26. TÜRSAB Olağan Genel Kurulu’nun sonunda başkan adayları Aylin Özsavaş ve Firuz Bağlıkaya, adaylık konuşmalarını gerçekleştirdi.
Turizm Güncel - İstanbul
26. TÜRSAB Olağan Genel Kurulu, WOW Convention Center’da gerçekleştirildi.
Genel Kurul’da başta adaylığını açıklayan sonrasında da başkan adayı Aylin Özsavaş’ı desteklediğini açıklayan Nezih Hacıalioğlu’nun yaptığı konuşmada TÜRSAB Faaliyet Raporu kitabını yere fırlatması gündem oldu. Olayın ardından kongrede gerilim yaşanırken, tepki gösteren birkaç kişi salondan çıkartıldı.
Genel Kurul’da gündeme getirilen yönetim ve denetim kurulu, önergeler, bütçeler ve iç tüzükte yapılması planlanan değişiklikler oylandı. 23 Kasım Pazar günü gerçekleştirilecek seçimle TÜRSAB'ın 26. dönem yönetim kurulu başkanı seçilecek.
Genel Kurul’un sonunda başkan adayları Aylin Özsavaş ve Firuz Bağlıkaya, adaylık konuşmalarını gerçekleştirdi.
Kitabın yere atılmasının doğru bir davranış olmadığını kaydeden Aylin Özsavaş, “Kürsüde yaşanan kitap fırlatma olumsuzluk hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Tatsız bir olaydı, tasvip etmiyorum. Ancak ne var ki bir dönem önce bu kürsü başka olumsuzluklara da tanıklık etti. Sadece o an genel kurul salonunda değil, teşekkür konuşmasında da olumsuzluk yaşandı. Artık bir şeylerin değişmesi, bu kavganın bitip seviyenin yükselmesi lazım” dedi.
Özsavaş, üyeler arasındaki ayrımcılığa dikkat çekerek “En içten özürlerimi iletmek istiyorum. Konuşup derdini dinlemediğim her meslektaşımdan özür diliyorum. Selam olsun görüşemediğim, sesini duyamadığım ama kalbimde yeri olan kardeşlerime ve büyüklerime. Bir özrüm de toplantılara katılmaları engellenen meslektaşlarıma. En büyük özrüm ise bu toplantıya gelirken ayrıştırılan; kimisine konaklama, kimisine hem uçak verilen, kimisine ise küçük bir meblağ verilenlere. Hiç kimse üyelerimiz ayrıcalıklı değildir. Bugün burada bir çıkar grubunun değil tüm emekçilerin nefesiyiz. Bizim mücadelemiz koltuk için değil, meslek onuru içindir. Artık sesimiz duyulsun, sorunlarımız çözülsün istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Özsavaş, sadece seçim konuşması yapmadıklarını, kırgınlıkları ve çözümsüz kalan sorunları haykırdıklarını belirterek, "Turizmin gerçek yükünü omuzlarında taşıyan acenteler olarak artık yönetilen değil; bir masa etrafında 81 ilin her bir acentesinin söz hakkının olduğu bir TÜRSAB istiyoruz," dedi.
Özsavaş, “Bugün burada vaat vermeyeceğim; size geleceğinizi göstermek istiyorum. Benden vaat değil, üç yıl sonra takdir ederseniz başkan olarak yapacağım konuşmayı dile getireceğim” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“1618 sayılı yasayı revize ettik, 50 yıllık yasayı yeniledik.
Dönem sınırını getirdik. Koltuk rejimi bitti. Ben de dahil olmak üzere kimse iki dönemden fazla başkanlık yapamıyor.
Aidatları düşürdük. Tasarruf reformunu başlattık. Benim acentem ay sonunu zor getirirken hiç kimse şatafat içinde yaşayamaz.
Belge bedellerini kıymetli hale getirdik, adil bir düzen kurduk. 20 yıl önceki seviyelere dönen belge bedelleri yeniden prestij haline geldi. Bir ülkenin itibarı belgesinden başlar; o itibarı yeniden kazandırdık.
Mesleki yeterlilik geldi. Artık kolay kolay acente kapanmıyor; kolay para kapma dönemi kapandı. Home office iznini getirdik; çağın gerçeklerini kabul ettik. Pandemi sonrası değişen dünyayı görmeyen davranışlar sona erdi.
