Antalya Valisi ile özel. Otellerin etrafı, Mahmutpaşa pazarına benziyor
Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak ile turizmin başkenti Antalya'yı, sorunlarını, bugününü ve yarınını konuştuk. Sorularımıza samimi yanıtlar veren Vali Altıparmak, hem Antalya hem bölge için yapılacak çok önemli çalışmaları TurizmGüncel okurları için anlattı...
Eda Özsoy - TurizmGüncel
Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, ilk olarak olmazsa olmaz önceliklerinin "turizmin yol haritasını" hazırlamak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKA) desteğiyle, Akdeniz Üniversitesi hocalarının katkısıyla ortak bir eylem planı hazırlayacağız. Antalya, Isparta ve Burdur’u kapsayan bir çalışma yapacağız. Bugüne kadar Antalya’da tam anlamıyla bir yol haritası belirlenmemiş ne yazık ki. Böyle olunca, turizmde otelci kendine göre, başka bir kurum kendine göre yol haritası belirliyor. Ama bir bütün olarak ortada bir planımız yok. Bakanlığın 2023 strateji planını dikkate alacağız, turizm sektöründe mevcut durum ne, gelecekte gidilmesi gereken yol ne tüm bu sorulara yanıt bulacağız."
VALİ ALTIPARMAK
ANTALYA'NIN EN ÇOK NEYİNDEN RAHATSIZ?
Antalya'daki kötü kentleşmeye de dikkat çeken Vali Altıparmak, şu tespitleri yaptı:
"Antalya’da maalesef şehirler, karayollarının üzerine kurulmuş durumda. 'Antalya’nın en çok neyinden rahatsızız' diye sorsanız, 'Karayolu civarına verilen ticari alanlardan rahatsızım' cevabını veririm. Maalesef Antalya-Alanya arasındaki her yeri ticari alan olarak görüyoruz.. Karşılıklı dükkânlar yapıyoruz. Dünyada bunun örneği yok ki. Bir yerleşim alanında ticari alanlar, belli bir yerde toplanır. Ama boydan boya yol boyu olursa olmaz. Bunu ne yol kaldırabilir ne de araç olarak yükünü kaldırabiliriz."
ÖRNEK BİR YERLEŞİM
NASIL OLMALI?
Vali Ahmet Altıparmak, yapılaşmanın nasıl olması gerektiğini de anlattı:
"Örnek bir yerleşim yerinde yer yer tarım arazisi olur, turizm arazisi olur. Bazı yerler orman olur tamamen. Şehir olur, ticari de olur ama bizde tamamen ‘ticari alan olsun’ mantığıyla hareket ediliyor. Belediyeler aynı mantıkta, İl Genel Meclisi de bazı yerlerin ticari alan bölgesi olmasını istiyor. Buna bir yerde dur denilmesi lazım. Biz mümkün mertebe vermemeye çalışıyoruz. Ulaşımı rahatlatmak için ayrıca bir yol yapılması gerekiyor ki, zaten bu planlamada var. O yapılırsa rahatlayacak."
KAPADOKYA'YA DEMİRYOLU PROJESİ, ANTALYA'DA TURİSTİ OTELDEN ÇIKARACAKTIR
Vali Altıparmak, Antalya'da planlanan projelerle de ilgi bilgi verdi:
"Antalya-Kapadokya arasında demiryolu ile ulaşım projemiz var. Kentimizi ziyarete gelen her bakanımıza da söylüyorum. Buraya 10 milyon turist geliyor. 2 milyonunu Kapadokya’ya götürsek, ‘harcamıyor’ denilen turistin bir anda harcaması artmış olur. Bir de turist otobüsü sevmiyor, yalnız seyahati de sevmiyorlar. Uçak zaten mümkün değil. Batının tek alışık olduğu şey tren yolu. Kapadokya’ya kadar gider, oradan Kayseri’ye gidilebilir. Amasya’ya ulaşma imkânı olabilir. Konya zaten bir medeniyet projesi. Gittiğiniz her ülkede başkenti merak edersiniz, Konya’ya giden turistin Ankara’ya da gitme olanağı olacak. Müthiş bir açılım sağlayacak bir yol, milli ekonomi açısından da ciddi bir artı değer sağlayacaktır. Bunun projelendirilip yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirilmesi lazım."
ŞOFÖRLERE EĞİTİM VERDİK, TRAFİK KAZALARI NİSPETEN AZALADI
Vali Altıparmak, turizmcilerin yüreğini ağzına getiren trafik kazalarıyla ilgili de şu bilgileri verdi:
"Kazalar geçen yıla göre nispeten daha azaldı. Meydana gelen kazalar, genelde tek taraflı şoför hatasından kaynaklandı. Turizm sektöründe çalışan şoförlere eğitim yaptırdık. Acenteler de bu konuda biraz daha hassas davranmalılar. Ama yetiyor mu, yetmiyor. Çünkü şoför nerede kalıyor. Arabasının içinde dinleniyor. Acentenin kendi oteli var, misafir edebilir. Kendi otel personelini lojmanda barındırıyorsa, şoförleri de barındırabilir."
