Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nde konuşan TÜROFED Başkanı Erkan Yağcı, gelecekte turizmin en önemli stratejisinin değer yaratmak olduğunu ifade etti.
Turizm Güncel - Antalya
Uluslararası Resort Turizm Kongresi kapsamında düzenlenen “Yeni Küresel Düzende Türkiye Turizm Sektörü: Dirençten Dönüşüme, Dönüşümden Vizyona” başlıklı oturumda TÜROFED Başkanı Dr. Erkan Yağcı, Türkiye turizminin mevcut durumunu, küresel gelişmeleri ve gelecek stratejilerini değerlendirdi.
Yağcı, turizmin tarihsel ve küresel boyutunu anlatarak konuşmasına başladı. “Turizm, 1975’te 222 bin kişinin seyahat ettiği bir sektörken, 2025 itibarıyla 1 milyar 541 milyon insanın seyahat edeceği bir sektör haline geldi. Sektörün küresel geliri 2 trilyon 200 milyar dolara ulaştı” dedi. Türkiye’nin pandemi sürecinden en hızlı toparlanan ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Yağcı, “2030’da 2 milyar insanın seyahat etmesi bekleniyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin turizmdeki konumuna ilişkin değerlendirmede bulunan Yağcı, “Türkiye, en fazla turist ağırlayan ülkeler arasında dördüncü, turizm geliri açısından yedinci sırada yer alıyor. Hedefimiz her iki kategoride de ülkemizi ilk beşe taşımak” dedi. Yeni destinasyonların açıldığını ve rekabetin arttığını belirten Yağcı, ülkelerin turizm pastasından daha büyük pay almak için stratejiler geliştirdiğini ifade etti.
Sektörün karşı karşıya olduğu riskleri de aktaran Yağcı, “Fiyatların ve rekabetin yarattığı baskı, altyapı eksiklikleri, vergiler ve jeopolitik gelişmeler öne çıkan riskler arasında. İnsan kaynağı eksikliğini ise her yıl daha fazla hissediyoruz. Yeni politikaların devreye alınması ve eğitimin iyileştirilmesi bu sorunun en önemli çözümleri” dedi.
Küresel turizm öngörülerini de paylaşan Yağcı, “2025’te dünya turizminin yüzde 5 büyümesi bekleniyor. Pandemiden sonra ilk defa bu yıl sektör büyüme trendine geçti. 2026 ve 2027 için de büyümenin devam etmesi bekleniyor. 2030’da seyahat edecek insan sayısı 2 milyarı aşacak” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin pandemi döneminin etkilerini hızlı atlattığını belirten Yağcı, “Rekabet artıyor, Çin pazarı yeniden devreye giriyor. Türkiye’nin turizm gelirlerinde ilk beşe girmesi kritik. 2019 ile bugün arasında gelirlerimizi yüzde 18 artırdık. Bu yıl Türkiye’nin, turizm tarihinde en fazla turist ağırladığı yıl olacak” dedi.
Yağcı, Suudi Arabistan’ın sektöre yaklaşımını değerlendirerek, “UN Tourism Genel Kurulu Suudi Arabistan’da yapıldı. Rekabet giderek büyüyor. Dünyada ve bölgemizde neler olup bittiğini takip etmek zorundayız. 150 ülkenin turizm bakanı turizmin stratejik önemine dikkat çekti. Turizm pastasından daha büyük pay almak için stratejiler geliştiriliyor” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki dönemde turizmin talep ve teknolojik dönüşümle şekilleneceğine dikkat çeken Yağcı, “İnsanlar seyahat etmeye devam edecek. Yeni destinasyonlar ve yapay zekâ destekli hizmetler talebin artacağı bir dönem yaratacak. Sektör için umutlu olmazsak bu işi yapamayız. Özellikle bizim iş yaptığımız bölgede umut olmazsa sektörü sürdüremezsiniz. Turizm nazik ve kibar bir sektördür” dedi.
Makroekonomik etkileri de değerlendiren Yağcı, “Makroekonomik göstergeler bozuluyor. İngiltere’de yeni vergiler sektöre baskı yaratıyor. Misafir ödediğinin karşılığını almak istiyor. Antalya’da altyapı ve yatak anlamında yeni yatırımlar yapıldı. Yeni yataklardan çok, mevcut kapasitenin dönüştürülmesi ve havalimanı kapasitesinin artırılması Antalya için güçlü bir ortam yaratıyor” ifadelerini kullandı.
İnsan kaynağı sorununa da dikkat çeken Yağcı, “İnsan kaynağının eksikliğini her yıl daha fazla hissediyoruz. Yeni politikaların geliştirilmesi ve eğitimin iyileştirilmesi bu sorun için son derece önemli. Sürdürülebilirlik nasıl hayatımızın yeni normali olduysa, yapay zekâ da artık hayatımızın yeni normali. Bununla ilgili ciddi çalışmalar yapılıyor ve bizim de bu çalışmaları yaratmamız çok önemli” dedi.
Değer paylaşımı ve fiyatlamaya ilişkin sorunları da dile getiren Yağcı, “Biz değer yaratıyoruz ama bu değerden ne kadar pay alıyoruz? Ülke payını alabilir mi yoksa aracılar mı sahip oluyor? Önümüzdeki 5 yılın stratejisini oluşturacak en önemli konu bu. İnsanların bir hizmet için ödemeye istekli oldukları fiyat konusunda büyük sıkıntılar yaşadık. 2024 ve 2025’te de bunu gördük. Sabit kur politikasının yarattığı baskılara rağmen 64 milyon insanı ağırladık; bu kolay olmadı. Bu değer algısını yaratacak ve Türkiye’ye ‘bu fiyat eder’ dedirtecek yeni stratejilere ihtiyacımız var. Rakiplerimiz yerinde durmuyor” dedi.
Rakip ülkelerin stratejilerini de aktaran Yağcı, “İspanya yeni stratejisinde destinasyonu, iş gücünü ve yerel halkı merkeze aldı. Dünyada yaşadığımız sorunların çoğu popülist söylemlerden kaynaklanıyor. Sürdürülebilirliği sadece çevresel bir konu olarak görmemeliyiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de teorik ve pratik bilgiyi birbirine bağlamada eksiklik olduğuna değinen Yağcı, “Türkiye’de çoğu zaman ya teoriyi bilmeden pratiğe yöneliyoruz ya da pratiği bilmeden teoriye. Bunu birleştirmeliyiz” dedi.
Konuşmasını Suudi Arabistan örneğiyle tamamlayan Yağcı, “Suudi Arabistan destinasyonu oluşturduktan sonra otel yatırımlarına geçti. İnsanlar sadece otele değil, şehre geldiği için fiyatlar hak ettiği seviyede satılıyor. Sektör yeni bir dönüşüm sürecine girdi. Bizim de önce zihnimizde, sonra ürün ve destinasyonlarımızda dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri