Türk tur operatörü olabilmek

Acaba doğru bir zaman mıydı? Tam da sezon ortasında hükumetlerin ödeme veya icra gibi hiçbir sorun yokken el koyması kendi turizmleri açısından da iyi bir hamle miydi?
0
Global turizm sektöründe her şeye rağmen Türkiye hızlı bir şekilde pazardaki yerini almaya gayret etmiştir. Karşısında sektörde güçlü olan ülkelerin yanında dev tur operatörlerine karşı da kendisini kabul ettirmeyi başarmış bir ülkeyiz. İlk mas turizm otelciliği başladığı yıllarda İber Otel grubu ile tanışmıştık ve Türkiyede 11 İber Otel işletmesi vardı. Hepsi de kiralık oteller olan bu grupta da genelde Alman ve Hollandalı yöneticiler çalışmaktaydı. Ancak dış pazarlarda görüldü ki Türkler kısa zamanda işi öğrenip rakip haline geldiler. Öyle ki direk kendi pazarlarında ve ülkelerinde tur operatörlüğüne başladılar. Hatta Rusya'da Türkiye'ye ve Mısır'a operasyon yapan tur operatörlerinin % 70’i neredeyse Türk şirketleri idi.

Zamanla Türkler işi öyle güzel öğrendi ki yapılan otel yatırımları ispanya, İtalya ve mısırı gölgede bırakmaya başlamış hatta son 5 yılda dünyanın lider otelleri denilebilecek kalitede yatırım ve işletmeler türk hayal gücünü gerçekleştirmeye delil olarak sektörde ağırlığımızı fazlasıyle hissetirmektedir. Bu hayal gücü turizmi yöneten ülkelerin hesaplayamadığı bir ışık gibi bir anda şok etkisi yapmıştır. Hatırlayalım; ilk 1989 ve 1993’lü yıllarda almanlar türkiyede mas turizm otel fiyatlarının kolaylıkla değişebildiği ve aksiyonların döndüğünü hissettikleri anda Türk turizmini yönlendiren bir tekelleşme oluşmaktaydı. Fakat 1994’te Ruslar devreye girince ve üstelik Türk tur operatörleriyle durum bir anda değişti ve Türkiye daha da bir önem kazanmaya başladı. Ardından Almanya ve İngiltere türk acente ve operatörlükleri oluşmaya başladı. Turizm pastasında Türkiye bir anda önemli bir yatak kapasitesi ve coğrafya ile gündeme gelince bu da kaçınılmaz idi.

İşte bu noktada ciddi bir rekabet başladı. Hem otel kanadı hem de operatör kanadında Türkler turizmde yer edinmeye başlayınca işin içine İspanyol, Yunanistan, Alman ve İngiliz hükumetleri de girmeye başladı. Sigorta, vergi ve teminat gibi ciddi kanunlarla devletler tarafından durum daha da ciddileştirilmeye başladı. Bu olmalı muhakkak ancak kendileri içine dışarıdan giren operatörlerin devreye girmesinde bazı kanunların da adeta zorlayıcı şartlar olarak gündeme geldiği görülmektedir. Örneğin; kendi havayolu şirketlerinin kullanılmasını sağlamak bir anlamda uçak maliyetlerinin düşürülmemesini sağlamaya çalışmak gibi görünse de normalinde zorlayıcı bir şarttır. Türkiye TL bazında ekonomik kur hesaplamalarına baktığınızda elbette Avrupa için bizim havayolu şirketlerimiz daha ucuz kalıyor. Ama İngiliz ve Alman ekonomisine baktığımızda kendi para birimleriyle nedense pahalı kalıyor olması bu kadar fark yaratmamalı. Uçak maliyetlerinin değişkenliği tamamen uçak filolarının artmasıdır.

İngiltere ve Almanya'da belli olan uçak kapasitesiyle uçmak zorunda bırakıldığında elbette arz talep dengesinde fiyatlar yükseliyor ama Sky, Onur Airlines gibi Türk havayolu şirketlerinin ciddi filo ve slot desteğiyle pazara girmesi elbette bu sefer rekabet ortamını değiştiriyor ve gelen yolcu sayısını bir anda artırabiliyor.

Bu duruma şöyle bakmak lazım; Tüm Avrupa ve Rus ülkelerinde ekonomik durumu iyi olan tatilciler için elbette maliyet sorun olmaz ve tatile mutlaka gelirler. Ancak dünya turizm pastasında her geçen yıl ciddi artış gösteren yatak kapasitesiyle önemli yere sahip olmaya başlayan TÜRKİYE de mutlaka kendi pazarlamasını yapmalı ve bu pazarlamaya göre de belli bir kitleyi çekebilmelidir. Devamlı tatile çıkan yüksek gelirli yolcuların yanında tatile çıkmak isteyip de ekonomik durumu el vermeyen kesimi de bir şekilde getirmenin yollarını elbette aramalı ve Türkiye bu gelir kuşağındaki yolcular için bulunmaz bir fırsat konumundadır. Hem pahalı luxury otellerimiz var, hem de ekonomik otellerimiz mevcuttur.

