce can sonra canan dönemi kapandı”

Dövizde hareketlilik yaşandığı dönemde sadece dövizdeki artıştan değil, maliyetlerin ne olacağı noktasında da bir süre panik yaşandığını anlatan Mete Vardar, durumun şu anda biraz daha stabil noktaya geldiğine ancak netleşme için bir aylık süreye ihtiyaç olduğuna dikkat çeken tecrübeli turizmci dövizden kaynaklanan fiyat farkını minimuma indirmek için otel partnerleri ile birlikte ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. Vardar, “Önce can sonra canan dönemi kapandı. Turizmde acente sıkıntı yaşıyorsa otelci, otelci sıkıntı yaşıyorsa hava yolu ve esnaf da sıkıntı yaşıyor. Şu anda 8-10 milyon kişi seyahat acenteleri ile seyahat ediyor. Bizim bu sayıyı 25 milyona çıkarıp pastayı büyütmemiz lazım, sabit pasta içinde kendi dilimimizi büyütmek değil. İç pazar böyle bir bölüme ulaştığı zaman, kriz zamanı ‘ah vah’ demeyiz. Çünkü elimizin altında 25-30 milyonluk bir pazar olacak. Bu noktada TÜRSAB, TÜROED, AKTOB, TÜROB gibi turizm STK’larına ortak hareket ederek pastayı büyütme çağrısı yapıyorum.” değerlendirmesini yaptı.

“TÜRSAB Başkanı 45 milyon turist 35 milyar dolar hedefini açıkladı”

Pandeminin gerilemesine paralel olarak Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısının artacağını belirten Vardar, konuya ilişkin görüşlerini “TÜRSAB Başkanımız Firuz Bağlıkaya, 2022 yılında 45 milyon turist, 35 milyar dolar turizm geliri elde edileceğini ifade etti. Minimum hedefimiz bu olacaktır. İç pazarda da benzer bir ivme olacağını düşünüyorum. Dövizin hareketli olduğu dönemde bir çukur oluştu ancak dövizdeki gerileme ile beraber fiyatlar normal seviyesine dönmeye başladı. Yeni yıl ile beraber erken rezervasyonların yoğunlaşarak devam edeceğini umut ediyorum.” şeklinde ifade etti.

“Dövizdeki fiyat artışı iç pazara minimum düzeyde yansımalı”

Dövizdeki artışın iç pazara yansımasının minimum seviyede tutulmasının önemine değinen Mete Vardar, “Geliri artmayan insanlar bu farkı nasıl karşılayacak? İnsanlar tatilden vazgeçmeyecek. Peki ne olabilir? Tatilci tatil yapacağı bölgeyi değiştirebilir, otel kategorisini değiştirebilir ya da geceleme süresini aşağıya çekebilir. Örneğin iç pazarda geceleme sayısı 5,7-6,5 iken 3,5-4 seviyelerine düşebilir. Bu durumda hem insanlar tatilinden fedakarlık yapmış olacak hem de cirolar düşecek. Bu nedenle kamu-otel-acente ayağı iç pazarın önemini doğru şekilde anlatmak ve yönetmek zorunda. Eğer dövizde tekrar bir hareketlenme olursa, bunun iç pazar fiyatlarına kesinlikle yansımaması lazım.” şeklinde konuştu.

Mete Vardar-Savaş Daş

"Turizm Kongresine 1000'in üstünde acente katıldı"

TÜRSAB’ın geçtiğimiz kasım ayında Antalya’da düzenlediği Turizm Kongresi ile ilgili değerlendirme yapan Mete Vardar, “Kongre hiç beklemediğimiz kadar güzel oldu. Bu kadar büyük bir kongrede hiç sorun yaşanmaması bizi bile şaşırttı. 1000’in üstünde seyahat acentesi katıldı ve hem genel olarak sektörün hem de seyahat acentelerinin sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Bir Beşiktaşlı olarak üzülüyorum ama hafta sonu yapılan tarihi mali kongreye yalnızca 500 kişi katıldı. Hem şirketimi temsilen, hem de TÜRSAB İç Turizm İhtisas Başkanı olarak oradaydım. Bir panel organize ettik. Panele katılan seyahat acentesi temsilcilerinin TGA’ya döndük beklentileri konusunda ortaklaştığını gördüm. Daha da önemlisi, erken rezervasyon kampanyamızı TÜRSAB Başkanımızın ve bine yakın seyahat acentemizin katılımıyla başlattık.” dedi.

