Mazoşizm ve Hürrem bu kentte doğdu: İşte Türkiye için yeni bir destinasyon
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, Türk Hava Yolları Lviv Turizm Ofisi işbirliği ile Ukrayna’nın Lviv kentine bir inceleme gezisi gerçekleştirildi. TÜRSAB adına Yönetim Kurulu Üyesi Ertuğrul Karaoğlu’nun liderlik ettiği gezide, kentin tarihi ve turistik potansiyeli incelenerek işbirliği olanakları değerlendirildi.
Savaş Daş - TurizmGüncel
Gezinin birinci ve ikinci günlerinde kentin tarihi ve kültürel mekanları ziyaret edilirken, ikinci günün sonunda Türk ve Lvivli turizmcilerin katılımıyla bir workshop düzenlendi. İnceleme gezisine Türkiye'den 12 acente temsilcisi katıldı.
TÜRK TURİSTİ LVIV'DE GÖRMEK İSTİYORUZ
Burada bir konuşma yapan Lviv Belediye Başkan Yardımcısı Vasyl Kosiv kentin çok köklü bir tarihi ve kültürel potansiyele sahip olduğunu ve burada Türk turisti görmek istediklerini söyledi. Türk turizmcilerin kente yaptığı bu inceleme gezisinin kendileri için son derece önemli olduğunu kaydeden Kosiv, yapılan istişareler neticesinde Türk turistin beklentileri konusunda fikir sahibi olduklarının altını çizdi.
KARAOĞLU: LVIV TÜRKİYE İÇİN İYİ BİR DESTİNASYON OLABİLİR
Toplantıda bir konuşma Yapan Ertuğrul Karaoğlu ise, yapılan bu ziyaretle birlikte Lvivli ve Türk turizmcilerin önemli bir başlangıç yaptıklarını belirterek, önümüzdeki dönemde işbirliğinin daha çok artacağını ve Lviv’in Türkler için bir destinasyon haline geleceğini ifade etti. Karaoğlu, “Her ülke turistinin beklentileri farklı. Dolayısıyla burada Türk turistinin beklenti ve eğilimlerine dönük hazırlıklar yapmak gerekiyor. Lviv çok güzel bir destinasyon ve Türklere hitap edebilir. Ancak bu süreç biraz zaman alacaktır. Öte taraftan, genel olarak Ukrayna’da, özelde ise Lviv’de yaşayanlar daha çok Türkiye’nin sahil bölgelerine gidiyorlar. Biz de onları artık İstanbul’da daha fazla görmek istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Geziye katılan diğer acente yetkilileri ise, Lviv’in çok cazip bir kent olduğunu ve kısa sürede Türkiye için popüler bir destinasyon haline gelebileceği tespitinde bulundular.
Lviv'de gerçekleştirilen 3 günlük gezide kentin tarihi, kültürel ve sosyal yapısı ile turizm olanaklarına dair edindiğimiz gözlem ve bilgiler ise şöyle:
UNESCO DÜNYA MİRASI KENTİ
Yapılan arkeolojik araştırmalara göre, 5’inci yüzyılda kurulan Lviv, Galiçyalılar, Avustıryalılar, Polonyalılar ve Rusların egemenliği altında kalmış uzun yıllar. Bu yüzden hem çok kültürlü bir kent, hem de zengin bir tarihi ve kültürel birikime sahip. Kentte gezerken tarihi olmayan yapı görmek neredeyse imkansız. İşin güzel tarafı, bu tarihi yapılar çok güzel şekilde muhafaza edilerek günümüze kadar taşınmış. Bunda elbette, UNESCO tarafından kentin Dünya Kültür Mirası Listesine alınmasının da etkisi büyük olmuş. Rehberimiz Golyna Zadarowska, tarihi mirasın korunmasında UNESCO’nun katkılarının altını özellikle çiziyor, ve gerek Ukrayna’da, gerekse dünyanın başka yerlerinde tarihi mirasın rant uğruna katledildiğini de belirtiyor.
