Seyahat acentelerine Bingöl ve Tunceli tanıtımı

Seyahat acentelerine Bingöl ve Tunceli tanıtımı

Fırat Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen “fam trip”te Bingöl ve Tunceli sınırlarında yer alan yürüyüş ve kültür rotaları, seyahat acentalarına tanıtıldı.


Geçtiğimiz yıl Malatya ve Elazığ’ı seyahat acentalarına tanıtan Fırat Kalkınma Ajansı, 17-27 Ekim tarihleri arasında düzenlediği “fam trip” ile Bingöl ve Tunceli’yi tanıttı. Düş Patikası seyahat acentasının organizasyonuyla gerçekleşen “fam trip”e doğa, spor, outdoor, kültür ve gastronomi alanında uzman seyahat acentaları katıldı.

“Fam Trip”te seyahat acentalarına Peri Vadisi-Yedisu Dinarbey-Kaynarpınar Rotası, Kurtuluş-Kilisek-Geli Kanyonu Oğuldere Rotası, Zağ Mağaraları- Yüzen Adalar, Yukarı Çan- Kuzu Gölü-Gölbaşı Rotası, Cafran Göl Mezrası-La Deresi- Ilıcalar Rotası, Pargosor Şelalesi- Sülbüs Yayladere Rotası; Tunceli Sülbüs Sarıyayla Köyü, Dinar Kanyonu, Merkez Rabat Kalesi ve Şelalesi Rotaları, Çemişgezek Ekirek Şelalesi, İn delikleri, Tagar Köprüsü Rotası, Hozat Masum-u Pak ve Sarısaltık Rotası, Ovacık Mercan Vadisi ve Göller Yöresi Rotası, Düzgün Baba Kılköy ve Nazımiye Rotası / Sal Ördek), Pülümür Buyer Buzul Gölü – Erzincan Havalimanı tanıtıldı.

Turizm Ajansı’ndan Şenay Yurtsever’in haberine göre, organizasyonun Bingöl etabında, 19 Ekim 2023 tarihinde Fırat Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen yemekte, Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdulvahap Yoğunlu ve Bingöl İl Kültür ve Turizm Müdürü Selahattin Yazar turizmcilerle bir araya geldi.

Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdulvahap Yoğunlu: “Fırat Turu”nu markalaştırmak istiyoruz

Açılış konuşmasını yapan Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdulvahap Yoğunlu, bölge turizminin geliştirmek için yaptıkları çalışmalara ilişkin bir sunum yaptı. Modern destinasyon yönetimi anlayışı çerçevesinde uyguladıkları programda “Fırat’ı Keşfet” mottosunu kullandıklarını hatırlatan Yoğunlu, turizmin kırsal kalkınmaya olan etkilerine değinerek şöyle devam etti: “Turizm çok hızlı bir şekilde yerel kalkınmaya etki edebiliyor. Yereldeki insanımızı zenginleştirebiliyor. Yereldeki insanımızın sosyal, kültürel değişimini, dönüşümünü dünyayla entegrasyonunu sağlayabiliyor. Bizler de bölgenin gelişimini, entegrasyonunu, sosyal gelişimini turizmde olacağını düşündük. Arkadaşlarımızla birlikte bu konunun profesyonellerinden ve TÜRSAB’dan destek alarak, yine turizmle ilgili akademik dünyadan destek alarak bir destinasyon çalışması yaptık. Beraberinde ise tanıtım ve markalaşmayla ilgili çalışmaları yürütüyoruz”.

Bölgede turizme dair istek ve motivasyonun yüksek olduğuna değinen Yoğunlu, tanıtım ve planlama çalışmalarının birbirini tamamlayacak şekilde organize edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Biz “Fırat’ı Keşfet” mottosuyla, Karadeniz ve GAP turu gibi, “Fırat Turu” adı altında bir marka oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

“Rotalarımız güçlü ve rekabetçi”

Bölgenin doğa ve kültür turlarında, popüler birçok destinasyon rekabet edebilecek güce sahip olduğunu anlatan Yoğunlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu bakış açısıyla doğa ve trekking rotalarımızı hazırladık. Bu konuda tecrübeli çalışmaları olan Düş Patikası ile çalışmaya başladık. Malatya, Elâzığ, Bingöl, Tunceli illerimizin trekking rotalarını hazırladık. Bugün Bingöl etabı için buradayız. Değerli katılımcılarımız, rotaları bizzat yürüyerek etüt edecekler. Ve onlardan bahar aylarından itibaren Bingöl’e, diğer illerimizle entegre olarak tur ilanlarını çıkmalarını bekliyoruz.”