“Kaynağın sağlandığı yerle kullanıldığı yer arasında çelişki var”

Mete Vardar, acentelerin katıldığı panelde TGA konusunda nasıl bir ortak yaklaşım ortaya çıktığı şeklindeki sorumuza ise şu yanıtı verdi:

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) kaynak oluşturma ve bu kaynağı kullanma şekli arasında bir çelişki var.

Aynı zamanda TGA’nın yönetim kurulu başkanı olan sayını Bakan Mehmet Nuri Ersoy bir de profesyonel ekibi var. 

TÜRSAB’ın Antalya’da düzenlediği turizm kongresinde düzenlediğim panele katılan iç pazar acenteleri, TGA’dan beklentilerini ifade etti. Biz ve binlerce meslektaşım, Türkiye’deki misafirin Türkiye içi ya da yurt dışı seyahatini organize ediyoruz. 

“TGA’da neden sadece bir tane seyahat acente temsilcisi var?”

Bakan beyin TBMM’de yaptığı konuşmada iki nokta dikkatimi çekti. Birincisi, TGA’da seyahat acentelerini temsilen neden sadece bir kişinin bulunduğu (ki o bir kişi sevdiğimiz bir arkadaşımızdır. Onunla ilgili en ufak negatif bir yargım yok), diğeri ise TGA’nın kuruluş amacıydı.

Bakan bey TGA’nın yönetiminde 15 kişinin bulunduğunu, tüm seyahat acentelerinin sektörün yüzde 5,2’sini oluşturduğunu söyledi.  100 bölü 15 yapınca 7,5 gibi bir oranın ortaya çıktığını söyledi ve 2,5 puan da kendi inisiyatifiyle vererek bir temsilci aldığını söyledi. Bu oranı neye göre hesapladığını hakikaten merak ediyorum. 

“TGA’yı yurt dışı için kurduysanız, iç pazar turizm şirketlerinden neden ciro üzerinden pay alıyorsunuz?”

Bakan Ersoy Meclisteki ikinci konuşmasında TGA’yı yurt dışı için kurduklarını söyledi. İlk defa böyle bir şey ifade ettiği için TGA’ya ilişkin önceki düşüncelerimizi rafa kaldırmış oldu. O zaman biz de şu soruyu soruyoruz: Biz ve bizim gibi binlerce iç pazar şirketi, kendi cirosundan TGA’ya neden pay ödüyor? Biz zaten Jolly olarak, pandemi sürecinde tek kuruş dahi kazanmıyoruz “Bu Topraklar Bizim’, ‘Mirasım Türkiye’ gibi tanıtımları yapmaya devam ettik, 35 yıldır bu ülke için değer üreten ve kazanç sağlayan bir şirket olarak ülkemize olan borcumuzu ödemeye çalıştık. 

Ben bütün tanıtım ve pazarlamamı kendi imkanlarımla yapıyorken (ki sadece iç pazar çalışan binlerce seyahat acentesi, sadece Türk misafirleri ağırlayan çok sayıda otel var) neden ciromdan TGA’ya pay ödüyorum? 

Biz aile olarak 50 ve ben Mete Vardar olarak 30 yıldır turizmin içindeyim ve Türkiye’nin yurt dışında daha fazla tanıtılması, tanıtıma daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini hep ifade ettim. Ama madem TGA yalnızca yurt dışı tanıtımı için kurulduysa ve Türkiye’de hiçbir faaliyette bulunmayacaksa, sadece iç pazarda çalışan bir acente olan Jolly neden tanıtıma para harcasın? 

