Geleneksel yat ustalarımız ve belgelendirme sistemlerimiz

Bugünün temelini atan ve bugünü yaratan dündür. Ve acıdır ki dünü, o günlerin aklını, şartlarını, kurallarını bir tarafa bırakıp ya da... unutup; hep bugünkü aklımızla ve kurallarımızla yargılarız.....

Sene 1970 ler... Mavi Yolculuk.. Bodrum.!!! Tirhandil ve Guletler!!! Bodrum’un ahşap tekneleri ile başlayan Gökova gezileri...

O günlerde kim derki bu geziler 2000 li yıllarda 10 milyar doları hedefleyen bir sektör yaratacak.... Ya da bugün; o günlerin koşullarını, duygularını aklını bilen kaç kişiyiz...

1970’lerde Mavi Yolculuk Balıkçı Tekneleri ile yapılırdı. Yat mı.??? Kardeş O’ Da Nedir, Kaça alınır; Kaça satılır bilirmisin. Rüyanda görürmüsün..

Kos’tan (İstanköy) Bodruma gelen bir iki yat, İstanbul Boğazı’nda Tarabya’da demirli bir iki yat, sadece seyredilir, sahip olabilmek için hayaller kurulur ve kocamannnn bir iç çekilir.

Rahmetli Ziya usta, Çolak Erol, Engin Denizaslanı trihandil ve guletleri usta elleri ile yata benzetmeye başladılar. Guletler 16/18 metre boylarında 6 kamara 1 duş tuvalet. (Neptün, Fikret Hakan’a yapılan 16 m boyunda ki yat...) muhteşem tekneler... Bu tekneler “Bodrum sevdalılarının” barlar sokağı olarak adlandırdığı sokak Hadi Gari’nin olduğu yer, Bodrum Marinanın yeri ve İçmeler, Tavşan Burnu. Bu teknlerin yapıldığı, kış aylarında ise çekildiği, bakım onarımlarının yapıldığı yerlerdi.

1982’lerde deyim yerinde ise bir gecede her şey değişti. İngiliz, Alman, Amerikan,... bilmem hangi ada bayrağı taşıyan yatlar, evet rüyasını bile göremediğimiz yatlar... Bodrum’da dükkan açıp Mavı Yolculuk satmaya başladı.

Halikarnassos‘ta (Bodrum‘un eski adı) m.ö. 484 yılında doğan ve "tarihin babası" olarak bilinen heredot‘a göre Bodrum Dor‘lar tarafından kurulmuştur.

M.Ö’ki günlerden çağımıza 1982 yılına kadar yabancı bayrak taşıyan tekneler Bodrum’da dükkan açmamıştı.

M.Ö’ki günlerden günümüze uzanan el vermelerle yetişmiş geleneksel ustalarımız;  rüyalara bile girmesi yasaklanmış yat’larla rekabet edecekti. Ya da ekmek parasını başka bir yerlerde arayacaktı.

Tekne yapım ve bakımında görev alan, demirciler, yelkenciler, kalafat ustaları, boyacılar, sıhhı tesisatçılar, kromcular, motorcular kısaca 15/16 sektör ve usta...  Ve bu ustalardan ekmek  bekleyen aileleri ve çıraklar...

Atalarından el alan bu usta insanlar dükkanlarında, işyerlerinde, tarlalarda (içmelerde tavşan burnunda ki tarlalara Alman, İngiliz, adını bile bilmediğimiz ülke bayrağı taşıyan çok yat çekilmiştir.) kollarını sıvayıp işe giriştiler. hedef yabancılardan daha

iyi olmak ve Dünya birinciliği..

2000’li yıllar ve buğün...

Merak Edenler İçin;

Bodrum Guleti

Tekne Boyu 50 Metre

Yapıldığı Yer Bodrum İçmeler Mevkii...

Yoruma Gerek Var mı?????




2009 yılında Bodrum İçmeler Meviinde yapılarak denize indirilen Bodrum guletinin boyu 57 metreye ulaştı.