Asuman Ataç: Kültür ve doğayı bir arada yaşatacak rotalar planladık

Programın sektörel çözüm ortağı Düş Patikası Tur’un Genel Müdürü Asuman Ataç ise bölge turizmini geliştirmeye yönelik çalışmaları ve uyguladıkları stratejilere ilişkin bilgiler verdi.

Bölgenin güçlü yanlarına dikkat çeken Asuman Ataç, kapsayıcı bir anlayışla tarihi alanlar ve doğal güzelliklerin bir arada gezilebilmesine imkan veren rotalar planladıklarını söyledi.

Rota planlamanın ayrı bir uzmanlık gerektirdiğine değinen Asuman Ataç, rota hazırlanırken görülmesi gereken yerlerin yanında, acil durum planlarının yapılması gerektiğine değinerek, “Tur rotalarını hazırlarken bir kaza anında, arazide ambulansa ulaşılabilecek noktaların belirlenmesinden, lastiği patlayan tur aracına sağlanacak teknik yardıma kadar her şeyin öngörülmesi ve planlanması gerekiyor. Biz bunların hepsini GPRS koordinatlarına kadar tespit ettik ve buralara tur düzenleyecek seyahat acentalarının kullanımına hazır hale getirdik” dedi.

Hazırladıkları teknik dokümanların “Fıratı Keşfet” web sitesinde yayınlanarak tüm sektörün kullanımına açıldığını anlatan Asuman Ataç, Bingöl’ün turizmde avantajlı bir destinasyon olduğuna dikkat çekerek, “Kentin havalimanı önemli bir avantaj. Aynı zamanda Erzincan ve Erzurum havalimanları da rotaların başlangıcı veya bitişinde kullanılabilecek mesafede” dedi.

“Turist profiline göre değişkenlik gösteren esnek rotalar planladık”

Rotaları hazırlarken farklı turist profillerini göz önünde bulundurarak çalıştıklarını belirten Asuman Ataç, “Kısa zamanlı doğa gezisi konseptine uygun rotalarda çalıştık. Örneğin yarım günde Yüzen Adalar’ın, Zağ Mağaraları’nın gezilebileceği rotalar hazırladık. Bu sayede seyahat acentaları, zorlu yürüyüş talep eden müşterisinden kısa mesafe yürümek isteyen gruplara kadar alternatifli rotaları sorunsuz bir şekilde müşterilerine önerebilecek” dedi.

Selahattin Yazar: Bingöllüler bile Bingöl’ün farkında değil

Bingöl’ün turizm potansiyelinin çok az bir kısmının tanındığını, bazı bölge ve ürünlerin yerel halk tarafından dahi bilinmediğine dikkat çeken Bingöl İl Kültür ve Turizm Müdürü Selahattin Yazar, bölgede turizmi kazandırılacak ürünlere dair şu bilgileri verdi: “Bingöl’ün kültürel varlıkları ilimizin her tarafına dağılmış durumda. Örneğin 2000 metre rakımda yer alan yaylamızda el yapımı çanak formlu bir barajımız var. Burada bahar aylarında nilüfer çiçeklerinin açtığı bir baraj gölünü görebilirsiniz. Ayrıca Adaklı ilçemize bağlı Yel Değirmeni ve Bağlarpınarı köylerimiz tarihi yapıları ile görülmeye değer. Tarihi mezar taşlarından tek parça kaya üzerine oyulmuş havuza kadar çok sayıda eser var. Örneğin güneşin doğuşunun izlendiği tepemiz, güneşin batışı ve gece yapılacak gökyüzü gözlemleri için ilgi çekici bir nokta haline gelebilir.”

Bingöl’ün turizm değerlerinin kentte yaşayan insanlar tarafından da bilinmediğine dikkat çeken Selahattin Yazar, “Bingöllü vatandaşlarımız bile şehrin güzelliklerinin farkında değil. ‘Bingöl’de bir şey yok’ diyorlar. Halbuki aksine Bingöl’de her şey var. Yeter ki bunları fark edelim ve turizme kazandıralım” diye sözlerini tamamladı.

Erdal Arıkan: Bingöl’deki huzur ortamının kıymetini bilmeliyiz

Seyahat acentalarının Bingöl’e gösterdiği ilgi ve alakanın kendilerini de heyecanlandırdığını ifade ederek sözlerine başlayan Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, bölgede sağlanan huzur ortamına dikkat çekerek, “Bingöl’de sağlanan huzur ortamının kıymetini bilmeli ve turizmin gelişmesi için değerlendirmeliyiz” şeklinde konuştu.

