TÜRSAB genel kurulunda Firuz Bağlıkaya'dan sert mesajlar

TÜRSAB genel kurulunda Firuz Bağlıkaya'dan sert mesajlar
25. TÜRSAB olağan genel kurulunda sert tartışmalar yaşandı. Diğer başkan adaylarının eleştirilerine yanıt veren Firuz Bağlıkaya , “Kimseye saygısızlık etmedik ama kimseye de boyun eğmedik.” dedi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, 25. Olağan TÜRSAB genel kurulunda adaylık konuşması yaptı. Bağlıkaya yaptığı konuşmada diğer adaylar ve Kültür ve Turizm Bakanlığı hakkında sert eleştirilerde bulundu.

Bağlıkaya’nın konuşması şu şekilde;

Şu anda karşınızda TÜRSAB başkanı olarak değil, başladığı işi bitirmeyi yaşamının ilkesi olarak benimsemiş, eğilmeyen bükülmeyen, doğru bildiğinden şaşmayan, mücadeleden kaçmayan, mesleğimizi savunmak adına hiçbir tehdide papuç bırakmayan, gözünü budaktan zerre sakınmayan bu uğurda her türlü kumpasla mücadele etmiş bir kardeşiniz olarak, yareniniz olarak, yoldaşınız olarak sizlere sesleniyorum.

“Mücadeleyi yarıda bırakıp kenara çekilmek bize yakışmaz”

Mesleğimize her gün bir yenisi eklenen saldırılar devam ederken, birliğimizi yok etmeye çalışanlar her gün yeni bir tezgah kurarken ve daha kötüsü içimizde bu işlere alet olanlarda varken buraları terk etmek, mücadeleyi yarıda bırakıp kenara çekilmek bize yakışmaz.

“TGA’ya TÜRSAB’ı almamak için türlü bahaneler ürettiler”

Neler yaşadık neler? TGA’ya TÜRSAB’ı almamak için türlü bahaneler, yalan yanlış gerekçeler ürettiler. Hac-umre yapan üyelerimizi bizden koparmak için bir gecede sürpriz düzenlemeler yaptılar. Konaklama vergisi ile ilgili kurumumuzun görüşü dahi sormadan yasa çıkarttılar. Turizmi teşvik kanunu içine otellere transfer hakkı veren maddeleri sakladılar, rehberlikle ilgili ihtiyaçlar için birliğimiz talepleri doğrultusunda yapılan düzenlemeleri bir türlü meclise sevk etmediler.

KOMER’i ayağa kaldırmamızı engellediler. Lütfü Kırdar’ı elimizden almak için her türlü baskıyı kurdular. Birliğimizi icraya verdiler, vakfımızın seçilmiş yönetim kurulu üyelerini bağış topladı diye savcılıklara sevk ettiler, davalar açtırdılar. Villa kiralama işleri, acentaların işi değil emlak komisyoncularının işidir diye resmi görüş verdiler, transfer sorunumuzu bilerek çözmediler. Elimizdeki Irak vizesi işini aldılar. TÜRSAB’ın gelirlerini engellediler. TÜRSAB’ın elinde eskiden kalmış müze biletlerinin bedellerini dahi ödemediler. TÜRSAB’ın bakanlıktaki teminat mektubunu nakde çevirdiler.

‘Acenta kuruluş bedellerini yükseltin, kuruluşu zorlaştıralım’ dedik yapmadılar. Aidatların düşürülmesi ile ilgili taleplerimizi yerine getirmediler. Ankara’da Cer Modern diye bir kongre merkezimiz vardı elimizden alıp alt kiracımıza kiraya verdiler.Kaçak faaliyetler ile ilgili caydırıcı ceza uygulamaları ve araç bağlama ile ilgili taleplerimizi görmezden geldiler.

“Her ağacın kurdu özünden olurmuş”

TÜRSAB olarak haksız rekabete müdahale edebileceğimiz maddelerin tamamını yasadan çıkartmaya çalıştılar. Yasayı ETS yasası haline getirmek istediler, tek yetkililiklerine itiraz ediyoruz diye bize cephe aldılar. Yasanın çıkmasını aslında hep bu yüzden engellediler. Her şeye rağmen TÜRSAB’ı ETS’nin arka bahçesi yapmadık. Bu nedenle her zaman her fırsatta acentaların işlerini zorlaştırmak için ellerinden geleni yaptılar yapmaya da devam ediyorlar. Bunlar herkesin gözleri önünde oldu. Bir kez daha gördük ve anladık ki her ağacın kurdu özünden olurmuş.

