'Bırakın Yunan Adaları'nı övmeyi' diyen Ender Alkoçlar'a Sözcü yazarından yanıt
Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de Yunan Adaları'nın övülmesini eleştiren bir yazı yazan Alkoçlar Yönetim Kurulu Üyesi Ender Alkoçlar'a, Sözcü gazeyesi yazarı Rahmi Turan'dan yanıt geldi.
Rahmi Turan'ın "Patinaj yapan turizmimiz!" başlıklı yazısı şöyle:
"Alkoçlar Otelleri’nin sahibi Ender Alkoçlar, Yunan adalarına tatile gidenlere tepki göstermiş “Güzel Türkiye’mize sahip çıkalım” diyerek köşe yazarlarına bir mesaj göndermiş. Demiş ki:
“Lütfen bırakın Yunan adalarını… Dünyanın en güzel doğasına, denizine sahip Türk turizmine sahip çıkalım. Medya duayeni, dostlar! Lütfen artık Yunan adaları propagandası yapmayın. Siz hiç Yunan gazetelerinde Türkiye’yi öven ve Türkiye tatili tavsiye eden köşe yazıları ve haberleri gördünüz mü? Güzel Türkiye’mizin turizmine lütfen daha fazla sahip çıkalım.”
Ender Alkoçlar beyefendinin ifade ettiği gibi Türkiye’miz gerçekten güzel, dünyanın en cazip doğasına ve denizine sahip. Türk turizmini de desteklememiz gerekiyor. Buraya kadar doğru… Ancak…
Kazık düzenine sahip çıkılmaz! Avrupalı akıllıdır. Bir defa kazık yer ama, ikinci kazığı yemez!
Bugün birçok bölgede turistlere atılan kazıklar, Türk turizminin kendi bindiği dalı kesmesi anlamına geliyor.
Yunan adalarında o kazık yok. Fiyatlar neredeyse bizimkinin yarısı. Yani millet, turizmimize sahip çıkacağız diye soyulmaya razı mı olacak? Bütün mesele bu!
Ayrıca adalar, bizim Bodrum’dan daha temiz, daha bakımlı… Ekonomik krize rağmen…
Ender Alkoçlar’ı tanımam… Onun büyüklerini tanırım ve onlara saygı duyarım. Fakat böyle kendi kusurlarını görmeden ahkâm kesip ders vermeye kalkışanlara saygı duymam!
Alkoçlar’ın, Instagram sayfasında ve gazetelerde çıkan sözleri üzerine merak edip internetteki “Alkoçlar (Bodrum) Şikâyet Var” sitesine girdim.
Aman Allahım! O kadar çok şikâyet var ki… “Bir daha mı, asla” diyenden tutun “Otelden kovulmuş gibi olduk” diyene kadar her tür şikâyet var. Hepsini yazmaya kalkışsam yer yetmez.
Köşe yazarlarına ders vermeye kalkışan beyefendinin önce o şikâyetleri ortadan kaldırması gerekir.
Turizm çok hassas bir sektördür. Huzur, güven ve istikrar ister. Sadece doğal güzellikler, tarihi zenginlikler, güneş, deniz, orman yetmez!
Türk turizmi, sadece turizmcilerin değil, çağdaşlıkta patinaj yapan iktidarın ve belediyelerin yaptığı fahiş hatalar sonucu kıçın kıçın geri gidiyor. Bunu da turizmde büyük uzman olan gazeteci arkadaşım Can Pulak’la yaptığım bir söyleşiyi naklederek (başka bir yazıda) anlatacağım."
İşte Ender Alkoçlar2ın o yazısı
Bu Haber 08.07.2015 - 15:00:46 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Tum yazanlarin hakli ve haksiz olduklari noktalar var. Ama bir gercek varki bir acenteci olarak ben bile (yaz sezonu turistik oteller) otellerin servis kalitesine artik inanamiyorum.Hele 3 seviyesine kadar korkarak satis yapiyoruz ve malesef bu otelleri gonul rahatligi ile tavsiye edip arkasinda duramiyoruz satici olarak.Otelin servis garantisi isletmecinin titizligi ile dogru orantili oluyor. Ben bir TC vatandasi olarak avrupada 2 restoran varsa bunlar 1 turk digeri yunanli ise Yunanliyi tercih ederim.. bugune kadar bu tercihim hep dogru cikti. Genelde bizim girisimcilerimiz cogunlukla yaptigi isi gercekten bilmiyorlar. Yani adamin isi gucu yok aslinda bir sekilde bir yer aciyor ve 3 ayda tum yatirimini cikartmaya calisiyor...buda tamamen rakamlara yansiyor. Bir tanidigimiz sofyada Restoran acmisti, 3 ay sonra kapatmis. Neden dedim denetimler cok sikiydi siralamanin basinda gelmisti.. Biz hala isletmeciligi ogrenemedik..lokanta..gurme yunanlilarin dogasinda var sanki..birde kaziklama mantigi bizden farkli
-
Sözcü Yazarı az bile söylemiş. Konaklama bizden ucuz, genel olarak yemek bizden ucuz, limanlara bağlanma bizden ucuz, balık ve deniz ürülerinde aynı denizin iki tarafında nasıl bu kadar fark olabilir dedirten ucuz fiyatlar ve bol çeşit, genellikle sessiz sakin ve huzurlu çevreler, tertemiz sokaklar, zevkli boyanmış biblo gibi evler, adalara denizden yaklaşırken bir tabloya yaklaşır gibi olursunuz bizim renksiz şekilsiz şehirleşmemiz ile hiçbir alakası yok. Ancak hepsinin içinde bir tanesi herşeyi her zaman gölgeliyor. O da yenen Kazık. Bizim tatil yörelerimizde tatil yapmaya değil kazık yemeye gidilir. Ülkemizin zevksiz, sevgisiz, saygısız, görgüsüz tatilcileri için bizim tatil yörelerimiz biçilmiş kaftan.
Yunan adalarına gitme olanağı olanlar zaten gidecekler. Bir kere doğruyu, güzeli görmüşler. Basın bundan bahsetse de bahsetmese de oraya gidenler zaten bunu yakınları ile paylaşacaklar. Bu etki her tür pazarlamadan daha değerlidir ve etkilidir.
Sayın Alkoçlardan diğer turizmcilerle birlikte bahsettiği doğamıza sahip çıkmasını ve değerfiyat bağlamında tesislerinde fiyatlama yapmasını bekliyoruz. O zaman rakipleri olmasa bile onun otellerinin tercih edilme oranı artacaktır.
-
sözcü yazarının turizm sektoru ile pek ilgisinin olmadıgı anlaşılıyor. Şikayet eden turistlerin yarısından çoğu tatil paralarını geri alabilmek için şikayet ediyorlar ve bu konuda tatile gelmeden once daha etkili olabilmek için bilgileniriliyorlar. sektor bile oluşmuş bu konuda. tabiki haklı şikayetlerde var ancak bütün ülkelerde var. şikayet olmazsa gelişim değişim olmaz. Ancak keni kenini bu kadar aşağılayan, keni kenine düşman toplum denince biz hep üst sıradayız, ozellikle aydın geçinen asalak surungenler. sorsan hepsi milliyetçi , çok severler milleti vatanı, gerçekte encok vatanına kazık atanlar. sadece üzerine alınması gerekenler alınsın tabi
