Alkolsüz otel zincirinin mimarı, yeni konsepti Turizm Güncel'e anlattı
Türkiye'de hayata geçirecekleri alkolsüz oteller ilgili olarak TurizmGüncel'e konuşan Asist Hospitality Yönetici Ortağı Asım Şahinoğlu, muhafazakar otel olarak anılmak istemediklerini söyledi. Amaçlarının sadece içki içmeyen insanlara konaklama hizmeti sunmak olduğunu belirten Şahinoğlu, bakanlığın kendilerine vereceği yıldızdan ziyade, müşterilerin vereceği yıldızı önemsediklerini kaydetti.
TurizmGüncel
Şehir otelciliğinde alkolsüz otel konseptini hayata geçirmeye soyunan Asist Hospitality Yönetici Ortağı Asım Şahinoğlu, hayata geçirecekleri oteller, hedef kitle ve önümüzdeki süreçteki hedeflerine dair bilgiler verdi. Alkolsüz otelleri ilk olarak İstanbul, İzmit, Mardin ve Denizli'de hayata geçireceklerini açıklayan Şahinoğlu, böyle bir konsepte yönelmelerindeki amaçlarının muhafazakar oteller açmak değil, alkol kullanmayan insanlara konaklama hizmeti vermek olduğunu kaydetti. Alkolsüz oteller "Saffee Hotels" adıyla hizmet verecek.
İşte Asım Şahinoğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiden ayrıntılar...
İNSANLAR SAĞIKLI YAŞAMA YÖNELİYOR, ALKOLSÜZLÜK BİR ÇIKIŞ NOKTASI OLABİLİR
"Sektörü yakından takip edip neler olup bittiğini bilmek lazım. Biz de o farkındalıkla baktık ki yeni bir otel grubu oluşturulabilir ve sektörün açık noktalarında bu otel grubu çok hızlı bir şekilde büyüyebilir. Dünyanın yepyeni bir trende doğru gittiğinin de farkındayız. Artık insanlar daha sağlıklı yaşamaya özen gösteriyorlar. Biz de bu noktadan bakarak alkolsüzlük bir çıkış noktası olabilir dedik. Hem insanların sağlığı hem de gelişen dünyanın talepleri açısından bunun faydalı olacağını gördük ve planlamalara başladık. 5-6 aydır bunun çalışmalarını yapıyoruz."
ÜST KİMLİK KONAKLAMA
"Alkollü otel ya da alkolsüz otel kavramı bana göre çok doğru bir kavram değil. Otelciliği sektörü alkol içenler ve içmeyenler diye ayıramazsınız. Biz oteliz. Üst kimliği uluslararası otelcilik standartları ve kabullerine göre kurgulanmış bir yapıyız biz. Dolayısıyla hedefimiz şu ya da bu hedef kitleye hitap etmekten öte önce en iyi hizmeti veren, insanları mutlu edebilecek noktaları araştırarak bu işi kurguluyoruz. Bunu yaparken de insanların sağlığına, insanların bir takım alışkanlıklarına saygı göstermek gerektiğini düşünüyoruz. Sloganımız da 'kişisel tercihlere saygı'. İçki içilmeyen insanların yer bulmakta sıkıntı çektiği bir ülkede yaşıyoruz. Alkolsüzlük içki içmeyi sevmeyen, istemeyen insanlar için bir noktadır, bir tema değildir. Bunu otelcilik sektöründe bir alt kimlik olarak nitelendirmenin doğru olduğunu düşünüyoruz. Biz muhafazakarız ya da değiliz düşüncesiyle yola çıkmadık. Biz herkesin tercihlerine saygı duymaya özen gösteriyoruz."
TÜM SOSYAL GRUPLARA EŞİT MESAFEDEYİZ
"Dini tercihler özel tercihlerdir. Herkesin gözü önünde yaşanması gereken tercihler değillerdir. Yaşam biçimleri de kişilere aittir ve kişilere özeldir. Herkesin yaşam biçimine saygı duymak lazım. Bizim hedef kitlemiz herkesi kabul edecek. Ülkenin birçok şehrini gezmiş biriyim. Bu gezilerde 5 yıldızından yıldızsızına kadar tüm otelleri elimden geldiğince gezmeye çalışıyorum. Alkolsüz otellere de girdim. Gözlemim şu: İçeride başı bağlı insan da mini etekli insan da vardı. Sonuçta siz çizginizi doğru koyar herkese aynı şekilde eşit durursanız sizi herkes tercih eder. Çünkü otelcilik hizmet odaklıdır. Otelcilik alkollülük, alkolsüzlük bazında değerlendirilmiyor. Hizmetiniz kaliteliyse, insanlara doğru yaklaşabiliyorsanız, sosyal sorumluluk projelerinde yer alabiliyorsanız, çevreye duyarlıysanız siz iyi bir otel olma yolunda ilerlerseniz insanlar da sizi tercih ederler. Onun için muhafazakar kesim vs diye adlandırmak ve kendimizi tek bir noktada konumlandırmak yanlış. Otelimize kim gelirse elbette hoş gelir."
