2010'a kadar business çalıştı, krizden sonra acentelere döndü

2010'a kadar business çalıştı, krizden sonra acentelere döndü
The Plaza Hotel İstanbul Genel Müdürü Barış Özkan ile İstanbul'daki otellerinin durumunu, Bursa'daki yeni yatırımlarını ve 2016 sezonunu konuştuk. 2010 yılına kadar yalnızca business gruplarla çalıştıklarını belirten Özkan, turizmdeki arz fazlası ve terör olaylarının etkisiyle acentelere dönerek gruplar almaya mecbur kaldıklarını dile getirdi.


TurizmGüncel
 
Önceki senelerde gayet yüksek seyreden doluluk oranlarının bu yıl yüze 68 bandına oturduğunu kaydeden Özkan, bu düşüşü otel sayısının her geçen gün artmasına ve terör olaylarının olumsuz etkilerine bağlıyor. Bu doluluğu korumak için alternatif pazarlara yönelip yönelmediklerini sorduğumuz Özkan şu yanıtı verdi:
 
2010'A KADAR TAMAMEN BUSINESS ÇALIŞTIK, ŞİMDİ GRUP ALIYORUZ
 
''Biz aşağı yukarı 2010 senesine kadar tamamen business otel olarak çalışıyorduk ve hiç grup almıyorduk. Bulunduğumuz bölgede bu kadar fazla otel yoktu. Hatta Anadolu yakasında hemen hemen hiç otel yoktu. Biz o bölgeden yaklaşık 6 bin şirketle çalışıyorduk. Ama sonrasında o kadar çok otel açıldı ki, herkes birbirinin pastasını çalmaya başladı. Türkiye'deki hem IŞİD hem PKK kaynaklı olayların da yaklaşık 2 senedir turizmde baya bir etkisi olmaya başladı. En ufak hadise zaten pamuk ipliğine bağlı olan sektörümüzü etkiliyor.
 
REKABET ÇOK BÜYÜK
 
'Yeni açılan her otel yeni konsept ve teknolojilerle size rakip olarak geliyor. Siz de ona ayak uydurana kadar müşteriyi kaptırıyorsunuz. Kaptırdığınızda da geri getirmek çok zor. Maalesef oteller de 'ben 10-20 dolar indirim yapayım, müşteri bana gelsin' mantığıyla hareket ediyor. Bizim müşteri segmentimiz de kolay fikir değiştirebiliyor. Elbette orada sizin verdiğiniz hizmeti bulamayıp geri dönenler oluyor ama bu uzun bir zaman gerektiriyor. Biz de bu gelişmeler ışığında müşterilerimizin dağılmaya, pasta dilimlerinin küçülmeye başladığını gördük. O zaman da acentelerle çalışmaya ve gruplar almaya başladık.''
 
NEREDEYSE HİÇ AVRUPALI TURİST GELMİYOR
 
Acenteler aracılığıyla gelen grupların profilini sorduğumuz Özkan, özellikle son bir senede neredeyse hiç Avrupalı turist gelmediği bilgisini verdi ve konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
 
'' Son birkaç senedir Avrupalı turist sayısı azaldı ve Uzak Doğu, Arap ve Rusya pazarı ilerledi. Ancak bu sene Rusya pazarında kriz yaşanınca, Antalya kadar olmasa da biz de etkilendik ve Uzak Doğulu ve Arap turistlerle başbaşa kaldık. Allahtan Türkiye'de iş hacmi büyük de, şirket seminerleri, toplantıları gibi etkinlikler ile şimdilik çarkları döndürüyoruz. Ama kasımdan sonra ne olur bilmiyorum. İnşallah seçimlerle bir hükümet kurulabilirse, belki durum düzelebilir. Ama artık eski dolulukları unuttuk ve bu banda yerleştik.''
 
FİYATLARIMIZ YÜZDE 30 AZALDI, ACENTELER BASKI YAPIYOR
 
Bu olumsuz tablonun yalnızca dolulukları etkilemediğine değinen Özkan, hem acente baskısı hem de oteller arasındaki büyük rekabet sebebiyle fiyatların da inanılmaz derecede düştüğünü belirtti. Özkan bu durumu şu şekilde açıkladı.
 
Maalesef fiyatlarımıza büyük düşüşler oldu. Geçtiğimiz yıla göre yaklaşık yüzde 30 oranında indirim olduğunu söyleyebilirim.Bizim en düşük odamız 100 euro. Geçen yıl bu fiyat yaklaşık 150 euroydu. Söz konusu gruplar olduğu zaman durum daha da kötü, fiyatlar 80 euroya kadar düşüyor. Bu durum acentelerin pazarlamasından da kaynaklanıyor. Arz edilen oda çok olunca, acenteler otellere kolay fiyat kırdırıyor. Biz de forecastımıza bakıyoruz ve hiçbir şey olmadığını görünce mecbur uyuyoruz.
 


