Tamince: Lüks otelin iki katına satan her şey dahil otellerimiz var

Tamince: Lüks otelin iki katına satan her şey dahil otellerimiz var

TIF 2023 kapsamında düzenlenen ‘Türk Turizm Markaları için Uluslararası Yol Haritası: Zorluklar ve Fırsatlar’ panelinde Türkiye’deki turizm ve otelcilik şirketlerinin nasıl markalaşarak yurt dışına açılabileceği tartışıldı. Panelde konuşan Fatih Tamince “Lüks otelin iki katı fiyatına satan her şey dahil otellerimiz var. Her şey dahil konsepti Türkiye’nin değerini aşağı çekmeyen, ucuzcu çarşı esnafını mahvetmeyen bir konsept.” ifadelerini kullandı.


Turizm Güncel

Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Satıcı moderatörlüğünde düzenlenen ‘Türk Turizm Markaları için Uluslararası Yol Haritası: Zorluklar ve Fırsatlar’ paneline Dedeman Hotels & Resorts Marka Standartları Müdürü İpek Sepil, Avantgarde Collection Kurucusu İsmet Ömer Öztanık, FTG Development Yönetici Ortağı Fatih Tamince, Setur Marinas Genel Müdürü Emre Doruk ve Limak International Hotels & Resorts Turizm Grubu Başkanı Kaan Kavaloğlu katıldı.

İpek Sepil: Turizm oda satmaktan ziyade deneyim satmaktır

Turizmin oda satmaktan ziyade deneyim satmak üzerine kurulu olduğunu ifade eden Dedeman Hotels & Resorts Marka Standartları Müdürü İpek Sepil, “Son iki senede ana marka sayımızı 9’a çıkardık. Alt markalarla birlikte 12’yi bulmakta. Otelcilik anlamında stratejimizi geliştirdik. Bu stratejiyi marka standartlarının yazılması ve korunması üzerine geliştirdik. Turizm oda satmaktan ziyade deneyim satmak üzerine kurulu. Biz bu 9 markada ne tahayyül edebiliriz? Markanın standardı ne olmalı? Her marka özelinde de iş geliştirme stratejileri geliştirmeye başladık Bir yandan marka yelpazesini genişletirken öbür yanda otelcilikte işletme modelleri geliştirdik. Böylece yurt dışına gitmek istediğimizde hangi markaya ihtiyaç varsa elimizdeki uygun markalarla oradaki potansiyele yönelebiliyoruz. 2 markayla hedeflediğimiz pazara gidemezken 9 markayla girip o projeyi alabiliyoruz. Otel sayımızı 2 senede 17 den 27’ye çıkardık. Yaklaşık 20 tane anlaşması imzalanmış projemiz var. Bunların 15-16’sını da 2024 senesinde açacağız.” şeklinde konuştu

“Türkiye’nin DNA’sında misafirperverlik var”

Turquality programının kapsamının geliştirilmesi gerektiğini belirten Sepil, “Türk turizminde otel zincirlerinin takip etmesi gereken en önemli noktalar, muhakkak iş geliştirme stratejilerinin dünya trendlerine göre güncellenmesi, marka standartlarının belirlenmesi, markaların belirlenmesi, segment ve hizmete göre ayrılması, lokallerle stratejik iş anlaşması yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda zaman, kaynak ve destek çok önemi. Turqualitiy gibi bir destek programız var bunun kapsamının daha da geliştirilmesi gerekiyor. Türk otelciliğinde marka bilinirliğinin önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin DNA’sında misafirperverlik var. Bizim bunu yurt dışına taşımamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Marka bilinirliğinin artırılması gerektiğine dikkat çeken Sepil, “Artık sosyal medya ve teknoloji öyle bir noktaya geldi ki biz marka bilinirliğimizi birçok farklı şekilde artırabiliriz. Devlet desteklerinden yararlanabilir, STK’larla iş birliği yapabiliriz. Son alan da insan kaynakları konusu. İnsan kaynakları alanında kendi potansiyelimizi değerlendiremiyoruz. Bu yüzden Dedeman Akademi’yi kurduk. Uluslararası standartlara göre eğitim veriyoruz. Global bir marka Türkiye’ye geldiğinde ilk olarak kendi marka DNA’sına sahip otel müdürünü burada açılacak otele gönderiyordu. Bizim de bu yöntemi muhakkak uygulamamamız gerekiyor.  Kendi şirketlerimizdeki potansiyeli ya da Türk turizmindeki arkadaşların potansiyelini ortaya çıkartıp yurt dışındaki otellerimizde görevlendirmeliyiz.” dedi.

İsmet Ömer Öztanık: Türkiye üçüncülüğe yerlermiş bir ülke haline geldi

Türkiye turizminin artık dünya üçüncülüğüne yerleşmiş olduğunu ifade eden  Avantgarde Collection Kurucusu İsmet Ömer Öztanık, “Markayı 24 yaşında kurabilme onuruna eriştim. 90 yılından beri 3 kuşaktır otelcilik ve yatırım faaliyetleri sürdüren bir aileyiz. Hem özel sektördeki değerli turizm markalarının temsiliyetinde hem de kamusal temsiliyetinde genç kuşağın dönemine tanık oluyoruz. Turizmde çok köklü kuruluşlarla beraber biz de otelcilik segmentinde, yani otelin arsa ediniminden birinci gününe kadar geliştirdiğimiz bir noktada devam ettik. İstanbul, Bodrum ve Kapadokya’da artık faaliyetlerimize devam etme sürecindeyiz. Otelciliği matruşka misali bir yaklaşımla ele aldık. Bölgede sadece otel formatında değil birden fazla hizmetle var olabileceğimize inandık. Otelcilikten birkaç farklı üründe hizmet çıkarttık. Son 20 yılda gittikçe hakimiyeti artmakta olan paylaşımlı ofis, iş kulüpleri, ağırlama sanatları, B2B hospitality eğitimleri ve yeme-içme gibi otelcilikten devşirdiğimiz alanlarda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu aşamada yurt dışına çıkma sürecini de başlattık. Türkiye artık 85 milyon nüfusa ulaşmış ve bu yıl neredeyse 60 milyon turisti bulan rakamlarıyla üçüncülüğe yerlermiş turizm aktivasyonuna sahip bir ülke haline geldi.” açıklamasını yaptı.

“Türk markaları nerede?”

TGA’nın önemine dikkat çeken Öztanık şu ifadeleri kullandı:

”Türkiye’nin de çok büyük bir şansı olan, özel sektör aklıyla kamu kurumlarının yönlendirdiği bir ajansımız var; TGA. Türkiye turizminin dünyadaki rekabetçiliğini tartışırken bu değerli enstrümanı da hiçbir zaman unutmamamız lazım. TGA mantığının ve felsefesinin bütün sektörce sahiplenildiği ve desteklendiği bir dönemde olmalıyız. Bunun meyvelerinden biri Michelin Rehberi, bir diğeri Sürdürebilir Turizm Sertifikası. Hükümet nezdinde bunu kabul eden ve 1 milyonu aşan belgelendirilmiş yatak sayısıyla dünyada liderliği ele almış bir ülkeyiz.

Markalar nezdinde Türkiye’de de birçok segmentin yabancı markalar tarafından sahiplenildiği ve liderliğin onlara ait olduğu rekabet ortamındayız. Türk markaları burada nerede? Bu soruyu bir challenge olarak önümüze koymalıyız. Çünkü bu kadar büyük bir turizm potansiyelinin reelize olduğu bir ülkede hem Türk markalarımızla faaliyet göstermeli hem de hizmet ihracatı olarak kendimizi göstermeliyiz. Türkiye turizm ve markaları dünyada kendini göstermekteler. Artık markalarımız olarak da konaklama hizmetini birçok ülkede daha fazla icra etme konusunda hazır olduğumuza inanıyorum.”

Fatih Tamince: Her 10 insandan biri turizmde istihdam edilmiş durumda

Turizmin doğrudan değil dolaylı yoldan da istihdam yarattığını söyleyen FTG Development Yönetici Ortağı Fatih Tamince “Biz turizmciler olarak yoğurtçuların velinimeteyiz, çünkü biz yoğurt alıyoruz. Rusya ile yaşanan uçak krizi sırasında karpuzcu bizi aradı. ‘Battım benim tüm alıcılarım otelciler ‘dedi. Bir otel belki 600 insanı istihdam ediyor ama bir de bunun dolaylı istihdam var. Aslında turizm çok büyük bir süreci kuvveti olan bir sektör. Hem dünyada hem Türkiye’de her on insandan biri turizmde istihdam edilmiş durumda.” şeklinde konuştu.

 “Turizm petrol zengini ülkeler için çok ciddi bir kaynak”

Türkiye’deki otelcilik tecrübelerini Ortadoğu’ya sattıklarını söyleyen Tamince, “Marka önemli. Fakat Türkiye olarak daha fazla önem vermemiz gereken bu işi daha iyi anlatabilmeliyiz. Türkiye turizmde çağ atlamış durumda, daha da yolu var. Ama bugüne kadar geldiğimiz nokta çok başarılı. Deniz-kum-güneşin olduğu bir ucuz destinasyondan lüks destinasyona döndük. Ben bunu yurt dışında anlatınca şaşırıyorlar. Biz bu tecrübelerimizi Orta Doğu'da satıyoruz. Turizm petrol zengini ülkeler için çok ciddi bir kaynak. Bizim kendi edindiğimiz tecrübeleri güzel bir şekilde anlatarak ve markalandırarak bu deneyimi ihraç etmemiz lazım. Çok ciddi fırsatlar var Bu konuda daha çok çalışmamız gerekiyor. 18 otel açtık yurt dışında 40 tanesine daha hem danışmanlık yapıyoruz, hem ortağız, hem operasyon yapmak için teklifler veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Her şey dahil konsepti dünyanın her yerinde çalışır”

