Avukat Murat Bulat’tan Antalyalı otelcilere İngiliz turist uyarısı
Tatil yaptığı oteli dava ederek tatilini bedavaya getirme, hatta para kazanmaya çalışma tutumuyla ünlü İngiliz turistlerin Antalya destinasyonundaki ağırlığı artıyor. Antalya’da İngiliz misafir sayısının artması nedeniyle otellerin sık sık İngiltere’de açılan tazminat davaları ve reklamasyon kesintileri ile karşılaşması bekleniyor. Turizm Güncel, konuyu işin uzmanıyla konuştu.
Savaş Daş - Turizm Güncel
Rixos Grubuna ait bir otelde hem nisan hem de mayıs ayında çok sayıda İngiliz turistin gıda zehirlenmesi yaşadığı ve bu kişilerin tatillerin organize eden TUI’ye dava açacağı haberleri İngiliz basınında geniş yer tuttu. Konuyla ilgili Turizm Güncel’e açıklama yapan Rixos yönetimi, hem kendilerinin hem TUI’nin getirdiği uzman ekibin hem de Sağlık Bakanlığının yaptığı denetimlerde otelle ilgili hiçbir olumsuz duruma rastlanmadığını belirtse de otelde zehirlendiğini iddia eden ailelerin dava açmakta kararlı olduğu görülüyor.
Peki bu tip durumlar nasıl ortaya çıkıyor, açılan her dava gerçek mi, dava veya sahte dava açıldığında oteller neler yapmalı? Yurt dışında buna benzer çok sayıda davada otelleri temsil eden Murat Bulat Hukuk Bürosunun sahibi Murat Bulat Turizm Güncel’e anlattı.
“İngiliz turistlerle birlikte reklamasyon Türkiye için önemli bir hale gelecek”
Misafirlerin zehirlendiği iddia edilen otel, yapılan tüm kontrollere ve testlere rağmen insanların zehirlenmesine neden olabilecek hiçbir olumsuz bulguya rastlanmadığını söyledi. 15 Mart’tan bu yana 18 bin misafir ağırladıklarını ve bunlardan yalnızca 51’inin kusma, ishal, mide ağrısı gibi şikayetlerle doktora gittiğini söyledi. Siz bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’ye hatta Antalya’ya gelen İngiliz turistlerin sayısı artacak. Artık ilk 3’te yer alacaklar. Bu nedenle maalesef İngiliz turistlerle birlikte reklamasyon Antalya açısından da Türkiye açısından da giderek daha önemli bir konu haline gelecek. Önleyici tedbirler alınmalı. Örneğin Türkiye’nin hijyen sorunu olduğu, açık büfelerinin sorunlu olduğu, açık büfelerin bazı bakteri ve virüslere açık olduğu şeklindeki haberleri dikkatle takip edip anında tepki göstermek gerekiyor. İngiltere Sağlık Bakanlığının bu işleri takip eden kuruluşu Türkiye’de hijyen sorunu olduğu, açık büfelerin sorunlu olduğu, yeterince denetlenmediği, biten yemeklerin üstüne yeni yemeklerin eklendiği, çatal bıçakların yeterince temiz olmadığı gibi beyanları somut bir tespit olarak açıkladı. Türkiye’yi kapsayan bu açıklama doğru bir açıklama değil. Bazı yerlerde istisnai olarak böyle şeyler olsa bile o yalnızca orayı ilgilendirir.
"Antalya'da bu sorun artacak"
Peki ne yapılması gerekiyor?
Bu işin tarafları arasında mutlaka otellerin, turizm örgütlerinin, TÜRSAB’ın, Kültür ve Turizm Bakanlığının mutlaka yer alması gerekir. Çünkü bu sorun Türkiye’nin Antalya bölgesinde artacak. Bu ‘Bir bakalım, görelim’ diyebileceğiniz bir şey değil. Bu İspanya’da, İtalya’da Yunanistan’da, Mısır’da nasıl arttıysa bizde de öyle artacak. İngiliz turistlerin sayısal varlığının artmasıyla şikayet sayıları da artıyor. Bu nedenle de yapılması lazım.
“Orada farklı bir yargılama düzeni var”
Biz 1997’den beri Murat Bulat Hukuk Bürosu olarak dünyanın en büyük turizm kuruluşlarına ve onların Türkiye’de hizmet veren tesislerine turizm danışmanlığı yapıyoruz. Yalnızca Türkiye’de değil aynı zamanda biz bu hizmeti Bulat Legal Consultancy isimli hukuk büromuzla İngiltere’de de veriyoruz. Davalar daha çok İngiltere’de görüldüğü için ve Türkiye’deki uygulamayı da bizzat 30 yıla yakın bir süredir bildiğimiz için bu tür iddiaların yalnızca bizim bakmamız yetmez.