Bingöl’ün Diyarbakır, Elâzığ, Erzurum, Muş ve Tunceli’ye yakınlığının bir avantaj olduğuna değinen Erdal Arıkan, buna rağmen konaklama ve gastronomi hizmetleri alanında birtakım eksikler olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Genç’te, Kığı’da ve Kaleönü’nde yapılması gereken çalışmalar var. Bu ilçelerimizdeki tarihi dokuyu ortaya çıkararak önemli bir farkındalık yaratabiliriz.  Fırat Kalkınma Ajansı’mızın çalışmalarını, gayretlerini takdirle izliyoruz.

Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta ile uyum içinde çalışıyoruz. İnanılmaz bir heyecanı ve enerjisi var. Valimizin enerjisi ve heyecanıyla Bingöl’e en iyi hizmeti hep birlikte vereceğimize inanıyorum. Fırat Kalkınma Ajansı’mız, Ticaret Sanayi Odamız ve bütün kurum ve kurulumlarımızla bu çalışmaları hep birlikte el ele sürdüreceğiz.”

Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta: Bu bizim için büyük bir avantaj

Bingöl’e yeni atanmasına rağmen daha önce İstanbul ve İzmir’deki görevleri nedeniyle turizm sektörüne aşina olduğunu belirterek sözlerine başlayan Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, Fırat Kalkınma Ajansı’nın çalışmalarından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Genellikle ajanslar birbirinin kopyası işler yaparlar. Ama Fırat Kalkınma Ajansı’nda çok daha farklı bir olay gördüm. Bölgenin inceliklerine göre, ihtiyacına göre çalışmışlar. Bu bizim için büyük bir avantaj. Yaptıkları çalışmaları takdir ediyor ve önemsiyorum” dedi.

Bölgeye, sunulan ürünlerin değerini bilen turistlerin gelmesini istediklerini dile getiren Vali Ahmet Hamdi Usta, kentin gastronomi alanında önemli avantajlara sahip olduğunu belirterek şunları anlattı: “Gastronomide 5 tane coğrafik işaretli ürünümüz var. Bunlar, Sivan pekmezi (servi pekmezi), Yedisu Horoz fasulyesi, Çobantaşı kavurması ve Bingöl balı. En son Guldar domatesimiz için de coğrafi işaret aldık. Bingöl’ün gastronomi turizmi alanında önemli bir potansiyeli olduğunu ve bu konuda yapılacak çalışmaların sonuç vereceğini düşünüyorum.”

“Önyargıları yıkmamız lazım”

Bingöl’ün geçmişte yaşanan terör olaylarından dolayı toplum nazarında negatif bir algıya sahip olduğunu anlatan Ahmet Hamdi Usta, “Bingöl’ün dışarıda maalesef kötü bir algısı var. Bu ön yargıyı yıkmamız lazım. Gerçekten Bingöl çok farklı ve güzel bir yer. Bingöl’e gelmeden, Bingöl insanını tanımadan bir yargıda bulunmanın çok yanlış olduğunu söylüyorum.”

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yapmayı planladığı arkeoloji ile etnografya müzesinin önemli bir eksikliği gidereceğine değinen Vali Ahmet Hamdi Usta, bölgeye değer katacak birçok proje üzerinde çalıştıklarını dile getirdi.

“Metropollerde yaşayan Bingöllülerin dikkatini çekmeliyiz”

Bingöl’ü terk ederek büyük şehirlere yerleşen çok sayıda nüfusun turizm açısından önemli bir potansiyel taşıdığına dikkat çeken Ahmet Hamdi Usta, “Mesela Kığı gibi, Yedisu gibi, Yayladere gibi çok önemli miktarda göç vermiş ilçelerimiz var. Örneğin Kığı 2500 nüfuslu ama, İstanbul’da 50-60 bin Kığılı var. Bunların ilgisini çekebilirsek turizm açısından başarılı işler yapabiliriz” dedi.

“Bingöl yatırım için güvenli bir yer”

Turizm yatırımları için güven ve istikrarın vazgeçilmez unsurlar olduğunu değinen Ahmet Hamdi Usta, sözlerini şöyle tamamladı: “Sermaye güven duymadığı bir yere gitmez. Örneğin Sütaş Bingöl’e gelip fabrika açtı. Eğer bir endişe görselerdi, 200-250 milyon dolarlık yatırımı buraya yapmazlardı.

