TÜRSAB Sağlık Turizmi Çalıştayı İzmir’de başladı

TÜRSAB Sağlık Turizmi Çalıştayı İzmir’de başladı

TÜRSAB tarafından İzmir’in Seferihisar ilçesinde düzenlenen Sağlık Turizm Çalıştayı başladı.


Şuheda Köse - Turizm Güncel - İzmir

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) tarafından İzmir’in Seferihisar ilçesinde düzenlenen Sağlık Turizm Çalıştayı başladı.

Royal Teos Thermal Resort Clinic and Spa’da yapılan ve üç gün sürecek olan çalıştayın açılış törenine İzmir Vali Yardımcısı Hulusi Doğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milletvekili ve Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Ahmet Savaşan, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Müşaviri Orhan Koç, Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Murat Mercan, TGA Genel Müdür Yardımcısı Onur Gözet, Hizmet İhracatçıları Birliği Genel Sekreteri Fatih Özer, TÜRSAB Sağlık İhtisas Başkanı Zeynep Hale Yenice ve Prince Group Yönetim Kurulu Üyesi Semih Salnur katıldı.

Çalıştayın ikinci gününde ‘Sağlık Turizmi Hukuku ve Mevzuatı’, “Sağlık Turizmine Yönelik Eğitim ve Nitelikli İnsan Kaynağının Artırılması”, “Ulusal Sağlık Turizmi Satış ve Pazarlama Stratejisi”, “Paydaşların Uluslararası Standardizasyon Sertifikasyon Akreditasyonu” ve “Paydaşlar arası İlişkilerin Düzenlenmesi”  konulu oturumlar gerçekleştirilecek.

“Sağlık turizmine yatırım cesaret işiydi”

Açılış konuşmasında söz alan Prince Group Yönetim Kurulu Başkanı Semih Salnur “Sağlık turizmi çalıştayının İzmir’de yapılmasından çok mutluyuz. Bu bizim için çok önemli. Grubumuzun turizm yatırımlarını sağlık turizmine yönlendirmek oldukça cesaret işiydi. Çünkü hepimiz deniz kum güneş düşüncesine alışmışız. Bunu sağlıkla pekiştirebilmek çok önemli bir adım. Bizi bu konuda cesaretlendiren sağlık kuruluşlarının olması ve insanların verdiği hizmet aldığımız ivme ileride ülkemize katacağımız döviz katkısı bizi bu konuda cesaretlendirdi. Yurt dışındaki sigorta şirketlerinin özellikle ülkemizdeki bu tür yatırımlardan faydalanabilmesi için önümüzün açılması gerek. Bu ve benzeri konularda çalıştayın bizleri kuvvetlendireceğini ve ülkemizin bu pastadan alabileceği payı daha da artıracağını düşünüyorum. “ ifadelerini kullandı.

“Mevcut durumu günümüz şartlarına uyarlayacağız”

TÜRSAB Sağlık Turizmi İhtisas Başkanı Zeynep Hale Yenice ise “Burada seyahat acentelerimiz ile bir araya gelip çalıştay neticesinde sağlık turizminin sektöre katkısını değerlendireceğiz. Hep birlikte beyin fırtınası yaparak mevcut durumu değerlendirip günümüz şartlarına nasıl uyarlayacağımızı belirleyeceğiz.” şeklinde konuştu.

“Sağlık ve Dışişleri Bakanlığı ile birlikte vize sürecini hızlandırmak için çalışıyoruz”

Sağlık turizmi için vize sürecini hızlandırmak adına çalışma yürüttüklerine dikkat çeken Hizmet İhracatçıları Birliği Genel Sekreteri Fatih Özer, “2018 yılında kurulan birliğimiz, bünyesinde yer alan 10 sektörün daha faza ihracat yapması ve daha fazla döviz kazanması adına çalışmalar yürütüyor. Cumhurbaşkanımız ve Ticaret Bakanlığı nezdinde karşılık bulan birliğimizin talebi doğrultusunda öncelikle bakanlığımız bünyesinde sırf hizmet ticaretine yönelik olarak Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü kuruldu. Daha sonrasında da hizmet sektörü için ayrı bir sekreterlik kurulması talebimiz hükumet tarafından kabul gördü ve sonrasında da bütün hizmet sektörlerinin Ticaret Bakanlığının desteklerinden yararlanması talebimiz yürürlüğe girerek tüm hizmet sektörümüz Ticaret Bakanlığının desteklerinden faydalanır hale geldi. Kurulduktan kısa bir süre sonra 3 bin 300 üyeye ulaştık. Bilişimle birlikte sağlık sektörü en fazla üyeye sahip.  800 den fazla üyemiz var. Hedefimiz sağlık turizminde dünyada ilk sıralarda yer yer almak. Sağlık sektörü konusunda dünyanın en iyi teknik altyapısına sahibiz. Coğrafi konumumuz çok iyi. Hızlı randevu bulma imkanı ve fiyat avantajımızla sektörümüz öne çıkıyor.  Sağlık sektörü diğer alt sektörlerimize de destek sağlıyor. Nisan ayında gerçekleşen yeni hizmet sektörü destek paketiyle ilgili haziran ayında bilgilendirme çalıştayı geçekleştirdik. Hem sağlık hem hizmet sektörünün gelişmesi için çalışmalarımız sürdürüyoruz. Sağlık ve Dışişleri Bakanlığı ile birlikte vize süreçlerini hızlandırmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz.  Sağlık turizminde ülke üst markası oluşturulması amacında Healing Türkiye portalı çalışmaları başladı. Kasım ayında hizmete açacağımızı düşünüyoruz. “ dedi.

