Eskiden Bodrum’u satardık, şimdi ise otelleri...
Bodrumlu turizmcilerin Ahmet abisi Ahmet Biçer, geçmişten günümüze Bodrum’u anlattı. Biçer, “Bodrum’da Antalya’ya benzeyen destinasyon yaratmayalım. Pahalı ve butik olalım” diyor
Eda Özsoy - TurizmGuncel
Yaklaşık 25 yıldır Bodrum’da yaşayan turizmcilerin ‘Ahmet abisi’ Ahmet Biçer, Flora Group’un Yönetim Kurulu başkanlığını yürütüyor. Flora Group bünyesinde üç ayrı otel bulunuyor. Skal Bodrum Başkanı olan Biçer, aynı zamanda Bodrum Sağlık Vakfı’nı yönetiyor. Bunun yanında bölgedeki otellere hizmet veren çok kapsamlı bir çamaşırhanesi bulunuyor. Bodrum'da faaliyet gösteren iki önemli acentenin sahipleri Fatih Günay ve Yüksel Aslan birlikte Biçer'in otelinde bir araya geldik ve Bodrum'u konuştuk.
BİR ZAMANLAR ŞEHİRİ SATIYORDUK
BODER’in kurucularından olan Biçer, Bodrum’a ilk geldiğinde pansiyon turizmciliği yapıldığını belirtiyor. Daha sonra şartların değiştiğini kaydeden Biçer, bakın neler anlatıyor:
“Bodrum, hakikaten özel bir yer ve keşke o özelliğe uygun olarak gelişseydi. Eskiden ticaretin bir kuralı vardı, maliyet hesabınız vardı. Şimdi acente size diyor ki, ‘senin fiyatın 10 lira’... Siz koşa koşa o otele gelip, 10 liranın içine sığmaya çalışıyorsunuz. Benim söylemek istediğim nereden nereye geldik. Bir zamanlar şehiri satıyorduk, şimdi otelleri... Şimdi oteller, herşeyi kendi bünyelerinde toplayarak onu kazanmaya başladılar. Tabii kazanmaksa... Bir paket satılıyor, o paketin içinde insanlar yaşayıp geri dönüyorlar. Turizm bir iletişim aracıydı. İşin o boyutunu tamamen atlamış vaziyetteyiz.
BİN YATAKLI OTELLER, BODRUM’A YAKIŞIYOR MU?
Bodrum çok özel bir yerdir. Bodrum’un kendine özel satacak yönleri vardı. Ancak herhangi bir destinasyon olarak satmaya başladık. Bin yataklı oteller Bodrum’un işi midir, bilmiyorum. Bodrum, butik otellerin yeri olmalıdır. Bodrum için hayalim şu. Öncelikle Antalya’ya benzeyen destinasyonlar yaratmayalım. Biraz pahalı ve butik olalım. Ancak bunlar kolay olmuyor.
YOLUMUZ BELLİYDİ ANCAK YOLDAN SAPTIK!
Bodrum’un bir imar planı var. Haksız rekabet yaratıyor. Örneğin bir arsa beş dönüm. İçinde 70 odası var. Bir başka 5 dönümlük arsanın içinde 200 oda...
İşte bu haksız rekabetin engellenmesi lazım. Aslında Bodrum’un imar yapısı, buna karar vermişti. 100 metrenin daha büyüğü binalar yapamıyordunuz ancak imar delindi. Bodrum, beyaz evlerden oluşan bir yer olacak diye bir kararımız var. Ancak belediyeler, bu yasaları deldikçe malesef sistem bozuldu. Örneğin Kızılşehir Marakeş’te kimse kızıl şehrin dışında bir renk yapabilir miyim diye düşünmüyor. Bodrum’da bir beyaz ev konsepti var. Ancak otelleri illa ki, gri ya da beje boyuyorlar. Niye yapıyorsunuz, anlamıyorum. Bir imaj yakalanmış ancak inatla bundan vazgeçilmeye çalışılıyor?
Bu Haber 27.05.2010 - 10:18:07 tarihinde eklendi.