1980/1990 larda 20 metrelik gulet denize indirilirken Bodrum’da ciddi bahisler vardı. bu tekne kalenin önüne gelmeden batar,,, batmaz diye.... Şimdi 57 metre.... bu arada ki farkı anlayabilir, yaşayabilirmiyiz acep. 20 metre nerede 57 metre nerede....

M.Ö yıllardan Dor’lu, Halikarnassos’lu ustalardan; dükkan ve el alan Bodrum’lu gulet ustaları, motorcular, kromcular, kalafatçılar, hidrolik ustaları ve gemi adamları elele, omuz, omuza geleneksel biçimde ahşap yat yapımında Dünya Birincisi oldular.

Dünya Birincisi oldular.... Türkiye Deniz Turizm Sektörü’nün kurucuları, yaratıcıları bu ustalardır bu tersane ve çekek yerleridir.

Şimdi sadace içmeler, kısmende Tavşan Burnu kaldı...

Bugün;  kamusal ve bürokratik yönetim, yasalar, yönetmelikler mevzuat hazretleri ile dünü çoktan unuttuk..  artık yat limanlarımız var, İşyeri Açma Ve Çalıştırma Ruhsatı, İşletme İzin Belgesi ve Turizm İşletme Belgelerimiz var.... Aslolan bu belgelerdir.
Yaşasın BELGELER...

İşte bugün M.Ö ki tarihlerden günümüze, Bodrum guletlerini trihandiller yapan bu işyerlerini, bu ustaları bu geleneksel yapıyı ve sistemi yasal ve bürokratik sistem gözlüklerimiz ile göremez hale geldik. Yasal sistemlerimizi güncellerken geleneksel yapılarımızın müktesep haklarını korumadık, koruyamadık.



Bodrum İçmeler, Tavşanburnu 50 metrelik guletler yapmaya başladı. Yurt dışına ihraç etmeye başladı. Alkışlıyoruz. Bürokratik sistemin hiç sesi çıkmıyor. Bu teknelere Türkiye ve Dünya ülkeleri bayrak veriyor, SİCİL defterlerine kaydediyor, DENİZE ELVERİŞLİLİK BELGESİ veriyor. Bu yatlara insanların binmesine bu yatların yatçıları ve mürettebatı ile sefere çıkmasına izin veriyoruz. Kimse bir şey demiyor.

Yaptığı yatın bakım ve onarımına sıra gelince... taaa... Ankara’dan hayır olmaz diyoruz. Siz yabancı bayraklı yatların bakım ve onarımını yapamazsınız... Neden, çünkü onlar yabancı bayraklı... Bu yatı ben yaptım. Olmaz kardeşim bu yat yabancı bayraklı..

Türk Bayraklı yatlar ne olacak; Aaaa bakın Türk bayraklı yatların bakım onarımını yapabilirsiniz...Biz Ankara buna karışmayız. Peki hansın yatının bakımını neden yapamam O’ yabancı...

Bu ne demek... Türkler bu işlerden anlamaz mı... Yoksa Türk insanın canı ve malı yabancıdan, Hans’tan, Corc’tan Helga’dan daha azmı değerli...

Bakın bu hans’lar ne diyorlar... “Usta bak buraya bir sürü YAT çekmişsin, boş yerinde var, bu tekneyide sen yaptın, benim teknemi niye karaya çekmiyorsun...???

Haydi, Ankara bunu Hans’a anlat bakalım... Nasıl ve neyi anlatacaksın. Bu çekek yeri kaçak yapı yasalara uygun değil diyemezsin. Hans’ın teknesini yaparken bu tersane yasalmıydı. belgeleri varmıydı.Peki bugünkü yasa ne diyor....
“Deniz turizmi tesisleri yatırım ve işletmeciliği



Madde 26 – (Değişik: 28/12/2006-5571/15 md.)


Gerçek ve tüzel kişiler, Denizcilik Müsteşarlığından işletme izni ve Bakanlıktan belge almak koşulu ile deniz turizmi tesisleri yatırım ve işletmeciliği yapabilirler.”