OTELLERİN GÜVENLİĞİNE ÖNEM VERİYORUZ, DENETİMLERİ ARTIRDIK
"Bu sezon otellerde güvenlikle ilgili bazı sorunlar yaşandığına" dikkat çeken Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, bu konuda şunları söyledi:
"Otellerdeki güvenliği artırmak için, ekstra denetlemeler yaptırdık. Bu manada sürpriz şeylerle karşılaştık. Merdivenlerin kapatılıp depo olarak kullanılması gibi… Bir kaza ya da yangın çıkıp da onlarca insanı yangınlarda kaybettiğimiz zaman bütün bu çalışmaların hiçbir anlamı olmaz. Buradan sonuç almamız lazım. Hatta bir asansörün teknik bakımlarını bile kontrol etmemiz lazım. Otel sahibi yapar deniliyor, otel sahibi yapsın. Yaptırdım diye bizdeki check listesinde işlettiği zaman zaten sorun olmaz ki? Düzenli olarak check listesi vardır. Bunu düzenli yaptırırlarsa zaten sorun çözülür. Bunu düzenli hale getirmek, bu anlayışı yerleştirmek lazım. Biz yapıyoruz, biz iyiyiz hadisesi ayrı bir şey, günü geldiğinde check ettirmek ayrı bir şey. Ben iyi olabilirim, ama süresi içinde nihayetinde mekanik, elektronik bir yapı, bunu kontrol ettirmezseniz, sorumluluğu çok ağır."
LÜKS OTELLERİN ARASINA MAHMUTPAŞA PAZARI GİBİ ALIŞVERİŞ YERLERİ SERPİŞTİRİLİYOR
Vali Altıparmak, kendisini çok rahatsız eden "lüks otellerin çevre yerleşimleri" hakkında ise şunları söyledi:
"Bir de özellikle Belek Kadriye bölgesinde lüks oteller var ama çevre otellerle uyum sağlayamıyor. En çok rahatsız olduğum konulardan biri de bu ancak bu bir planlamayla baştan planlama olabilecek bir şeydi. O bölgelere ikinci konutu sokmamak lazımdı. Otellerin içindeki alışveriş merkezlerinin dışında, dışarda da onlarca ticari alan var. Ortalık Mahmutpaşa Pazarı'na benziyor. Ancak iyi para, kötü parayı kovar. Daha kaliteli, bölgenin daha bakımı yapılarak beraberce bazı şeyleri yürütmemiz lazım. Kadriye bölgesi olsun. Lara olsun bir bütün olarak planlayıp küçük fırçalar halinde çalışmamız lazım.
ANTALYA'DA BİR CENNET YARATMAK MÜMKÜN
Altıparmak, Antalya ile ilgili hayalini de TurizmGüncel okurlarıyla paylaştı:
"Kadriye ve Lara bölgelerinde panaromik görüntüyü bozan her bir lekeyi kaldırmamız lazım. Bir gün seyyar satıcı olabilir, bir gün bozuk bir arazi olabilir. Planlamada maalesef ben yetkili değilim ama bunların tartışılarak yapılması lazım. Benim hayalimde Aksu bölgesinin Aksu Çayı'nın botların ve teknelerin ulaşılabildiği mesafelerle sağlı sollu planlanması var. En üst noktasına marinayı koyun, alışveriş merkezini, lokantaları, ikinci konutları koyun. Aralarına hem tekneyle ulaşma imkanı olsun ya da tekneyle nehir üzerinden marinaya kadar ulaşma imkanı olsun. O bölgede ciddi bir ambiyans olur. Manavgat Şelalesi'ni düşünün, denizden bu bölgeye kadar yeniden bir planlama düşünün. Bir cennet yaratırız. Ama bunlar büyük planlama, büyük proje, büyük para gerektiriyor."
TURİSTİ OTELDEN ÇIKARMAK İÇİN ÖNCE ALTYAPIYI HAZIRLAMAK GEREK
Altıparmak, turistlerin otellerden neden çıkmadığını da anlattı:
"Her şey dahil sisteminde turistin otelden dışarı çıkmadığı söyleniyor. Biz yapılım, turist kendiliğinden gelir. Böyle projeler gerçekleşse, turist de gelir. Şu anda olmadığı için otellerde kalıyorlar zaten. Her şey dahili suçlamanın bir manası yok. Arz talep meselesi. Keşke yarım pansiyon olsaydı da insanlar akşam yemeklerini dışarda yiyebilseydi. Ama bu şekilde olmuyor. Turistin otelden çıkması için ne yapıyoruz? Turiste ciddi bir alternatif sunabiliyor muyuz? Gezilecek çok yer var ama bunu sunmayı bilmemiz lazım. Kaleiçi muhteşem. Taksiyle geleceksiniz, otobüsün saati belli değil, metro yok. Önce belirli imkanları sağlayalım ki, turist de otelinden çıkıp, gerçek Antalya’yı tanısın."
Bu Haber 08.09.2011 - 15:21:15 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
http://www.turizmguncel.com/?tg=makale&i=480
