Muhasebe işletmenin canıdır, ruhudur

İşletmelerde yapılacak veya yapılması gereken işleri üst yöneticilere ve işletme sahiplerine söyleyen; işletme (faaliyet) bütçeleridir. İşletme bütçelerinin şekli, formatı sabit değildir.

Her iş ve işyerinin özelliklerine göre farklı olabilir. Bütçenin formatı, şekli; nihai kararları verecek olan üst yönetimin ve işletme sahiplerinin yönetim tarzları, ihtiyaç duyacakları bilgiler, vs. istek, arzu ve görüşleri de dikkate alınarak muhasebe müdürü veya mali işler müdürü tarafından hazırlanır. Bütçenin dışında yine üst yönetime ve işletme sahiplerine, bütçeye nazaran yapılan işleri söyleyen faaliyet raporlarıdır. Genellikle önceden hedeflenmiş, yapılacak işlerle, gerçekleşen, yapılan işler yan yana koyularak  duruma bakılır, değerlendirilir, gerçeleşme durumuna göre hedefler yeniden gözden geçirilerek yeni hedefler belirlenir (revize edilir), veya hedefler, öngörüler, gerçekleştirmek için olduğu şekliyle bırakılır. 
 
Gerçekleşen işleri gösteren faaliyet raporlarının ne şekilde olması gerektiği, tamamen işin özelliği ile alakalı olup, yöneticilerin bütçeye nazaran gerçekleşmiş durumu geniş bir açıyla görebilir, yorumlayabilir, değerlendirebilir ve gidişat ile ilgili kararları hızla alabilir nitelikte olmalıdır. Kısaca faaliyet raporları ve maliyet raporları karmaşık olmaktan uzak ve kolay anlaşılır olmalıdır. 
 
Bütçe ile yapılacak işleri planlayanlar, tasarlayanlar, işin başındaki operasyonel yöneticilerdir. Bütçeye nazaran gerçekleşmiş işleri ise bir faaliyet raporu şeklinde ortaya koyması gerekenler ise muhasebe müdürleri veya mali işler müdürleridir. 
 
Muhasebe veya mali işler müdürleri dönemsel olarak bütçeye nazaran gerçekleşmiş işleri bir faaliyet raporu haline getirebilmeleri için mutlaka Muhasebe biliminden yararlanmaları gerekir. Bilindiği üzere muhasebe müsbet bir bilimdir, dünya üniversitelerinde ana bilim dalıdır, bilim olmasının yanında muhasebeleştirme tekniği olarak aynı zamanda bir sanattır da... Dolayısıyla bakkal defteri hesabıyla bütçeye nazaran faaliyet raporlarının ortaya koyulamayacağı bir gerçektir. 
 
Nasıl ki, her mesleğin icra edilişinde, yapılışında, ustadan ustaya farklılık görüleceği gibi Muhasebe biliminin icra edilişinde de ustadan ustaya farklılık görülür. Yöneticilerin bütçelediği işlerin ne şekilde gerçekleştiğinin hızlı bir şekilde ortaya koyulması doğrudan doğruya Mali işler yöneticisinin ustalığıyla ve kabiliyetiyle alakalıdır. Her zaman söylediğimiz gibi bir kez daha ifade edelim; Kimi, muhasebeyi kasabın satırı gibi; Kimi de samurayın kılıcı gibi kulanır.  Dolayısıyla bu kullanım, o mali işler yöneticisinin bilgi, beceri, kabiliyet, muhasebeleştirme tekniği ve hesaplara hakim oluşu ile doğrudan alakalıdır diyebiliriz. İlaveten şu da çok iyi anlaşılmalıdır; Her mali işler yöneticisi muhasebe tekniği olarak aynı kabiliyette olamaz. Olması da beklenmemelidir. 
 
Yukarıda da değindiğimiz gibi, bir muhasebe müdürü veya bir mali işler müdürü en başta muhakeme kabiliyeti yüksek biri olmalıdır. Çünkü hesabını tutacağı işletmede yapılacak veya yapılmakta olan işlerin akışını çok iyi anlayabilmeli ve bunu hesaba dökebilmeli yani işin hesap planını olması gerektiği ve de profesyonel/sahip yöneticilerin de isteklerine cevap verecek şekilde oluşturabilmelidir. Bu kısım ezbere iş yapan muhasebe/mali işler müdürleri için işin en kolay yanıdır; onlar daha önce çalıştıkları işletmelerden kopya çekeceklerdir. Ezbere iş yapmayan, işi ve yöneticilerin arzu ettikleri bilgi isteklerini analiz ederek çalışan muhasebe ve mali işler müdürleri için ise, işin üzerinde düşünüp kafa patlatmaları gereken en zor yanıdır bu kısım. 
 
Ezber çalışan muhasebe/mali işler müdürleri, bulunduğu işletmelerde ne sağlıklı hesap planları oluşturabilir, ne sağlıklı işletme bütçesi hazırlayabilir, ne de sağlıklı bir muhasebe sistemi kurulabilirler. Dolayısıyla ezbere çalıştıkları için, ezberledikleri şeyi yaptıkları için, yöneticileri de sağlıklı bir şekilde destekleyemez, ezberlediklerinin dışına çıkamadıkları için de işletme yöneticileriyle sürekli çatışma halinde olurlar. Çünkü ezberlediklerini dayatırlar, çünkü ellerinden başkası gelmez. Tabi bu durum da işin başındaki yöneticiyi olumsuz yönde etkileyip, işinden dahi edebilir. Bu yüzden bu gibi durumlarda yöneticilerin sessiz kalıp durumu kabullenmesinden ziyade, durumu yansız bir şekilde objektif olarak ortaya koyup, yeterince desteklenemediklerini, işletmede yönetimi destekleyebilen, yönetime istendiği şekilde ve hızlı bilgi akışı sağlayabilen bir muhasebeci ve muhasebe düzeni olmadığı konusunda işletme sahiplerine açıkça ifade etmeleri ve çözüm için çaba göstermeleri gerekmektedir. Aksi halde daha önceki yöneticiler gibi, bu durumdan en çok zararı kendileri ve işletme sahipleri görür. Çünkü sık sık yönetici değiştirmek zorunda kalırlar ve işler standartlaşamaz. Karmaşa ve kargaşa işletme kapanıncaya kadar sürer gider. Bu durum tabidir ki arzulanan bir durum değildir. Hiç kimse işletmesinin bu gibi durumlara düşmesini istemez. İstemez ancak işletmeyi o durumlara getiren sebebleri de yeterince araştıramaz, anlayamaz. Şurası bir gerçek ki işletmenin batışını hazırlayan nedenlerin %40-45 i, hazindir ki ehil bir muhasebe / mali işler müdürlerinin olmayışına ve dolayısıyla işletmede sağlıklı bir muhasebe sisteminin olmayışına dayanır. 
 
Yirmibirinci yüzyılın başlarında olduğumuz şu günlerde artık muhasebe biliminin, işletmenin sadece vergilerini hesaplamaya yaramadığı, işletme sahip ve yöneticilerince çok iyi anlaşılmalıdır. 
 
Muhasebe işletmenin canıdır, ruhudur.. Can çıktımı, ruh gittimi beden de çürümeye başlar. 

Bu Makale 09.04.2012 - 16:38:32 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • suayla 06.11.2017 - 07:58

    Merhabalar muhasebe hedefleri ve amaçlarına 5 amaç 5 hedef hazırlamam gerek yardımcı olurmusunuz

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.