Oya Narin: Turizmde yeni bir döneme girmemiz gerekiyor
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) 29 Kasım’da yapacağı Turizm Yatırım Forumu (Tourism Investment Forum – TIF) öncesi basın toplantısı düzenledi. Yapılan toplantıda hem makro ve mikro ölçekte dünya turizmi konuşuldu hem de forumun başlıca gündemleri paylaşıldı.
Turizm Güncel
TTYD Başkanı Oya Narin, başkan yardımcıları Ali Güreli ve Şerife Bilgili Ercantürk ile Yönetim Kurulu Üyesi Ayla Heyfegil, 29 Kasım’da yapılacak TIF öncesi basın toplantısı düzenleyerek etkinliğe ilişkin detayları paylaştı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan TTYD Başkanı Oya Narin, Türkiye’de turizmin Atatürk ile başladığını, 1980 öncesi devlet öncülüğünde yapılan turizm yatırımlarının 1980 sonrası çıkarılan 2634 sayılı yasa ile özel sektör tarafından yürütüldüğünü kaydetti. 2023 yılında Türkiye’nin 52 milyon turist sayısına ulaştığını kaydeden Narin, 2026 hedefinin ise 71 milyar dolar turizm geliri olduğunu söyledi.
“Dünya turizmi ile entegre olmalıyız”
Türkiye gibi çok büyük turizm yatırımları yapılan bir ülkede Turizm Yatırım Forumu bir etkinliğin düzenlenmesinin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Oya Narin, “Turizm Bakanlığı bunların da üzerinde hedefler koyuyor. Bu hedeflere ulaşabilmek için dünya turizmi ile entegre olacağımız yeni bir döneme girmemiz gerekiyor. Burada da TIF’in önemi ortaya çıkıyor. Biz de arayış içindeyiz. 2020 yılında hazırladığımız raporda geliri artırmak için modellemeler yaptık. Bizim modelimize uygun bir dönüşüm yapılırsa turizm geliri 135 milyar dolara çıkarılabiliyor.” diye konuştu. ,
“Turizm yatırımları 100 milyar dolara ulaştı”
1980 yılından 2023 yılına kadar geçen sürede Türkiye’nin 20 bini aşkın tesis, 2 milyon yatak kapasitesi ve 100 milyar dolarlık yatırıma ulaştığını ifade eden Narin, bunların yüzde 47’sinin 5 yıldızlı otel olduğunu kaydetti. Narin, beş yıldızlı otel sayısında Türkiye’nin; İspanya, İtalya ve Yunanistan’ın önünde olduğunu hatırlattı.
“Kadın istihdam oranımız düşük”
Türkiye turizm sektörüne ilişkin veriler paylaşan Oya Narin 2023 yılının ağustos ayı itibariyle sektörün 1,3 milyon istihdam sağladığını, bu istihdamın içindeki kadın oranının yüzde 30 olduğunu kaydetti. Avrupa’da bu oranın yüzde 60 olduğuna dikkat çeken Narin, sektördeki kadın yönetici oranının ise yüzde 18 gibi düşük bir seviyede olduğunu anlattı. Narin ayrıca, Türkiye’deki yatak stoğunun yüzde 30’unun yenilendiğini de sözlerine ekledi.
“Ortadoğu ülkelerinde milyarca dolarlık yatırımlar yapılıyor”
Küresel turizmde rekabetin hızla yükseldiğini kaydeden TTYD Başkanı “Dünyada turizm açısından önemli bir rekabet ortamı var. Doğal ve kültürel özelliklerimiz rakipsiz ama yatırımın konuşulduğu ülkeler var. Özellikle Ortadoğu’da yeni bir turizm hamlesi yapılıyor. Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün gibi ülkelerde milyarca dolarlık yatırımlar yapılıyor. Bölgeye giden turist sayısı ise 47 milyona ulaştı.” diye konuştu.
TIF’te neler konuşulacak?
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi (WTTC), THY, TGA, Raffles, Doğuş Grubu kurum ve kuruluşların desteği ile bu yıl üçüncüsü yapılacak olan TIF’de yatırım, finansman, trendler, dijitalleşme ve markalaşma gibi pek konunun konuşulacağını anlatan Narin şu ifadeleri kullandı:
“Yabancı markaların Türkiye’de otel işletmesi bizi memnun etmekle birlikte artık Türk markalarının yurt dışında daha fazla var olması gerekiyor. Kendi gastronomimizi ve hizmet anlayışımızı yurt dışına taşıma konusunu da forumda konuşacağız. Ayrıca sermaye piyasalarının turizme açılması da konuşacağımız konular arasında.