“Bunlar mı TÜRSAB’a hizmet edecek”

Tüm adayların aday olmadan önceki sosyal medya hesaplarını, basın yayın organlarındaki beyanatlarını oy vermeden lütfen inceleyin. Bu arkadaşların acentalara karşı yapılan hiçbir haksızlığa itiraz etmediklerini ses çıkarmadıklarını göreceksiniz. Bunların ellerini taşın altına koymadıkları yerde biz başımızı koyduk. Bunlara gıkı çıkmayan arkadaşlar mı TÜRSAB’a hizmet edecek? Bunlarla iş tutup onların icazeti ile burada aday olanlar mı bu kurumu ileriye taşıyacaklar? inayetle icazetle gelenler irade koyabilir mi? Seyahat acentalarının kanına ekmek doğrayanlarla yan yana fotoğraf verenler, birliğe kayyum atanması için dilekçe verenler mi TÜRSAB’ı geleceğe taşıyacak? Beş yıldır aidat borçlarını ödemeyenler işbaşına gelince sizce ne yapacak? Başkan yardımcısıyken ihale serüvenleri tefrika olanlar başkan olsa neler yapacak acaba? Yazdığı dilekçede başkan adayı olduğu kurumun ismini dahi doğru yazamayanlar ya da mevzuattan bihaber olanlar, daha 2 -3 yıllık acenta temsilcileri mi işbaşına gelince her şeyi düzeltecek?

“Yolculuğumuz kariyer yolculuğu değil bizim yolculuğumuz misyon yolculuğudur”

TÜRSAB’ı yok etme niyetlerini ulu orta dile getirenleri bu heveslerinden vazgeçirmeden, seyahat acentalarını ve birliğimizi güvenli limana ulaştırmadan gitmeyeceğiz. Me dedim? Yasamızı mutabık kalınan şekilde çıkarın aday değilim! Neymiş? Derdimiz başkan olmak değil, seyahat acentalarını ve onların birliğini korumak. Bu açık teklifimden başka kanıta ihtiyaç var mı? Bizim yolculuğumuz kariyer yolculuğu değil bizim yolculuğumuz misyon yolculuğudur.

Sorunlarımızın çözümü için yasal düzenlemeye gerek yok diyenler, hikaye anlatıyor. Topu taca atıyor, makama yalakalık yapıyor, sizlere de açıkça yalan söylüyor. Gerek yok ise bugüne kadar çözseydiniz 

“Kurumla ilgili cehaletleri ile yüzleşince çok üzüldüm

TÜRSAB çok büyük bir kurum. 50 yıllık bir çınar. 300’e yakın personeli, 39 bölgede örgütü, yaklaşık 11 bin 200 üyesi olan bir dev TÜRSAB. Ciddi bütçesi olan çok büyük bir yapı TÜRSAB! Bu büyük kurumu bilmeyen, tanımayanların söylediklerini duyup, yazdıklarını okuyunca hele de iki dönemdir bizimle beraber olanların kurumla ilgili cehaletleri ile yüzleşince çok üzüldüm.

“Söz veriyorum”

İki dönemdir yanımızda olanların düştükleri durum, içler acısı halleri benim kendimi de sorgulamama neden oldu. Bu yüzden size söz veriyorum, seçilince ilk işim TÜRSAB Akademi’ye görev verip “TÜRSAB yönetici okulu” projesini hayata geçirmek olacak. Özelikle genç üyelerimizi cesaretlendirecek, TÜRSAB ile ilgili bilgilendirecek, geleceğin TÜRSAB’ı için yetiştirecek. Bu projenin çok önemli olduğu bu genel kurulda açıkça ortaya çıktı. Bilgisiz, farklı niyetler taşıyan, kurumdaki sıfatlarını kullanarak, kurum olanaklarını kullanarak kendi işlerine bakanlar yerine elleri işte gözleri oynaşta olanlar yerine ciddi eğitimli gençleri kurumumuzun içine çekecek projelere ağırlık verip bir daha ki genel kurulda TÜRSAB’ı geleceğe taşıyacak güçlü adayların yarışını görmek isterim. Küçük bir ikbal uğruna bu mesleği yok etmek isteyenlerin kapısında kul köle olan kapı kullarından hayır bekleyemeyiz. Bize tertemiz, işinde başarılı seyahat acentacılar lâzım.

