CV sanattır
Biz gençler nedense “cv” (curriculum vitae) hazırlarken çoğu zaman hatalar yaparız ve bu hataların zerre kadar farkında olmayız.
Ya kullandığımız tür yanlıştır ya da içerikteki bilgiler yanlışlarla doludur. Yapmış olduğumuz iş başvurularında, neden başvurduğumuz pozisyonlarda zaman zaman dönüş olmadığını düşüneceğimize, kullandığımız yöntemin doğru olup olmadığını araştırmamız lazım. Özgeçmişlere 30 saniyeden daha az zaman ayrıldığını unutmayınız sevgili arkadaşlarım. Hep işverenlerin üstüne gitmek olmaz, biraz da kendi hatalarımızı görelim bu hafta.
Bu konuyu ele almayı özellikle istedim ve konu ile ilgili yaptığım ön araştırmada çok çarpıcı, bugüne kadar hiç duymadığım ve şaşırdığım bilgiler edindim. Sizlerin de yazıyı bitirince “vay be!” diyeceğiniz bilgilere sahip olacağınızı düşünüyorum.
Dilimize özgeçmiş olarak geçirdiğimiz cv, başvurduğumuz işe uygun özellikleri ve başarılarımızı özetleyen bir sunumdur. Bir işletmenin satış pozisyonu için hazırlanacak bir özgeçmiş ile başka bir işletmenin insan kaynakları pozisyonu için hazırlanacak özgeçmiş farklı olmalıdır aslında. Ama biz gençler işin kolayına kaçıp, bir format hazırlayıp, onu bütün iş arama sürecimizde kullanıyoruz. İşverenler,
+ Neden bize başvurdu?
+ Bizim için neler yapabilir?
+ Bilgi ve yetenekleri nelerdir?
+ Kişisel özellikleri, değerleri nelerdir?
+ Özellikleri, işin gerektirdiği özellikler mi?
sorularına cevap ararlar. Özellikle son soruya dikkatinizi çekmek istiyorum. Özelliklerimiz, “o” işin gerektirdiği özellikler mi? İşte bu can alıcı soru, bizlerin özgeçmiş hazırlarken, başvurduğumuz işe göre bir özgeçmiş düzenlemesi yapmamızı gerekli kılmaktadır. Özgeçmişimiz işverenlere,
+ Ben bu işi yapabilirim.
+ Ben bu işi istiyorum.
+ Ben bu işe ve firmaya uyum sağlayabilirim.
mesajlarını verebilmelidir. Unutmamalıyız ki, özgeçmişin “tek” amacı, bizim bir iş görüşmesine çağırılmamızı sağlamaktır. Tekrar etmek istiyorum ki, özgeçmişlere 30 saniyeden daha az zaman ayrıldığını unutmayınız.
Biraz da A4 kağıtlarımızı doldururken dikkat etmemiz gereken noktalardan bahsetmekten istiyorum. Öncelikle artık günümüzde birçok işletme resimsiz özgeçmişleri değerlendirmeye almıyorlar. Bunun amacı olarak da adayın prezantasyonu hakkında bir ön bilgi alabilmek olarak açıklıyorlar. Bu yüzden özgeçmişlerimizde kullanacağımız resimler çok önemlidir. Birçok yerde özgeçmiş için uygun olan fotoğraflar ile ilgili bilgi mevcut. Ancak ben bugün uygun olmayan resimlerden bahsetmek istiyorum ki, bu resimlerden kullanmayarak doğru tercihi yapmanızı istiyorum. Öncelikle lütfen özgeçmişlerinizdeki resimler, cep telefonu ile kendinizi aynada çekmiş bir resim olmasın. Böyle bir şey olur mu demeyin, kariyer.net üyesi birçok insanın özgeçmiş resimleri bu fotoğraflarla dolu. Bazı arkadaşlarımız daha “karizmatik” ya da “çekici” olmak adına yan profil resimler de kullanabiliyorlar. Bazen işi daha vahim hale getirmek için siyah beyaz fotoğraflar da kullanmakta geri kalmıyoruz. Peki, yaz tatilinden kalma güneş gözlüklerimizle ve 32 diş güldüğümüz resimler yok mu? Yine sayısızca mevcut bu resimler… Belki çok uygun bir özgeçmiş hazırladık bilgi içeriği olarak. Ancak yukarıda örneklerini sıraladığım fotoğraflardan kullanmışsak, “elenmeye” mahkumuz demektir. Günümüzdeki artık hepimiz iyi eğitimlere sahip olabiliriz, kendimizi geliştirecek etkinliklere katılmış olabiliriz ve “dolu” diye nitelendirilebilecek bir özgeçmişimiz olabilir. Ancak artık herkesin nitelikleri birbirine çok yakın ve işverenlere ilk izlenim olarak daima ciddi bir görüntü çizmemiz, elemede ilk aşamayı geçmemiz için bir fırsat yaratmaktadır.
Resim konusunu hallettikten sonra kendimize uygun bir özgeçmiş formatı seçmemiz gerekecektir. Burada uzun uzadıya özgeçmiş türlerinden bahsetmek istemiyorum ancak, biz yeni mezun gençler için en uygun format; becerilerimizi, okul hayatımızdaki başarılarımızı, staj deneyimlerimizi yansıtma tarzı açısından bize daha çok kontrol sağlayan fonksiyonel özgeçmiştir. Bu özgeçmişi kullandığımızda, iş deneyimimiz olmadığından ya da sadece staj deneyimlerimiz veya tatillerdeki sezonluk iş deneyimlerimiz olduğundan başarılarımızın ve güçlü yanlarımızın altını çizmiş oluruz. Ayrıca kişisel becerilerimizi, en verimli kullanabileceğimiz şekilde işverenlere aktarmamıza yardımcı olur. Şunu da belirtmeliyim ki, birçok kaynakta net olarak bir somut bilgi olmamakla birlikte genel kanı, yeni mezun bir arkadaşımın özgeçmişinin 1 – 2 sayfa olması ideal olandır.
Metin içinde sürekli “özgeçmişlere 30 saniyeden daha az zaman ayrıldığını unutmayınız” dedim. Oysa sürekli karşılaşılan bir sorun olarak yeni mezunun, sektöründe aranan iş deneyimine ve becerilerine sahip olması ve ilk 30 saniyede işverenin dikkatini çekebilmesi oldukça zordur, bunu da kabul ediliyorum. Burada yapılması gereken, akademik düzeyde kazanılan teorik ve pratik bilgiler, kariyer hedeflerimizle bağlantılı olarak çalıştığımız işyerlerinde veya stajlarımızda kazandığımız deneyimleri listeleyerek, bunları işverene iyi düzenlenmiş bir özgeçmişle sunmaktır. Akademik düzeydeki çalışmalarımız; mezuniyet projelerimiz, katıldığımız kurs ve sertifika programlarımız gibi çeşitlenebilir.
Birçok yeni mezun arkadaşım, ilgi çekici bir özgeçmiş yaratmak için yeterli deneyimleri olmamasını bir eksiklik görüyorlar ama endişelenmelerine gerek yok diye düşünüyorum. Dediğim gibi staj deneyimlerimiz ve bunlara ek olarak; yapmış olduğumuz gönüllü çalışmalarımız, okul içi etkinliklerdeki aktif rol aldığımız çalışmalar bile geçmiş deneyimlerimizi düşündükçe, aslında konuşacak çok şeyimiz olduğunu gösterecektir bize. Önemli olan, şirkete değer katmamızı sağlayacak özellik ve yeteneklerimizi ön plana çıkarmaktır. Kişisel becerilerimizi özgeçmişimize yansıtırken, işletmenin iş ilanında vurguladığı niteliklere de değinmek gerekebilir. Hangi yönlerimizi vurgulamamızın faydalı olacağını öğrenmek için, iş ilanını iyi incelemeli ve işletme ile ilgili bilgi almalıyız.
