Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever, koronavirüs salgını nedeniyle iptal ve iade koşullarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Koronavirüsün mücbir sebep olmadığının altını çizen Ünsever, umre turları için ise farklı bir duruma işaret etti.
TÜRSAB TV’de ‘Turizm Hukuku’ programına katılan İlker Ünsever, koronavirüsle ilgili olarak hukukun hızının ve hukukun çözümünün yetişemeyeceği vahim bir krizle karşı karşıya olunduğunu söyledi.
''Koronavirüs büyük bi algı mekanizmasını harekete geçirdi''
Dünyada ölçeğinde sadece koronavirüs değil, pek çok virüs olduğunu ifade eden Ünsever, ‘’Koronavirüsün bu kadar etkin bir algı mekanizmasını harekete geçirmesi ve insanlarda endişeyi hakim kılması çok acı. Bugün bir uçağa binip bir yere gideceğim. Nereden geldiğini de bilmiyorum ama uçak İtalya’ya gidince algı meseleleri devreye giriyor.’’ diye konuştu.
''Trafikte başınıza bir şey gelme ihtimali 100 bin kat daha fazla''
Salgının getirdiği hukuki sorunun da bir virüs gibi yayıldığına ve başta havacılık olmak üzere, turizm sektörünün tamamını mahvedebilecek nitelikte olduğuna dikkat çeken İlker Ünsever, ‘’Eskiden cep telefonlarının uçakları düşürdüğüne dair bir kanaat vardı. Bu nedenle kazara uçakta cep telefonu açıldığında büyük kavgalara neden olan müdahaleler olurdu. Şimdi de benzer bir durum söz konusu. İnsanlar ‘ya uçakta hapşırırsam’ diye bir kaygıyla binecekler uçağa. Bu halde yaşamak mümkün mü? Trafik kurallarına ne kadar uyuyoruz bilmiyorum ama trafikte başımıza bir şey gelme ihtimali bundan (koronavirüs) 100 bin kat daha fazla.’’ ifadelerini kullandı.
''Koronavirüs mücbir sebep değil''
Seyahat yasağı getirilmediği ve hava yolu şirketlerinin uçmaya devam ettiği için koronavirüsün mücbir sebep olmadığına dikkat çeken İlker Ünsever, ‘’Tüketiciler mevcut durumda 30 günden önce seyahatlerini bedelsiz olarak iptal edebiliyor. 30 günden az süre kalmış seyahatlerin iptali ise, sözleşme esaslarına göre yapılır. Yani acente tarafından o rezervasyonla ilgili yapılan harcamalar düşüldükten sonra kalan kısmın iadesi yapılır.’’ diye konuştu.
''Hac ve umre konusu daha sıkıntılı''
Koronavirüsün hac ve umre için etkilerinin daha sıkıntılı olduğunu ifade eden İlker Ünsever, Suudi ‘’Arabistan’da bu hizmetlerle ilgili önceden yapılmış satın almaların niteliğine baktığımızda kurumsal ilişkileri göremiyoruz. Orada otel dediğiniz mesela, bir apartman oluyor. Yani ticari şekilde örgütlenmiş bir yapılanma değil, ticari işletme gibi işletilen bir hizmet de yok. Bu nedenle asıl sıkıntının tedarik için oraya yapılmış masrafların geri alınmasında yaşanacağını düşünüyorum.’’ dedi.
''Parayı hava yolundan almak kolay değil''
Umre rezervasyonu yapan tüketiciye bu paranın ödenmesinin zorunlu olduğunun altını çizen İlker Ünsever, ‘’Bu parayı hava yolundan da almak kolay değil çünkü hava yolu uçamayacak. Aslında iptali sen yapmıyorsun, diğer taraf yapıyor ve bu durumda da bu zararları iptal eden karşılaması lazım. Dışişleri Bakanlığı’nın turizm sektörüyle yapacağı ortak çalışmalarla, ilgili ülkeye ‘sen iptal ettiğin için doğan böyle bir zarar var. Bu zararın tazmini için bir model bulalım’ demesi gerekir.
Kruvaziyer iptalleri
Kruvaziyer iptallerinde ise daha farklı bir durum olduğunu belirten Av İlker Ünsever, acentelerin yurt dışındaki bir kruvaziyer şirketinin ürünlerini yüzde 5-10 komisyonla sattığını, ancak iptal durumunda ödenen tüm meblağdan sorumlu tutulduğunu söyledi. Bu durumun mevzuata uygun ama adalete aykırı olduğunu söyledi. Bunun aynı şekilde hava yolu şirketleriyle olan ilişkilerde de geçerli olduğunu belirten Ünsever, bu nedenle acentelerin bedel aktarımını yapmaması veya yapamaması gerektiğini savundu.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri
