Tehlikeli viraj

Son 1,5 – 2 yıl içinde turizm endüstrisinde bir duraklama seziliyor.

2000-2008 arası oluşmuş olan ivme durmuş durumda. Hatırlayalım o dönemde yapılan
yatırımlar, tartışmalar, planlar, yeni oluşturulmaya çalışılan bölgeler bugün gündemimizde
değil.

Elbette belli bir dönem konsolide olmak, şöyle bir durup bakmak ve yeni stratejiler oluşturmak için gerekli. Ancak bu durgunluğun uzun süre alması dış rekabeti tekrar hareketlendirebilir.

Bu durumu şuna benzetmek pek yanlış olmaz. Bir futbol takımı ilk çeyrekte büyük baskı kuruyor, golü hatta golleri buluyor. Daha sonra doymuşluktan ve skoru korumak isteğinden hızı kesiyor. Bu arada rakip takım bir iki pozisyon bularak cesaretleniyor,hatta bir tane atıyor ve oyun son dakikaya kadar azap haline dönüşüyor.

İşte bu olmamalı.  

Bunu engellemek için yapılması gereken birkaç net önlem var.

1    Turizm strateji planı yeniden gözden geçirilmeli ve yeni oluşan şartlara göre revize
    edilmeli.

2    Renovasyon dönemine giren oteller yeni fizibileteler hazırlamalı. Uzayan geri dönüş süreleri yatırımcılar tarafından kabul edilmeli. İspanya, Yunanistan ve İtalyanın
    içine düştüğü uzun zaman renovasyon ertelemeleri hatasından uzak durmalı.
    Renovasyon yapmak isteyen yatırmcıya bir dönem vergi avantajı sağlanmalı.

3    Yeni turizm bölgeleri daha aktif ele alınmalı. Mersin, Antakya arası Türkiyenin
    en gelişmeye en müsait yeni alanlarıdır. Mevsim avantajı, kış turizmine yatkınlıkları
    golf turizmine uygunlukları ile bu bölgelerin Akdeniz çanağındaki şansları çok yüksek
    gözüküyor.

4    Son toplantıya katılamadığım için Başbakanın konuşmasından yapılan alıntıyı toplam
    konuşmadan soyutlayarak yorumlayamak istemem. Ancak eğer bu paragraf doğru ise
    pek serbest piyasa ekonomisi içinde mantıklı gözükmüyor.

    Paranın yatırıma dönüşmesi için geri dönüşünün hesabı zaten bu ekonomik modelin
    ana konusu. Hayır işi yapacaksak okul açalım falan.

    Bitlise yatırım isteniyorsa ( ki özünde doğrudur )   o zaman o bölgeyi devlet olarak teşvik edeceksin. Adama bazı kolaylıklar sağlıyacaksın. O zaman gider. Aman efendim zaten bi ton kazanıyorlar, vur abalıya mantığı olmaz.

    İddia ediyorum. Bugün turizmden gerçek para kazanan yatırımcıların sayısı toplamın 10% unu bulmaz.

5    Deniz, kum , güneşten kurtulalım deniyordu. Ne oldu? Şu anada kültür hazinelerimizin
    durumu ne kadar ele alınmıştır?
    Sadece imaj reklamlarında üzerinden dansöz uçurarak olmuyorki.
    Gidin bakalım Aspendosa. Otopark derdinden mi başlarsın, üstüne hücum edip birşeyler satmaya çalışanlardanmı kurtulursun, karnın acıkınca bulduğunun kalitesinimi yutarsın bakalım?

    Bu konuda ilgi eksikliği mi, parasızlık mı var bilmiyorum. Bildiğim birşey var.
    Hala satabileceğimiz kültürün yarısı toprak altında. Üstünde olanda harap olup gidiyor. Hiçbirşey olmuyormu? Oluyor. Oluyorda kağnı hızı ile oluyor.


6    Belki turizmciler hep istiyor gibi bir anlayış oluştu belkide. Evet istiyorlar. Bu 25 milyar dolar havadan gelmiyor. 50 ye çıkması içinde bazı şartlar var. Çıktığı gün
    bundan hem yatırımcı hemde devlet yarar görecektir. Bu istihdam demektir, bu vergi demektir, bu toplumlar arası kültür alışverişi demektir, bu gelişme demektir.
    Öyleyse  neden en pahalı yiyeceği biz alıyoruz? Neden en çok parayı içkiye biz veriyoruz? Neden dünyanın en pahalı enerjisini biz kullanıyoruz? Neden her fırsatta
    ecri misillerle biz karşılaşıyoruz?
    Aklın yolu bir. Burada desteğe ihtiyaç var. Aksi taktirde ivmenin tekrar harekete
    geçmesini sağlamak zor.
    Para maalesef emirle yönlenmiyor. Arttığı yere akıyor.

7    Tüm kıyı kanunun, SİT alan tariflerinin, çevre kanunlarının yeniden elden geçmesi
    gerekiyor. Herzaman ki gibi tekrarlıyorum. Hedef talan, gasp veya aşırı istekler değil.
    Madem Türkiye 40 yıl önceki anlayış ve kavramları ve bunlarla ilgili kanunları değiştirebiliyor ve değişmesi gerektiğine inanıyor. O zaman bu turizm içinde geçerli
    olmalı.

7    Elbette herşeyi devletten beklemek yanlış. Artık yatırımcılarında şu meşhur çeşitlilik
    konusunu ciddi bir şekilde ele almaları,  eski cesaretlerini tekrar kazanmaları ve
    dönüş beklentilerini yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor.     

Bunların bence acil ele alınması ve bir an önce tartışmaya açılması gerekli.
Ancak o zaman 3. Golü de atarak rakiplerin gardını tam düşürebiliriz.
Şampiyon kolay olunmuyor.
Yoksa bir bakmışın ki,- bu Bursa da nereden çıktı- demeye başlamışsın.

Hepinize sağlıklı , başarılı ve mutlu bir 2011 dilerim.



Bu Makale 01.01.2011 - 11:07:26 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.