Günay Cüneyt Özdemir'e Pina'daki otel için ne söyledi?
Radikal Gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir günlerdir kamuoyunu meşgul eden Bodrum - Pina Yarımadası'ndaki otel konusunu Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile görüştü. İnşaatın sahibi Kadir Çankırı ile de konuşan Özdemir'in son yazısını aynen sunuyoruz.
"Günlerdir yazmamıza rağmen Bodrum'daki otel konusunda hâlâ ortada bir kusurlu yok. Yasalar karşısında herkes haklı. Sabah telefonum yine acı acı çalmasın mı! Karşımdaki ses, Bodrum Güvercinlik’teki otelin kendisine ait olduğunu ve meseleyi bir de kendi bakış açısından dinlememi istiyor.
Yalıkavak Marina’nın en güzel kafesi Mozart Café’de buluşmaya karar veriyoruz. Tam Mozart’a adımımı attığımda telefonum yine acı acı çalıyor. Bu sefer arayan Turizm Bakanı Ertuğrul Günay. Neyse ki bu sefer bir önceki kadar sinirli değil. Bir-iki espri yapıyoruz. “Masamın üzerinde Muğla Valisi’nin bana sabah yolladığı yazılı açıklaması duruyor” diyerek söze başlıyor.
Bakan Günay başlıyor, sorduğumuz konulara tek tek cevap veriyor.
1- Ruhsat karşılığında Turizm Bakanlığı para almıyor.
2- Bir yanlışı artık düzeltelim; Güvercinlik’teki otel inşaat MNG’ye ait değil. Devredildi.
3- Bina mühürlenmişken nasıl olur da inşaat devam eder, bunu Ankara’dan biz değil yerel yönetim takip etmeliydi.
4- Şehircik Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na yapıyı zamanında düzgün denetlemedikleri yönünde yazılar yazdık. Turizm Bakanlığı, üzerine düşeni yapmıştır.
5- Bu otel 5 bile değil, fotoğraflara dikkatli bakarsanız 7 katlı olmuş.
6- Konumum gereği muhatabım vali değildir. ‘Hakkımı helal etmiyorum sözünü bana değil sana söylediğini’ söylüyor.
7- Bu otel konusunu uzatmayalım artık!
Anlaşılan, Sayın Muğla Valisi, bakan ile karşı karşıya kalmamak için beni yalanlıyor. Mesleğime saygımdan dolayı
Bakan Ertuğrul Günay’a Sayın Vali’nin bana telefon görüşmemizde söylediği ‘off the record’ sözleri aktarmıyorum.
Bürokraside olur böyle vakalar!
Telefonu kapatır kapatmaz 60 yaşlarında bir kişi elini uzatıyor. “Merhaba, ben Kadir Çankırı, Pina Yarımadası’ndaki inşaatın sahibiyim” diyor. Kadir Bey aslında bir mimar ancak müteahhitlik işlerine girmiş.
Irak’ta binalar yapmış, ortağı ölünce işleri yolunda gitmemiş. Bodrum Turgutreis’te, La Blanche adında, 1000 yataklı, 5 yıldızlı bir oteli var. Yani hem inşaat hem de turizm işlerine yabancı değil. Bu oteli yapma gerekçesi ise ilginç, “Turizm yatırımcıları Antalya’daki gibi büyük bir otel yapalım istediler. Şöyle büyük, içinde aqua-park’lar olan filan... 2011’in şubat ayında MNG burada şantiye kurmuş, hafriyat yapmış ve denize doldurmuştu” diyor.
MNG’nin bu turizm yatırımını neden sattığı bir muamma! Yine de MNG yetkilileri ile beraber Kadir Bey Turizm Bakanlığı’na gidiyor. Bakanlıktan bu projenin uygulanabilir olup olmadığını tek tek Turizm Bakanlığı yetkilileri ile görüşüyor. Pina Yarımadası’ndaki projeyi müsteşar, genel müdür ve daire başkanına soruyor. Sonra Bodrum’a gelip kaymakama özel idareye danıştığını iddia ediyor. Bu aşamada elinde bakanlığın verdiği zemin+4 kat ruhsatı ve 1000 odalık otel projesi ruhsatları var. Görüştüğü tüm yetkililer bu ruhsatın legal olduğunu söylüyor. Yine de çevreciler, özellikle MNG’nin Pina Yarımadası’na yaptığı dolguyu gündemde tutuyorlar. Yaptığımız görüşmede bana aldığı resmi belgelerin fotokopilerini gösteriyor. Gerçekten elinde Turizm Bakanlığı tarafından verilmiş ruhsatlar var. Ardından MNG’nin yaptığı dolguyu kaldırtıyor. Ruhsatı satın alıp, devir ücretini ödeyip işe koyuluyor.
