İstanbul trafiğini, altyapısını ve havalimanlarını geliştirmeli

İstanbul trafiğini, altyapısını ve havalimanlarını geliştirmeli
TurizmGuncel'in İstanbul'da görev yapan yabancı turizm profesyonelleriyle kentin turizm nabzını tuttuğu yazı dizisinin üçüncü bölümünde, sorularımızı beş yıldır İstanbul'da görev yapan Barcelo Grup Türkiye Genel Müdürü Enrique Acrich Ecker'e yönelttik.


TurizmGuncel

Barcelo Grup Türkiye Genel Müdürü Enrique Acrich Ecker İstanbul ve Türkiye hakkındaki değerlendirmelerini TurizmGuncel'e anlattı.

Kariyeriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Buenos Aires Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezunum. Ardından Madrid’teki Turizm Okulu’nda Otel ve Turizm İşletmeciliği alanında uzmanlık derecemi aldım. İstanbul’dan önce Barcelo Hotels & Resorts grubu bünyesinde İspanya, Kosta Rika, Nikaragua, Dominik Cumhuriyeti, Venezüella ve Çek Cumhuriyeti’nde çalıştım.

"KÜLTÜR BAŞKENTİ FIRSATINI İYİ DEĞERLENDİRMELİYİZ"

Yabancı bir otel müdürü olarak sizin için İstanbul’da çalışmak ve yaşamak nasıl bir şey?

İstanbul gibi etkileyici bir şehirde çalışma ve yaşama imkanı bulmak büyük bir şans. İstanbul’da geçirdiğimiz beş yılın ardından ben ve ailem burada olmaktan ve kentin sunduğu kültürel değerleri birinci elden tanımaktan dolayı çok mutluyuz. Profesyonel anlamda ise İstanbul’da bulunmak farklı destinasyonlarda uzun bir çalışma geçmişim olmasına rağmen en iyi tecrübelerimden biri diyebilirim.



İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasının otel doluluklarına bir etkisi olduğuna inanıyor musunuz?


2010’da şu ana kadar bu anlamda bir etki hissetmedik. Umuyoruz ki yılın ikinci yarısında ve gelecek yıllarda bu etki kendisini gösterir. Birçok insan ‘kalabalık’tan kaçınır ve daha sonraki bir dönemde ziyaret etmeyi tercih eder. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti imgesi Madrid ve diğer büyük şehirlerdeki insanların aklında kalacaktır. Burada önemli olan kentin yıllardır zaten süre gideni tekrar etmemesi ve bunu iyi bir fırsat olarak değerlendirebilmesidir. Organizasyona etki edecek pek çok anlaşmazlık yaşansa da bunu yapabileceğimizi düşünüyorum.

İstatistiklere göre İstanbul’a gelen yabancı turist sayısı her geçen gün düşüyor öte yandan da otelciler tarihlerinin en iyi doluluğunu yaşadıklarını belirtiyorlar. Bu konudaki düşünceniz nedir?


Bu yıl içerisinde Almanya, İngiltere ve Fransa gibi vatandaşlarının alım gücü açısından hayati önem taşıyan ülkelerden gelen ziyaretçi sayısında ciddi düşüşler yaşandığı doğru. Diğer yandan Orta Doğu ülkelerinden gelen ziyaretçi sayısında Ağustos ayı başından Ramazan öncesine kadar ciddi bir ziyaretçi yükselişi oldu. Bu Temmuz ayına inanılmaz etki etti ve bazı otelciler yaşadıkları en iyi Temmuzlardan birini yaşadılar. Ancak yıllık kıyaslamalarda rakamlar hala 2008 yılı ile eşleşmiyor.



"TEMMUZ AYINI ORTADOĞULU TURİST KURTARDI"

İstanbul’a gelen Arap turist sayısındaki artış hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu yıl özellikle de dolulukların çok güçlü olmadığı Temmuz ayı için çok faydalı oldu. Aynı eğilim 2011 için de faydalı olacak. Hepimiz kentteki Temmuz ayı doluluklarından son derece mutluyuz ve bu elimizde tutmamız gereken bir pazar. Bu pazardaki kitlenin özel ihtiyaçlarına yönelik operasyonlar hazırlamalıyız. Bazı turistler aileleriyle seyahat ediyor ve sadece bir tane double oda için rezervasyon yaptırıyor. Çoğu rezervasyon da son dakikada gerçekleşiyor. Bunlar operasyonlarda sıkıntı yaratabilecek noktalar. Bu sıkıntıları yaşamamak için oteller önceden kendilerini hazırlamalılar.

Eğer İstanbul’a yeni gelmiş olsaydınız şehrin nerelerini gezerdiniz ve nerelerde konaklardınız?

Elbette ki bu bütçeme göre değişirdi. İstanbul’a ilke kez 19 yaşındayken sırtımda bir sırt çantasıyla, düşük bir bütçeyle gelmiş ve Sirkeci’de bir pansiyonda kalmıştım. Ancak elbette Boğaziçi’nde bir otelde veya harika tesisleri ve şehrin eski ve yeni bölümleri arasında harika bir iletişim sağlayan Barcelo Eresin Topkapı’da kalmak isterdim. İstanbul’a ilk kez gelen her turist gibi Aya Sofya’yı, Sultanahmet’i, Kapalıçarşı’yı ve Mısır Çarşısı’nı gezerdim. Elbette bir de boğaz turu yapardım.

