Kaan Kavaloğlu: Yunanistan’a gidenler kaldıkları otellerin fotoğraflarını da paylaşsın
Antalya'yı tercih eden turistlerin verilen hizmetlerden memnun olduğunu ifade eden Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Kavaloğlu, Yunanistan'a tatile gidenlerin kaldıkları otellerin fotoğraflarını paylaşmasını da isteyerek bir karşılaştırma yapma çağrısında bulundu
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya turizminin mevcut durumu ve geleceği hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
TurizmDays’e konuşan Kavaloğlu, geçen yılın aynı dönemine kıyasla Alman turist sayısında bir azalma yaşandığını belirtti. "Geçen seneye göre Almanlar Temmuz ayında daha az geldiler. Ancak Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında bu düşüşün olmayacağını, aksine yükselen bir trendin devam edeceğini öngörüyoruz," diyen Kavaloğlu, Antalya'nın Kasım ayının üçüncü haftasına kadar uzayan turizm sezonuyla birlikte 17 milyon turist hedefini yakalayabileceğini ifade etti.
Antalya'nın dünya ve Türkiye turizmi için önemli bir merkez olduğunu vurguladı ve turizm konutlarının kontrol altına alınması gerekliliğine dikkat çeken Kavaloğlu, "Turizm konutu diye adlandırdığımız konutların turizme dönüşmesi ve belgelendirilmesi konusunun takipçisiyiz. Bu, otellerin doluluk oranlarını etkileyen bir faktör," diye konuştu.
“Önemli bir itici gücün kaybı”
FTI'nin iflasının turizm sektörü üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirten Kavaloğlu, "FTI'nin iflası sadece bir tur operatörü iflası olarak değerlendirilmemeli. Türkiye ve Antalya'ya yoğunlaşmış bir operatörün iflası, önemli bir itici gücün kaybı demek" dedi.
Ayrıca, iflas sonrası turistlerin yaşadığı sorunlara da değinen Kavaloğlu, "Otelciler olarak misafirlerin mağdur edilmeden ülkelerine geri dönmesi için iyi bir sınav verdik," ifadelerini kullandı.
Kavaloğlu, artan maliyetler ve döviz kurlarındaki yükselişin turizm sektörünü zorladığını belirterek, "Maliyetlerimiz yüzde 75-110 arasında arttı, döviz kuru geçen seneye göre yüzde 30 yükseldi. Ancak fiyat artışları yüzde 15-30 arasında kaldı. Önemli olan, arttırdığımız fiyatın değer bulması." dedi.
“Kriz yönetmeyi iyi biliyoruz ama yorgunuz”
2019 yılından bu yana yaklaşık bir 50 bin yatak ilave geldiğini hatırlatan Kaan Kavaloğlu, şunları söyledi:
‘Bu 50 bin yatağın aynı oranda otellerin dolmasını sağlaması için 750 bin kişinin Antalya’ya ilave gelmesi gerekiyor. Rusya-Ukrayna savaşının devam ediyor. Orta Doğu'daki tüm gerilimi iliklerimize kadar hissettiğimiz bir dönem yaşıyoruz. Turizmi olumsuz etkileyecek her şey var. Buna rağmen bu güzel coğrafyada yaşamanın bazı bedelleri var diyoruz. Dünyanın en güzel toprakları üzerinde yaşıyoruz ve turizm yapma imkanına sahibiz. Dolayısıyla bu jeopolitik özelliğimizin de bazı bedelleri var. Onu da tüm turizmciler olarak her dönem yaşıyoruz. Kriz yönetmeyi iyi biliyoruz ama yorgunuz. Yani turizmci yorgun, yoruldu. Bunu söylemek lazım. Mental anlamda yorgun. Tabii benim AKTOB başkanı olarak yorgunum deme şansım yok. Ben yorgun değilim. Ama görüyorum meslektaşlarım, yatırımcı ve çalışanlarımız yorgun, mental olarak yorgun. ‘’
“Yunanistan'a tatile gidenler kaldıkları otellerin resimlerini de paylaşsın”
Kavaloğlu, sosyal medyada yapılan eleştirilerin ve bilgi kirliliğinin sektörü olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "Yunanistan'a gitmek isteyen gidebilir, ancak ülkemizin güzelliklerini sunmak bizim tercihimiz," dedi.