Burada güvenli bir ortam var. İnsanımız çok iyi. İlçelerimiz, köylerimiz gayet güzel. Trekking ve gastronomi turizmi alanında önemli bir potansiyele sahibiz. İkisini beraber pazarlayabilirsek büyük aşama kat edeceğimizi düşünüyorum. Yapılan çalışmalardan çok heyecan duydum. Sizleri burada görmekten, ağırlamaktan çok mutluyum. Her türlü önerinize ve fikrinize açığım. Önerilerinizin ve projelerin takipçisi olacağız. İnşallah sizlerle beraber ajansımızla birlikte Bingöl’ü layık olduğu yere taşıyacağız.”

Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu: Türkiye’nin her ilinden insanlar Tunceli’yi görmeli

Fam Trip’in Tunceli etabında Rabat Kalesi ve Rabat Şelalesi yürüyüşüne katılan Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, seyahat acentaları ile görüş alışverişinde bulundu.

Tunceli’nin örf ve adetlerinden doğal zenginliklerine kadar birçok özelliği ile öne çıktığını dile getiren Vali Bülent Tekbıyıkoğlu, bölge insanının tabiata ve vahşi yaşama gösterdiği duyarlılıktan övgüyle bahsetti.

Tunceli’nin Alevi inancı açısından da önemli bir bölge olduğunu hatırlatan Bülent Tekbıyıkoğlu, bölgede sağlanan huzur ortamı ile kentin bir cazibe merkezine dönüştüğünü belirterek şunları söyledi: “Tunceli’yi ne kadar tanıtabilirsek, anlatabilirsek, ne kadar çok insan Tunceli ve Tuncelileri tanırsa o kadar turizmde başarı sağlarız. Kentin turizm alt yapısının biraz daha geliştirerek, memleketimizin diğer illerinden insanların buraya gelmesini, buradaki güzellikleri görmesini istiyoruz.

Asya’dan buraya taşıdığımız Şaman adetleri hala varlığını sürdürüyor bölgede. Topografinin de etkisiyle binlerce yıl boyunca bu inancı ve kültürü muhafaza etmişler. Bunların da turizm açısından kıymetli olduğunu düşünüyorum.”

Çemişgezek Kaymakamı Cüneyt Zor: Turizmin gelişmesi için destek vermeye hazırız

Seyahat acentaları, organizasyonun Çemişgezek Ekirek Şelalesi etabından sonra Çemişgezek Kaymakamı Cüneyt Zor ile bir araya geldi. İlçenin tarihi ve turizm ürünleri hakkında bilgi veren Cüneyt Zor, Fırat Kalkınma Ajansı ile yürüttükleri projeler hakkında ise şu bilgileri verdi: “Fırat Kalkınma Ajansı ile birlikte yürüttüğümüz İn Delikleri projemiz var. İn Delikleri’ne ulaşım için projelendirilen köprü muhtemelen önümüzdeki sezona kadar tamamlanacak. Ayrıca bir kitap cafe projemiz var.  Diğer yandan ilçemizin önemli tarihi eserlerinden biri olan Tagar Köprüsü’nün bilgi panolarını da kısa sürede tamamlayacağız.”

Çemişgezek’te turizmin gelişmesi için ellerinden gelen desteği vermeye hazır olduklarını belirten Cüneyt Zor, ilçenin en büyük sorunun konaklama kapasitesindeki eksik olduğunu belirterek, özel sektörün gündeminde olan bir yatırımın bulunduğunu açıklayarak, hayata geçmesiyle bu sorunun da ortadan kalkacağını sözlerine ekledi.

Geziciyak Genel Müdürü Sevinç Akdoğan: Konaklama sorunu acilen çözülmeli

Acente grubu adına konuşan Sevinç Akdoğan ise Çemişgezek’in kanyonu, baraj gölü ve köyleriyle turizme açılabileceğini belirterek şunları söyledi: “Coğrafyanız ilgi çekici. Kültürel açıdan ilçenin karakteristik bir yapısı var. Bunları ortaya çıkartmak ve daha görünür hale getirmek lazım. Gastronominizin de de geliştirilerek turizm ürünü haline getirilmesi lazım. Ayrıca konaklama sorunu da acilen çözülmesi gereken bir sorun olarak önümüzde duruyor.”



Bu Haber 27.11.2023 - 16:45:52 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.