UKOME’den söz aldık. Yıllardır dışarıda bıraktığımız UKOME kapısını açtık. TÜRSAB o masada; artık kuralları kimse tek başına yazmıyor.
Hac–umrede yetkisiz faaliyetler bitti. BTK’lar özerk oldu, arka bahçe düzeni silindi. Bugün BTK’ları üyeler belirliyor.
Sigorta ve teminat sistemi kuruldu; meslek onuru güvencede. Bugün kimse vatandaşımızı mağdur edemiyor. Güçlü bir sigorta yapısı hem vatandaşı hem meslektaşı koruyor.
Ülke tanıtımında acenteler başrolde. Acentelerin sesi artık uluslararası arenada en yüksek tonda duyuluyor. TGA artık bizimle iş birliği içinde. Talepleri de web sayfamızda bütün üyelerimizle paylaşıyoruz.
Dijital dönüşümü tüm üyelerimiz için erişilebilir kıldık. Teknoloji artık lüks değil; ‘üyelerimizi teknolojinin gerisinde bırakmayacağız’ dedik ve yaptık.”
Mevcut yönetimin vaatlerle yetindiğini belirterek, özellikle Yeşil Pasaport konusundaki sessizliği eleştiren Özsavaş, "Bir sene önce yeşil pasaport konusu mecliste 19 farklı sektör için gündeme geldiğinde neden sustunuz? Neden haykırmadınız?” şeklinde konuştu.
Özsavaş, konuyu sadece Yeşil Pasaportla sınırlamanın doğru olmadığını, asıl düğmeye basılması gerekenin seyahat acentelerine sağlanacak vize kolaylığı olduğunu vurguladı. Bu çerçevede bir somut adım attıklarını duyuran Özsavaş, "Geçtiğimiz gün Hindistan Başkonsolosluğu ile görüştük ve seyahat acentesi sahiplerine 5 yıl vize verilmesi konusunda karar aldık." dedi.
Özsavaş "Bu söylediklerim ve dinledikleriniz bir hayal değil. Yeter ki isteyelim. Ben değil biz varız. Ben değil siz varsınız. TÜRSAB bizleriz." ifadelerini kullandı.
Kendisine yöneltilen eleştirilere dair konuşan Bağlıkaya, “Burada yapılan eleştirilerin hepsi bana. Yeşil pasaportlar avukatlar ve ihracatçılara verildi; onun dışında kimseye verilmedi. Hindistan vizesi için ayrıca teşekkür ederiz. Atatürk, Büyük Nutuk’unda 19 Mayıs’ta 'vaziyeti umumiye şöyleydi' diye başlar; nelerin başarıldığını, nelerle mücadele edildiğini anlatır. Ben de bu ışıkta 2018’den bu yana yapılanları hatırlatmak isterdim ama bu 20–25 dakikaya sığmaz. Neleri anlattık ki neyi kazandık ve hedefe karşı ne kadar yol aldığımızı anlamadan yol almak zor. 2019 yılında 'bakanlık ile kanun yürürlüğe girsin, ben aday olmayacağım' dedim. 1972’de kanun olmasaydı bugün bizler burada olmazdık. Kanunumuz, mesleğimizin… Bu kadar fırtınayı atlatıp rotamızda ilerlerken yolu bilmezlerle gemiyi terk edip geminin savrulmasına müsaade edemeyiz” dedi.
Nezih Hacıalioğlu’nun kurumdaki görev süresi, yetkinlik gibi eleştirilerine dair konuşan Bağlıkaya, şu ifadeleri kullandı:
“Bazıları ulusal kanallara çıkıp yalanlarla algı yaratmaya çalışıyorlar. Kurum tarihine baksalar çok iyi olur. Bu kurumda çeşitli kademelerde görev yaptım. Toplam 14 yıldır bu kurumdayım; bunu nasıl hesapladılarsa 22 yıl çıkmış. Bu matematiği yapıyorsan bu bütçelerle nasıl başa çıkacaksın? Kurumda yönetimde olmak başka bir şey, başkan olmak başka bir şey. Her günün hesabını verdim başkan olarak. Hayatında bu büyüklükleri yönetmemiş kişilerin önce kurum kültürüyle ilgili kendini yetiştirmesi ve sonra 'ben yönetebilirim' diye karşımıza çıkması lazım. Bırakın iki dönem üst üste yönetimde kalmayı, akşam kaldıkları gibi sabah kalamayanların yeri değil bu kurum. Bunca insanın geleceğini belirleyen işler deneyim gerektirir. Kurumun itibarını zedelemekle başarıya ulaşacaklarını sananlar hem kendilerine hem de kuruma zarar verir. Kurumu müfettişlere şikâyet edenler, gelirlerini azaltmak isteyenler yönetime gelince ne yapacaklar? Bu makamlara karşı gerektiğinde kurumu nasıl savunacaklar? Seçilme uğruna dün dövdüklerini bugün gülen insanların ilkeli olması beklenemez.”