Turizme ve turizm yatırımlarına yönelik güçlü planların, büyük vizyonun ve gerçekçi stratejilerin paylaşılacağı TIF 2023 dev bir buluşma noktası olacak. TIF aynı zamanda bölgenin turizm yatırımları açısından tek B2B platformudur. Katılımcılarla birlikte sektöre yeni ve yenilikçi modeller yaratmayı hedefliyor” dedi. Narin’in verdiği bilgiye göre, TIF2023’ün, Türkiye ve yakın coğrafyada Türk Markalarını dünyaya açmak ve yabancı yatırımcıları Türkiye’ye çekmek için turizm yatırım ağlarının temel buluşma platformu olması amaçlanıyor.”
“Turizm teşviklerinin devam etmesi gerekiyor”
Turizm teşviklerinin devam etmesi gerektiğini belirten Oya Narin otellerin nicelik ve nitelik olarak yenilenmesi gerektiğini hatırlattı. Narin “Biz turizmciler ihracat teşviklerinden yararlanamıyoruz. Hizmet ihracatçısıyız ama KDV iadesi alamıyoruz. Yalnızca yatırımı yaparken KDV iadesi alıyoruz ki onun da şartları var. Yatak kapasitemizin her yıl yüzde 10’unun yenilenmesi gerekiyor. Yeni gelişen destinasyonlar dışında ilave yeni yatırıma çok fazla ihtiyaç yok. Onun yerine yenilemeye ağırlık vermek zorundayız.” değerlendirmesini yaptı.
“2024’deki en önemli sorunlarımız enflasyon, kur ve personel olacak”
Oya Narin, 2024 sezonuna ilişkin beklentilerine dair bir soruya ise “2024’ü normal seyrinde planlıyoruz. 2023 için yüzde 20-25 civarı fiyat artışı kurgulamıştık ve sektör bunu yaptı. 2022’den gelen fiyat artışlının üzerine fazla bir fiyat artışı yapmadan 2024’ü kurguluyoruz. Deprem ve seçimler gibi nedenlerle 2023 gelir açısından planladığımız gibi olmadı. İsrail-Filistin meselesinden dolayı şimdi son çeyrekte de hafif bir yavaşlama var. Tedirgin olunca insanlar çok fazla seyahat etmiyorlar. 2024 yılında 2023’ün biraz üzerine çıkılacağını düşünüyoruz. 2024 yılındaki en önemli sorunumuz enflasyon, kur ve istihdam konuları olacak.” yanıtını verdi.
Orta Vadeli Program’da turizme “cari dengeye katkı”” misyonu
Eylül ayında yayımlanan Orta Vadeli Program’a (OVP) ve OVP’de turizme ayrılan öneme de değinen Oya Narin, “Turizme OVP’de çok önemli bir cari dengeyi sağlama hedefi verilmiş durumda. Yıllık turizm gelirlerinin 2023 ile 2025 yılları arasında sırası ile 56, 60, 65 milyar dolar seviyesinde gerçekleşerek 2026 senesinde 71 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Turizm gelirlerinin bu şekilde ivmelenmesi ile cari dengenin sağlanmasına katkıda bulunulacaktır. Bu çerçevede OVP, turizm sektörüne cari işlemler dengesinin sağlanması noktasında önemli bir görev atfediyor” ifadeleriyle konuya dikkat çekti.
Leyla Heyfegil: Ortadoğu ülkeleri Rus ve BDT’li turistleri çekmeye çalışıyor
TTYD Yönetim Kurulu Üyesi Ayla Heyfegil ise Avrupa turizm pazarında rakiplerimiz olan Karadağ, Bulgaristan, Yunanistan ve Arnavutluk gibi ülkelerdeki yatırımları dikkatle takip etmek gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye’nin ürün çeşitliliğini artırarak turizmi 12 aya çıkarması gerektiğini ifade eden Heyfegil “Ortadoğu’daki ülkeler, büyük yatırımlarla Rusya ve BDT ülkelerindeki misafiri çekmeye çalışıyorlar.” dedi.