“Avrupa Tarihi Termal Kentleri listesinde destinasyon sayımızı artıracağız”

Avrupa Konseyi kültür Rotaları listesinde Türkiye’den 9 şehrin yer aldığını hatırlatan Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Onur Gözet “Sağlık turizminin birçok farklı sektörü içerisinde barındırması nedeniyle İlgili kurul ve kuruluşların desteğine ihtiyaç duyuluyor. Bu kapsamda dünya turizm eğilimleri dikkate alınarak son yıllarda tanıtımda dijital etkinliklere önem veriyoruz. Go Türkiye dijital platformunda Health ve Welness başlıklı bölümler yayına alındı. Google Display Network üzerinden de hedef ülkeler bazında reklam ve iletişim çalışmaları yürütülüyor.  Bu kapsamında Afyon, Ankara, Bolu, Balıkesir, Nevşehir ve İzmir gibi tüm termal turizm destinasyonları ve Avrupa Konseyi Kültür Rotalarına dahil olan Avrupa Tarihi Termal Kentleri rotası içinde yer alan Afyon ve Bursa’nın tanıtımı özellikle yapılıyor. Bu rotalar içerisinde ülkemizden 9 rota ile yer alıyor. Özellikle İzmir Seferihisar’ın bu rotalar içerisinde yer alması konusu gündemimizde. “ açıklamasında bulundu.

“81 il üzerinden destinasyon tanıtım çalışmaları başladı”

Sağlık turizmi konusunda yoğun tanıtım yaptıklarını belirten Gözet “Sağlık turizmi konusunda Sağlık ve Ticaret Bakanlığıyla ayrıca TGA ile yoğun bir işbirliği içerisindeyiz. 2020 yılında Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un talimatıyla TGA ile birlikte il tanıtımlarıyla destinasyon tanıtımı çalışılmaları başladı. 81 il üzerinden il tanıtımları yurt dışına “Go” yurt içinde “gez” başlıklarıyla hesaplar açılıyor ve şehirlerin turizm değerlerine ilişkin içerikleri paylaşılıyor.  Sağlık ve termal turizminde öne çıkan destinasyonlarımızı yurt dışı ataşeliklerimizle birlikte yoğun bir tanıtıyoruz. “ şeklinde konuştu.

“Ulaşım ağı çok önemli”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Müşaviri Orhan Koç, güvenin özellikle sağlık turizminde çok önemli olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“2011 yıllarında sağlık turizminde en önemli sorunu güvenli acentelerle çalışmaktı. Bir ülkeye giderken ilk güveni sağlarsınız. Ülkemizde son yıllarda yapılan çalışmalarda çok önemli şeyler başardık. Bizim ülkemizdeki istikrarın sağlık turizmine yansımasını görüyoruz. Ulaşım ağı çok önemliydi. Türkiye’de özellikle havalimanlarının yaygınlaştırılmış olması sağlık turizmi konusundan bizleri çok rahatlattı.

“Gerekli altyapı sağlanırsa büyük bir ivme yaşanır”

Ülkenin bilinirliği ve tanıtımı çok önemli. Kültür ve Turizm Bakanlığına bu konuda teşekkür ediyoruz Bakanlığın yaptığı çalışmalar sayesinde bugün “Türkiye’den geliyorum” cümlesini gururla söyleyebiliyoruz. Bu alanda altyapıların hazırlanması on yıllar alabilir. Ama hazırlandıktan sonra sağlık turizminde ivme hızla artacaktır. Üniversitenin yaygınlaştırılması ve yabancı öğrenci alıyor olmamız çok önemli. Yurt dışına giden kişiler bir klinikten ziyade hekime giderler. Baktığımız zaman bu hekimlerin genelde Türk hekimlerin olduğunu gördük. Bu hekimlerimiz hem Türkiye’ye getirmek hem de burada yetişen yabancı öğrencilerin bunu kendi ülkelerinde entegre etmesi önemli.

“İngiliz modelini uygulayamadık”

Siz ülkede sağlığa erişemiyorsanız yurt dışına satma konusunda da sıkıntı yaşarsınız. İngiltere modeli çok önemsediğim bir sistemdir.  Fakat Türkiye’de uygulayamadık. Kamu ağırlıklı bir sağlık turizmi vardır. Mesela tüm katını sağlık turizmi alanına ayrılmış. Pendik Eğitim Araştırma Hastanesinin bir katını böyle işletelim demiştik ama “Kamu özel sektör birlikte olmaz” diyerek ertelendi. Sahada sizden gelen geri bildirimler kamuyu da bu alanda hareketlendirilecektir. Sağlık ve bakım turizminin beraber el alınması gerektiği fikrindeyim. Bakım turizmi yapan firmaların sağlık turizmi alanına da girmesi gerektiğini düşünüyorum.”

“Sağlık turizmi önemli bir yere sahip”

İlgili bakanlıklar ile sağlık turizmini geliştirmek adına çalıştıklarını aktaran TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer “Dünya turizmi son dönemde önemli bir büyüme gerçekleştirirken bu büyümenin büyük bir kısmını sağlık turizmi oluşturuyor. Sağlık turizmi konusunda ülkemiz dünyada eşi benzeri olmayan bir değere sahip. Dünyanın ilk hastanesi olarak bilinen Bergama’daki Asklepion bu topraklarda yer alıyor. Ülke olarak sahip olduğumuz tarihî mirası sağlık turizmine yaptığımız yatırımlarla birleştiriyoruz. Ziyaretçi sayılarına bakıldığında sağlık turizminde ilk sıralarda yer alıyoruz. TÜRSAB olarak sağlık turizmi ihtisas başkanlığı ile beraber üyelerimizin çalışmalarını destekliyoruz. Ticaret ve Sağlık bakanlıkları ile yaptığımız görüşeler neticesinde hastanelere sağlanan teşviklerin aracı kurumlara da verilmesi konusunda geri dönüş aldık. Ayrıca Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ ile sağlık turizminin geliştirilmesi noktasında yakın temas içerisindeyiz. TÜRSAB olarak üyelerimiz sağlık turizmi kapsamında hizmet veren hastanelerle buluşturuyoruz. Öte yandan sağlık turizminde hizmet kalitesinin yükseltilmesi için üyelerimizin eğitimden geçerek sertifika alması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizin sağlık turizm potansiyelini geliştirmenin yolu ortak akıldan geçiyor. Buradan çıkan sonuçlar bizim sağlık turizmi konusundaki yol haritamızı belirleyecektir. “ şeklinde konuştu.

“Salgın döneminde sağlanan başarı turizmi olumlu etkiler”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milletvekili ve Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Ahmet Savaşan, “Turizm sektörü salgından çok ağır bir darbe aldı. KKTC ve Türkiye koronavirüs salgını ile mücadelede sağladığı başarının Türkiye hem de KKTC’ye gelen turist sayısını olumlu etkileyeceğini düşünüyorum.  Eşit ürünler sunan Türkiye ve KKTC’nin turizmden elde ettiği gelir düzeyi de artacaktır. “ dedi.

 “AB ile sözleşmemiz elimizi kolumuzu bağlıyor”

İzmir Vali Yardımcısı Hulusi Doğan ise “Sağlık turizmi ile ilgili TÜRSAB ile birlikte yapılan bu çalışma mükemmel bir çalışma. Turizm 3-4 aylık sezondan oluşuyor bazı bölgelerde. Başında herkes mutlu olurken sezon sonu yas günü gibi olur. Oteller kapanır ve bütün sektör üzüntüye girer. Turizmin çeşitlendirilerek 12 aya yayılması tartışılır hep. Turizmi eğiteceğiz ne için 3 ay için. Geri kalan aylarını faturamı borcumu nasıl ödeyeceğim? diyerek geçiriyor ve daha sonra başka sektöre yöneliyor. Bizde sağlık turizmi yok turizm sağlığı yok. Sportif etkinliğe kamu adına bile olsa ambulans istersiniz ücretle ambulans gelir. Ama büyük otelin önünde ambulans bekler. Ambulanslar turist hasta olsa da ondan para kazansam diye bekler. Turistin sağlığını korumanın yanında kazanacağı parayı da düşünür  Avrupa Birliği ile kötü bir sözleşmemiz var. AB’deki masrafları AB ülkesinde hasta olduğunuz zaman oranın kendi sağlık kuruluşunun parasını öder ama Avrupa’dan Türkiye’ye gelip hasta olursan Türkiye’de SGK’nın ödediği para kadar öder. Avrupa’da kalp ameliyatı olacaksan 300 bin TL verecekken Türkiye’de 50 bin TL vereceksiniz. Avrupalı benim sözleşmem var diyor fazla ödemiyor. Türkiye’de ‘sen orada 300 bin alıyorsan ben de burada 100 bin alayım’ onlar da sosyal güvenlik ne derse o kadar diyor. Bu sözleşme bizim elimizi ayağımızı bağlıyor. Termal ve diş sağlığı alanlarında Türkiye öne çıkıyor. Birçok kaliteli hastanemiz var. Bu çalıştayın sağlık turizmine katkı sağlayacağını düşünüyorum.“ ifadelerini kullandı.



Bu Haber 12.10.2022 - 21:03:46 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.