TAPDK: Gala ve resepsiyonlarda içki ikramı yapılabilir!
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) Başkanı Mehmet Küçük, tartışma yaratan yönetmeliği değerlendirerek "Cumhurbaşkanlığı, Dolmabahçe Sarayı gibi mekanlarda veya bir filmin galasında içki ikramı yapılabilir" dedi.
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) tarafından çıkartılan Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliği değerlendiren TAPDK Başkanı Mehmet Küçük, "Cumhurbaşkanlığı, Dolmabahçe ve bir filmin galasında içki ikramı yapılabilir. Ancak ortaokulda teneffüs aralarında çocukların, 2-2.5 liraya, 5 cl'lik votkayı, kanyağı kafasına diktiği belirtiliyor. Alkollü içkide ne sıkıyönetim, ne de mahalle baskısı söz konusu değil" dedi.
İkram ile sunum farkı
TAPDK'nın işin sosyal yönünü dikkate alarak, alkol ve tütün piyasasını düzenlemekle görevli bir kuruluş olduğunu vurgulayan Küçük, şu bilgileri verdi: "Biz, kayıtlı mekanda, kayıtlı satıcı tarafından bir litre içkinin nereye gittiğini hem kurumsal görevimiz nedeniyle, hem sosyal, hem de vergi açısından takip etmek istiyoruz. Kır düğünü konusunu ajite ediyorlar. İkram ile yönetmelikteki sunum ayrı şeyler. Biz, ticari faaliyet niteliğindeki uygulamaları düzenliyoruz. Cumhurbaşkanlığı, Dolmabahçe, bir filmin galasında da içki ikramı yapılabilir."
Yönetmelik ile duty free, münhasır alkollü içki satış yerleri, liman, hava limanı, hava meydanlarında bulunan perakende satıcılar haricinde; hacmi 20 cl ve altında ambalajlarda alkollü içki satışının yasaklandığına dikkat çeken Küçük, şöyle konuştu: "Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden bu konuda çok sayıda vaka geldi. Bu vakalarda, liseler hatta orta okullarda teneffüs aralarında çocukların, 2-2.5 liraya, 5 cl'lik votkayı, kanyağı kafasına diktiği belirtiliyor. Söz konusu düzenleme bu tür, olayların önüne geçmeyi amaçlıyor."
İnternet kontrolü zor
Yönetmelik ile internetten satışların da düzenlendiğini hatırlatan Küçük, şunları dile getirdi: "18 yaş altına internetten alkollü içki satışının kontrolü imkansız. TBMM'de görüşülmekte olan Torba Yasa'ya konuyla ilgili bir hüküm ekledik. Örneğin, OSTİM'deki bir dağıtıcıya telefonla sipariş verilecek. Kurye, içkiyi alıp Oran'daki adrese teslim için gittiğinde, kapıyı diyelim 9-10 yaşındaki bir kız çocuğu açacak. Mevzuata göre kuryenin içkiyi bu durumda teslim etmemesi gerekiyor. Ama bunu takip de çok zor. İşte bu nedenle, konuyu yasal bir çerçeveye oturtmak istedik."
Tekel'in değeri sektörün büyüdüğünü gösteriyor
2003 yılından sonra alkollü içki tüketiminde büyük bir artış olduğunu anlatan Mehmet Küçük, sektörle ilgili şu detayları verdi:
2003 yılında, 500 milyon litre olan bira ve şarap tüketimi, 2009'da 1 milyar 79 milyon litreye yükseldi.
2007'de bandrol uygulamasıyla şarap sektörü kayıt altına alındı ve resmi veriler arttı.
Söz konusu dönemde distile alkollü içki tüketiminde de yüzde 50'lik bir artış görülüyor. Yabancı uzmanlar Türkiye'de 3-4 yıl içinde gençler arasındaki alkol tüketiminin artacağını anlatıyor.
Kişibaşı tüketime bakılırken nüfusun yüzde 65'inin içki içmediği de göz önünde bulundurulmalı.
2004 yılında 292 milyon dolara satılan Tekel'in bugünkü değeri piyasasının geldiği noktayı gösteriyor.
Balığı gören 'Rakısız mundar olur' demesin
Yaklaşık 3 yıldır söz konusu düzenleme üzerinde çalıştıklarını anlatan Mehmet Küçük, şöyle konuştu: "Anadolu'da rakı balık muhabbetlerinde, 'balık, rakısız mundar olur' derler. Balığı görünce hemen akla rakı gelir. Biz, rakı ya da diğer içkilerin balığın vazgeçilmez unsuru olarak ilişkilendirilmesin istiyoruz."
70 yaşındakine kimlik sor, bastonu kafana yersin
Türkiye'de 18 yaşını dolduranların alkollü içki satın alabileceklerini vurgulayan Mehmet Küçük, şöyle devam etti: "ABD'de New York ve diğer eyaletlerde sistemle ilgili gözlemlerimiz oldu. Orada bira, benzin istasyonlarında, diğer içkiler ise Liquor Shop'larda satılıyor. İçki alacak kişi 70 yaşında da olsa mutlaka kimliği soruluyor. Bizde 70 yaşında bastonlu bir kişiye kimlik sorsan, bastonu kafana vurur. Eğer hafif sarhoşluk görüntüsü veriyorsa zaten hiç içki satılmıyor."