"İSTANBUL'A İLK KEZ 19 YAŞINDA GELDİM, SİRKECİ'DE BİR PANSİYONDA KALDIM"


İstanbul’a ilk geldiğinizde izlenimleriniz neler olmuştu? Burada yaşadığınız beş yıl içerisinde kentte neler değişti sizce?


İstanbul’u ilk ziyaretim 1981yılındaydı ve 12 Eylül darbesinin ardından sadece altı ay geçmişti. Sokağa çıkma yasağı hala devam ediyordu. O dönemden bu yana çok şey değişti. Burada yaşamaya başladığım beş yıl öncesinden bugüne dek de pek çok değişim yaşandı ve bunların çoğunluğu daha iyiye doğru değişimlerdi.

İstanbul’un turizm açısından önümüzdeki beş yılını nasıl görüyorsunuz?

İstanbul bir destinasyon olarak dünyanın en gözde şehirlerinden biri ve bu sıfatı hak ediyor. Şehrin rekabet gücünü artırmak, altyapısını geliştirmek, iletişim olanaklarını güçlendirmek ve uzun soluklu hedeflere olarak uygun bir MICE stratejisi ortaya koyabilmek adına pek çok şey yapıldı. Ancak hala yapılması gereken çok şey var. Türkiye’nin komşu ülkelerle barış içinde olduğu bir gelecekte kent turizmi büyük bir gelişme kaydedecektir. Dünya standartlarındaki iyi oteller yabancı tur operatörlerini İstanbul’un çok sayıdaki avantajıyla ikna ediyor ve İstanbul’daki operasyonlarını kolaylaştırıyorlar. Ancak havalimanları, trafik ve altyapı daha fazla gelişmeli. İstanbul Basketbol Dünya Şampiyonası gibi organizasyonlara daha çok ev sahipliği yapmalı.

"TANITIM SADECE TANITIM KAMPANYASINDAN İBARET DEĞİLDİR"


İstanbul için yürütülen tanıtım kampanyalarını nasıl buluyorsunuz? Sizce yeterli mi?

Sayısız etkinlik olanağı, harika kültürel yapısı ve ticari olanaklarıyla İstanbul için hiçbir yanıtım asla yeterli olmayacaktır. Ancak tanıtım sadece tanıtım kampanyalarından ibaret değildir. En iyi tanıtım seyyahların internet aracılığıyla dünyaya yaptıkları veya evlerine döndüklerine arkadaşları arasında yaptıkları tanıtımdır. Bu tanıtımların gerçekleşmesi için ise güvenli, kültürel açıdan zengin ve sorunsuz tecrübeler yaşamalılar. 2008 yılında gerçekleştirilen KDV oranlarındaki yüzde 18’den yüzde 8’e indirim gibi ayarlamalar ve kimi bölge ülkeleriyle imzalanan vize kaldırma anlaşmaların gelecekte turizm adına büyük ivme sağlayacağı umudundayız.

"İSTANBUL'A GELEN İSPANYOL TURİST SAYISI ARTACAK"

İstanbul’un İspanya pazarından daha fazla pay elde edebilmesi için önerileriniz nelerdir?

İspanya’daki Türkiye tanıtımları genel olarak başarılı. İspanya pazarındaki ana destinasyonlar İstanbul, Kapadokya, Antalya ve Bodrum. Bu yılın ilk yarısında İspanya’nın ekonomik problemleri nedeniyle az da olsa bir düşüş yaşandı. Ancak Sabiha Gökçen’e yeni iki low-cost havayolu şirketinin sefer başlatması nedeniyle İstanbul’a uçuşlarda bu yıl ciddi yükseliş bekliyoruz.

Beş yıldır İstanbul’dasınız. Buradaki göreviniz ne kadar daha devam edecek?


İstanbul’da muhtemelen bir ya da iki yıl daha kalacağım. Buraya geldiğimden beri yani Barcelo Eresin Topkapı’nın yeniden markalaşma çalışmaları başladığından bu yana aynı zamanda bölgesel yönetici olarak üç Barcelo teşebbüsünün daha açılışında görev alma şansına sahip oldum. İstanbul Beyazıt’taki tesisimiz, Belek’teki Barceló Tat Beach and Golf Resort ve Barceló Ankara Altınel. Bu bana yeni bir çevrede iş geliştirme konusunda tecrübe edinme şansı verdi ve aslında ben de beş sene aynı yerde kalmış gibi hissetmedim. Ben ve ailem burada olmaktan çok mutluyuz ve uzun bir süre daha burada kalabiliriz.





Bu Haber 08.09.2010 - 09:32:48 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Selin Candan 08.09.2010 - 01:51

    10 numara bir beyfendi. Çok dikkatli, tüm personelini tanıyor, herşeyden haberdar. İyi bir aile babası. Nazar değmesin. Özellikle personeline değer vermesi sebebiyle, tüm personel arasında baba olarak tanınıyor.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.