Yat Çekek Yerleri Deniz Turizmi Tesisi değilmİ.... Yat Çekek Yerlerinin belge alması yasanın koşulu değimli dir yoksa bu yerler belge almaktan muafmıdır..?..

Yasanın bu emredici hükmüne göre belgesiz çekek yerleri Türk Bayraklı yatları nasıl çekecekler. Liman Başkanlıkları, Denizcilik Müsteşarlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı bir şey demiyecek, yasal işlem yapmayacak mı?...

Neden olmaz.... Çünkü sizin belediyeden alınmış işyeri açma ve çalıştırma ruhsatınız yok, Denizcilik Müsteşarlığından alınmış İşleme İzin Belgeniz yok, Turizm Bakanlığı İşletme Belgeniz yok...

Peki alalım, biz asırlardır burada bu işi yapıyoruz. Bu kanunlardan öncede vardık şimdide varız....

Hayırrrrr olmazzz. çünkü sizin imar planınız yok.....

Bakın kardeşim, benim kapalı hangarımın boyu en az 7 metre, dediğiniz planları ben yaptırsam bile, bana hangar için Bayındırlık Bakanlığının Kıyı Kanunu Uyğulama Yönetmeliği hükümlerine göre verdiği yükseklik 5,5 metre. Hangarı 5,5 metre yapsam, tekne yapamam, 7 metre yapsam siz benim binama belge vermiyorsunuz. peki, ne yapmam gerekli... cevap yok.

Pekiiii bu işyerleri belediye sınırları içersinde, imar planını belediyeler yapmaz mı... Cevap yok... Peki biz yapalım... Bodrum imar planı dava konusu davanın sonucunu bekleyeceksiniz.

Yıllardır niye yapılmadı.... Cevap yok....

Bizim müktesep haklarımızı yasalar korumuyormu.... Cevap yok...

Tekne yaparken, imar planı var mı... Cevap yok....

Tüketici haklarına göre, 2 yıl garanti verdiğim ve Hans’a sattığım teknenin bakımını nasıl yapacağım, İlle belgeli bir marinaya mı çekmek gerekiyor.... Cevap biz karışmayız.....

Edirne Kapıkule’den, bir Türke veya yabancı uyruklu bir şahsa ait yapancı plakalı “sl cvbrpd” bir sürü model işaretli Mercedes muhteşem bir otomobil veya bilmem ne marka jeep Türkiye ‘ye girdiğinde ne yapar. Kamudan belgeli bir otoparka mı girmek zorundadır. veya bir arıza halinde Bakanlıklardan belgeli bir otomobil servisine mi girmek zorundadır.....

Yatla bu otomobil ve jeep arasında ki fark nedir... Fiyat mı....

Ne demiş atalarımız söz gümüşse, işinize gelmeyince sükut altındır.....

Doğrudur, İşyerleri, Konutlar, Kıyı Yapıları, Yürürlükte Ki Yasalara Göre Yapılmalıdır.

Tüm bu ve benzeri yapılar, yasalardan da vaz geçtim, insanların can güvenliğini sağlayacak standartlarda yapılmalı ve ilgili kamu kurumlarınca denetlenmeli ve belgelendirilmelidir.

Ancak tüm bu işler yapılırken müktesep hakların korunması da hukuk devletinin olmazsa olmaz koşuludur.

Bodrum İçmelerde yaşanan bu çelişki 1982 yılından beri sürmektedir. Kamu, her yıl bakanlık oluru ve ihtiyaç sebebi gerekçesiyle belgesiz çekek yerlerinin  yabancı bayraklı yatları çekmesine izin verdi. son tarih 31.12.2009.
2634 sayılı yasanın Yat Turizmi başlıklı 4.ncü bölümünde 13.01.2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5571 sayılı kanun ile çok önemli değişiklikler yapılmıştır.