“Rakiplerim için güzel şeyler söylemek lazım geldiğini düşünüyorum”

Şimdi bu adaylık konuşmamda rakiplerim için güzel şeyler söylemek lazım geldiğini düşünüyorum.

Zira adaylardan biri iki dönem önce yönetim kurulu üyemdi, son üç yıldır da başkan yardımcımdı.

Seçime birbirlerine eşlik edip eşbaşkanlar olarak giren aday arkadaşlardan biri de iki dönemdir BTK başkanı olarak beraber çalıştığım bir arkadaşım. Diğer başkan adayları ile ilgili bir fikrim olmadığı için onlara başarı dilemekle yetineceğim ama beraber çalıştığım arkadaşlarım hakkında bir şeyler söylemezsem olmaz

 “Siz bizim aklımızla alay mı ediyorsunuz?”

Sayın Ali Bilir, 7 Ağustos 2022 pazar günü evimin bulunduğu siteye geldiğinizde size listede yer vereceğimi söyleseydim eminim şimdi burada beni öven konuşmacı olarak söz almış olacaktınız.

Ali beyin 5 yıla yakın süredir 90’dan fazla toplantıda söyledikleri ve imzaları ortadayken şimdi söylediklerine benimle birlikte yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım da şaşırıyordur herhalde.

İnsan 90 yçnetim kurulu toplantısında muhalefet şerhi vermediği, altına imza attığı kararlarla yönetilen kurumla ilgili iftira atarken biraz insaf eder! İhale serüvenlerinizin tefrikaları gazetelerde televizyonlarda dolaşırken sizi tekrar listeye almamızı beklemiyordunuz herhalde? Ama bende sizin bütün bu olan bitene rağmen bu kadar pişkince çıkıp iftiralarla dolu bir adaylık süreci yürütmenizi beklemiyordum doğrusu. 4 sene 10 ay her şey güzeldi; son iki ay mı çıktı bu işler? siz bizim aklımızla zekamızla alay mı ediyorsunuz?

Neden aday olduğunuzu sizde buradaki hazirunda gayet iyi biliyor. Aslında ben gözünüzü kaşınızı yaptırmanızdan saç ektirmenizden falan bir şeyler sezmiştim ama bu kozmetik hazırlıklılarınızı başka şeye yormuştum. Zira adaylık ile ilgili defolarınız  makyajla falan kapanmaz.

“Bu kurumda değil başkan aslında üye olmayı dahi hak etmiyor”

Gelelim sevgili Bilal Korkmaz’a. Alanya BTK başkanı olarak söylediklerini dinledik, sivri dilini anlayışla karşıladık. Yanlış söylediklerine dahi sabrettik. Meslekteki kıdemine, emeğine saygı gösterdik. Kendisi Alanya BTK seçimlerinde aday oldu ve kaybetti. Kendi bölgesinde seçilmeyince TÜRSAB başkanlığına aday olacağını söylediğinde şaka yapıyorlar sanmıştım. Normalde kendi bölgesinde seçim kaybeden biri daha zor bir makama aday olmaz. Ama oldu, hayırlı olsun. Kendisini sevdiğimi bilir, bundan cesaretle sormak istiyorum: BTK seçimlerini iptal etseydik yine burada bize karşı aday olacak mıydın? Yıllardır kurumuna yükümlülüklerini yerine getirmen için ısrarcı olmasaydık bu kuruma başkan olmak isteyecek miydin?

Kurum aracını ve personelini kişisel ticari faaliyetlerin için kullandığın iddialarına ilişkin videolar gelince hakkında açılan disiplin soruşturmasında yanında dururken iyi insanlardık da şimdi mi kötü olduk? Her şeyi anlarım da neler yaptığını bildiğini sandığım, hakkında bir dolu şey söylediğin makamlarla fotoğraf vermek uğruna kendini ortaya atmanı anlamam. Eşbaşkanlık yapmaya karar verdiğinizi basından okuduğum diğer adayın 2020 yılında kurduğu ilk seyahat acentası ile ilgili TÜRSAB’a geldiğinde tanıştım. Videolarındaki yalan yanlış, kaba ve saygısız konuşmalarına bakılırsa bu kurumda değil başkan aslında üye olmayı dahi hak etmiyor.

