Ferit Karakaya

Sürdürülebilir turizm gelişiminde yeni yöntemler kullanmanın zamanı geçiyor

Avrupa Birliği uyum politikaları doğrultusunda kurulan Bölgesel Kalkınma Ajansları, idari reformlar olarak ta adlandırılabilecek bir süreç içerisinde, Kalkınma Bakanlığı şeklinde organize olan Devlet Planlama Teşkilatına (DPT) bağlı güçlü aktör adayları olmak adına rekabet içerisinde faaliyet göstermektedirler.
 
Bir kalkınma aracı olarak Turizm, istisnasız tüm ajansların gündemlerinde yer almaktadır. Ancak bu konuda başlatılan çalışmalar farklı sebeplerden dolayı “fark yaratmak” ve/veya ciddi bir hamle haline gelmekten uzak kalmaktadır.  
 
Genellikle Strateji Geliştirme ve/veya “Master Plan” çabaları ile aslında bir yol haritası oluşturmaya çalışan ajansların önünde; kalifiye personel, yetki kargaşası, ihaleleri almak adına fiyat kıran onlarca yetersiz kurum vb. ciddi engeller bulunmaktadır.
 
Tüm iyi niyetli çabalara rağmen benzer süreçlerde sözü edilen engeller yüzünden, sık sık kullanılan Sürdürülebilir Turizm söylemi rayından çıkarak farklı anlamlarda da ortaya konmakta ve ülkemizde yasalarla da desteklenen taahhütlerin ve AB fonlarının oluşturduğu değerli bir fırsatın kaçırılması söz konusu olmaktadır.
 
Süreçlerin içerisinde işlev gösteren; 
 
o Yöntemlerin genellikle göz boyamaktan fazla bir işlevi olmadığından, olsa da bir sonraki adımın yeni bir ihalenin başlığı olmasından
o Aktörlerin daha ehil ve etkin aktörler tarafından elimine edilmesi, çağrı ve ihale uygulamaları gibi mevcut mekanizmalar sebebiyle mümkün olmamasından dolayı, sistem bizi bir adım ileri götürecek her bir sonuç için hataların tekrar üretilmesi ile en az iki kullanılamaz çıktı ile sonuçlanmaktadır.
 
Bu noktada ne mevcut mekanizmalarda ne de bu alanda faaliyet gösteren kurumlarda pozitif yönde acil bir değişiklik beklemek akılcıdır. Dolayısıyla Sürdürülebilir turizm gelişiminde yeni ve etkin yöntemlerin kullanımı acil ve ilk adım olarak öne çıkmaktadır. 
 
Bu bağlamda aşağıdaki örnek anlamlı olacaktır. 
 
Malatya, Elazığ, Tunceli ve Bingöl illerinden oluşan TRB1 bölgesinden sorumlu olan Fırat Kalkınma Ajansı, “Sürdürülebilir Turizm Geliştirme Stratejisi ve Eylem Planı” hazırlanması konusunda bir çalışma yürütmekte.  Sonlarına yaklaşmakta olan bu çalışmanın dikkat çeken bir yanı, Kalite Fonksiyon Yerleşimi şeklinde tercüme edilebilecek “Quality Function Deployment (QFD)” adlı yöntemin ülkemizde ilk defa turizm kontekstinde kullanılmasıdır.
 
Ankara merkezli Anadoku Kooperatifinin yürüttüğü proje kapsamında destek amaçlı da olsa kullanılan bu yöntem faydalarının ve rehberliğinin ortaya konması açısından dikkat çekici olacaktır. 
 
Anadoku Kooperatifinin kazandığı ihalenin teknik şartnamesi doğrultusunda yapılan çalışmalar; proje ekibinin alan ve kurum ziyaretleri, çalıştaylar ve odak grup toplantıları sonuçları doğrultusunda ortaya konan bir strateji belgesi ve eylem planı olmuştur.  Süreç içerisinde alanın hangi turizm türleri konusunda hangi ürünlere sahip çıkacağı ve bunların pazarda kalıcı olacağı sorularına cevap aranmış ve bu nihai belgeye yansıtılmak istenmiştir.       
 
Her ne kadar kompleks olsa da turizm ürününün de sonuçta satın alınacak bir ürün olması ve bunun için de rekabet etmesi gerekliliği, altı çizilmesi gereken en önemli unsurdur.  Bu bağlamda turizmin geliştirilmesinde Pazar verileri ve yerel tedarik zinciri kapasiteleri doğrultusunda tasarım ve planlama yapılması esastır.
 
Kalite Fonksiyon Yerleşimi veya QFD, tüm ürün/hizmet geliştirme sürecini kapsayan bir yaklaşım olarak turizm ürünü geliştirme bağlamında son derece uygun ve verimli bir araç olarak karşımıza çıkacaktır. 
 
Geleneksel uygulamalarda bir ürün ile ilgili olarak rekabetçi avantaj yakalayabilmenin yolu olarak üründe yapılacak teknik iyileştirmeler ve bunların maliyetleri vb. açılarda yoğunlaşan yöntem, bu çalışmanın alanı kapsamında, turizm gelişiminin erken safhaları söz konusu olduğundan, temel gelişim şartları ve geliştirilecek ürünlerin tasarımı üzerinde kullanılmıştır.  
 
TRB1 bölgesi sürdürülebilir turizm geliştirme stratejisi oluşturma çabasında proje ekibinde baş danışman olarak görev yaparken kullandığım bu yöntem, alışılmışın dışında olarak bir ürünün ayrıntılarından ziyade, ürünün geliştirilmesi ve arzı ile ilgili daha temel unsuların ilişkilerini yerel paydaşlar ile birlikte inceleyerek varılan sonuçları sunacaktır. 
 
Söz konusu sonuçlar turizm geliştirme konusunda kıyaslamalı değerlemeler ortaya koyduğu için karar verici mevkiler için değerli olacaktır.  Kısıtlı kaynakların göreceli olarak başarı şansı daha fazla olan alan veya faaliyetlere yönlendirilmesi gelişim hedefleri açısından daha anlamlı olacaktır.   
 
Sonuç olarak çalışmanın sonuçları yayınlandığında yeni yöntemlerin turizm gelişiminde şiddetle ihtiyaç duyulan yenilikler yolunda doğru bir adım olduğu gözlenecektir.   
 
            
 

Bu Makale 25.05.2012 - 14:53:16 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.