Lviv kentinin eski giriş kapısı
UKRAYNA'NIN HATAY'I
Uzun yıllar Polonya ve Avusturya, daha sonra ise Sovyet Rusya'nın egemenliği altında kalan Lviv'de, bu kültürlere ait tarihi, kültürel ve mimari unsurlar bulmak mümkün. Polonya'ya 60 km mesafede bulunan Lviv ile Polonya arasında daha derin bir ilişki var. Polonya'nın dünyadaki en büyük konsolosluğu Lviv'de örneğin. Lviv'i ille de bir Türk şehri ike kıyaslayacak olsaydık, kuşkusuz bu kent Hatay veya Mardin olurdu. Tıpkı Hatay ve Mardin'de olduğu gibi, Lviv'de de çeşitli etnik ve dini gruplar birlikte ve uyum içinde yaşıyor. Dahası, bu kozmopolit yapı, kente zengin bir sosyal yaşam aröağan etmiş.
Merkezde bulunan Masoch Cafe'nin önündeki Leopold Ritter von Sacher heykeli
MAZOŞİZM LVIV'DEN ÇIKTI
Lviv, başkent Kiev kadar ünlü bir kent olmasa da, iki tarihsel figürün doğduğu yer olarak biliniyor. Bunlardan bir tanesi, Osmanlı tarihinin önemli bir parçası olan Hürrem Sultan ve diğeri de Mazoşizm’in babası olan Leopold Ritter von Sacher (Masoch). Kendisi, başkaları tarafından aşağılanma, psikolojik ve bedensel acı çektirilerek cinsel anlamda uyarılma ve doyum sağlama olarak tanımlanabilecek, Mazoşizm’in babasıdır. Lviv'de Mazo adında bir de cafe bulunuyor.
Masoch 1836 yılında doğdu. O doğduğunda Lviv Avusturya İmparatorluğu’nun başkenti idi ve Lemberg olarak adlandırılıyordu. 12 yaşında Almanca öğrenmeye başlayan Masoch, tarih, hukuk ve matematik alanlarında eğitim aldı.
Mazoşizmin Leopold Ritter von Sacher’in hayatında nasıl ortaya çıktığı da oldukça enteresan bir konu. Daha çok küçük yaşta iken kapı deliğinden teyzesini gözetleyen Masoch, teyzesinin bunu fark etmesiyle birlikte esaslı bir dayak yer. Mazoşizm ise işte buradan başlar Masoch’un hayatında. Çünkü teyzesi onu hırpalarken, o da bundan zevk aldığını fark eder.
Leopold Ritter von Sacher, özel yaşamında da bunu devam ettirir. Evlendiği veya sevgili olduğu kadınlarla kölelik anlaşmaları yapar. Bir seyahate çıkıldığında örneğin, eşi veya sevgilisi trende birinci sınıf mevkide seyahat ederken, kendisi 3’üncü sınıf mevkide seyahat edermiş. Kürklü Venüs (Venus in Furs) Masoch’un en tanınan romanıdır. Romada, Masoch’un mozoşist karakterinin en net şekilde ortaya çıktığı kitabıdır.
Mazoşizm aslında Leopold Ritter von Sacher – Masoch’un öz yaşamından ortaya çıksa da, yaşam biçiminin Mazoşizm olarak adlandırılması ona ait değildir. Bu ismi, Mosch’un yaşamını ve yapıtlarını inceleyen Alman filozof Krafft Ebing koymuştur.
HÜRREM SULTAN DA LVIV'DE DOĞDU
Osmanlı tarihinin önemli figürlerinden biri olan Hürrem Sultan’ın da (Avrupa’da tanındığı adıyla Roxelana) Lviv’li olduğu pek çok tarihçi tarafından iddia ediliyor. Kimi kayıtlara göre, o zaman Lehistan toprağı olan ve Lviv’e yaklaşık 60 km uzaklıktaki Rohatyn adlı bölgede doğmuş Hürrem Sultan. Doğum tarihi ise kimi tarihçilere göre 1500, kimi tarihçilere göre ise 1506 yılı. Daha sonra 20’li yaşlarında iken Tatar akıncılar tarafından kaçırılarak Kırım Hanlığı’na verildiği, buradan da Osmanlı sarayına sunulduğu pek çok yazar ve tarihçi tarafından kabul görmektedir.