 “Tek bir yanlışımızı bulamadılar”

Beş yıldır, çok büyük borçları eriterek, her şeyi talan edilmiş kurumu ayakta tutarak ve bunları yaparken itibarımızı ve mesleğimizi koruyarak çalıştık. Bütün saldırılara göğüs gerdik, hemen hepsini bertaraf ettik. 2018 de işbaşına gelirken ilk işimiz yönetmeliği değiştirmek olmuştu. Yönetmelikte kurumun borçlanmasının önüne geçip hesapların açıklanma şartını getirmiştik. İştiraklerimiz dahil hesaplarımızı yayınladık, dikkatinize sunduk. Bakanlık 18 ay müfettişlere her işlemimizi inceletti. Çok şükür tek bir yanlışımızı bulamadılar. Bugün karşınızda her 3 ayda bir bilançoları web sitesi yayınlamış, her işlemi ortada, her türlü denetlenmiş, hesapları aklanmış biri olarak bulunmanın keyfi ve rahatlığı içindeyim.  Hani derler ya, ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz! Bizim işimiz ortada duruyor ve mücadelemizi herkes biliyor, görüyor.

“Gölgeniz, yüksek düşünceleriniz bize lütuf mu diyecektik?”

İnsanların olduğu gibi kurumlarında karakterleri vardır. İstikametlerini bu karakterler çizer. İstikametin içinde fırıldaklık, kaypaklık, zig zak çizmek yoktur. Ebetteki bir esneme alanı vardır.

Ama esnekliğin içinde 11 bin 200 üyesi olan bir koskoca kuruma olmasa da olur diye “bakanlara” neyin esnekliğini göstereceğiz. İzin verdiğimiz alanda izin verdiğimiz kadar var olabiliresiniz diyenlere eyvallah mı edecektim?  Evet yasa çok da önemli değil, insaf ettiğiniz kadar, lütfettiğiniz kadar iş yapalım, sizin keyfiniz, paşa gönlünüz kadar güvencemiz olsun mu diyecektim? Gölgeniz, yüksek düşünceleriniz bize lütuf mu diyecektik? Ne diyecektim? 11 bin küsur acenta bir tekelci acentanın izin verdiği kadar mı iş yapsın diyecektim? Ulufe bahşiş peşinde mi koşacaktım? Aman daha fazla kötülük yapmayın bu kadar kötülükle lütfen sınırlı kalın diye aman mı dileyecektim?

“Haksızlıkta uzlaşma olur mu?”

Haksızlıkta uzlaşma olur mu? Mandacılığa boyun eğilseydi, kolayına kaçılsaydı bugün özgür bir ülkede yaşayabilir miydik? Koskoca bir sektörü el etek öperek, kapıkulu olarak izin verildiği, uygun görüldüğü kadar mı yönetecektik? biz bilmiyor muyuz taviz vererek can ciğer kuzu sarması olmayı?

Biz nasıl rahat edeceğimizi bilmiyor muyuz? Makama değil, hizmete talip olduk. Şerre değil, hayra talip olduk. Kırmaya, dökmeye değil, birleştirmeye toplamaya talip olduk. Harama el uzatmadık, ikbale koşmadık, haksızlık gördüğümüzde susup dilsiz şeytan olmak yerine haykırmayı, yok öyle demeyi seçtik. Kimseye saygısızlık yapmadık ama kimseye de boyun eğmedik. Herkes kendisini seçenlere hizmet eder onun adamı olur beni siz seçtiniz ben sizin adamınızım. Bizim adımız odalardan kulislerden çıkmadı biz meydanlardan genel kuruldan, bağrınızdan çıktık

“TÜRSAB başında ben, sen, o olduğu için değil üyeleri siz olduğunuz için önemli”

TÜRSAB başında ben, sen, o olduğu için değil üyeleri siz olduğunuz için önemli ve değerli. Kurumlar kurallarıyla, gelenekleriyle yönetilirler. Keyfe keder yönetildiklerinde eyvallah edilmezler. Selam olsun hak ve hakikat yolunda mücadele edenlere. Selam olsun haksızlık karşısında sessiz kalmayıp başını ortaya koyanlara. Helal olsun bu uğurda dökülen alın terlerine ve emeklere. Helal olsun bu mücadelede onurunu, şerefini siper edenlere.

“Yazıklar olsun gücün ve makamın etrafında sarmaşık olanlara”

Yazıklar olsun gücün etrafında fırıl fırıl dönen fırıldaklara. Yazıklar olsun gücün ve makamın etrafında sarmaşık olanlara. Yazıklar olsun üç günlük dünya ikbali için yolunu mesleğini ve arkadaşlarını arkalarında vuranlara. Yolumuz açık olsun"



Bu Haber 26.11.2022 - 21:31:26 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.