Muhalefetin iddialarına "hodri meydan" çağrısıyla yanıt veren Bağlıkaya, “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar arttıkça bizim de savunma yapmamız gerekiyor. TÜRSAB’a verecekleri zarar, seyahat acentelerini ve mesleği korumasız bırakmak anlamına gelir. Herkes burada. Burası bizim er meydanımız. Hesap ortadaysa arşın burada, hodri meydan. Bu kongrede layık oldukları neyse onunla yüzleşirler. İftiralarla bu kurumu lekelemeye çalıştılar. Biri 'KOMER’i geri alacağım' diyor. KOMER zaten TÜRSAB’ın. Aidatlarla ilgili söylenenler de çok komik. Yönetim kurulu kanundan üstünmüş; bundan bizim haberimiz yokmuş. Masalımızın adı 'Nezih Harikalar Diyarında'. Çavdarhisar otel meselesi de aynı. Süreci eğip bükmüyor; düpedüz yalan söylüyor. Biz yanlış yatırımı turizme kattık. Bilmeden konuşmak böyle oluyor. 'Su şişesi koysak ona oy vereceğiz' dedi. Şimdi su şişesi kim? Ne oldu o su şişesi? Burayı karıştırmayı başaramadın, gittin muhalefeti karıştırdın. Öyle şeyler yaptı ki bazı kişiler 'sen mi aday yaptın?’ dedi.
Bakanlık müfettişlerinin yaptığı denetimlerden sonra hep bir açıklaması var. Sen kimlerle berabersin? Kimlerle iş tutuyorsun? Omurga bir ceket gibi vestiyere bırakılmaz. Genel merkez binalarımızın alınmasına, BTK binalarının alınmasına hayır demiş. Her şeye hayır demiş. Bu kadar adamın önünde nasıl aday oluyorsun? Biz binaları aldık mı? Aldık. Attıkları iftiralar duruyor mu? Evet. Özür diliyorlar mı? Hayır. Yıkmak kolaydır ama yapmak zordur. UKOME bu ay Tarihi Yarımada’da otobüse kısıtlama kararı aldı. Bu arkadaşın ifadelerinden dolayı vakıf üzerinden mal alma yetkimiz olmadığı için olağanüstü kurul kararıyla aldık. Bir tane bile mal almasaydık bu sefer de 'kaybetti' diye laf çıkaracaklardı. Tapularımızın hepsi kapı gibi elimizde; bu da size dert olsun.”
Rakip aday Aylin Özsavaş’a yönelik eleştirilerini de dile getiren Bağlıkaya, “Mevcut olduğu kurumu bölmeye çalışan, çatısı altında bulundukları kuruma el koymaya çalışanların maskesi düştü. Aylin Hanım, sizinle ilgili de bir şey söylemek lazım. Başınıza son dakika o kadar büyük dert aldınız ki, Allah kolaylık versin. Aslında size ChatGPT metinlerinizle ilgili bir şey söylemek isterdik ama dedikodularla süreci zedelediniz. Hakkımda 'aday olamadınız' söylentisi yaydınız. Kıymetli eşiniz sizin adınıza konuşmaya başladı. Sizin inovasyondan anladığınız bu mu? Teoride inovasyon, pratikte entrika. Başkanlığına soyunduğunuz bir kurumu şikâyet ederek bir yere varamazsınız. Buraya alın teriyle geldik, sizden aldığımız emanete gölge düşürmedik. Burada başkan olmanın yolu icazet dinlemekten değil; acentelerin iradesinden geçiyor. Kimsenin arkasında saklanmadım; kimsenin karşısında eğilmedim, ezilmedim. Kuruma yaşatılan zorlukları ellerini ovuşturarak seyredenler bugün karşımıza aday olarak çıkıyor. Güneş ufuktan şimdi doğar; yürüyelim arkadaşlar. Üstte mavi gök çökmedikçe senin birliğini kim çökertebilir? Birliğimiz var olsun.” şeklinde konuştu.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri