Alaçatılı otelciler anlatıyor: Beldede sezonu nasıl uzatırız?

Alaçatılı otelciler anlatıyor: Beldede sezonu nasıl uzatırız?
Alaçatı’da yatırımcı kimlikleriyle öne çıkan otelciler, güçlerini birleştirip yeni bir oluşuma imza atmaya hazırlanıyor.

 
Eda Özsoy – TurizmGüncel

Alaçatı Türkiye’nin değerli markalarından biri. Belde içinde irili ufaklı yaklaşık 200 otel bulunuyor. Yeni yapılan Port Alaçatı kısmında ise 15 otel bulunuyor. Yaklaşık 5 yeni yatırım da yolda.



Ege’deki her destinasyonda olduğu gibi Alaçatı'da da sezon malesef çok kısa... Beldedeki  sezonu uzatmak isteyen ve güçbirliği yapmaları gerektiğini düşünen Alaçatılı otelciler, yeni bir oluşuma imza attı. TurizmGüncel Alaçatı’da yatırımcı kimlikleriyle öne çıkan Luce, Sardunaki, Kapari, İmrenhan, Beyevi ve Köstem Otel’in yatırımcılarıyla bir araya geldi. Hem otelleri inceledi hem de oluşum çabalarını mercek altına aldı. 



'AMACIMIZ İYİ BİR SİNERJİ YARATMAK' 

 
Alaçatı'nın çiçeği burnunda tesislerinden Luce Otel’de biri suit olmak üzere farklı stillerde döşenmiş toplam 8 oda yer alıyor. Alaçatı’nın doğayla iç içe, sade ruhunun şık ve seçkin detaylarla uyumlu bir şekilde buluştuğu Luce'nin sahipleri Aysun ve Levent Serdaroğlu. Tesisin öne çıkan bir diğer özelliği de sanatseverler için otelin geniş holünde yaratıcı sanat eserlerinin de sergilenebiliyor olması. Yeni oluşumla hedeflerinin güçleri birleştirip, beldedeki otelciler arasında yepyeni bir sinerji yaratmak olduğunu ifade eden Levent Serdaroğlu  "Biz güçlerimizi birleştirip, sorumlulukları ve görevleri paylaşıp hızlı hareket edelim istedik. Bu girişimin hem Alaçatı’ya hem de otellerimize faydası olsun istedik. Sadece kültür ve vizyon olarak birbirimizle uyuşabileceğimiz kişilerle bir araya geldik. Herkes kendi bilgisini, görgüsünü ortaya koydu. Alaçatı’da bir blok oluştumak istemiyoruz. Bu nedenle çok fazla değiliz" diyor. 


 
ALAÇATI'DA KAŞARLI TURİZMCİ YOK! 
 

Sardunaki Otel’in sahibi Mehmet Çelik ise aslen bir makine mühendisi. 2004 yılında Alaçatı’yı keşfeden Çelik, o günden bu yana hem oteli için hem de Alaçatı için hizmet veriyor. 20 yıllık mühendislik hayatından sonra Alaçatı’nın gelişeceğine inandığı için burada yatırım yapmaya karar verdiğini anlatan Çelik "Alaçatı kaşarlı turizmcilerin olmaması belde turizminin bu hale gelmesinde önemli bir rol oynadı. Buraya gelen halkın büyük çoğunluğu Balkan göçmeni. Biz onların özel yaşantılarına saygı duyduk, onlarla kültür alışverişinde bulunduk. Geçen yıl ‘Alaçatı Meydanı’ diye bir grup kurduk. Bu gruptakileri tiyatroda oynattık. Çeşitli festivaller düzenledik" diyor.


 
Alaçatı’daki etkinliklerin buranın ruhuna uygun olması gerektiğini düşünen Çelik sözlerini şöyle sürdürüyor: 

"Nerede olduğumuzu bilmek zorundayız. Alaçatı’da yapılan her etkinlik bu toprağa uygun olmalı. Buna uygun kişi ve aktörler bulmalı. Ot Festivali gibi buraya özgün temalar içeren, sade ve basit etkinliklerin güzel olacağına inanıyorum. "Türk misafirin tatil trendinin Temmuz ve Ağustos aylarını kapsıyor olması aslında büyük bir handikap. Alaçatı turizminin kurtuluşu ve gelişmesi tamamen dış pazara bağlı. Ehlikeyf yabancı misafirler daha çok sezon dışını tercih ediyorlar. Alaçatı'da hiçbir zaman 12 ay turizm yapamayız ama sezonu 5 - 6 aya yaymayı başarırız. Bunun için girişimler var. Biz kendi oluşumumuzu kurduk ve dış pazarı hedef aldık." 
 