DURMAK YOK İNŞAATA DEVAM!
Kadir Çankırı yarımadadaki otelin 7 bloktan oluştuğunu söylüyor. İnşaat sırasında il encümeni bu bloklardan birini plana uymadığı için mühürlüyor. Bu aşamada hâlâ ortada bakanlığın 3 kata indiren tadilatı yok, ancak başta Muğla Valisi olmak üzere homurdanmalar başlamış durumda. Kadir Çankırı otelin inşaatına başlamadan yatakları bu sezon için sattığını söylüyor. Yani 1000 yataklı oteli bu sezona yetiştirmekte kararlı. “Tek bloktaki mühre rağmen cezası ne ise vermeyi göze alıp inşaata devam ettim” diye ekliyor. İşte zurna tam burada benim için zırt diyor. Düşünün, mühürlü bir inşaatınız var ve siz
cezanın parası neyse veririz diyerek devam ediyorsunuz. Benim için hayli sorunlu gözüken bu durum, anladığım kadarıyla Kadir Bey için sıradan bir inşaat hadisesi...
Kaba inşaat bittikten sonra Turizm Bakanlığı’ndan plan tadilatı yani 5 kattan 3 kata indiren düzenleme geliyor. Bu düzenleme geldikten 4 gün sonra Kadir Bey’in 4 ay önce başvurduğu ruhsat çıkıveriyor!
İşin ilginci, Pina Yarımadası’ndaki inşaat durmuş değil, devam ediyor. Üst iki kat hariç içini hızla yaptıklarını söylerken ben şaşırsam da o gayet kendinden emin.
Çankırı, “Tek isteğim, bana çirkin kurbağayı güzelleştirme fırsatı verin. Binanın cephesini 10-15 metre peyzajla kapatmak istiyorum. Mimari oyunlarla sempatik göstermeye çalışıyorum. Bitince böyle gözükmeyecek” derken bir yandan da 1000 yataklık otelin 500 yatağa düşmesinden korkusunu gizlemiyor.
Velhasıl, şu yasa, bu yönetmelik, bürokrasinin içinde topu sürekli karşı sahaya atmalar, her şeyin kılıfına uydurulduğu bol kara delikli hukuki bir süreç sonrası gelinen noktayı özetlersek... Hiçbir şey Pina Yarımadası’ndaki inşaatı durdurmaya yetmemiş gözüküyor.
BOŞUNA KONUŞUYORUZ!
Üstelik günlerdir yazmamıza rağmen hâlâ ortada bir kusurlu yok. Yasalar karşısında herkes haklı. Kadir Çankırı el sıkışıp ayrılmadan önce başına gelenleri çok güzel özetliyor:
“Bu bina yola yakın olmayıp herkes tarafından görülmeseydi şimdiye çoktan bitmişti!”
Anladınız mı!"
Bu Haber 18.07.2012 - 09:52:26 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Değerli Arkadaşlar,
Şöyle bir beyin fırtınası yaptımda bu hikayenin aynılarını çok görmüş ve okumuş olduğumuzu anladım. İst. Gökkafes, Sultanahmet silületinin bozulması ve niceleri...
Anlaşılıyor ki bu tür uygulamalarda ya bir yasal boşluk var yada birleri işin yapmayıp kapalı kapılar arkasında iş bitiriyorlar. Bu durumlarla karşılaşmamak için yüce mecliste yasa tasarısı ile bu işin sahibi ve yaptırım şekileri netleştirilmelidir.
Netleştirilir ki sektör ve bölge için çok ama çok değerli olan Sayın Bakanımız ve Sayın Muğla Valimiz karşı karşıya kalmasınlar. Aksi durumda bu hikayeleri daha çoook dinleriz.
Malesef verilen cezaları iki katı ile ödeyip işine devam edecek cüzdanı kalın, vicdanı düşük iş adamlarımız çoğunluktadır.