Her şey dahil konseptinin dünya turizmi açısından yeni bir yıldız olduğunu belirten Tamince, “Her şey dahil şu an da dünya turizmi açısından yeni bir yıldız, yeni bir konsept. Türkiye’nin değerini aşağı çekmeyen, ucuzcu çarşı esnafını mahvetmeyen bir konsept. Lüks otellerle yan yana olan her şey dahil otellerimiz var. 2 katı fiyatına satıyor. Her şey sahil konseptin yapabildiği en önemli şey kendi kendine yeten tesisler olması.  İçerisinde eczanesinden marketine kadar her şeyi var. Bunu dünyanın herhangi bir yerine götürün her yerde çalışır.” dedi.

Emre Doruk: Biz Setur markasını Akdeniz’de yayma hedefi koyduk

Koç Grubuna bağlı Setur Marinas Genel Müdürü Emre Doruk, tüm destinasyonlarda marinalarını büyüterek Türk bayrağını dalgalandırmak için kendilerine hedef koyduklarını belirterek şu noktaların altını çizdi:

 “Koç Grubu, turizme ne zaman başladı biliyorsunuz. 1954 yılında Divan ile başlayan daha sonra 1965 yılında Setur’un kurulmasıyla devam eden bir süreç. 2023 yılında bir tanesi Yunanistan’da olmak üzere, toplamda 11 tane, 6 bin yat bağlama kapasitesine sahip bir şirket.

Artık kendimize güvenmemiz gerekiyor. Bu know-how’a sahibiz. Bütün turizm tesisleri gibi Türkiye’deki marinalar da çok yeni. Avrupa’da Fransa’ya, İtalya’ya gittiğimiz zaman denizcilik kültürüne çok yatkınlar ama denizcilik tesisleri çok eski. İşleyiş şekilleri farklıydı.

Türkiye’deki dinamik gençlik bize işleyişte de farklılık getirdi. Artık korkmuyoruz dedik ve 2012 senesinde Yunanistan’da başlattığımız heyecanla biz bu işi başarırız dedik. Hem Akdeniz’de hem de tüm destinasyonlarda marinalarımızı büyütmek Türk bayrağını dalgalandırmak için kendimize hedef koyduk. Biz Setur markasını Akdeniz’de yaymaya hedef koyduk. Bunu eninde sonunda yapacağız. Hepimizin de yapması gerek.”

Kaan Kavaloğlu: Türk otelcisi Balkanlar da çok rağbet görüyor

Balkanlarda büyümek için yeni yatırımlar yaptıklarını açıklayan Limak International Hotels & Resorts Turizm Grubu Başkanı Kaan Kavaloğlu, “Benim turizmde 35. yılım. Limak olarak 1995 te başlayan bir turizm serüvenimiz var. Genellikle resort bölgede yatırım yaptık. Daha sonra şehir otelciliğine girdik. Yalova’da bir müze otel açtık. Limak Termal. Bu aynı Türkiye’nin ilk butik termal oteli. Termal deneyimizden sonra ilk uluslararası yatırımımızı KKTC'de açtık. 2025 yılında orada 18 delikli golf sahasıyla birlikte bir otel daha açacağız. Kuzey Makedonya’da Limak Skopje’yi açtık. Şimdi oraya 250 milyon euroluk bir yatırımla içinde AVM’si ve 900 tane rezidansı bulunan multi-fonksiyonel bir kompleks açıyoruz. Balkanlarda çok rağbet görüyor Türk otelcisi. O bölgede de büyümeyi planlıyoruz. Arnavutluk’ta yeni bir yatırım için yer arıyoruz.” şeklinde konuştu.



Bu Haber 01.12.2023 - 17:22:14 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Turizm Çalışanı

    Serdar Özozan 02.12.2023 - 04:39

    Turizm çalışanlarına gerekli değeri vermediğiniz sürece yaptığınız otellerde ve konseptlerde yeterli derecede çalışan tecrübeli personel bulamıyacaksınız ve kırgız ve kazaklarlan oluşan tecrübesiz personellerle düşe kalka sezonu bitiremeye çalışacaksınız. Sonrada şöyle yaptık falan filan. Önemli olan tek şey insana yatırımdır.Fakat bunu Anladığızda herşey çok geç olacak...

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.