ALKOL OLMAZSA KARLILIK YÜZDE 12 ARTIYOR
"Ben otelciliğe ilk başladığımda İstanbul'un en iyi barlarından biri Hilton'un Lalezar'ıydı. Günümüzde otellerin barları ne yazık ki iş yapmıyor. Çünkü artık fazlasıyla sunulmuş birbirinden farklı, kaliteli mekanlar var. Türkiye'ye gelen yabancılar otellerde konaklayıp otelin içinde yemek yemek, bir şeyler içmekten ziyade şehri tanımak için dışarı çıkıyorlar. Dolayısıyla bu mekanlar artık eskisi kadar keyifli ve karlı değiller. Alkolün olmadığı, barların olmadığı otelde yüzde 8 - 12 arası karlılık söz konusu. İşin bir de bu boyutu var. Bir mekan düşünün ki otelin 'roof'una yapıyorsunuz. İçinde üç tane barmen, beş tane garson istihdam ediyorsunuz ve tüm gece sadece 8 kişiye hizmet veriyor. Bir sürü içki stoğunuz var. Harcadığınız enerji var bunların hiçbiri size karlılık olarak geri dönmüyor."
ŞEHİR OTELCİLİĞİ MONOTONLAŞTI
"Şu anda dört otel kontratımız var. Bir tanesi İzmit, Denizli, Mardin ve İstanbul. Biz ağılıklı olarak şehir otelciliğini tercih ediyoruz. Artık şehir otelciliğinin monotonlaştığını düşünüyoruz. Her gittiğiniz yerde küçük farklar dışında odalar aynı. Hizmet kalitesi de birbirinin benzeri. Biz himet odaklıyız. Bütün çalışmalarımız buna yönelik. Eğitim programlarımızı da buna göre organize ettik. Birçok yenilik getireceğiz."
ALKOL YERİNE 98 ÇEŞİT ÇAY İKRAM EDECEĞİZ
"Bizim otelimizde sağlık üzerine odaklanmış 98 çeşit, karışım çay olacak. Çok farklı bir konseptle bir kahve köşesi oluşturduğumuz, farklılıklar arz edeceğiz. İnsanların hoşça vakit geçirmeleri için illa alkol almaları gerekmiyor. Biz böyle bir şeyin üzerindeyiz."
HER OTELDE KÜTÜPHANELERİMİZ OLACAK
"Otellerimizde şehirlerin kültürünü yansıtabilmek çok önemli bir şey. Biz buna da dikkat ediyoruz. Bunun için de aslında bütün otellerimizde olmazsa olmazlarımızdan biri kütüphanelerimiz. Her otelimizde mutlak suretle kütüphanemiz var ve o çevrenin tanıtılmasında rol oynayan muazzam bir kitap koleksiyonumuz olacak. Bu aynı zamanda bizim sosyal sorumluluk projemiz. Bir süre sonra kitaplarımız güncelliğini kaybettiğinde şehirlerde dağıtımlar yapacağız. Kitabı olmayan köylere ve okullara dağıtacağız. Böyle bir sorumluluk bilincimiz de var. Çevreye karşı da duyarlıyız. Her gittiğimiz yerde nesli tükenen kuşları tespit ederek onlar üzerine çalışmalarımız olacak. Ülkemizde kuş gözlemi için gelen pekçok misafir var. Biz bunun bir turizm çeşidi olduğunu henüz tam olarak anlayabilmiş değiliz. Bu nesli tükenen kuşlar hakkında bilgi elde edip bu konuda basının dikkatini çekmek ülkeye böyle küçük de olsa ülkeye katkıda bulunmak istiyoruz "
"Şu anda işletmeci kimliğimizle ilerliyoruz. Ancak gelecekte verimliliğine inandığımız projelerde yatırımcı olarak da yer alacağız. Bizim asıl hedefimiz önümüzdeki 5 yıl içerisinde 20 tane otel işletmesine sahip olmak."