Antalya'yı tercih eden 17 milyon turistin ülkenin sunduğu hizmetlerden memnun olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, "Yunanistan'a tatile gidenler kaldıkları otellerin resimlerini de paylaşsınlar" diyerek bir karşılaştırma yapma çağrısında bulundu.
Antalya'nın turizmdeki güçlü konumunu koruduğunu ve yaşanan tüm zorluklara rağmen 17 milyon turist hedefinin ulaşılabilir olduğunu belirten Kavaloğlu, sektörün sürdürülebilirliğinin önemine dikkat çekti.
Bu Haber 07.08.2024 - 08:55:35 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Sayin baskan gordunuzmu , ne kadar yorum yapildi, sizin bundan sonra yapacaginiz, antalyada butun hotelci agbilerimizi toplanin, ufuk agbim gelirken bir sise kedili anakara whiskisi getirsin oturun bu isi nasil duzeltiriz diye dusunun. Danismanlik isterseniz beni arayin, yoksa sizin bu inclusive sevdanizdan gecirmece fiyatlardan antalyayay kimse gelmeyecek
-
İşte bu kibirli kafa yüzünden Türk turizmi batıyor. Bu kibirli kafa yüzünden Türkler ülkelerinde tatil yapamıyor. Hatta uluslararası online kanallardan tatil satın alanlar, otellere TÜRK oldukları için giremiyor. Otellerin %99u bu uygulamayı yapıyor. Ya fazla para ödeyeceksin, ya giremeyeceksin....sonra kaldığın otellerin fotografını çek...yahu kardeşim git sen avrupalının en kalitesi misafirini almaya devam et kardeşim..
-
ter kokan 5 yıldızlı otel garsonları yok mesela , onu da konuşalım.
-
Aynı zamanda personel davranışı, kahvaltı kalitesi, taksici kültürü, kiralık araç - ücretsiz otoparklar, ücretsiz plajlar, goygoy yapmayan servis görevlisi, yolda taciz etmeyen esnaf gibi işletmelerin isim, ad, konum ve fotoğraflarını da atarız... ama bu haksiz rekabet olacak çünkü reklam olacak.
Bakın bir anımı anlatayım, 2008'de bir tur operatörü ile Minsk - Beyaz Rusya'da etkinliğe katıldım. O zaman Yunanistan'lı bir Satış ve Pazarlama Müdiresi ile tanışıp sohbet ettik. Dedi ki "Türkiye ve Türkleri, otelciliği ve turizmi A - Z'ye kıskanarak izliyoruz" demişti. Ne gibi, açıklar mısın dediğimde ise "kaliteli servis, yemekler, taşımacılık çeşitliliği, fiyat kalite dengesi ve pazar hakimiyeti" diye özetlemişti. 15 yıldan fazla geçti, Türk turizm, Gastronomi, Konaklama, Taşımacılık servisi, fiyat avantajı, hizmet kalitesi ve dengeleri olumsuz yönde değişti. Komşu fiesta yapıyor diye dalga geçip sonu belli olmayan çalışma saatleri, tüm malzemesini kaldırımda sergileyip dükkanda durup çığırtkanlık yapan ESNAF, eskiyen araçlar ve uykusuz şoförleri ile kazalara gebe giden TAŞIMACILAR, hesapsız kitapsız fahiş fiyat ile ayakta durmaya çalışan GASTRONOMİ, gürültü ile övünen BAR ve GECE KULUPLERİ, tecrübesiz eleman, basiretsiz, karar vermekten uzak yöneticiler ve fazla arz ile boş kalan OTELLER gırla gidiyor... Daha sıralayabilirim. Ben komşu adalara gittim, gördüm ve utandım. Temizlik, düzen, saygı ve şişirilmemiş fiyatlar son derece cezbedici ama dedim ya reklam yapmayalım. Konuştukça yapay zeka da bunları okuyor ve öyle tavisye ediyor. Eleştirmek yerine kendimizi düzeltelim.
Bakın sadece ortadoğu'da kaç bin emekçi gidip çalışıyor turizm sektöründe. Sadece üst ve orta düzey değil aynı zamanda bellboy - komi - garson - mutfak elemanı dolu orası. Yakında Türk Kahvesi servisi verecek eleman bulayacağız.
Yorumu yayınladığınız için şimdiden teşekkür ederim.
