Almanya'da her şeye çok fazla ideolojik yaklaşıldığımı ileri süren Avrupa'nın en büyük seyahat grubu TUI'nin CEO'su Sebastian Ebel, teknolojik alanda daha fazla açıklık, daha az bürokrasi talep ediyor.
Turizm Güncel - Dış Haberler
Antalya'daki partneriyle otele yeşil ve ucuz enerji sağlanması için güneş enerjisi parkı inşa eden, Girit'te bir şarap ve zeytinyağı kooperatifi kurulmasını destekleyen ve otel komplekslerinde giderek daha fazla oranda yerel ürünler kullanan TUI Grubu, seyahat sektörünü karbon-nötr hale getirmeyi hedefliyor.
Öte yandan küresel bir oyuncu olarak konumunu güçlendirmeye çalışan şirket, 15 kruvaziyer gemisi çok sayıda oteliyle dünya çapında seyahat sunan bir operatör olma özelliği taşısa da, Almanya'daki Federal hükümetten memnun değil.
Peki TUI Alman hükümetinden neden şikayet ediyor? Morgen Post'a konuşan TUI Grubunun CEO'su Sebastian Ebel, seyahat sektörünün bazı politikacılar tarafından damgalandığını ifade ediyor. Seyahat sektörünün milyonlarca insanı istihdam ettiğini ifade eden Ebel "Mevcut siyasi ortamda dünyayı ve başka ülkeleri tanıyan insanlar diğer kültürlere karşı farklı bir bakış açısına sahip oluyorlar. Öte taraftan, uzun zamandır çevreye daha etkisi olan teknolojilere yaptığımız yatırımlar gözardı ediliyor. Almanya'da, diğer Avrupa ülkelerinden olmayan yasaklar ve düzenlemelerle aşırı yüklenmiş durumdayız. Yeni IT merkezimizi Portekiz'de açtık çünkü orada koşullar çok iyi ve bürokrasi çok az. Yunanistan ve Danimarka'da da şirketlere yönelik teşvikler oluşturuluyor. Almanya'da ise şirketlerin bu ülkeye yaptırım yapma konusunda caydırılma ihtimali artık daha yüksek. Şirketler çok fazla hırpalanıyor ve yoğun bir ideoloji var. Şu anda mesele ülke ve iş dünyası için büyük resimle ilgili. Tarafların özel çıkarları ikinci planda kalmalı." diye konuştu.
Almanya'da korona krizi sürecinde pek çok şeyin doğru yapıldığını anlatan Sebastian Ebel, bu örnek davranışın sadece şirketleri kurtarmakla kalmadığını, pek çok insanın işini kaybetmesini de engellediğini anlattı. Ebel "Günün sonunda aldığımız tüm kredileri, milyonlarca euro faiziyle birlikte geri ödedik. Dolayısıyla bu durum devletin de işine yarayan bir şeydi." ifadelerini kullandı.
Ebel, hükümetten ne beklediklerine ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
“Federal hükümet teknolojiye, iklimin korunmasına ve diğer mantıklı şeylere yatırım yapan şirketleri ödüllendirmeli. Teknolojiye daha açık olmaya, şeffaflığa, yasaklar yerine teşviklere ve daha az bürokrasiye ihtiyacımız var. Devlet kendi ev ödevini iyi yapmıyor. Trenler ve uçaklar hala dakik değil çünkü hala AB genelinde hava trafik kontrolü yok. Başardıkları en büyük şey ise, devlet alt yapısının çalışmadığı durumlarda bizim müşterilere tazminat ödemek zorunda kalmamız."
Turizmin ekonomik zorluklara rağmen büyümeye devam ettiğini dile getiren TUI CEO'su Sebastian Ebel, "Yaz ve kış dönemleri bunu net şekilde ortaya koydu. Kış rezervasyonlarımız geçen yılın yüzde 15 üstünde. Kruvaziyer gezileri de aynı şekilde. Dahası, daha kaliteli tatiller için rezervasyonlar yapılıyor, seyahat süresi uzuyor. Eskiden 9 olan seyahat süresi 10 güne çıkıyor. Seyahat sektöründe bir genişleme yaşamaya devam ediyoruz: İnsanlar güney ülkelerine sadece yaz aylarında uçarken, artık ilkbahar ve sonbaharda da uçmaya başladılar. Yunanistan, Türkiye ve İspanya artık neredeyse on ay rezervasyon yapılabilir hale geldi. Portekiz ve Cape Verde Adaları güçlü bir şekilde geliyor." diye konuştu.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri
