Uluslar arası acente, Trans Hotel’in müdürü, ülkemizde darp edildi ve dolandırıldı.
Uluslar arası acente, Global Travel Services Provider, Trans Hotel’in müdürü, ülkemizde taksiciler tarafından darp edildi ve dolandırıldı.
Uluslar arası acente, Global Travel Services Provider, Trans Hotel’in müdürü, ülkemizde taksiciler tarafından darp edildi ve dolandırıldı.
Yazık gerçekten çok yazık, artık utanıyoruz bu tür olayları duyunca, benzer olaylar ile ilgili bizlerden yardım istenince.
Defalarca köşe yazılarımda konuyu işlememe rağmen, defalarca konunun basında gündeme gelmesine rağmen, konuyla ilgili hiçbir kıpırdama ve değişim göremiyoruz.
Nerede resmi makamlar, nerede yetkili kişiler, nerede konunun muhatapları?
Kendilerine sesleniyorum, bir şeyin üstüne gitmeniz için mutlaka fiyaskomu yaşamamız gerekli, buyurun üstüne gidebilirsiniz artık konunun, çünkü o fiyasko yaşandı.
Türkiye ve turizm sektörüne her yıl 10 ile 20 milyon dolar döviz girdisi sağlayan, Global Travel Services Provider “ Trans Hotel” Account Manager’ı Alejandro Canellas, taksiciler tarafından, hem darp edildi, hem de dolandırıldı.
Dün cep telefonum çaldı, beni arayan bir otel Genel Müdürü arkadaşımız idi, sevgili müdürümüze öncelikle teşekkür ediyor ve şunu belirtmek istiyorum, keşke tüm müdürlerimiz bu tür konulara sizin gibi yaklaşsa ve bu tür olayların üzerine gitseler.
Sevgili müdürümüzün olaya yaklaşımı bir o kadar hassas ve örnek gösterilecek şeklinde, müdürümüz benimle telefonda konuşurken, ses tonunun çok gür çıktığının farkında değildi, sesinin gür çıkması ise tamamen olaya olan tepkisinden dolayı.
Müdürümüzün benden isteği, bu olayın üstüne gitmem ve bu olayı basına taşımam, bu istek aynı zamanda sayın Alejandro Canellas’ın isteğide, bende kendilerine sözümü tutarak bu yazıyı yazıyorum.
İnanın olayın içeriğini okuduğunuzda hayretler içerisinde kalacaksınız, kendinize nasıl yani diyeceksiniz beklide, çok şaşırmayın bence, ülkemizde bundan daha kötülerini de görüyoruz bazen.
Sayın müdürümüzün ve sayın Alejandro’nun isteği üzerine olayın detayını dinlemek ve öğrenmek için, sayın Alejandro’nun kaldığı otele gittim, inanın kendisini dinlerken hem utandım, hem de üzüldüm.
Sevgili Alejandro’nun yaşadıklarını aynen yazıyorum.
BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansına katılmak için, Trans Hotel’in temsilcisi olarak Türkiye’ye geldim, 10 Mayıs Salı günü konferansa katılmak için harbiye de, 34 TKF 34 plakalı taksiye dur işareti ettim.
Taksinin ön tarafında şoför haricinde bir kişi daha vardı, önce ön taraftaki oturan ikinci kişiyi fark etmedim, taksiye bindikten sonra farkına vardım, ikinci kişinin müşteri olduğunu düşünerek, pardon diyerek taksiden inmek istedim.
Şoför inmeyin, yanımdaki arkadaş benden sonraki var diayı teslim alacak şoför arkadaşım, biz var dialı çalışıyoruz, sizi gideceğiniz yere bıraktıktan sonra var diamı ona teslim edeceğim dedi.
Mantıklı olarak yaklaştım duruma, gideceğim adresi söyledim, otelin ismini verdim çıktık yola, Beyazıt bölgesinde sakin bir yerde durdu taksi, şoför bana döndü görünen merdivenleri çıkınca tam karşısında kaldığım otelin olduğunu söyledi.
Bölgeye daha önce hiç gelmediğimden dolayı bölgeyi bilmediğim için, şoföre inanmak zorundaydım, ücretin ne kadar tuttuğunu sordum 75 lira olduğunu söyledi şoför, ücreti çok buldum ve tepkimi gösterdim sözlü olarak, çok değil mi bu ücret dedim.
Şoför bu ücretin gelinen mesafeye göre normal olduğunu söyledi, yabancı bir ülkede olduğum için çokta fazla itiraz etmek istemedim, 75 lirayı şoföre uzattım, bozuk olarak 50, 20, 5 lira şeklinde.
Şoför 50 lirayı elinden aşağı atarak, 25 lira verdiğimi söyledi, 50 lira daha vermen gerekiyor dedi, hayır verdim dedim, şoförün yanındaki arkadaş bağırmaya başladı, korktum 50 lira daha verdim, şoförden taksi fişi istedim, şoför 75 liralık taksi fişi verdi,
Şoföre son verdiğim elli liranın yırtık olduğunun, paranın geçmeyeceğini söyledi, 50 lira daha istedi, taksicinin ve yanındaki arkadaşının kötü niyetli olduklarını anladım o an.
Şoförün ve yanındaki arkadaşının bakışları beni çok korkutmuştu, tekrar 50 lira daha verdim, şoförün yanındaki diğer arkadaş, cep telefonumu, çantamı ve kameramı zorla almak istedi, üzerime saldırdı, taksinin kapısını hızlı bir şekilde açarak kendimi dışarı attım, o an oradan inanın nasıl kaçtığımı hatırlamıyorum şuan.
Hemen oradan uzaklaşarak polis karakoluna gittim, taksici ve yanındaki arkadaşı hakkında şikayette bulundum, taksiciden aldığım fişi ve taksinin plakasını verdim karakoldaki polis arkadaşlara.
Polis arkadaşlar olayı anlatmamı istediler olayı anlattım ama anlamadılar İngilizce bilmedikleri için, kaldığım otelden dil konusunda yardımcı olmaları için yetkili çağırdılar.
Otel müdürümüz hemen karakola birini gönderdi, olayı bu şekilde detaylı olarak anlattım otelden gelen arkadaşa, yetkili arkadaşta polis arkadaşlara çeviri yaptı.
Konu hakkından onlarda bana bilgi aktardılar, yaklaşık bir saat sonra taksi şoförünü ve yanındaki arkadaşı karakola getirdiler, taksi şoförünün ehliyetsiz olduğunu öğrendik, nasıl ehliyetsiz birisi taksi şoförlüğü yapıyordu, bu beni çok şaşırttı.
Taksi şoförünün evli ve çocuklarının olduğunu duydum, üzüldüm, şoförün işlediği suç direkt gasp olarak nitelendirildi, cezası çok ağırdı, bana paramı geri iade etme talebinde bulunarak şikayetimi geri almamı istediler.
Gerçekten o an şoförün ailesini düşündüm ve kabul ettim bu talebi, bunun üzerine alınan ifademizi tekrar değiştirdik, yeni ifade verdik.
İfadenin bitimi sonrası taksi şoförü paramı geri iade etmekten vazgeçti ve farklı tavır sergilemeye başladı, beş dakika önce şikayetimi geri çekmem için yalvaran kişi, bir anda değişti, bu durum üzerine polis arkadaşa ifademi değiştirmek istediğimi söyledim, yeniden ifade yazıldı ve olay savcılığa intikal etti.
Bu olay inanın beni çok üzdü, benim üzüldüğüm nokta Türkiye bir turizm cenneti, şirket olarak en yoğun çalıştığımız bir ülke, böyle bir olay, benim başıma gelebiliyor ise, tüm turistlerin başına gelebilir düşüncesi beni çok üzdü.
Ülkenizde bu tür olayların yaşanması sizler gibi duyarlı insanların çalışmalarını gölgeler, otel müdürümüz ve sizin benle yakı nen ilgilenmeniz, örnek bir davranış biçimi.
Sevgili, Alejandro Canellas’ın yaşadığı olay, tüm turizm camiasını ilgilendiren bir konu, beklide bunun gibi birçok olay yaşanıyordur, hepsini görmemiz mümkün değil tabiî ki.
Yazımın başında yazdığım cümle ile son sözümü söylüyorum, nerede resmi makamlar, nerede yetkili kişiler, nerede konunun muhatapları?
Bu Makale 13.05.2011 - 10:27:45 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Yasanan tabii ku uzucu ve yasanmamasi gereken bir olay. Buradaki kurban turizmle ilgili bir kisi oldugu icin turizmci arkadaslarin o kisinin turizmci sone plana cikararak yazmasi da normal. Fakat kime karsi olursa olsun nerede olursa olsun bu gibi suclari onlemek icin yetkililer ellerinden geleni yapmalidirlar. Kisinin 20 milyon dolar veya 20 dolar getirip getirmedigi farketmez.
-
Kültür ve Turizm Bakanlığı bu sorunun çözülmesi için ilgili mercilere baskı yapamaz mı? Bu tür olayların çok olumlu bir büyüme süreci yaşayan Istanbul turizmine ne denli büyük bir zarar verdiğinin farkında değiller mi?
-
Turizm açısından Istanbul' un en büyük sorununun taksiler olduğu yıllardır yazılıp çiziliyor ama bu konunun bir numaralı muhatapları olması gereken Belediye Başkanı ya da Vali'den çıt yok..Bu kente gelen bireysel turistlerin çoğalması misafir profilinin de yükselmesi anlamına geliyor ama bu bireysel turistlerin çok ciddi bir çoğunluğunun Istanbul'la ilgili en büyük şikayeti taksiler. Bu konu uluslararası basında da sıklıkla yer almaya başladı. Yetkilerini kullanmak durumunda olan merciler Prag örneğini incelerlerse sorunu çözmenin o kadar da zor olmadığını göreceklerdir, tabii eğer çözmek istiyorlarsa..
-
cok üzücü bir haber acaba bu tür olaylar başka hangi gelişmiş ülkelerde oluyor,eyer böyle bir sey olsa orda ne yaparlardı yetkililer,gercekten cok tuhaf bir ülkeyiz,taksi lisaslarını iptal etsinler bakalım o zaman bir dağa böyle bir sey yapabilirlermi cok ilkelce bir olay ama kazıklamak bisim halk siporumuz oldu artık her kez bir birini nasıl kazıklarım hesabı peşinde