Ukrayna Sovyetler Birliği'nin parçası olduğu dönemde kilisenin
toplatılan kitapların depo olarak kullanıldığını gösteren bir fotoğraf
THE Sts. PETER AND POUL KİLİSESİ
17. yüzyılda Cizvitler tarafından Barok üslubuyla yapılan bu kilisenin ilginç bir geçmişi var. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetler’in bir parçası olan Ukrayna’da pek çok kilise kapatılmıştı. Kapatılan kiliselerden biri de The Sts. Peter and Paul Kilisesiydi. Kilise kapatıldıktan sonra, ülkede yasaklanan kitapların içinde tutulduğu bir depo haline dönüştürülmüş. İçinde 1,5 milyon kitabın bulunduğu kilise, 2012 yılında (içindeki kitaplar başka bir kütüphaneye taşındıktan sonra) yeniden ibadete açılmış. Anlatılanlara göre, Yaklaşık 65 yıl boyunca hiç kullanılmayan kilisedeki kitapların üzerinde yaklaşık 20 cm kalınlığında toz birikmiş.
NÜFUSUNUN YÜZDE 85'İ KADIN DEĞİLMİŞ
Türkiye medyasında Ukrayna ilgili haberler, ya Femen Grubu’nun çıplak protestosu, ya olağandışı politik gelişmeler (Turuncu Devrim gibi) ya da Ukrayna’nın “güzel kızları” eksenli olarak oluşturuluyor. Google’a Ukrayna yazıp aradığınızda da karşınıza bu minvalde şeyler çıkıyor. Hatta bir dönem, Ukrayna’nın bu tarihi kentinde yaşayan kadınların yüzde 85’inin kadın olduğuna dair haberler dolaştı medyada. Bunu oradaki rehberimize ve bazı başka insana sorduğumuzda şaşırarak şu yorumu yapıyorlar: “Lviv’de kadın nüfusunun erkek nüfusundan bir miktar fazla olduğu doğru ancak bu fark en fazla yüzde 5’tir. Bu haberlerin nasıl ortaya çıktığını anlayamadık”
ORTADOKS VE KATOLİK İNANÇLARI ARASINDA KÖPRÜ
İstanbul’u tarif ederken kullanılan, “Asya ile Avrupa arasında köprü” deyimi Lviv için bir başka manada kullanılıyor. Onların tanımlamalarına göre Lviv, Ortodokslar ile Katolikler arasında bir köprü. Kentte bulunan 115 Katolik ve Ortadoks kilisesi de buna en güzel örnek. Kentte ayrıca bir tane de Ermeni kilisesi bulunuyor.
Genç nüfusun yoğunlukta olduğu kentte toplam 1 milyon civarında insan yaşıyor.
Kentte yeni yapılan uluslar arası havalimanının kapasitesi 17 milyon 500 bin
İrili ufaklı ve neredeyse tamamı tarihi 115 tane kilise var
Lviv’de her yıl 50 tane festival yapılıyor. Biradan çikolataya kadar pek çok şeyin festivali yapılıyor.
Turizmde yeni yeni gelişen Lviv’de 6 bin yatak mevcut. Yeni gelecek yatırımlarla birlikte bu sayı daha da artacak. Oteller tarihi binalarda ve butik konseptte. Oda fiyatları 40 Euro ile 200 Euro arasında değişirken, daha ucuz fiyatla hostel ve apartman dairesi bulmak da mümkün.
Şehirde yeme – içme son derece ucuz. Lviv’in kendine özgü bira ve votka markaları var. En beğenilen (ya da onların en çok tavsiye ettiği) votka markası ise Lvivska.
Ukrayna’da çalışanların ortalama geliri 200 – 250 Euro civarında. Bu nedenle insanların harcama kapasitesi oldukça düşük. Ülkedeki fiyatlar da ortalama maaşlara göre şekillendiğinden, turist olarak gidildiğinde az parayla çok şey yapılabilir.
Lviv neredeyse 24 saat yaşayan bir şehir. Bunun en büyük nedeni ise, 7 tane üniversite bulunmasından dolayı, kentteki yoğun genç nüfusu.
Lviv’in en büyük kültürel olgularından birisi ise kahve. Kentte çok sayıda kahve dükkanı (ya da coffee shop) mevcut. Bunlardan bazılarının tarihi ise yüzyıllar öncesine dayanıyor.