Bu değişikler gereği olarak hazırlanan Deniz Turizmi Yönetmeliği ise iki yıl sonra 24.07.2009 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Kanun ve yönetmelik gereği olarak Deniz Turizmi Yönetmeliği Uygulama Tebliği 28.04.2010 tarih ve 27565 resmi gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Hazırlık çalışmalarını saymazsanız 3 yıllık bir süreç içersinde hazırlanarak yürürlüğe giren bu mevzuat müktesep hakları korumamış, Bodrumlu yat tersane ve çekek yerlerine hiç bir çözüm getirmemiştir..

AMA BAKIN DÜN VE BUGÜN BU MEVZUAT;  BAZI BENZER BELGE SORUNLARINI NASIL ÇÖZÜMLEMİŞTİR.


1) YAT TURİZM YÖNETMELİĞİ 04.08.1983 : GEÇİCİ MADDE -1 4/9/1974 tarih ve 7 /9005 sayılı Kararname ile işletmeciliği T.C. Turizm Bankası A.Ş.'ne verilmiş olan Kuşadası Ana Yat Limanına ve Bodrum Yat Tali limanına, bu yönetmeliğin ikinci bölümünde belirlenen şartlar aranmaksızın Ba¬kanlıkça Yat Limanı İşletmeciliği Belgesi verilir.
Tabii bu yat limanları o tarihte devlet tarafından işletiliyordu. İmar planları, İskan ruhsatları yoktu. Devlet yaptı mı sağlam yapar çünkü. Devlette mi belge alacak yani..

2) DENİZ TURİZMİ YÖNETMELİĞİ 24.07.2009: 
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Deniz turizmi araçları, bu Yönetmeliğin yayımından itibaren bir yıl içinde deniz turizmi araçları işletmeciliği belgesi almak zorundadır. Süresinde deniz turizmi araçları işletmeciliği belgesi almayan deniz turizmi araçlarının faaliyetlerine liman başkanlıklarınca izin verilmez. Bu süreyi bir defaya mahsus olmak üzere altı ay uzatmaya Bakanlık yetkilidir.

Bakanlık haziran 2010 tarihinde bu süreyi makam oluru ile 6 ay uzatmıştır. Ama Bodrumlu geleneksel ustalarımıza bu imkanı vermemiştir.

Deniz Turizmi Bodrum’lu yat ustalarının, motorcularının, çürük Mehmet’in ırgatlarının, diğer adını sayamayacağım kadar çok sektör ve ustaların ve de Bodrum’lu denizcilerin omuzlarında bir sektör haline gelmiş ülkeye kazandırdığı döviz miktarını 10 milyar dolarlara taşımıştır.

Bürokratik sistemin çözemediği imar sorunlarının suçlusu Bodrum’lu ustalar değildir. Hukuk devletleri bu ustaların müktesep haklarına saygı göstermek zorundadır.

ÖNERİ: Deniz Turizmi Tebliğine ek bir madde eklenerek

“EK MADDE -1 3621 kıyı kanunu hükümleri gereğince imar planları yapılamış yörelerde kurulu yat çekek yerlerine Deniz Turizmi Yönetmeliğinde belirlenen şartlar aranmaksızın Ba¬kanlıkça Yat çekek Yeri İşletme Belgesi verilir.”
Şeklindeki bir düzenleme yıllardır süren sorunu özümleyeceği gibi, bu yerleri de Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı denetimine alacak sektörel disiplinin oluşmasını sağlayacaktır. Elbette maddenin yazılış biçimi üzerinde gerekli çalışma yapılmalıdır.

Böylece her yıl ihtiyaç nedeniyle Bakanlık oluru ile süre verilen bu olay sektörde haksız rekabet yaratmayacaktır.

Hoş görünüze sığınarak bir benzetme yaparsam,, Sayın İbrahim Tatlıses’in deyişiyle, SORBON vardı da  biz mi okumadık...Dor’lar zamanında yapılmış imar planı vardı da biz mi planlara uymadık..20.09.2010

Av. Artun ÇAĞLAYAN


Bu Makale 20.09.2010 - 13:51:27 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.