İngiltere’de bu yalan yanlış iddialara inanmaya hazır milyonlar var, kurumlar var. Bir; o psikolojiyi bilmek lazım. İki; Türkiye’deki yargılamadan başka bir yargılama düzeni var. Yargılama sistemi de Türkiye’nin de aksine bir kusur iddiasından bulunulduğu zaman iddia edenin o kusuru kanıtlamasına gerek yok. Yani biz ne diyoruz? Biz otelde sakatlandığımızda, bir gıda zehirlenmesine maruz kaldığımızda ya da herhangi bir olumsuzlukla karşı karşıya kaldığımızda bu kusuru kanıtlamamız lazım. Ama İngiltere’de bu otelde olmuştur ihtimaliyle aleyhte karar çıkabiliyor.”
“Türkiye açılacak davalara şimdiden hazırlık yapmalı”
Açılacak davalarla ilgili Türkiye’nin şimdiden hazırlık yapması gerektiğini kaydeden Murat Bulat, bu davalara anında ve orantılı yanıt verilmemesi veya davaların peşinin bırakılmasının yeni davalar açılmasını teşvik edeceğini kaydetti. Bulat “Reklamasyon davalarında da Türkiye’nin aktif bir şekilde harekete geçmemesi durumunda maalesef bir kısmı kötü niyetli, tatili beleşe getirmeyi amaçlayan hatta gelirken daha bunun planlamasını yapan insanlarda ‘Türkiye’deki oteli itham ettiğinde sonuçlarından karlı çıkarsın’ algısı pekişecek ve otellerin ciddi bir reklamasyon gideri ortaya çıkacaktır.” diye konuştu.
“Diğer pazarlara da olumsuz yansır”
Murat Bulat, ‘Bu durumun diğer pazarlara da sıçrayıp sıçramayacağı’ sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Böyle olduğu zaman dünyanın bütün pazarlarında olumsuz etki oluyor. Yani ‘ben İngilizlerle çalışmıyorum, benim açımdan risk yok’ demek doğru değil. İngiltere’de görülen, davalar eğer olumsuz sonuçlanır ve geriye dönük takibi yapılmazsa yarın başka ülkelerden örneğin Hollanda’dan Almanya’dan, İsviçre’den hatta Rusya’dan gelenler için de emsal oluşturacaktır. Gerçekten Türkiye’deki bir tesisin kusuru nedeniyle bir zarar oluşmuşsa biz bunun tüm sorumluluğunu alırız ve karşılarız. Ama aynı otelin yüzde 50’si İngiliz, yüzde 50’si farklı ülkelerden. Bakıyorsunuz şikayetlerin yüzde 90’ından fazlası İngiliz.”
“İngiltere’de bu konuda yerleşmiş bir sistem var”
İngiltere’de bunun bu kadar çok ayyuka çıkmasının ve yaygın olmasının sebebi nedir?
Bu durumun üç nedeni var: bunlardan birincisi İngiliz magazin basınının bu tip olaylara büyük ilgi göstermesi ikincisi İngilizlerin nereye giderlerse gitsinler yaşanan en ufak aksaklığı bahane ederek tazminat almaya alışmış olması ve üçüncüsü de bunu iş edinmiş hukuk bürolarının bulunması. Orada bir sistem kurulu. Bunu hiç unutmamak lazım. Basınıyla, hukuk bürolarıyla, hekimleriyle oluşmuş bir sistem. Bir davada şunu gördüm: Hastayı görmeden, telefon görüşmesine istinaden 24 sayfa rapor düzenleyen ve bunu da raporunda belirten bir eksper uzman gastroenteroloji raporu gördüm. İngiltere’de ‘Ambulans peşinde koşan avukatlar’ dediğimiz meslektaşlarımız var. İngiltere’de bu konuda aynı zamanda yalnızca bu işi yapan ve bu işi yaptığını antetli kağıdının başlığına yazan avukatlık ofisleri var. Tek işi bu. Niye orada çok şikayetçi oluyorlar? Çünkü kaybedilmesi halinde bir yükümlülükleri yok. Kaybedersen avukatlık ücreti de ödemiyorsun, masraf da ödemiyorsun.
“Tereddüt edilen misafirlerle yakın temas kurulmalı”
Oteller bu konuda ne tür önlemler almalı?
Bakıyorsunuz misafir gezmiş, eğlenmiş, diskoda dans etmiş ev sonra dönüp ülkesinde ‘Ben kaldığım otelde hastalandım, ishal oldum’ diye dava açmış. Oteller tereddüt ettikleri misafirleri, davranışlarıyla bir şeyin peşinde olduğunu hissettikleri misafirler ile daha yakın temas ve iletişim kurmalılar. Misafirlerin alerjilerini veya gıda hassasiyetlerini iyi not almalılar. Herhangi bir haksız dava durumunda delillerin hukuk danışmanları ile birlikte hazırlanması lazım.
“Tur operatörünün attığı ‘geçmiş olsun’ maili bile delil oluyor”
Tur operatörleri de iyilik olsun diye ‘Ben otelde hastalandım’ diye mail atan misafire ‘Geçmiş olsun, hastalanmanıza çok üzüldüm’ şeklinde cevap yazdığında o bile mahkemede delil olarak kullanılıyor. O yüzden çok dikkatli olmak ve mutlaka bu anlamda uzman hukukçularla bu konuda hangi tedbirlerin alınması gerektiğinin konuşulması gerekiyor. Dosya, evrak hazırlamak gibi. Çünkü bir yıl sonra şikayetçi oluyorlar. O kanıtları bulamazsınız. Örneğin otel müşterisini yat turuna gönderdi. Otelle hiçbir ilgisi olmayan güneşin altında yediğiniz şeyler belki zarar görmüştü. Otele geldiniz, dediniz ki; ‘Ben bu otelde hastalandım.’ O zaman bizim de mümkün olduğu kadar kayıtları almak konusunda daha dikkatli olmamız lazım. Otele gelen birisi havalimanında hastalanmış olabilir, başka bir yerde mikrop kapmış olabilir, İngiltere’de mikrop kapmış onun kuluçka süresi Türkiye’de bittiği için burada hastalanmış olabilir...
“KVKK işimizi zorlaştırıyor”
Öte yandan Kişisel Verilerin Korunma Kanunu (KVKK) nedeniyle bilgiye ulaşmakta zorluk yaşıyoruz. Yani bir doktor İngiltere’de telefonla konuşması üzerine 24 sayfa rapor yazarken Türkiye’de gerçekten hastalar ve tedavi konusunda bilgi almakta sıkıntı çekiyoruz kendi devamız olduğu halde. Niye? KVKK’yı amacı dışında ve hiçbir şekilde bilgi verilmemesi üzerine kurgulanması da bizim konularımızdan bir tanesi. Böyle bir şey olabilir mi? Bir hastanın önceki verilerine bir doktorun ulaşması lazım. Bunu iddia eden kişinin kan değerlerinden, tansiyon değerlerinden, kilo değerlerinden, önceki hastalıklarından, hatta hiç burayla ilgili bir konu olabilir ya da uyarılmış olabilir. Bizde şimdi nasıl yapılıyor? Hasta bir alarm durumu varsa bize bilgi vermesini istiyoruz. Ona uygun gerekirse kişiye özel menü hazırlayacak kadar Türkiye turizmi özenli. Ama bazen bu bilgiyi bile vermiyorlar. O zaman bizim bu bilgilere ve önceki bilgilere sahip olmamız lazım ki buna ilişkin koruma yapabilelim.”
“Türkiye tatili bedavaya getirebileceğiniz bir ülke değil imajını yerleştirmemiz gerekiyor”
Elde güçlü savunma araçları olması durumunda haksızlığa uğrayan otellerin İngiltere’de daha güçlü şekilde savunulabileceğine işaret eden Murat Bulat “Misafirde ‘Türkiye tatilin son gününe kadar tatil yapıp, tatilin son gününde ben hastayım kolaylıkla binlerce pound tazminat alabileceğiniz ülke değil’ imajını yerleştirmemiz lazım. Biz ülke olarak daha fazla masraf yapmayı göze alarak davamızı İngiltere’de uzman hukukçulara takip ettirip bundan dolayı haksız ithamda bulunanın bir cezayla ya da yaptırımla karşı karşıya kalabileceğini İngiliz sosyal medyasında, İngiliz toplumunda yaymamız ve yaygınlaştırmamız gerekiyor. Biz İngiliz devletinin de İngiliz yurttaşlarının da Türkiye’nin haksız olarak saygınlığına zarar verici, tatili beleş getirici davranışlarda bulunmayacaklarına inanmak istiyoruz. İngiltere’deki savunmalarda şunu söylüyoruz: Bu tüketici iddiası, İngiltere’nin saygınlığına yakışmıyor
Bu Haber 20.06.2023 - 17:11:34 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Çözüm önerisi:
1. İngiliz turiste pahalı tarife uygulayalım. Bu dolandırıcılığa tevessül etme ihtimali daha az olan zengin turiste hitap edelim.
2. Konaklama ile ilgili davalar yalnızca Türk yargı makamlarında açılabilir, diye rezervasyon sözleşmelerine madde koyarız. Bize güvenmeyen de gitsin nerede tatil yapacaksa yapsın.
3. İngiliz turiste sağlık sigortası yapması zorunluluğu getirelim.
4. Otele girerken ve çıkarken salık raporu aldiralim, hem hastane sektörü de para kazanmış olur.????
-
Antalya gelen turistlerin çeşitlenmesi iyiydi taki ingilizler gelene kadar.Otelciler çok pişman olacak.
-
Antalya çok büyük yanlış yaptı, ege bölgesinin misafir lerini antalyaya çekince sandılar ki iyi bir şey yaptık. Bu şekilde elinizdeki rusu da kaybedeceksiniz, ingilizlerle çalışmak biz egelilerin harcıdır, ispanya bile başaramadı, tez vazgeçin, ingilizleri bolgenize sokmayın
-
Mikroorganizma Subgrup calismalari cok onemli, bunun gibi işin bircok incelikleri var. Mevzuata hakim gida muhendisi ve hekim bircok dosyayi kapatir.