İşin ekonomik ve rekabet boyutunu bu kadar açıkladıktan sonra bu yıl turizm gelişmelerine baktığımızda tam 3 acente ve tur operatörünün faaliyetlerini durdurduğunu görüyoruz. Rusya ve Ukrayna'da KARYA TUR, İngiltere'de Goldtrail ve Holidaysheds. Holiday sheds bir İngiliz şirketi ki henüz ATOL’a devredilmediğini öğrendim ancak Türkiye"de ortada kalan misafirlerine kendi devleti dahi sahip çıkamadı. Karya Tur ise gerçekten ciddi çalışan ve iyi pax üreten bir yapıya sahipti. Doğrusu Karya turun eksikliği her zaman hissedilecektir. Kaldı ki Rus uçak firmalarıyla uçuluyordu. Ancak Goldtrail gibi yüksek volume yapan bir tur operatörünün eksikliği şu anda ege bölgesini ciddi krize sokmuştur. Antalya"da Karya ve Ege"de Goldtrail şirketlerinin bir anda iptal olan rezervasyonları sezonun top noktasında hem otelleri, hem acenteleri, hem de esnafı ciddi yaralamıştır.

Ege bölgesine online olarak yolcu getiren, HOTELS4U, MEDHOTELS, LOWCOST, ONHOLIDAY gibi İngiliz online acentelerin hemen hemen % 80 misafir portföyü Goldtrail uçaklarıyla geliyordu. Goldtrail uçaklarının iptal olması sadece Goldtrail değil tüm bu şirketleri ciddi etkilemiş dolayısıyla otellerde de muazzam bir iptal ve NO SHOW trafiği üretmiştir. Rus pazarında da zaten benzer bir pozisyon aynı anda yaşanınca otellerin doluluk oranları bir anda % 40 gerilemiştir. Fiyatlar % 35 hatta % 50 seviyelerinde düşürülmüştür. Bazı esnaf ve shoping sahipleri şimdiden dükkanlarını kapatmış, mevcut kapasiteye göre de sezon başında planlamasını yapan transfer ve otel ve kiracı işletmeler bir anda zarar noktasına gelmişlerdir.

Acaba doğru bir zaman mıydı? Tam da sezon ortasında hükumetlerin ödeme veya icra gibi hiçbir sorun yokken el koyması kendi turizmleri açısından da iyi bir hamle miydi? Şu anda İngiltere"de ciddi bir imza kampanyası oluşmuştur. Ekonomik olarak tatil yapmaya çalışan kesim, İngiliz hükumetine 300 £’a ne güzel gelip giderken şimdi 600 £’a Thomas Cook’a mı bizi mecbur bırakıyorsunuz şeklindeki sorunun altına atılan imzaların cevabını doğrusu ben de merak ediyorum. Rekabetin maalesef haksız yönü budur.

Peki Türk hükümeti ne yapmaktadır? İşte böyle bir durumda asıl ortada kalmakta olan ne yapacağını bilmeyen yolcular var ise tam zamanıydı bence Türkiye"ye tatile gelen misafirlerin Türkiye Turizm Bakanlığı garantisi olduğunu göstermek. Hatta uçak kaldırmak, transferlerini yapmak gibi hamleler için doğru zaman idi. Peki Avrupa ve Rusya"da bu tür milliyetçi yaklaşımlar olurken kendi firmalarının kullanılmasını sağlamaya çalışırlarken bizim Türk firmaları neden tek başına bırakılmaktadır?  Yıllardır TUI’nin bir dünya devi haline gelmesini sağlayan Alman devletidir ve merkez bankasının sahibi olduğu bir şirket idi. Yine yıllardır Thomas Cook İngiliz devleti partnerliği altındadır. Kendi uçak filolarını kurmuşlar ve güçlendirilmişler. Peki çözüm ne olmalıydı?

Türk hükumetinin burada yapabileceği en önemli atak şu olmalıydı. Tarifeli seferler yapan THY’nin yanında bir de bol uçak filosu olan charter seferler için bir yan şirket kurmalıydı ve sadece türk acente ve tur operatörlerinin kullanımına açmalıdır bu. Nasıl Rusya benim ve İngiltere enim uçaklarımla uçmanız gerekiyor diye Türk şirketlerini bir anlamda zorluyor ise Türk devletinin sahibi olduğu uçak firmasını acaba politik yönden karşılarına alabilirler mi? Rus, Alman ve İngiliz devletlerinin görüp de bizim Türk devletimizin göremediği nedir? Yalnız kaldığı nedir?

Sanırım bu anlatmaya çalıştığımı en iyi dış pazarlarda uğraş veren Türk tur operatörleri anlayabilir.

Bu Makale 02.08.2010 - 14:23:39 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Ahmet Erdem 27.07.2010 - 11:51

    Zaten temmuz ayında acente batması çok zordur. Bunda bir iş var. Goldtrail'i olmadık zamanda bitirmek demek tüm online acenteleri bitirmek demektir. Bu elbette ingilterenin en büyük tur operatörünün işine yarıyor ve tamamen politik kokuyor.

  • Meral Sever 24.07.2010 - 05:53

    Genel ve özel bir anlatım. Türk rivyerasındaki gücümüz kendi operatörlerimizin olmasıyla daha da artacaktır. Ama burada da belirtildiği gibi devlet desteği şart.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.