TİSAD: Güvenli turizm sertifikası bu kararla itibar kaybetti

TİSAD: Güvenli turizm sertifikası bu kararla itibar kaybetti
Turizm İşletmecileri ve Seyahat Acentaları Derneği, korona tedbirleri kapsamında, güvenli turizm sertifikası alan restoranların kapatılmasına tepki gösterdi. Sertifika alan restoranların kapatılmasının sertifikanın itibar kaybetmesine neden olduğunu belirten dernek, ‘’Verilen sertifikanın işe yaramadığı düşüncesini vurgulayan bir karar olmuştur.’’ ifadelerini kullandı.


Korona kısıtlamaları kapsamında tüm lokanta ve restoranların yalnızca paket servis yapmasına izin verildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Turizm İşletmecileri ve Seyahat Acentaları Derneği (TİSAD), güvenli turizm sertifikasına sahip restoranların da kapatılmasının verilen sertifikanın itibar kaybetmesine neden olduğunu vurguladı. İşletmelerin bu sertifikaları almak için para harcadığına dikkat çeken TİSAD, işletmelere ‘’Ehliyet verdik ama siz araba süremezsiniz’’ dendiğini belirtti.

TİSAD tarafından yapılan açıklama şöyle:

‘’Güvenli turizm sertifikası alan restoranların uygulanan kısıtlamalarda kapsam dışı tutulmayarak kapatılması, gerekli altyapı harcamalarını yapıp tüm hijyen koşullarını sağlayan güvenli turizm sertifikalı işletmelerin ve dolayısı ile güvenli turizm sertifikasının itibarına zarar vermektedir.

İlk uygulanmaya konulduğu günden itibaren TİSAD olarak övgü ile bahsettiğimiz ve sonuna kadar desteklediğimiz sertifika uygulamasının bu süreçte yara alması kabul edilebilir değildir.

2021 ve sonraki sezonlarda çok ihtiyacımız olacak olan sertifika programı, bu karar ile itibarını kaybetmektedir.

Ülkemizde bugüne kadar T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Belgeli Restoran / Kafe Tesisleri 26, Belediye Belgeli Restoran / Kafe Tesisleri ve Diğer 220, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Belgeli Konaklama Tesisleri 1576. Belediye Belgeli Konaklama Tesisleri ve Diğer 471 olmak üzere toplamda 2293 işletme güvenli turizm sertifikası almıştır.

Bakanlığın aldığı karar ile bu 2293 işletme akredite edilmiş özel sertifikasyon firmaları tarafından çok ağır denetimlere tabi tutulmuştur. 5 ay boyunca bu işletmeleri denetleyip uygunlukları sağlandı. Bu 2293 işletmeye hem denetim firmalarına para ödettik hem de denetimde gerekli altyapıları sağlamaları için para harcattık.

Sonucunda belge vererek bu işletmelerin pandemi süresince güvenilir işletme olduğunu, alınan tedbirler ile bulaşıcılık riskinin bu işletmelerde minimize edildiğini, gönül rahatlığı ile bu işletmelerde yemek yenebileceğini-konaklanabileceğini yapılan reklamlar ile yerli ve yabancı turistlere anlattık.

En nihayetinde gelinen süreçte bu 2293 işletmeyi diğer işletmeler ile aynı kefeye koyduk ve buralarda da hastalığın bulaşabileceğini savunmuş olduk. Bu işletmelere Size ehliyet verdik ama siz araba süremezsiniz dedik. Halbuki personel hijyen eğitimlerinden, işletmeler içindeki masa mesafesine, mutfaklardaki ürünlerin üretim tarihinin günlük tutulmasından, depolardaki nem ölçerlere, çalışan personelin ateş ölçümünden mescitlerdeki tek kullanımlık seccadeye kadar her detayın düşünülüp uygulandığı bu işletmelerde bulaş riski yok denecek noktaya getirilmiştir.

Alınan kısıtlama kararlarında güvenli turizm sertifikası sahibi restoranlar ile güvenli turizm sertifikası sahipi otel restoranlarının kapsam dışı tutulmaması, verilen sertifikanın işe yaramadığı düşüncesini vurgulayan bir karar olmuştur.

Bu algının itibarsızlaşması konaklama tesislerinide zor durumda bırakabilecek bir karar olur. Yani eğer sertifika alan bir restoran aldığı tedbirler ile misafirini koruyamıyor ise, düz mantıkla bakıldığında otelde koruyamaz mantığı ortaya çıkıyor. O zaman sertifika için yapılan yatırımlar, girilen denetimler ve harcanan paranın bir manası kalmamaktadır.

Hiçbir şey insan sağlığından önemli değildir. Bizler bu bilinçte bir STK’yız. Bunun için bakanlığımızın aldığı sertifika kararına ilk günden beri sahip çıktık. gerekli eğitimleri düzenledik ve işletmelerin sertifikaya ulaşmasını kolaylaştırdık. Bu süreçte de sertifika almaları için yönlendirdiğimiz işletmelerin haklarını korumak ile mükellefiz.

Aslında bu konuda 1.derece sorumluluğu sertifika vermek için akredite olmuş firmalar hissetmiş olmalı. Ancak gelinen süreçte bu firmaların bir etkisini veya tepkisini görmedik. Hem bakanlık hem de bu firmalar unutmamalıdır ki bu kısıtlamalar bittiğinde güvenli turizm sertifikası için tekrardan bu işletmelerin kapıları çalınacaktır.

Turizm bakanlığımızın bu projesi dünyaya örnek olacak bir projedir. An itibari ile 2293 işletmenin sahip çıktığı bu projeye sağlık bakanımız Sayın Fahrettin KOCA ve içişleri bakanımız Sayın Süleyman SOYLU’nun sahip çıkması gerekmektedir.

Sertifikasyon pandemi sürecinde misafirlere güven aşıladığı gibi işletmelerde de standardizasyonu beraberinde getirmiştir. Sertifikasyon uzun vadede ülkemizdeki hizmet kalitesine ve denetlenebilirliğe pozitif etki sağlayacaktır.

Bu sürecin itibar kazanması için genel anlamda sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıncaya kadar sertifikalı işletmelerin faaliyetlerine devam etmesi yönünde bir karar alınması gerekmektedir. Bu konuda Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri ERSOY’yu, İçişleri bakanınız Sayın Süleyman SOYLU’yu ve Sağlık bakanımız Sayın Fahrettin KOCA’yı sertifika sürecine ve sertifikalı işletmelere desteğe davet ediyoruz.’’



Bu Haber 23.11.2020 - 10:09:40 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.