BALAYI ÇİFTLERİ İÇİN İDEAL
 
Oluşuma katılan otellerden biri de Kapari Otel. Oluş ve Hüseyin Kızılağaç’a ait tesiste toplam 22 oda bulunuyor. Port Alaçatı'daki Kapari Otel'in yöneticiliğini ise Çiğdem Heptaşkın yürütüyor. Otellerinin 12 ay boyunca açık kaldığını belirten Heptaşkın, toplantı salonlarının olmasının kendilerine büyük avantaj sağladığını belirtiyor.



Alaçatı’nın özellikle balayı çiftleri için ideal olacağını düşünen Heptaşkın "Asıl hedef kışın otelleri doldurabilmek. Ayrıca beldede farklı düğün organizasyonları da yapılabilir" diyor. 
 


PASTACILIKTAN OTELCİLİĞE

 
Oluşumun içindeki tesislerden bir diğeri de Alaçatı’nın ilk özel tesis belgeli oteli İmren Otel.  29 oda ve 5 suit villanın bulunduğu İmren Otel’in sahipleri Hasan ve Kayhan Ölmezer’in ailesi, 1941 yılından beri Alaçatı’da tatlıcılık yapıyor. 1940’lı yıllarda Alaçatı’da 12 ay iş olduğunu hatta iki sinema bile bulunduğunu belirten Hasan Ölmezer beldedeki ilk otelin ise 1994’lü yıllarda açıldığını söylüyor. 
 


İki senedir otelcilik işinde olduklarını anlatan Ölmezer, özellikle eski zamanlardaki Alaçatı’yı şu sözlerle anlatıyor: 

"Eskiden Ilıca ve Çeşme bölgesine gelen turistler, Alaçatı’ya sadece yemek yemek için uğrarlardı. Turizm yok denilecek kadar azdı. Liman tarafının sörfe başlamasından sonra bir hareketlilik gerçekleşti. Özellikle iç turizme yönelik bir hareketlenme oldu. Şu anda Istanbul ve Bursa ağırlıklı çalışıyoruz.  İşlerimizde de oldukça memnunuz."



YENİ YAPILACAK OTELLERLE SEZON UZATILABİLİR



Oluşumda yer alan başka bir otel de Beyevi. Nükhet ve Celal Bayraktaroğlu'nun sahip olduğu tesis, üç ayrı binadan oluşuyor ve toplamda 15 oda yer alıyor. 143 yıllık iki ayrı binayı tesise dönüştüren çift renovasyon sürecinde birbirinden farklı odalar çıkarmışlar. Geçen yıl açılan tesis, Alaçatı'da oldukça iddialı. 

Alaçatı'nın gastronomi ve termal konusunda kendini geliştirebileceğini düşünen Celal Bayraktaroğlu, mevsimin uzamasında köyün (Alaçatı'da merkez bölgeye köy deniyor) rolünün önemli olduğunu kaydediyor. Bayraktaroğlu,  "Köyün rolünün buraların kültürünü yansıtması gerekiyor. Ayrıca yeni yapılan ve Alaçatı'nın dışındaki otellerin yatak kapasiteleri yüksek. Eğer kışın açık kalırlarsa belded bir hareketlilik yaratabilir. Alaçatı'nın geleceği Alaçatı konseptinin iyi idare edilmesine bağlı. Halkın bunu iyi analiz edip, etrafını aktivitelerle bezemesi lazım" diyor.



ZEYTİNYAĞI MÜZESİ KURULACAK 
 
Alaçatı turizmine katkıda bulunmayı hedefleyen bir diğer otel ise Köstem Otel. Emekli biyoloji öğretmeni Güler Hanım ve doktor eşi bu yıl tamamladıkları ve  önümüzdeki yaz açılacak otellerinin yanı sıra zeytinyağı işiyle uğraşıyor. Urla sınırları içinde organik tarım yapan Köstem çifti  Alaçatı’da otel için kullandıkları binalardan ilkini 11 yıl once aldıklarını ve 11 odalı bir tesis yarattıklarını belirtiyor. 



Yeni açacakları tesislerinde ürettikleri zeytinyağı için bir satış ofisi de bulunacağını belirten Güler Köstem, 4 bin metrekarelik bir alana zeytinyağı teknoloji müzesi kuracaklarını anlatıyor. Köstem, Alaçatı turizminin gelişmesinde bu müzenin de önemli bir katkısı olacağını sözlerine ekliyor.


Bu Haber 20.10.2012 - 20:13:55 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.