Önümüzdeki Mart ayı itibarıyla işletmelerinn faaliyete geçeceğini belirten Şahinoğlu, otellerin pazarlanması konusund aise şu bilgileri verdi;
"Yurtdışı pazarlaması için bütün otellerin kullandıkları pazarlama enstrümanlarını şüphesiz biz de kullanacağız. Bu anlamda marka konumlandırma üzerine ciddi çalışmalar yapıyoruz. Henüz daha basında reklam destekli bir çalışma içinde değiliz. İşler iyice somutlaşınca kuvvetli bir şekilde ortaya çıkacağız. Bu anonsları gerekli gördüğümüz ülkelerde de yapacağız."
ODA SAYISI ARTTIKÇA HİZMET KALİTESİ DÜŞÜYOR
"Biz 300 - 500 odalı otelleri tercih etmiyoruz. 120 - 140 odayı asla aşmamasını tercih ediyoruz. Bunun sebeplerinden biri iyi hizmeti verebilmek için oda sayısının daha az olması gerektiğini gördük bunca yıldır. Daha az oda, daha birebir hizmet odaklı çalışacağız. Oda sayımız az olunca pazarlama konusunda da daha seçici daha özel daha dikkatli davranacağız. 500 oda doldurma kaygısı yok, 120 oda doldurma kaygısı var. Bu da biraz olsun elimizi rahatlatıyor. Bunun için uluslararası bir pazarda herkesi hedeflemek, evrensel bir marka olmak istiyoruz. Sadece Rus, Alman ya da Ortadoğu pazarına yüklenmek gibi bir hedefimiz yok."
MÜSLÜMAN ÜLKELERDEN TALEP VAR
"Lokasyonları biz doğrudan tercih etmedik. Bu dört oteli taleplere göre değerlendirerek seçtik. Yurtdışındaki yatırımcılarla anlaşıp oralarda markamızı faaliyete geçirme düşüncemiz de var. Aslına bakarsanız birkaç talep de var. Bosna'dan, Kuzey Irak Erbil'den ve Suudi Arabistan'dan talepler var. Bu talepleri biraz öteledik. Her şeyin bir zamanı var diye düşünüyoruz. Önce ülkemizde bir konuma ulaşalım ki ondan sonra bölgesel daha sonra da evrensel bir marka olma yolunda ilerleyebilelim."
MUHAFAZAKAR OTEL DEĞİLİZ
"Otelcilikte en önemli reklam aracı konaklayan misafirlerdir. Bu misafirler otellerimizin nasıl oteller olduklarını etrafa yaymaya başlayacaklar. Muhafazakar otel yargısını ki eğer böyle bir yargı olacaksa bu şekilde kıracağız."
AYAĞI YERE BASAN FİYATLARLA SATACAĞIZ
"Satış fiyatlarımızda çok tavanlarda gezmeyen, ayağı yere basan hizmetin doğru algılandığını görüp ederinin bu olduğunu düşünecek insanlara hizmet vermeyi planlıyoruz. Çok yüksek fiyatlarla çıkmayacağız. Amacımız 'Biz bu işte çok farklıyız, bu nedenle fiyatlarımız çok yüksek' demek değil. Alkolsüz otel olmanın getirdiği maliyet avantajı da şüphesiz satış fiyatlarına yansıyacaktır. Bunun faydasını da herkes görecektir."
ŞİRKETLER MİNİ BAR HARCAMALARININ AZALMASINA SEVİNECEK
"Otellerimiz alkollü ortamlarda iş seyahatleri sırasında farklı rahatsızlıklar yaşayan orta sınıf yönetici poziyonundaki hanımefendilerin ve beyefendilerin sorunlarını bertaraf etmek gibi bir işleve de sahip olacak. Ayrıca şirket yöneticilerinin mini bar harcamalarının azalmasından hoşlanacaklarını düşünüyoruz. Bu iki nokta bizim için çıkış noktası."
ULUSLARARASI MARKALAR TÜRKİYE'DE OKUL VAZİFESİ GÖRDÜ
"Türkiye'de otelcilik sektörü belli kalıplara göre şekilleniyordu. Benim zamanımda sektörün en önemli markası Hilton'du. Adeta bir okul gibiydi. Sonra diğer büyük markalar geldi. Böylece bizim de otelcilik anlayışımız değişti. Türk otelcilik sektörü Anadolu şehirlerine yayılmakta çok gecikti. Ancak son 3 - 5 yılda uluslararası markalar bu yerlere gitmeye başladılar. Bu markalarla beraber hizmetin kalitesi de giderek artmaya başladı. Şehir otelciliğinde artık otel kullanma bilincimiz gelişti. Sektöre kazandırılan insanlar daha iyi süzgeçlerden geçmeye başladılar."