-
ZİYAAAA
SEDAT
07.08.2024 -
05:26
stajer belboy olarak başlayıp önbüro müdürlüğünde noktaladığım meslek hayatım boyunca ağırlıklı Belek olmak üzere kurumsal şirketlerin otellerinde çalıştım, iç pazar fiyatları genelde pahalıdır yurtdışı pazarlara göre, avrupa pazarlarına yapılan uygun fiyatların zararları biraz rus pazarından, geri kalan ağırlık Türk ve ortadoğu pazarından temin edilirdi, yani yerli halk avrupanın enaz yuzde 30 fazlasına kalırdı
-
Sayın Kataloğu ve bu konuya alınganlık gösteren bir çok Türk Turizmcisi üstlendikleri görevleri gereği Savunmaya geçiyorlar ve bu da Çok komik oluyor.. Neden mi ? Kendi Otelleri ve diğer Belek otelleri evet Mobilya mağazası gibi tertipli ve düzenli en kaliteli yataklar, Masalar sandalyeler v.s şimdi beyefendinin bilmediği bir konu var Yunanistan'da kategoriler farklıdır. Ve Belek Otelleri Palladium sınıfına girer ki zaten O Oteller en yüksek kalitede Otellerdir.. Belli ki beyefendi de daha ucuz bir Otel sınıfı tercih etmiş ki insanlara resim paylaşın diye rest çekiyor yazık...
Kırk yılı ve çoktan aşmış bir Turizmciyim ve 22 yıldır Yunan Adalarında operasyon yaptım Hollanda, Polonya, Romanya ve bir çok Uluslararası kongreler.. Burada tek dikkat çeken fark Fiyat Kalite denklemi ve Müşteri memnuniyeti ???? 4 yıldız AI otel Viski yi JB verirken bizde oyl yıllarda beyefendinin Otelleri dahil Markasız viski servis ediliyordu.. 4 * ekonomik bir Otelde yemek de Dana etli yemekler çıkarken bizim aynı kategorideki 4* oteller de tavuk ve saz arkadaşları hariç et olarak tavuk sakatatlarından yapılmış hazır Köfte v.s. servis ediliyordu.. Beni en hayran bırakan 3* da olsa Otellerin temizliği idi O Yunan kadınlarının temizlik anlayışına hayran olmamak mümkün değildir.. Şimdi Türkiye deki Otellerde alınan hatırlı devlet kredilerine falan hiç girmeyelim hele Sayın Kavaloğlu Limak gibi bir Şirketin başarılı yöneticisiyken...
Sonuç Olarak en sonunda gelir bu iş Müşteri Memnuniyeti ile ölçülür en ekonomik Otelinden en ddle Luxe Oteline kadar herkes memnun olarak ayrılır Neden mi naşka bir sebep ise ,Oralarda Turist kazıklanmaz Ne çarşıda ne Pazarda hele hele Restoran ve Barlarda mümkün değildir Milyonlarca Turist bir kere bile bize Kazık atıldı diyemez bizim yakın adalarımızda Rodos,Kos, Samos,Chios, Lesbos(Midilli) ve hatta Girit de Selanik zaten en Ucuzu dur Destinasyon lar içinde ... Şark kurnazlığı yapmadan da Turizm Mümkün herkes hak ettiği ni kazanmak derdinde kimse köşeyi dönmek mantığını taşımıyor... Ben hâlâ oralarda iş yaparım hâlâ gider gelirim bizdeki gibi absürt bir değişiklik görmedim...
. Yamas o zaman
-
Otellerimiz parayı hak edıyor mu acaba personel rezalet hızmet sıfır eee? en azından oda kahvaltı beklenrı az yatmadan yatmaya gıdılıyor.
-
Sayin baskan ultra all inclisive diyerek millete ultra fiyatlarla kullanmadiklari hizmetleri , yemedigi yemeklerin icmedikleri icecekleri satiyorsunuz, Yunanistanda oda + kahvalti konaklama alip geri kalan herseyi cani cektigi zaman alip yiyip icen turist ve kullanmadigi hizmet icin para odemerek daha ucuza tatil yapan tabiki mutlu olur.
-
Bu sene hem Antalya da hem Yunan da tatil yaptım, bir daha olursa tercihimi Yunan dan yana kullanırım. Yunan da herşey stabil kazıklanmıyorsunuz, burada kim kime ne tutturursa…