“İşletme maliyetleri düşmeli, finansman olanakları rahatlamalı”
Önümdeki dönemde sürdürülebilir bir istihdamın sağlanması gerektiğinin altını çizen Heyfegil “Sezonluk tesislerde sürdürülebilir istihdam olmaması personelin sektörden uzaklaşmasına neden oluyor. Diğer taraftan işletme maliyetlerinin düşmesi ve yatırım tarafında finansman olanaklarının rahatlaması gerekiyor.
Ali Güreli: Kültür ve sanat yumuşak güç
TTYD Başkan Yardımcısı Ali Güreli ise sürdürülebilir turizm için kültür ve sanatın önemine dikkat çekti. Türkiye ekonomisinin orta vadedeki kaldıracının turizm olacağını anlatan Güreli kültür, sanat, spor gibi unsurların ‘yumuşak güç’ olduğunu bir şehrin markalaşma sürecinde önemli rol oynadığını söyledi. Kültür ve sanat inisiyatiflerinin daha da yaygınlaşması gerektiğini ifade eden Güreli, “Bu da kişi başı harcamanın artmasını sağlayacak. Özellikle bunu İstanbul’da önümüzdeki günlerde göreceğiz. Yeni, kültür ve sanat alanları yaratılması son derece önemli.” şeklinde konuştu.
Şerife Bilgili Ercantürk: Büyük tesisler önemli
Şerife Bilgili Ercantürk ise büyük şehirlerin kalkınmasında ve gelişmesinde Galataport tarzındaki büyük tesislerinin önemli bir işlev gördüğünü anlattı. Ercantürk, yerel halk ile turistin aynı ortamda bulunabileceği alanların yaratılmasının önemine dikkat çekti.
Bu Haber 14.11.2023 - 13:44:50 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Sektörde kadın yönetici oranı %20 bile değil . Çünkü, çalışma şartları evli-çocuklu kadınlar İçin oldukça ağır. Genel olarak da erkekl yöneticiler tarafından kadınlara uygulanan ve hiç dile getirilmeyen mobing durumları söz konusu olabiliyor. Diğer bir dikkatimi çeken konu ; neden Türkiye Arnavutluk - İspanya-Yunanistan ‘ı takip etmeli ? Türkiye birçok doğal güzelliklere ve somut-somut olmayan kültürel miraslara sahip adeta açık hava müzesi gibi.gastronomi turizmi için ne kadar tanıtım yapılıyor ? Bir çok coğrafi işaret alması gereken ürünlerimizi Yunanistan çalarken neden sessiz kalınıyor? Başka bir konu ise ; Engelsiz turizme , sanal müzelere yatırım yapılabilir. Bir diğer konu da maliyetlerin düşürülmesi. İşverenler maalesef maliyet düşürmeyi “ bir kişiye 5 kişilik iş yüklemek olarak algıladığı sürece arpa boyu yol almak mümkün değil. Maliyet düşürmek için BULUT BİLİŞİM SİSTEMİ yönetimine geçilmeli turizm işletmelerinde acil olarak. Turizm çeşitliliğimiz çok geniş ülkemizde ama maalesef Sadece güneş-Deniz-kum üçgeninden çıkılamıyor...yatak kapasitesi arttırmak çözüm müdür? Herşey dahil sistem bir de üstelik büyük bir kısmı yabancı ortaklı..yatak sayısını artırmak İçin tahrip edilen doğal güzellikler?? Doğal güzelliği bozmadan yapılamaz mı konaklama işletmeleri? Arık durumda olan kış turizmi konaklama işletmeleri .gereken fizibilite çalışmaları yapılarak çim kayağı turizmine açılamaz mı? 1980 li yollarda Bursa Da olimpiyatları düzenlenirken neden üzerinde durulmadı? Dünyada hâlâ çim kayağı olimpiyatları düzenlenirken Türkiye neden yok? Tarım ülkesiyiz köylerde neden çiftlik turizmine yatırım yapılmıyor? Spor turizmi sadece futbol mudur? Turizm mezunları sektörde sadece ara eleman olarak görüldüğü ve turizm yatırımı “yatak kapasite artıma” düşüncesinden sıyrılmadığı sürece bu sorunlar sadece konuşulur . Yunanistan- İspanya’yı takip etmekle yetiniriz maalesef...
-
Turizm yatırımları söylemini bazı kesimler sadece “otel yapmak “ şeklinde algılıyor. Kanımca öncelik bu algının değişmesi gerek.