TÜRKİYE'YE YAZIK OLUYOR
 
Dolar ve euronun artması ekonomik açısından kötü olsa da bizim için durumu biraz süspanse edebiliyor. Ama yazık oluyor Türkiyeye. Hemen şurada Moldovya'ya gidin, 150 euronun altında oda bulamazsınız. Avrupa'da zaten 4-5 yıldızlı oda fiyatları 350-400 eurodan aşağı düşmüyor. İstanbul'da ise uluslararası oteller bile olmadık fiyatlar veriyor. Online siteleri açıp bakın, dehşete düşersiniz. Bu durum da bizim canımıza okuyan faktörlerden biri.”
 
Antalya'nın yaşadığı krizi fiyat indirimleriyle atlatmaya çalışmasının business gruplarının bölgeden uzaklamşmasına sebep olduğu belirten Özkan, şunları söyledi:
 
“Antalya bir ara 'üçüncü yaş' gruplarına 20-30 euroya oda veriyordu. Adamlar boş kalınca İstanbul'da ne kadar business, seminer grubu varsa alıyor. Bu da bizi zor durumda bırakıyor. Örneğin bu yıl bizde 2 tane banka var. Onlar da bu yıl geçen seneki fiyatları istiyor. Ben önümüzdeki sene ne yapacağım? Onları da kaybedersem yandım. Belki mecbur kalıp aynı fiyatları vermek zorunda kalacağım.'' 
 
2016'DA BU DOLULUKLARI BİLE KORUYABİLECEĞİMİZİ SANMIYORUM
 
2016 sezonunun satışlarının şimdiden bittiğini ve tablonun pek iç açıcı olmadığını söyledi. Özkan, 
“Acenteler talebi ellerinde tutuyor. Nerede ucuz oda varsa müşteriyi oraya veriyorlar. Yine 2016 yılında da gelecek olan Uzak Doğulu ve Arap turistler olacak. Önümüzdeki yıl bu dolulukları dahi koruyabileceğimizden emin değilim. Hala otel açılıyor. Merkezi yerleri gezin, tüm daireler kiralanıyor. Otel gibi çalışıyorlar. Gelen turist fiyata bakıyor 1.000 lira, yeri de güzel. Gidip orayı kiralıyor. İngiltere'de eskiden hosteller vardı öğrencilere dönük, şimdi İstanbul'un yer yeri bu şekilde işletiliyor.” şeklinde konuştu.
 
Terör olayları sebebiyle iptal alıp almadıklarını sorduğumuz Özkan, ''Bize yansıyan yok. Ama başka yerlerde olduğunu biliyorum. İstanbul'a gelmek isteyen eşimiz dostumuz bile ziyaretini iptal ediyor, korkuyor. Turist nasıl gelsin?” cevabını verdi.
 
BURSA'DA FARKLI BİR KONSEPT YARATACAĞIZ
 
Son olarak tüm bu olumsuz şartlara rağmen Bursa'da gerekleştirdikleri yeni otel yatırımını nasıl değerlendirdiklerini sorduğumuz Özkan, otelde farklı bir konsept uygulayacaklarını söyledi. Özkan, projeyi şu şekilde açıkladı:
 
“The Plaza Hotel Bursa'da Prof. Dr. Osman Müftüoğlu ile yeni bir konsept geliştiriyoruz. Otelin inşa edileceği arazide kendimize ait 65 derece sıcak suyumuz çıktı. Bu işimizi oldukça kolaylaştıracak bir şey. Buraya basit şekilde bir termal tesis değil, değişik bir sağlıklı yaşam merkezi kuracağız. Estetik, gençleşme merkezi olabilir. Buna Osman Bey karar verecek. Ben bunun işe yarayacağına inanıyorum.
 
Farklı şeyler yapmak lazım, çünkü Bursa da artık zor bir destinasyon oldu. Orada da uluslararası zincirler de dahil olmak üzere pek çok otel var. İstanbul'a da artık o kadar yakınlaştı ki. Her gün 3-4 tane feribot var. 2 saate İstanbu'dasınız. Hele yeni köprü açıldıktan sonra bu süre daha da kısalacak. Onun için böyle farklı bir konsepti tercih ettik. Hedefimiz yurt dışı ağırlıklı çalışmak. Yerli turistin de büyük ilgisi olabilir.”
 
NEDEN FRANCHISE?
 
Otel için uluslararası bir zincirle görüşmelerin devam ettiğini belirten Özkan'a, neden böyle bir yol seçtiklerini sorduğumuzda ise şu yanıtı aldık:
 
Çünkü otel piyasasında neredeyse her zaman önce yabancılar doluyor, sonra sıra bize geliyor. Kendinizi bir düşünün: Amerika'ya gittiniz ve orada The Marmara'nın oteli olduğunu gördünüz. Önce kenti ülkenizin otelinde kalmak istemez misiniz? Ayrıca artık insanlar uluslararası markalara daha çok güveniyor. Bugün Hindistan'a gitseniz hemen bir Hilton ararsınız. Yerli bir Hindistan oteline ben şahsen gitmem istemem, korkarım. Bu sebeple böyle bir şey düşündük ancak görüşmeler henüz sonlanmış değil.”


Bu Haber 14.10.2015 - 16:53:04 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.