Turizm merhabası

Her şeyden önce, kocaman bir Merhaba. Bundan sonra haftada bir sizlerle birlikte bu köşede birlikte olacağız.
Umarım birlikteliğimiz uzun sürer. Eğlenceli olacağını umduğum bu birlikteliğin, hayattaki diğer bütün birliktelikler gibi emek istediğini biliyorum. Sizlere bir şeyler söylemek için daha çok şey okumam, belki daha farklı düşünmeye kendimi zorlamam lazım. Elimden geleni yapacağım, umarım sizlere küçük de olsa bir katkım olur.
 
Burada yazı yazmam istendiğinde turizm sitesinde ben ne söyleyebilirim diye düşündüm. Sonra aklıma bazı eski turizm ders kitapları geldi. Başka alanlardaki ders kitaplarını neredeyse bire bir kopyalayıp, her şeyin önüne bir turizm kelimesi yerleştirmek suretiyle hazırlanmış ders kitapları. Örneğin, “Ekmek Alımı” kitabı olmuş “Turizm’de Ekmek Alımı” gibi. Bu değişim sadece başlıkta değil, kitabın içinde de devam ediyor. Ben de bu yaklaşımı burada devam ettirmeyi düşünüyorum. Yazdığım yazıların başlıklarında ve başladığım her paragrafta ilk kelimenin “turizm” olacağını size bildirmem lazım. Siz okurken, anlam bozukluğuna engel olmak için turizm kelimelerini atlayarak okuyabilirsiniz. 

Şaka bir yana, dünya değişiyor, dönüşüyor. Bu değişimin sadece turizm alanında değil, bütün sektörlerdeki işletmeler üzerine etkileri var. Bazılarına küçük, bazılarına çok büyük ama etkilenmeyen bir sektör, bir işletme yok. Çünkü her şeyden önce nihai tüketici değişiyor, istekleri, ihtiyaçları, dünyanın hiçbir döneminde olmadığı kadar çabuk değişiyor. Sadece bu kadar da değil, finansman, yönetim gibi süreçler de değişiyor. İşte burada ben size bu konulardaki fikirlerimi ve bilgilerimi aktarmaya çalışacağım. 

Söylediğim gibi benim için hiç kolay olmayacak, ama çalışacağım. Neden dertsiz başıma dert aldığımı da size söylemek isterim. Geçenlerde, akademik açıdan başta olmak üzere her şeyiyle takdir ettiğim genç bir meslektaşım bana “idolümdünüz” dedi. İfadedeki geçmiş zaman vurgusuna çok takılmadan, nasıl koltuklarım kabardı, ne kadar mutlu oldum anlatamam. Ama biraz düşününce bunun beni nasıl bir sorumluluk altına soktuğunu ve hiçbir zaman idol olmak istemediğimi fark ettim. Ben de diğer insanlar gibi takdir edilmek, beğenilmek isterim kuşkusuz. Ama bu çok fazlaydı benim için. Halbuki ben hayatım boyunca televizyonlarda spor (futbol) yorumcusu olmak isterdim. Tek işim, bütün maçları seyretmek ve arkasından sorumsuzca konuşmak olabilsin diye. Burada işin maç seyretmek olmasının güzelliğini hepiniz fark etmişsinizdir ama asıl belirleyici kelime “sorumsuzluk”. Buradaki işim de bir açıdan buna benziyor. Tamam, maç seyretmek zorunda değilim, ama sorumsuzca yazabileceğim. Bu fırsatı nerede bulduysam kaçırmamaya çalıştım, burada da bir istisna yapamadım. Sevgili genel yayın yönetmenimiz Eda Hanım yaz dedikçe yazıp, sus dedikçe susacağım. Bu yolculukta benimle olanlara, olacaklara tekrar kocaman bir merhaba. 
 

Bu Makale 24.06.2014 - 15:34:10 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Candan Ölçer 08.10.2014 - 04:55

    Hoşgeldiniz hocam. Katkılarınızın büyük olacağına inanıyorum.

  • Tekin 12.06.2014 - 02:17

    Hoşgeldiniz hocam.

  • Barış Sağlık 10.06.2014 - 11:14

    Akademi cephesinden turizmin değerlenirileceğini anladığım yazılaınızı sabırsızlıkla bekliyoruz. Siz de hoş geldiniz

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.