Kırkpınar ve 'rol model'e bakılacak
Kırkpınar gibi çeşitli organizasyonların gençliğe dönük etkinlik sayılıp sayılmayacağının da Kurul'da değerlendirileceğini söyleyen Mehmet Küçük, "Bu tür olaylarla ilgili uygulamanın nasıl olacağı konusunda çalışma yapılacak. Aynı durum 'rol model' konusunda da geçerli" diye konuştu.
Efes'le ilgili kararı kısa sürede vereceğiz
Efes Pilsen Basketbol Kulübü'nün isim ve amblemle ilgili başvurusu için ilgili dairelerin çalıştığını anlatan Mehmet Küçük, şu bilgileri verdi: "Kulüp, yeni sezon hazırlıkları ve transferler nedeniyle TAPDK'dan isim ve amblem konusunda bu yılın haziran ayına kadar görüş vermesini talep etti. Efes Pilsen'in 7 Ocak 2012'ye kadar süresi var ancak, klüp iyi niyetle bize isim ve amblem değişikliği için hemen başvuruda bulundu. 6 ay içinde bu işin bitmesini istiyorlar. Biz de bu işi uzatmayacağız. Çalışma biter bitmez biz de Kurul olarak acilen kararımızı vereceğiz." (Hürriyet)
Bu Haber 29.01.2011 - 10:13:13 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Turizm için vazgeçilmez bir unsur olan içki ve tütün konusunda nasıl kararlar alındığını görmek çok ilginç. Ayrıca bir yasa çıkartılıyor ardından yorum yapılarak bazı yerlerde istisna olabilir deniyor. İstisna yerlere de dikkatinizi çekerim. Anlaşılan, yapılan hesaplar ve karşılaştırma kriterlerinin baz alınma noktalarında aksaklık var.
Öncelikle alkol insanoğlu kadar eski bir keyif unsuru. Bunun alınıp alınmaması sadece bir özgürlük sorunu. Siz yanınızdaki kişiyi "içmeyi bilmiyor" diye veya "şöyle içmesi gerekir" diye sınıflandırma hakkına sahip değilsiniz. En azından şimdilik! Bu maksadı aşan kararlar manzumesi ancak baskı ve dikta rejimlerinde olur. Özgür iradeye hiç bir zaman yönetim müdahale edemez. Bu tanım demokrasi içindeki kişi hakları ile ilgilidir.
Eğer haber ve yayınlanan doğruysa, burada sapla saman karışmış. Bir kere Türkiye alkol tüketimi çok olan bir yer değil. İsteyen istatistiklere baksın. Ayrıca balık rakı ile anılmasın diye yine özgürlüğe müdahalenin anlamı yok. Birey olarak kendinizi sorgulayın, balık yerken kaç kez rakı içtiniz? Bu örnek kof ve geçersiz. Ancak dayatma ilginç. Şimdi işin bam teli önemli. İçki yasağı olan islam ülkelerine gidip oradaki yaşamı deneyimleyen kişilerle konuşun bakın nasıl çözümler bulunmuş? Suudi ve İran' da her ev bir şarap mahseni. İnanmayan gidip bakabilir. Ha dışarıdan almıyor da kendi üretiyor. Ev içinde iç her türlü rezaleti çıkar bu mübah, dışarıda yemek yanında içki iç bu haram. Böyle bir kafa olabilir mi? Ancak daha önemli bir gelişmeye dikkat çekelim, yetkili diyor ki lise ve orta okullarda 2,5-3 TL ye 5cc kanyak kafaya dikiliyor. Peki bu yetkili bunu biliyorsa örnek vererek suç duyurusunda bulunsun ve bu marjinal örnek tüm benzerlerine etki yaparak ortadan kalksın. Ayrıca MEB bu konuyla ne tedbir almış merak ettim. Öyle ya iddia önemli ve yetkili biri tarafından yapılmaktadır.
Bir diğer önemli veri, belki bunu açıklamak gereği görmüyorlar ama alkol kısıtlaması yapılan ABD, ileri batı ülkelerinde ve islami yönetimlerde içki yerine uyuşturucu kullanımı artmaktadır. Bununla ilgili istatistikler kolaylıkla bulunabilir. Buradan çıkan en önemli sonuç, yönetim kişi haklarına tecavüz ederek yasakları dayatmak ve halkı sindirmek için baskı aracı olarak kullanmaktadır ama bunlara her kişinin kanmasını beklemeyin.
Yine de bu kararlara turizm camiasından tepki gelmemesi ilginç. Geçen yıllarda turistik tesislerde zehirlenmelerin kaçak alkol nedeniyle olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Kurallar kamu yararı için olmalıdır, kişisel değil.