Korkuyorum

Hiçbir gün siyasi bir yazı yazmayı düşünmedim.
 
1942 baharı. Selam olsun yaşamak, işte ben geldim.
 
Bombalar,savaşlar içinde bir dünya. 53 milyon insanın bir hiç uğrana öldüğü bir dünya. Seçimle halkının oylarıyla iktidara gelen bir adamın hayallerinin neden olduğu 2. Dünya Savaşı'nın yaşandığı bir dünya.
 
Bir nüfus cüzdanım var. T.C. vatandaşı Artun Çağlayan.

Mutluyum, bazen hasta, bazen tok bazen aç. Nüfus cüzdanı ne işe yarar diye sorarsanız. Benim bildiğim ekmek almaya yarar. Savaşta ölmektense karneyle ekmek yemeği işte ilk öğrendiğim yıllar.
 
Zaman nasıl da geçiyor çabucak..
 
1960 Mayıs'ta Kızılay Meydanı'nda 555K’yı yaşadım. 27 Mayıs günü sabah 05:00'te yine Kızılay'da Ulus Sineması önündeydim.

Talat Aydemir olayında; Ankara radyosu önünde opera önünden gelen Aydemir taraftarı tepeden tırnağa silahlı askeri birliklerle, Sıhhiye tarafından gelen hükümet taraftarı (Lütfen bunu durumu anlatabilmek için yazılmış bir deyim olarak alın) tepeden tırnağa silahlı askeri birliklerin birbirlerine nasıl adım adım inanç ve inatla yaklaştıklarını gördüm.
 
Türk Hava Kurumu önünde bir albayın silahlarını usulca yere bırakarak Aydemir birliklerine doğru elleri havada yaklaşmasını ve aynı biçimde opera binasın önünden bir albayın silahlarını usulca yere bırakarak yaklaşan albayı karşıladığını sessizce ama umutla izledim.
 
İki albay konuşurken zaman durmuştu. Saat durmuştu.  Havada umudun ve sevginin kokusu vardı sadece.

Şu anda da inanın gözyaşlarımı tutamıyorum. İki albayın gözyaşları içinde kucaklaşması askerlerin orada bulunan insanların gözyaşları içinde sevgi ve umutla kucaklaşmalarının bir iç savaşı nasıl önlendiğine tanık oldum. 

68 olaylarında Ankara Hukuk Fakültesi'nde öğrenciydim. Rahmetli Uğur Mumcu, Çenk Koray ve diğer güzel dostlarım ve güleç yüzlü sınıf arkadaşlarım vardı. Mülkiye'nin eniştesiydim.

12 Eylül öncesi, Ankara sokaklarının nasıl bölündüğüne, nasıl taksim edildiğine, insanların bir başka bölgeye geçerken endişe içeresinde yürüyüşüne tanık oldum.
 
Türbanın başörtüsünden çıkıp siyasi simge oluşuna tanıklık ettim. 
 
Siyasi partilerin kapatılma davalarını inceledim.
 
Muhtıralar okudum.

Sincan'da tankların yürüyüşünü duydum.

70 cent'e muhtaç olduğumuz ama karnımızın tok olduğu günleri yaşadım.

Tele misafircilik oynayıp ve cumartesi akşamları televizyon izledik. 
 
PKK terörün yarattığı sivil, asker, polis her yaşta insanımın, canımın kalleşçe pusularla şehit edilişini içim parçalanarak yaşadım.
 
Ülkemin denizlerinde dolaştım, insanını, yüreği sevgi dolu insanı dini, kökenini, inançlarını hiç sorgulamadan çok hem de çok sevdim. 
 
72 yaşındayım. Güneşimizin etrafında 72'inci turdayım. Yaşam okulunda çok şey öğrendim. Hatalar yaptım, hayat bunların bedelini elbette ödetti bana. İnanın o hatalarım da, bana çok şeyler öğretti. Evet; hatalarımla gurur duyarım. Onlar benim yaşamımın bir parçası.
 
İnsanlara, ülkeme hizmet etmeye çalıştım. 

İki çocuğumla her zaman gurur duydum. Ülkemin genç insanlarını sevgi ve gururla izliyorum. Elbette yanlış ve hatalı bulduklarım da oluyor. 

Bazen ben de kızıyorum işte.

Ama hiçbir gün siyasi bir yazı yazmayı düşünmedim.

Sayısını hatırlayamadığım pek çok başbakanım oldu. Pek çok siyasi parti oldu. Son 10 yılda yüc  Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde salı günleri yapılan grup toplantılarındaki kin ve nefret dolu parti başkanları konuşmalarından utandım. Evet, utandım.
 
Gezi olayları; bu vatan ve insan sevgisi ile dolu yürekleri olan yürekli insanlar. Polisimin onları koruması gerekirken yapılanlara dilim söylemeye ve elim yazmaya ermiyor.

Ve Sayın Başbakanım Erdoğan… Oy vermedim. Doğru, ama benim Başbakanım işte. Saygım var mı? Elbette var. Yapılan doğrular ve hatalar elbette var. Yaşamın kuralı bu… 
 
Söylediklerinden beğendiklerim, 'bravo' deyip, alkışladıklarım da var. Bu kadar da olmaz dediklerim de…

Ve Başbakanımın dün İstanbul Atatürk Havaalanı'nda kendine karşılayan insanlarıma ve ülkemin tüm insanlarına söyledikleri... Hem de gecenin yarısında söyledikleri.
 
72 yıl sonra. Evet, 72 yol sonra BUGÜN KORKUYORUM…..

Ülkemin, ülkemin sevgi dolu insanlarının, evlatlarımın genç kardeşlerimin geleceğinden KORKUYORUM….

KORKUYORUMMMMMMMM hem de çok korkuyorum BAŞBAKANIM..

Saygı ve sevgilerimle…
 

Bu Makale 07.06.2013 - 16:39:22 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.