Alman turizmci net konuştu: Türkiye Alman acentelerin vitrininde yok!
Başta Almanya olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesinde 8 bin satış acentesini temsil eden RTK'nın CEO'su Thomas Bösl, Antalya'da düzenlenen Resort Turizm Kongresi'nde önemli açıklamalarda bulundu. Şu anda Almanya'da Türkiye rezervasyonlarının yüzde 58 geride gittiğini kaydeden Bösl, neler yapılması gerektiği konusunda da değerlendirmelerde bulundu.
Savaş Daş - TurizmGüncel - Antalya
2016'nın sadece bir kriz yılı olmadığını, aynı zamanda Türkiye ile Almanya arasındaki turizm ilişkilerini sınayan bir yıl olduğunu da kaydeden Bösl, konuşmasında şu noktaların altını çizdi:
''8 BİN ACENTEYİ TEMSİL EDİYORUZ''
''Biz 8 bin seyahat acentesini temsil ediyoruz. Kendi zincirimiz de var. Bunun dışında, çok sayıda tur operatörüne partnerlik yapıyoruz. İnsanların yaşadığı her yerde RTK var. Almanların tatile dair bakış açılarını iyi bilmeniz gerekir. Çünkü müşteri acentedeki temsilciyi tanımak ister. Yıllar içinde tatilci ile acente temsilcisi arasında bir güven ilişkisi gelişir.''
Almanya'da seyahat acenteleri genel olarak aile işletmeleri. 10 binden fazla seyahat acentemiz ve bu acentelerle çok etkin bir iletişim platformumuz var. Şu anda Hollanda'da da 400 tane temsilcimiz var. Fransa, Belçika, Lüksemburg ve Avusturya için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Bu ülkeler, yoğun bir şekilde Türkiye'ye ziyaretçi gönderen ülkeler.
''TÜRKİYE'NİN YAŞADIĞI KRİZ BİZİ DE VURUYOR''
Türkiye'nin yaşadığı kriz bizi de çok sert bir şekilde vuruyor, bizde de ciddi bir kriz yaratıyor.
Müşteri memnuniyet oranı bu yıl geçmiş yıllara göre daha yüksek. Türk partnerlerimize 'Otellerdeki kaliteyi düşürmeyin' dediğimde, 'Yüzde 40-50 ciro kaybımız var, bunu nasıl yaparız' demişlerdi. Bu bağlamda kaliteyi düşürmediğiniz için organizasyonum adına size teşekkür ederim. Bu teşekkürümü çalışanlarınıza da anlatırsanız çok sevindim. Çünkü bu, onların başarısı.
''YÜZDE 31 CİRO KAYBI YAŞADIK''
Rakamlarla 2016 yılına bakıldığında Türkiye'ye dönük ciro ve karlılıkta Almanya'da yüzde 31'lik bir düşüş var. 'Bu bir kriz ve nasıl olsa düzelir' demeyin. Hayır, bu kayıp bizim canımızı acıtıyor. Yılın başında daha ciddi bir düşüş bekleniyordu ama Alman turistler bir reaksiyon gösterip tekrar Türkiye'ye gitmeye başladılar. Bazı acentelerin yaptığı zarar daha büyük iken, kimilerinde bu kadar büyük bir düşüş gözlenmiyor. Yani, kriz dönemlerinde gerçek dostlar ortaya çıkıyor. İyi gün dostunun kim olduğu da ortaya çıkıyor. Almanların Türkiye destinasyonuna bağlılığı diğer ülkelere göre daha kuvvetli ve bu da bize güven veriyor.
''2017 REZERVASYONLARI YÜZDE 58 GERİDE GİDİYOR''
2017 yazını ele aldığımız zaman, şu anda yüzde 58'lik bir düşüş var ve bunu açıklamam lazım. Geçen yılın aynı döneminde Türkiye'de durum daha sakindi. O dönemde Türkiye, daha iyi satılıyordu. Bu yüzde 58 ocak ayı içerisinde artış gösterecektir. Bu yüzden 58 hepimize bir uyarıdır. Hemen tepki göstermeyip gelecek yıl yine yüzde 58'lik düşüşten bahsediyor olursak, korkunç bir durumla karşı karşıyayız demektir. Bu nedenle bugünden tedbirleri almamız gerekiyor. Çünkü Almanya'da ana rezervasyon dönemi başlamak üzere. Almanlar, kısa vadeli tatil planı yapan insanlar değil. Antalya için çok önemli olan aile turizmini canlandırabiliriz. Bunu yapmazsak daha fazla çalışmak, daha fazla reklam vermek ve daha fazla fiyat düşürmek zorunda kalacağız. Bu kalitede otelleri doğru fiyata satamıyorsak eğer, bu bizim başarısızlığımızdır.
''TÜRKİYE ALMAN SEYAHAT ACENTELRİNİN VİTRİNLERİNDE YER ALMIYOR''
Şu anda Türkiye Almanya seyahat acentelerinin vitrinlerinde gösterilmiyor. Dün sayın bakanla da konuştum. Mutlaka ve mutlaka, Türkiye'yi Almanya seyahat pazarında görünür hale getirmemiz gerekiyor. Türkiye sadece ve sadece yazılı ve görsel basında yer alıyor ve nasıl yer aldığını hepiniz biliyorsunuz.
''BAKAN'IN YAKIT DESTEĞİ AÇIKLAMASI GEÇ KALDI''
Peki ne öneriyorum?
Acenteler ile daha yoğun bir iletişim olmalı. Burada bulunan dernekler ve vakıflar aracılığıyla acentelerle ilişkilerinizi yoğunluştırmalı, uçuş imkanlarını da netleştirmelisiniz. Bakan Avcı'nın bakanlar kurulu kararını beklediğini duydum. Bu bence geç kalınmış bir açıklama.
''REZERVASYON ERTELEME VEYA DEĞİŞTİRME SEÇENEĞİ SUNALIM''
İkincisi ise tartışmaya açık bir konu. Ben önümüzdeki sezonda kısa vadeli rezervasyonların ön planda olacağını bugünden söylemek istemiyorum. Belki konvensiyonel olmayan çözümlerle de müşteriyi motive etmeliyiz. Mesela rezervasyon erteleme seçeneği sunabiliriz.
Üçüncü konu ise iletişim. Türkiye'nin turizm ürünleri çok çeşitli ve önemli ama bunun dillendirilmesi, anlatılması lazım. Türkiye'de bir tatilci kendini nasıl hissediyor, nasıl bir güvenlik durumu var... Bu konuda acentelerin iletişim kanallarının kullanılması gerekiyor.
''ACENTELERE DÖNÜK TEŞVİK GETİRİLMELİ''
Son olarak ise acentelere dönük bir teşvik başlatmak, Türkiye'yi satmaları için onlara destek olmak gerekiyor. Çünkü şu anda müşteriyi İspanya veya Hırvatistan'a ikna etmek, Türkiye'ye ikna etmekten daha kolay. Bu konuyu kendi aramızda da yoğun bir şekilde tartışmamız gerekiyor.
Bu noktada bir iyi bir de kötü haberim var:
Kötü haber; 2017 yine zor bir yıl olacak. Birlikte daha güçlü bir iş birliği ve mücadale ihtiyacı doğacak.
İyi haber; sadece bu yıl değil, son yıllarda kalbimizi kazandınız. Sizin dostunuz, size destek olan 8 bin acenteniz var.''
Bu Haber 25.11.2016 - 13:02:50 tarihinde eklendi.
