Çok yersiz, düşüncesiz ve haksiz eleştiriler yapılıyor. Sadece bazı şeyleri eleştirmek ve gündem yaratmak, belki de kendi (olmayan) bilgi ve düşüncelerini ön plana çıkartmak adına. Ben kimsenin avukatı değilim, zaten kimsenin de buna ihtiyacı yoktur. Ancak 30yıl üzerinde bu sektöre hizmet vermekte olan birisi olarak, sektörün sıkıntılarını, ihtiyaçlarını ve Dünya'da uygulanan emsallerini de tanıyan birisi olarak, bir iki kelime bu konuda kendi fikir ve birikimlerimi paylaşmam gerektiğini düşünüyorum. Konaklama vergisi olmalı, geç bile kaldık. Neden çünkü Sektörün getirdiği kadar götürdüğü değerler de var. Çevre ve doğa anlamında, daha nice varlıklar yok olabiliyor. Ama Almanya'dan örnek vermem gerekirse, Belediyeler kendi Bütçe ve yatırım planları çerçevesinde, konaklamalardan da gelir paylarını tespit ederler ve iki (yaz, kış) ayrı dönem olmak üzere bunu ilan ederler ve uygularlar. İstisnalar da var, örneğin sadece otelin bulunduğu bölgeye iş yapmaya veya hizmet vermeye gelenlerden konaklama vergisi alınmaz, çocuklara indirimler, okullara ve öğrencilere vs., muafiyet vardır. Konaklama vergileri de bir orana tabi olmak sorunda değil, sabit bir rakam da belirlenir. Büyükşehirler ile küçük kasabalar arasında farkılı oranlar veya farklı sabit rakamlar olabilir. Örneğin Berlin'de kişi başı %5 alınırken, Baden-Baden 1.Bölgede bulunan otellerde: kişi/gece başı 3,80 € alırken; 2.Bölgede bulunan otellerde: kişi/gece başı 1,70 € alır. Gelelim Avrupa bu konaklama vergisini neden alıyor ve bu paralarla neler yapıyor: Bu toplanan vergiler, yine o ait oldukları, yani konaklamaların bulunduğu bölgenin altyapı, yol, bahçe ve parklarına, kültür merkezlerine ve değerlerine yatırım yapılması için harcanıyor. Bölge de çevresini düzenledikçe, güzelleştikçe yine bu gelirlerin toplanmasına yardımcı olan konaklamalar faydasını görüyor, yolcular daha memnun ve güzel bir çevrede, daha temiz bir çevrede tatil yapabiliyor. Günün sonunda herkes bu işten karlı çıkıyor, faydasını görüyor. Zaten tüm Avrupa, hatta çok sık seyahat eden insanlarda buna alışkın ve biliniyor. Şikayet eden ve karşı çıkan insanlarda seyahat ediyorlarsa yurtdışına, bu vergileri ödüyorlar. O zaman bize gelince niye karşı çıkıyoruz. Yurtdışında hiç sesimiz çıkmıyor, paşa paşa ödüyoruz. En sevindirici tarafı da turizm döngüsü içersinde olmayan halk da en azından ikamet ettiği şehrin güzelleşmesi için katkıda bulunan turizme ve trafik yoğunluğunu artıran müesseselere daha farklı bir gözle bakması sağlanıyor. Veren memnun (veya alışkın diyelim), alan memnun, o zaman bize laf düşmez değil mi? Demek ki hemen karşı çıkmadan biraz da araştırmamız gerekiyor, bunun faydası nedir- ne değildir! Saygılarımla/Alaaddin Gürses/Turizmci