AVRUPA'NIN EN GÜZEL OPERA BİNALARINDAN BİRİNİ YAPTI, DEDİKODU YÜZÜNDEN ÖLDÜ
Avrupa’nın en güzel opera binalarından biri olan Opera House da Lviv’de bulunuyor. Binanın yapılışının da çok ilginç bir hikayesi var.
1895 yılında Lviv’de büyük bir opera ve bale binası yapımı için yarışma düzenlenir. Yarışmaya proje gönderenlerden birisi de Zygmunt Gorgolewski adında bir mimardır. Yarışmanın jürisi, Zygmunt Gorgolewski’nin projesini en iyi proje seçer. Ancak daha sonra kıyamet kopar. Çünkü Gorgolewski’nin binayı yapmak istediği yer tam da nehrin üstüdür. Büyük paralar harcanarak yapılacak olan bina ile ilgili olarak şehirde dedikodular dolaşmaya başlar. İnsanlar, “Bu proje başarısız olacak. Çünkü binayı nehrin üstüne yapsalar bile bu bina bir süre sonra çöker” diyerek mimarı eleştirmektedir.
Binanın yapımına 1897 yılında başlayan Zygmunt Gorgolewski, bu süreçte o kadar yıpranır ki, 1900 yılında bina biter bitmez ölür. Oysa mimar, binayı yerin altına yaptığı büyük kemelerin üstüne inşa etmiştir. Aradan 110 yıl geçmesine rağmen bina sapa sağlam ayakta durmakta. Lviv Opera ve Bale binası 1200 koltuğuyla konuklarına hizmet vermeye devam etmekte.
PIRIL PIRIL BİR KENT
Eğer gelişmişliğin göstergesi yollar, arabalar ve plazalar olsaydı, o zaman “Lviv gelişmemiş bir şehir” denilebilirdi. Çünkü şehirde kullanılan otobüslerden tramvaylara ve özel araçlara kadar, çoğu ulaşım aracı hala Sovyet zamanından kalma. Ama öte taraftan baktığınızda, gerek insanı, gerek sokakları, parkları, meydanları, kültürü, sanatı ile son derece pırıl pırıl ve gelişkin bir şehir.
TEKNOLOJİ VE TURİZM KENTİ
Lviv’in ekonomisinde iki temel unsur var. Bunlardan bir tanesi turizm, bir tanesi de bilişim. Lviv’de en popüler meslek bilişim – yazılım alanı. Burada çalışanların ortalama gelirleri, diğer çalışanların ortalamasından daha yüksek. Amerika’da ve Avrupa’da önemli pazar paylarına sahip şirketlerin bulunduğu bilişim – yazılım sektöründe yaklaşık 20 bin Lvivli çalışıyor.
.JPG)
LVIV'DE BİR ÇILGIN TÜRK
Adı Reşit Ordoğan. Uzun yıllar Marmaris’te turizmcilik yapan Reşit Erdoğan, bölgede fiyatların düşmesi ve işletmeciliğin zorlaşması nedeniyle, Ukraynalı bir tanıdığının daveti ile Lviv’e gelerek Metro Club adında, Lviv’in en popüler mekanlarından birisini işletmeye başlamış. 2 bin kişilik kapasitesi olan ve özellikle gençler tarafından tercih edilen bir mekan, haftanın her günü full. Metro Club ayrıca,, Lviv’e giden Türkler arasında da son derece popüler. İşlerinin nasıl gittiğini sorduğumuzda, “Burada işlerimiz çok güzel gidiyor. Metro Club Lviv’in haftanın 7 günü iş yapabilen tek mekanı. Yakında kulübün yanına bir de Türk lokantası açıyoruz. Böylelikle mekan daha cazip hale gelecek” cevabını veriyor.
Bu Haber 19.05.2013 - 12:34:18 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
lvivde rehberlik hizmeti vermekteyim havalimani taransfer+rehberlik+sehir turu+ disko+ otel + ev kiralama vs vs
iletisim +380630241289 Whatsapp + Viber+ onurcantakmaz1@hotmail.com Email adresi. facebook onurcan takmaz
-
işlerinizde başarılar dilerim