TÜRSAB açıkladı: Konaklama vergisi hangi sorunları getirecek?

TÜRSAB açıkladı: Konaklama vergisi hangi sorunları getirecek?

1 Ocak 2023’ten itibaren uygulanmaya başlanacak konaklama vergisi, sektörde tartışılmaya devam ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan TÜRSAB, verginin sektörde ortaya çıkaracağı sorunlara dikkat çekti.


Konaklama vergisi 1 Ocak 2023’ten itibaren uygulanmaya başlayacak. Yasa turizm sektöründe tartışmaya neden olurken Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Müşterileriyle tur operatörleri ve seyahat acentaları arasındaki güven duygusunun zedeleneceğine dikkat çekilen açıklamada verginin ertelenmesi talep edildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 9’uncu maddesiyle 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun yeniden düzenlenen 34’üncü maddesinde ihdas edilen konaklama vergisinin 01.01.2023 tarihinden itibaren gerçekleşecek tüm konaklamalara uygulanacağı, konaklama tesisinin konaklamaya ilişkin tahsil edeceği bedelin yüzde 2’sini konaklayan kişiden alacağı düzenlenmiştir.

“Tüketiciler daha fazla ödeme yapacak”

Turizm sektörüne pandeminin etkilerini atlatmak için büyük mücadele verilen bu dönemde, yeni bir yük olarak gelen bu verginin nihai olarak turizm ürünlerine yansıyacağı ve turizm ürünlerinden yararlanacak tüketicilerin daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacağı açıktır. Kanun’da ve kanunun uygulamasına ilişkin 14 Aralık 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Konaklama Vergisi Uygulama Tebliği’nde belirtilen usul ve esaslar dünyada uygulanan konaklama vergilerinden büyük farklılıklar içermektedir. Dünyada ‘’city tax’’ olarak tanımlanan vergi uygulaması genellikle maktu ve konaklama tesisinin bulunduğu yöreye göre alınmaktadır. Ayrıca bu vergilerin yerel idare tarafından tahsil edildiği ve o bölge için kullanıldığı da bilinmektedir.

“Güven duygusu zedelenecek”

Konaklama vergisinin nisbi olmasının özellikle tur operatörleri ve seyahat acentaları açısından sorunlara yol açacağı bilinmektedir. Yabancı veya yerli tur operatörlerinin konaklama hizmetlerini temin ederken katlandıkları mali ve finansal yükler; ön ödeme, toplu alım, avans, garantili tahsis yükümlülüğü, noshow/iptal risk ve tazminatları gibi unsurlar tur operatörlerinin gerçek maliyetlerini oluşturur. Tebliğ’de yer alan düzenlemeye göre; tur operatörleri ve seyahat acentalarının konaklama hizmeti sattıkları müşterilerden tahsil edecekleri konaklama vergisi matrahının (konaklama temin bedelinin) düzenlenecek faturada açık olarak yer alması durumunda, müşterileriyle tur operatörleri ve seyahat acentaları arasındaki güven duygusu haksız olarak zedelenecek, tur operatörü ve seyahat acentasının gerçek maliyetlerini bilmeyen müşterilerin seyahat acentası satış fiyatları üzerinden yanlış değerlendirmeler yapmalarına neden olabilecektir. Tüketiciye sunulan herhangi bir mal ya da hizmette olmayan alış ve satış fiyatının gösterilme zorunluluğu, Tebliğ’de yer alan düzenlemelerle seyahat acentalarına getirilmektedir.

“Paket tur tanımı dikkate alınmadı”

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve 1618 Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda düzenlenen ‘’paket tur’’ tanımı Tebliğ’de dikkate alınmamış, mevzuatta yer almayan ‘’konsept satış’’ kavramıyla paket turların seyahat acentası olmayan turizm tesisleri tarafından satılabileceği algısına yol açmaktadır.

“Ek bir yük”

2022 yılında gerek yurtdışındaki yabancı tur operatörlerince gerekse ülkemizdeki tur operatörü seyahat acentalarınca erken rezervasyonlarına konu olup, 2023 yılında gerçekleşecek konaklama hizmetlerine uygulanacak olan konaklama vergisinin müşteriye ya da tur operatörü ve seyahat acentasına yansıtılması, kimin üstleneceği belli olmayan yeni ve ek bir yük olarak gündeme gelmektedir.

“1 yıl ertelenmesini talep ediyoruz”

Turizm sektörünün en büyük meslek örgütü olarak talebimiz, öncelikle konaklama vergisi uygulamasının 1 yıl ertelenmesi ve nisbi bir konaklama vergisi yerine konaklama tesisinin niteliğine göre belirlenecek maktu bir vergi usulünün getirilmesidir. Böylece sektörün bu vergiyi ürün satışlarında tüketiciyle bir çatışmaya girmeksizin uygulayabilmesi mümkün olacaktır. Verginin bu haliyle uygulanacak olmasından kaynaklanacak sorun ve iptallerin vergiden beklenen mali faydadan daha büyük bir zara yol açacağı düşünülmektedir.”



Bu Haber 26.12.2022 - 12:29:43 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.