Merkez Bankası Başkanı: Özel kur uygulaması zor, maliyetinizi düşürün!
AKTOB’un davetlisi olarak Antalya’ya gelen Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, turizmcilere “Popülist söylemlerden kaçınmak istiyorum ama kurlarla ilgili kısa vadeli bir çözüm görünmüyor. Yani turizme özel bir uygulama yapılması zor gözüküyor. Tavsiyem maliyetlerinizi düşürmeniz” dedi
Eda Özsoy - TurizmGuncel - Antalya
AKTOB'un davetlisi olarak Antalya'ya gelen Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın Concorde Deluxe Otel’de turizmcilere yönelik konuşmalarını sizlere aktarıyoruz.
YILSONU İTİBARİYLE EKONOMİMİZ KRİZ ÖNCESİ SEVİYEYE ULAŞACAKTIR
Türkiye ekonomisine katkılar sağlayan turizm sektörünün sorunlarını dinlemek ve çözüm önerileri bulmak için Antalya’ya geldik. Küresel ekonomideki toparlanma sinyallerine rağmen, gelişmiş ülkelerin bankacılık sistemindeki aksaklıklar, yatırımcıların risk iştahını azaltmaktadır. Bizim öngörümüz, yılsonu itibariyle ekonomimiz kriz öncesi seviyeye ulaşacaktır. Türkiye, yüksek oranda büyüyen ülkeler arasında yer almıştır. Ülkemiz, 2011 yılında da hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer alacaktır. Önümüzdeki dönemde ülkelerin ayrıştırıcı özelliklerin ön plana çıkacağı, yüksek büyüme potansiyeline sahip para birimlerinin daha olumlu bir performans göstereceğine inanıyoruz. Türkiye de bu ülkelerden biri olacaktır.
TURİZM, KRİTİK BİR ROL ÜSTLENECEKTİR
1980’li yılların başında Türkiye’de turizm sektörünün yeni yeni duyurmaya başladığı dönemleri hatırlıyorum. Yatak kapasitemizin yüz bine çıktığı bir gelecek hayal edilirdi. Bugün Türkiye’nin sayılı turizm merkezlerinden biri olduğu bir endüstri haline getirildi. Türkiye’nin kültürü, insanı, doğal ve tarihsel güzellikleriyle tanınan bir marka haline gelmesinde turizm önemli bir yere sahiptir.
Önümüzdeki dönemde de kritik bir rol üstleneceğine inanıyorum.”
YILMAZ SORULARI YANITLADI
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, daha sonra turizmcilerin sorularını yanıtladı.
AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır, “Özellikle dövizden dolayı biz 2011 ile ilgili kontrat satışlarımızı bu dönemde yapıyoruz. Biz tüketim maliyetlerinin artmasından dolayı, gelecek yıl yaptığımız anlaşmalarda gelişen ekonomik durumlardan dolayı, fiyatlarımızı artırma olasılığımız yok. Biz sözleşmelerimizi yapıyoruz. Maliyetlerimizin artmasından dolayı, kur düşerse aradaki fark bizim karlılığımızı etkiliyor” dedi.
Yılmaz da, Çorabatır’a “Siz isteyin. Düşünmek ve yapmak bizim sorumluluğumuz altındadır” yanıtını verdi.
Çorabatır, “Gelecek sene maliyetimiz yükseldiğinde ne yapacağız? Biz turizmciler kullanılan ihracattan ne aldık? Hiçbir şey almadık. Bu nedenle bize nasıl destek olabileceğinizi konuşmak istiyoruz” dedi.
PİYASAYA NASIL MÜDAHALE EDERİZ?
Durmuş Yılmaz ise şunları söyledi:
“Türkiye’nin bir enflasyon hedefi var. Ancak düşük kur hedefi diye bir hedefi yok Türkiye’nin… Türkiye’nin böyle bir operasyonel çerçevesi yok. Kur rejimi, Merkez Bankası ile birlikte belirleniyor. Kurun seviyesini, piyasadaki arz ve talep koşulları belirliyor. Belirlenmiş bir kur hedefi yok. Kurun seviyesi kısa vadede, fon akımları ve diğer iktisadi gelişmeler tarafından belirlenirken, ekonominin makro temelleri tarafından belirleniyor.
2001 yılından bu yana şu mesajı veriyoruz. Şu andaki çerçeve bu… Yeni bir çerçeve oluncaya kadar… Eğer ekonomiye giren döviz girdilerinde bir artış olursa, piyasadan döviz alınıyor. Biz 11 milyar dolar piyasadan ihale yoluyla döviz aldık. Bunun dışında eğer piyasada aşırı oynaklık olur ve biz yönetim olarak bunun Türkiye’nin iktisadi temelleriyle doğru olmadığını düşünürsek, piyasaya müdahale edebiliriz. Bunu en son 2006 yılında yaptık.
DÖVİZ ALIMLARIYLA İLGİLİ YENİ BİR ALIM YAPILABİLİR
İstikrar inişli çıkışlı. Son 10 günde bir istikrar oldu. Merkez Bankamı döviz alımlarıyla ilgili yeni bir alım yapabilir. Ama bu sizin beklentilerinize cevap verir mi vermez mi? Benim endişelerim var. Kura nasıl bir artış yapabileceğini bilmiyoruz.
ENFLASYONU BİZ DEĞİL TÜİK HESAPLIYOR!
Bir turizmci, bölgedeki enflasyonun yüksek olduğunu söyledi. Türkiye’de enflasyonu Merkez Bankası değil TÜİK hesaplıyor. Sizin için mesafe neyse, bizim için de aynı. Her bölge için ayrı enflasyon hesaplanamayacağı için ortalama bir enflasyon alınıyor. Şu anda insanlar gelirlerinin yüzde 28’ini gıdaya harcıyor. Bütün bunların sonucunda ortaya çıkan enflasyon, Türkiye’nin enflasyonu oluyor.
EURO’NUN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK TEHDİT
Sağlam bir para birimi için tek bir hazine şart. Avrupa’da 16 ayrı hazine var. Euro’nun önündeki en büyük tehdit hazine birliği olmamasından kaynaklanıyor.
MALİYETLERİNİZİ DÜŞÜRÜN!
Bugün itibariyle verimliliği artırmak hemen mümkün değil ama bu orta vadeli persfektiftir. Gel sen benim yerime otur, ne yapacağımı söyle dersen, kurla ilgili yapılacak düzenlemenin dışında yapabileceğim birşey yok. Kısa vadede bizim eğer kurla ilgili yapabileceğimiz birşey varsa bunu sürekli olarak gündemde tutmak. Onun dışında maliyetlerimize dikkat edeceğiz. Yapabildiklerimizi yapacağız. Bu sadece bizim sorunumuz değil, tüm dünyanın sorunu…
Bu Haber 31.07.2010 - 16:41:53 tarihinde eklendi.