Şu anda iç pazarda erken rezervasyonların en kritik dönemi. Yurt dışının ne olacağı hala belli değil. Peki böyle bir dönemde sinemalarda, bilboardlarda TV’lerde, gazetelerde neden iç pazarla ilgili reklamlarla karşılaşmıyoruz?

Ben bunu sadece kendi adıma değil, temsil ettiğim kurum adına da soruyorum. TÜRSAB’da İç Turizm İhtisas Başkanı olarak binlerce acente adına bu soruyu soruyorum. Söylediğimiz şeyler bürokrasi tarafından hoş karşılanmıyor ya da belli kişileri rahatsız edebilir ancak binlerce acenteyi temsilen bunları ifade etmek durumundayız.

"Seyahat acenteleri yalnız bırakıldı"

Tekrar altını çizmek gerekirse seyahat acenteleri bu dönemde yalnız bırakıldı. TÜRSAB bu konuyla ilgili açıklamalarda ve çağrılarda bulundu. TÜRSAB Başkanı sürekli ifade etmeye çalışıyor ama hala sorunlara çözüm bulma noktasında ortaya bir irade konmuş değil.”

Mete Vardar, “Bir dönem iç pazarda haksız rekabetten şikayet ediyordunuz. Şikayet ettiğiniz bu durum hala devam ediyor mu?” şeklindeki sorumuza ise şöyle yanıt verdi:

“Bu konuyu üç yıl önce gündeme getirdim ve ‘Sektörün önde gelen oyuncularından biri bakan oldu. Haksız rekabet nasıl önlenecek?’ diye sordum. Bununla ilgili yeni bir şey söylemek istemiyorum, insanlar bununla ilgili kendi yorumunu yapar. Benim konuya ilişkin durduğum nokta değişmedi.”

“Bakan Ersoy’un ifade ettiği dönem ne kadar sürecek bilmiyorum”

Ancak Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un seyahat acentelerine dönük yaklaşımını eleştiren Mete Vardar, acentelerin yalnız bırakıldığını söyledi. Vardar, “Bu bürokrasiden mi, yoksa bireysel tavırdan mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama genel tavır seyahat acentelerinden uzak durma yönünde. Bu sadece benim yargım değil. Her gün 15-20 acente ile konuşuyorum ve onlar da aynı şeyleri ifade ediyor. Bakan bey göreve ilk geldiğinde  belli bir dönem için geldiğini ifade etmişti. Bu dönemin ne kadar süreceği sayın Cumhurbaşkanımızın ve Bakan beyin kendi kararıdır.” diye konuştu



Bu Haber 29.12.2021 - 22:51:28 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • kerem 31.12.2021 - 05:59

    1 - TGA ya ödediğimiz ücretler bir vergidir. Tanıtım işin kılıfıdır. 2 - Bu vergiyi ödeyenler zaten fuar vb tanıtımlar için hem bireysel hem de dernekler olarak harcama yapıyorlar. Bu durumda çifte harcama yapmış oluyorlar! 3 - Bugüne kadar olduğu gibi devletin tanıtım harcamaları neden bütçeden yapılmıyor. TGA' ya pay ödeyen kuruluşlar zaten vergi de ödüyorlar. 4 - Hadi vergi aldınız, bari cirodan değil de kardan alın. Ciro yapıp kar etmeyen işletmelerden neden vergi alıyorsunuz? Böyle saçmalık olur mu?

  • kerem 31.12.2021 - 10:41

    1 - TGA ya ödediğimiz ücretler bir vergidir. Tanıtım işin kılıfıdır. 2 - Bu vergiyi ödeyenler zaten fuar vb tanıtımlar için hem bireysel hem de dernekler olarak harcama yapıyorlar. Bu durumda çifte harcama yapmış oluyorlar! 3 - Bugüne kadar olduğu gibi devletin tanıtım harcamaları neden bütçeden yapılmıyor. TGA' ya pay ödeyen kuruluşlar zaten vergi de ödüyorlar. 4 - Hadi vergi aldınız, bari cirodan değil de kardan alın. Ciro yapıp kar etmeyen işletmelerden neden vergi alıyorsunuz? Böyle saçmalık olur mu?

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.