Evet, resimi hallettik, iç bilgileri işin özelliğini de göz önüne alarak doldurduk. Peki bitti mi, bu kadar mı? Değil tabi ki de. Gördüğünüz gibi o kadar da kolay değilmiş bir iş başvurusu için yaptığımız hazırlıklar. Büyüklerimiz bir de ön yazı dedikleri bir şey icat etmişler. İyi yapmışlar mı? Bence yapmışlar. Özü itibariyle özgeçmiş bir kalıptır. O sayfa(lar)da içinizden gelen samimi cümleleri çok fazla kullanamazsınız. Ancak ön yazı ile hangi pozisyona başvurduğunuzu ve o iş için neden doğru kişinin siz olduğunu bu mektup ile açıklayabilirsiniz. Bu ön yazı ile kendinizi tanıtma ve özgeçmişinizi kişiselleştirme fırsatını yakalamış olursunuz. Böylece işverene iletişim becerilerinizi, detaya verdiğiniz özeni ve yazılı iletişiminizin kalitesini analiz edebilmesini sağlarsınız. Ancak dikkat etmeniz gereken bir nokta vardır ki; ön yazı, özgeçmişin kısa bir özeti değil, sahip olunan niteliklerin, “neden önemli olduğunun” anlatıldığıdır.
Ön yazıda dikkat etmeniz gereken noktalar üç bölümde toparlanabilir. Birincisi kim olduğunuzu tanıtma, ilanı nerede gördüğünüzü ve pozisyonun hangi özelliklerinin ilginizi çektiğini anlattığınız bölümdür. İkincisi, bu iş için diğer adaylardan daha uygun olduğunuzu kanıtlamanız gereken bölümdür. Son olarak üçüncü bölüm de, hakkınızda daha fazla bilgi verebilmek için görüşme talep ettiğiniz bölümdür.
Ancak bazılarımız için bir A4 kağıdını doldurmak tatminkar olamayabiliyor. Bunun örneklerine baktığımızda, Alexandre Gueniot isminde bir genç arkadaşımızı, can sıkıntısı ile aklına gelen fikirleri bir kağıda yazıyor ve sonra özgeçmişini animasyon klip ile okuyup ve internette yayınlıyorken görüyoruz. Siteyi ziyaret edenlerin sayısı 1 milyonu aşmış çok kısa bir sürede ve iki ay sonra 100’ün üzerinde iş teklifi almış. Şu anda Microsoft Office Ürünleri Bölümünde çalışıyor. (http://www.hurriyet.com.tr/pazar/4557429.asp?gid=59)
Bir başka arkadaşımızı A4 kağıdına açık zar çizmiş şekilde görüyoruz. Bir yüzeyde adı, bir yüzeyde soyadı, bir yüzeyinde iş deneyimleri, bir diğerinde bildiği programlar (teknik bilgileri), başka bir yüzeyde adıyla birlikte yazdığı “görsel iletişim” sloganı ve sonuncusunda da, daha fazla bilgi için telefon numarası ve web sitesinin adresi… Bir de not düşmüş: Dış kenarları etrafından kesin, renkli kenarları ve kıvrımları katlayın, bantlatın ya da yapıştırın ve kutunuzla eğlenin… Oldukça yaratıcı değil mi…
Ve bunlar gibi daha ne çok yaratıcı özgeçmişler var… Haydi, şimdi sıra sizde genç arkadaşlarım… Yaratıcılığınızı geliştirin ve bir özgeçmiş hazırlayın en ilgincinden ve en fonksiyonelinden kendinize…
Sevgilerimle,
Bu Makale 24.04.2010 - 10:29:46 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
aile bireylerden birini öz geçmişini resimlerle anlatınız
-
:)))Ankara Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı Yüksek lisans eğitimini tamamlamış olmanıza rağmen RESİM İLE FOTOĞRAFI BİLE AYRT EDEMİYORSUNUZ.
CVYE FOTOĞRAF EKLENİR...
BU ARADA CV DE YER ALAN SERTİFİKALARIM İÇİN JW MARRIOTT ÇALIŞANLARINDAN BİRİ BU HOBİNİZ GALİBA DİYE ALAYLI BİR USLUP TAKINMIŞTI...
İŞ BAŞVURUSU İÇİN OTELE GELENLERİN ÇOĞU CV HAZIRLAMADAN İŞ GÖRÜŞMESİNE GELİYORLAR...
EĞİTİM ŞART....: