TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’dan dikkat çeken açıklamalar

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’dan dikkat çeken açıklamalar
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya, turizmin ve seyahat acentelerinin gündemine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Bakan Ersoy’un seyahat acenteciliğini meslek olarak görmediğini, TÜRSAB’ın ve acentelerin saldırı altında olduğunu öne süren Bağlıkaya, yasayla ilgili olarak ise, “İnşallah sayın Mehmet Nuri Ersoy’un döneminde çıkmaz.” yorumunu yaptı.

Turizm Güncel

TÜRSAB TV’de gazeteci Mehmet Güneli’nin moderatörlüğünde yapılan “TÜRSAB Gündemi” yayınına katılan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bağlıkaya, acente aidatlarından 1618 sayısı yasaya, TÜRSAB etrafındaki derneklerden partilere yaptıkları ziyaretlere ve Bakan Ersoy’un TÜRSAB’a yaklaşımına kadar çok sayıda başlıkta soruları yanıtladı.

Siyasi partilerle yapılan görüşmeler

Siyasi partilere yaptıkları ziyaretlerle ilgili bilgi veren Bağlıkaya, turizm sektörüne ilişkin kendi bakış açılarını ve bundan sonraki döneme ilişkin beklentilerini siyasi partilere anlattıklarını söyledi. Şu ana kadar Ak Parti ve CHP ile görüştüklerini kaydeden Bağlıkaya, diğer siyasi partilerle ve Meclis Turizm Ulaştırma Komisyonu ile de bir araya geleceklerini kaydetti. Bağlıkaya, “Onlara da dertlerimizi anlatacağız ki, konular önlerine geldiği zaman ‘konuyla ilgili bizim görüşümüz nedir, o konunun turizmin içindeki önemi nedir, neleri etkiliyor...’ önceden konuşmuş ve anlatmış olalım.” diye konuştu.

Hiç kimseyi mağdur etmemeye çalışıyoruz”

Dünyanın hiçbir yerinde seyahat acentelerinin Türkiye’deki kadar tüketici ile yüz yüze bırakılmadığını belirten Firuz Bağlıkaya, acentelerin yaşadığı sorunları ve bu sorunların nasıl çözüleceğini Kültür ve Turizm Bakanlığına detaylı olarak bildirdiklerini söyledi.

Seyahat acentelerinden gelen ‘aidat’ sorularına da yanıt veren TÜRSAB Başkanı, yasal olarak aidatları tahsil etmekle yükümlü olduklarını ifade etti. Bağlıkaya, “Biz buna rağmen hiç kimseyi mağdur etmemeye çalışıyoruz. Mesela aidatını ödemeyene taksit yapıyoruz, yapılandırmaya çalışıyoruz, kredi kartıyla öde diyoruz... Ama ‘öde’ diyoruz. Çünkü uzun dönemde bize sıkıntı yaratabilecek bir şey. İkinci bir sebebi ise buranın gerçekten bir geliri yok.” dedi.

Bağlıkaya, ‘acente aidatlarından yeniden feragat edilip edilmeyeceği’ ile ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:

"Yasada tasarısında giriş bedeli 300 bin, aidat 300 lira olsun teklifi var”

TÜRSAB bünyesinde 36 BTK bulunduğunu, bunların kira sekreterya, etkinlik giderleri ile TÜRSAB genel merkezinin çalışanları var, yasayla tanımlanmış bir takım görevleri var.

Biz şu anki bakanımızla birlikte bir yasa teklifi hazırladık. Yanlış anlaşılmasın, biz bir yasa teklifi hazırlayın sunmuş değiliz, öyle bir durum yok. Bakanlıkla birlikte hazırladık. Bakanlıkla birlikte hazırladığımız yasa tasarısı bakanlıktan bize maille geldi, mail kayıtları duruyor.

Orada giriş bedeli 300 bin lira, aidat 300 lira olsun diyoruz. Çıkmadı, ben ne yapabilirim. Bunu TÜRSAB Başkanı teklif eder mi? Ettim. 2020 yılında ‘aidat almayalım’ teklifini yine biz yaptık. Neye rağmen yaptık? 300-400 milyon lira borcu var bu kurumun. Almayalım, idare edelim dedik.

Aidat ödemeyen yüzde 5

Aidatın düşürülmesi için çaba sarf ediyorum ben, düşmüyor. Çok da ısrar etmek istemiyorum çünkü sayın bakanın refleksi şöyle olur; aidatı düşürür girişi yükseltmez. Çünkü belge devrinde öyle yaptı.

10 bin acente içinde aidat ödemeyen 687 kişi. Acentelerin yüzde 6’sı aidatını 2014 yılından bu yana ödemiyor. 2015’ten beri ödemeyen 371 kişi. 2016-21 arası aidat borcu olan 531 kişi. Yani aidat ödemeyenler yüzde 10. Ben de diyorum ki, aidatını ödeyene yüzde 90 arkadaşları düşünün.

Firuz Bağlıkaya

Kültür ve Turizm Bakanı seyahat acenteciliğini meslek olarak görmüyor”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un seyahat acenteciliğini meslek olarak görmediğini ve her fırsatta seyahat acentelerinin aleyhine olacak girişimlerde bulunduğunu ifade eden Bağlıkaya, “Seyahat acenteleri ve Seyahat Acentaları Birliği saldırı altındadır” dedi.

TÜRSAB ve mesleğimiz saldırı altında”

Bağlıkaya, çarpıcı iddiasıyla ilgili şunları söyledi: “Çok ekstrem bir dönem yaşıyoruz. TÜRSAB çok ciddi saldırı altında. Mesleğimiz saldırı altında. Meslektaşlarımızın ekmekleri saldırı altında.

Tur ve transferle ilgili Ulaştırma Bakanlığı’yla mutabık kaldığımız konular, Turizm Bakanlığı’nda takıldı kaldı. UETDS'yle ilgili Turizm Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı arasında protokol yapılacaktı yapılmadı. Biletle ilgili konuda, el insaf 15 senedir hizmet bedeli aynı. Sivil Havacılık'la iletişimde bulunuyoruz, gidip bakanlığa görüş soruluyor, yine bakanlık tarafından destek görmüyoruz.

Kongre sarayımıza Turizm Bakanlığı haciz koymaya çalışıyor”

Meslektaşlarımızın ekmek parasını kazanması tarafında bir sıkıntı varsa ve rutin gelirleri bir şekilde ellerinden alınmaya çalışılıyorsa, bu mesleğimiz saldırı altında demek değil midir? Tur yapamıyorum, transfer yapamıyorum. Havaalanına giremiyorum. İGA, seyahat acentelerini Devletin havalimanına sokmuyor. Havalimanından yolcusunu alamıyor. İki senedir hac-umre yapılmıyor. Kongre turizminin hali malum. Kongre sarayımıza Turizm Bakanlığı haciz koymaya çalışıyor. Bizi oradan tahliye etmeye çalışıyor. Turizmcileri Turizm Bakanlığı kongre merkezinden tahliye etmeye çalışıyor! Daha nasıl saldırı altında olacak. Köşe başında bir dayak yemediğimiz kaldı.

Her yerden gelirlerimizi kısmaya, yetkimizi kısmaya itibarsızlaştırmaya, toplantılarda en sona oturtturmaya...”

Evet mesleğimiz saldırı altında. Seyahat Acentaları Birliği de saldırı altında. Cern Modern diye bir yerimiz vardı. Bakanlık bizden alıp kiracımıza direkt kiraya verdi. Büyük ihtimalle Lütfi Kırdar’ı da bizden alıp bir başkasına kiraya vermeyi planlıyorlar. Şimdi ben bunları üyeye söylemeyeyim mi? Yardım edilmediği gibi her yerden gelirlerimizi kısmaya, yetkimizi kısmaya itibarsızlaştırmaya, toplantılarda en sona oturtturmaya, hiç çağırmamaya… Bunlar saldırı altında demek değil mi? Turizmle ilgili konular konuşuluyor, bizim gazeteden haberimiz oluyor. Her yerden kıstırılıp işlevsiz hale getirip, personel maaşını ödeyemeyen, denetim yapamayan, itibarı olmayan bir yer haline getirmeye çalışıyor. Biz de buna itiraz ediyoruz. Bu itirazları da meslek adına yapıyoruz. Çünkü biliyoruz ki seyahat acentesi olmadan turizm olmaz. Bunu bir türlü anlatamıyoruz. Bunu anlatmak zorundayız. Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin önemini anlatmazsak, bu ülkenin cari açığını kapatan seyahat acentelerinin ve tur operatörlerinin getirdiği turistlerdir demezsek, ekonomiye ve istihdama katkısını anlatmazsak, sanki seyahat acenteleri bir şey yapmıyormuş, bütün yolcuyu oteller getiriyormuş, uçaklar da kendi kendine doluyormuş gibi bir hava yaratılıyor. Bunu böyle görmek cahilliktir. Turizmden hiç haberin yok demektir. Çünkü seyahat acentesi ve tur operatörü olmadan turizm olmaz.”

"Seyahat acenteciliği gereksizdir diyen Bakanımız var"

Sorunun temelinde Bakan Ersoy’un seyahat acenteciliğini meslek olarak görmemesinin yattığını vurgulayan Bağlıkaya, seyahat acentelerinin faydasına olacak girişimlerinin bilinçli olarak engellendiğini ifade ederek, “Biz de mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Yoksa devletin bakanıyla ne haddimize mücadele etmek. Sonuçta bakanlığa bağlı bir birliğiz. Ben bu mücadeleyi üyenin hakkını hukukunu korumak için veriyorum. Açık açık söylüyorum. Seyahat acenteciliği gereksizdir, lüzumsuzdur diyen bir bakanımız var” dedi.

Seyahat acentelerinin aleyhine bir şey istecek değiller”

Değişik alanlarda dernekleşmiş veya sosyal medya mecralarında bir araya gelmiş seyahat acentelerinin TÜRSAB’a etkileri ilgili de değerlendirme yapan Bağlıkaya, “Bunların hepsi benim yol arkadaşlarım. Sıkıntı yok. Biz aramızda bazen kavga da ederiz, münakaşa da ederiz. Bu tip oluşumlar, farkında olarak veya olmayarak üyenin menfaatine olmayan şeyler için uyarı görevi de görüyor. O platformlarda yazılanlar bizim için önemli. (....) İyi niyet çerçevesinde bakıyorum ve bugün bu platform veya derneklerin seyahat acentelerinin aleyhine bir şey isteyeceğini düşünmüyorum. Seyahat acenteciliği mesleğinin aleyhinde bir şey istemeyeceklerse, bir kamu görevlisiyle, bir bakanla ya da cumhurbaşkanı ile görüşmelerinin ne mahsuru olabilir ki...” dedi.

İnşallah yasamız sayın Mehmet Nuri Ersoy döneminde çıkmaz”

Bakan Ersoy’un yasayı çıkarmak için söz verdiğini, ancak bunu yerine getirmediğini belirten bir acentecinin, “Konuyu Cumhurbaşkanımızla görüşmenizde dile getirseniz olmaz mı?” şeklindeki sorusuna ise Bağlıkaya, “Yasayı Cumhurbaşkanımızla görüşmemizde dile getirdim ama bu saatten sonra sayın Mehmet Nuri Ersoy’un çıkartacağı yasada ısrarcı olmak, ‘İlle de çıkart, ne olursun yap’ demek doğru bir iş değil. Neden? Çünkü o yasayı bizim beklentimiz doğrultusunda çıkartmayacağı çok açık. Belge devrini istedik, nasıl çıktığını gördük. O nedenle başka maddelerde aynı ısrarımızı sürdürmüyoruz. Tam tersine şunu düşünüyorum ben; İnşallah yasamız sayın Mehmet Nuri Ersoy döneminde çıkmaz. Çünkü çıkarsa onu düzeltmek için bir daha yıllarca uğraşacağız.



Bu Haber 21.10.2021 - 11:50:00 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Mübeccel Değirmenci 24.10.2021 - 11:29

    Bakanın kendisi hangi iş ve meslekten gelmiş?

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.