PERSONELİMİZİ TECRÜBESİZLERDEN SEÇİP KENDİMİZ YETİŞTİRECEĞİZ
"Bizim bütün derdimiz müşterinin her gelişinde memnuniyetinin biraz daha artmasını sağlayabilmek. Gelen misafirlerin beklentileri aldığı hizmet kalitesi arttıkça yükseliyor. Bizim de onlara yetişebilmemizin tek yolu personelimizi iyi eğitmektir. Otel açmak kolay. Ancak açılan otellere eğitimli personel bulmak son derece zor. Bizim farklı olmaya çalıştığımız noktalardan biri de bu. Biz kendi personelimizi yaratıyoruz. Başka otellerde 3'er 5'er yıl çalışmış ve alışkanlıklardan vazgeçme zorluğu yaşayacak personeli tercih etmiyoruz. Yepyeni personeller alıp onu bizim kendi standartlarımızla yoğurarak yetiştirmek istiyoruz. Personele verilen eğitim ve harcanan para aslında sektöre yapılan gerçek katkı ve harcanan paradır. Onun dışındakilerin hepsi bana göre teferruattır."
KRİZ OLSA DA TİCARET EDEVAM EDECEK
"Bu ülkeye sadece biz değil dünyadaki ekonomistler de inanıyorlar. Yatırımcılar da öyle. Bu ülkeye inanıyorsanız bir şeyler başarabilirsiniz. Kriz zaten 2009'dan beri var. Her sene kriz bir sene sonra çok daha büyüğüyle geliyor deniyor. Olabilir 2012 böyle bir yıl olabilir. Ancak böyle bir şey gelse de dünyada ticaret durmayacak. Bu mümkün değil. Ticaretin durması her şeyin bitmesi demektir. Bizim şehir otelciliğindeki portföyümüzde ilk profilimiz işadamlarıdır."
BAKANLIĞIN DEĞİL, MÜŞTERİNİN VERDİĞİ YILDIZ ÖNEMLİ
"Biz Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bize vereceği yıldızın bizi gerçek anlamda yansıtmadığını düşünüyoruz. Bizi bakanlık dört yıldızlı olarak konumlandıracak. Ama biz misafirlerimizn bize vereceği yıldızlarla beş ya da altı yıldız olacağız. Asıl hedefimiz misafirin bize kaç yıldız verdiğidir."
Bu Haber 25.10.2011 - 09:55:08 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
İnsnaalrın ekmegının yenmesı cok kolay
-
Bu konsept güneyde halen hizmet veren tesettür otellerinden daha farklı bir konsepte benziyor. Tesettür otelleri fantezi düşünülmüş, yapay otellerdir. Tesettür otelleri uzun ömürlü olamazlar, hizmet çizgileri uluslar arası standartların altında kalır, düşük kalite ile hizmet verebilirler, bu da onların sonu olur. Yukarıda anlatılan konsepte yalnızca alkollü içecek hizmeti yok gözüküyor. Tutmaması için bir neden görmüyorum. Hilton ekolünden çıktıklarına göre, bu konseptte turizme önemli katkılarının olacağına inanıyorum. Kendilerine başarılar dilerim.
-
GÜZEL BİR KONSEPT SAĞLIKLI YAŞAM OTELLERİ TERCİH YÖNETİMİN VE MÜŞTERİNİN.. YALNIZ TÜRKİYE DE SORUN BU DEĞİLKİ DİĞER İŞLETMELEREDE BELEDİYELER VE DEVLET TARAFINDAN UYGULANMAYA ÇALIŞILAN ALKOL İZNİ VERMEMEK KONUSUDUR.. YAŞADIĞIMIZ DÜNYA DA İNASANLARIN FARKLI TERCİHLERİ VARDIR BUNA HERKESİN SAYGI GÖSTERMESİ GEREKMEKTEDİR .. BU BİR KONSEPTİR ...
NOT: DÜNYADA ÇOK YÜKSEK ORANDA DOKTORLAR VE SAĞLIKLA İLGİLİ OTERİTER OLAN KURUM VE KURULUŞLARDA AKŞAMLARI BİR BARDAK ŞARAP ÖNERMEKTEDİR.
SAYGILAR