Erkan Yağcı Antalya’nın turizmde 2022 hedeflerini açıkladı

Erkan Yağcı Antalya’nın turizmde 2022 hedeflerini açıkladı

AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, 2022 sezonuna ilişkin beklentilerini TurizmGüncel’e anlattı. Yağcı, Antalya’nın 2021’deki başarısına dikkat çeken Yağcı, 2022 hedefini de açıkladı.


Savaş Daş - TurizmGüncel

2021 senesini geride bırakan turizm sektörü, 2022 senesine odaklanmış durumda. Sektörde temkinli bir iyimserlik hakim. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı da temkinli iyimser olan turizmciler arasında. 

2021’in de tamamen pandeminin şekillendirdiği bir yıl olduğuna dikkat çeken Erkan Yağcı, salgının gölgesinde yapılan turizmi, turizmin en iyi yılı olan 2019 ile karşılaştırmanın doğru olmadığını söyledi. Buna karşın referansın halan 2019 sayıları olduğunu ifade eden Yağcı, “2021 yılını hep iyileşme yılı olarak görüyorduk. 2020 yılında o şoku yaşadık. Nasıl turizmi başlatacağımızı düşünüyorduk. 2020 yılında edindiğimiz deneyimlerler 2021 için çalışmaya başladık. Bizim öngördüklerimizi deneyimlediğimiz bir sezon oldu. Ben hep şunu söylüyordum: Tahmin edilmesi zor olan bir dönemi yaşadık.” dedi.

“Sezon haziran ortasında açıldı”

2021 sezonuna geç (haziran ortası) başlanmasına, pandeminin nedeniyle destinasyonların sürekli açılıp kapanmasına ve misafirlerin endişelerine rağmen Antalya’nın yılı 9,1 milyon turistle kapattığını kaydeden Erkan Yağcı, “Güven algısı tüketicinin aklındaki bir numaralı unsurdu. Türkiye ve Antalya güvenli turizmle ön plana çıkan destinasyonlardan oldu. Antalya olarak 9 milyon 100 bin rakamıyla yılı kapatmış olacağız.  Pazar dağılımlarını ocak ayında açıklandığında göreceğiz ama tekrar Ruslar birinci olacak. Ukrayna, Almanya, Polonya gibi pazarlar öne çıkacak. İngiltere her ne kadar geç açılmış olsa da Ekim ayından itibaren bir hareketlenme oldu. 2022 yılını değerlendirirken İngiltere’yi daha net konuşacağız. 2022 yılında bizim için özel bir pazar haline gelecek.” diye konuştu.

“Hem tüketiciye hem tur operatörlerine güven verdik”

2021’de seyahat kısıtlamasının kaldırıldığı ülkelerden Antalya’ya dönük anında talep oluştuğunu belirten Yağcı, bunun da 2022’de umutlu olmak için önemli bir neden olduğunu söyledi. Yağcı, “2020 yılında 3,5 milyon rakamını düşünürsek bir sezonda 9 milyona çıkmak gerçekten önemli. Güvenilir turizm yapmanın ve çıkan vakayı yönetmenin ne kadar önemli olduğunu herkese gösterdik. Hem tüketiciye hem tur operatörlerine o güveni verdik.” değerlendirmesini yaptı.

“Dünyada turizm hareketi olduğunda en şanslı destinasyon Antalya olacak”

2020 ve 2021’de elde ettiği tecrübeyle Antalya’nın 2022’ye de önde başlayacağını söyleyen Erkan Yağcı, Omicron varyantı nedeniyle dünya genelinde zorluk yaşansa da, bahar aylarına doğru vakaların tekrar inişe geçeceğini dile getirdi. Yağcı, “Bahar ayına doğru tekrar vakalar azaldığında ve destinasyonlar açıldığında dünyada bir turizm hareketi olacaksa Antalya buradaki en şanslı ve en başarılı şehirlerden biri olacak. Sektöre olan inanç son derece yüksek. Turizmin Türkiye için ne kadar önemli olduğu hem kamu hem özel sektör nezdinde de çok iyi anlaşıldı.” ifadelerini kullandı.

Peki Antalya’nın rakip destinasyonlara kıyasla daha iyi bir performans göstermesinin altında yatan neden ne? Fiyat-kalite dengesi mi, yoksa güvenli turizm mi?

“Bu dönemdeki talep fiyatla yaratılacak bir talep değildi”

“Pandemi hayatımıza girdiğinde çözülmesi gereken en önemli sorun güvenli turizmdi. Kişi gittiği destinasyonda bir zorluk yaşar mı, Korona olursa bu durumda ne yapacak gibi sorular vardı. Bu noktada dünyada en net çizgileri çizen destinasyonların başında Türkiye geldi. Güvenli turizm algısıyla bu başarının elde edildiğini düşünüyorum. Bu dönemdeki talep fiyatla yaratılacak bir talep değildi. Siz istediğiniz kadar fiyatları düşürün, bir ülke size sınırını açmıyor ya da karantina koşullarını yumuşatmıyorsa fiyat düşürmeniz bir şey şifada etmez.”

“Turizmin büyüyen bir sektör olduğu gerçeğini pandemi de değiştirmeyecek”

Yağcı, “2022 de 2021’e göre nasıl bir fark oluşacağına” ilişkin soruya ise, “ Turizmin büyük bir sektör olma özelliğini pandemi de değiştirmedi. Turizm sektörü yeniden büyüyecek ve bunu pandemi de değiştiremez. Çünkü vakalar azalıp kısıtlamalar gevşetildiğinde sektör hemen büyümeye başlıyor. İnsanlar daha bilinçli ve artık çağımızın geldiği noktada tatilin yaratmış olduğu fizyolojik ve psikolojik etkiyi biliyorlar. Dolayısıyla tatil bir ihtiyaç artık. Bu talep bekletilmiş olsa da hala duruyor. İnsanlarda artık gittiği yeri deneyimlemek öncelikli oldu. Deneyime sahip olmak artık yeni bir trend oldu. Bu tatil ihtiyacı devam edecek. Geçen sene delta varyantı vardı. Kapanmalar oldu sonra tekrar kontrol altına alındı. Tatil ihtiyacı kendini gösterdi. Bastırılmış talep birden uçtu. Hem aşının hem de ülkelerin aldığı güvenli turizm sertifikalarıyla insanlar geldi tatillerini yaptı.” yanıtını verdi. 

“Çok sert kapanmalar olacağını düşünmüyorum”

Omicron varyantına yayıldığı şu günlerde dünyada açılma ve kapanmaların olduğuna dikkat çeken AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, sezona doğru salgının yeniden kontrol altına gireceğini vurguladı. İki senedir yaşananlar nedeniyle temkinli bir iyimserlik içinde olduklarını söyleyen Yağcı, açıklamalarının devamında şu noktaların altını çizdi:

“İnsanlar 2022’de de tatile çıkacaklar”

Bu sorunla yaşamaya alıştık. Bu sorunun nasıl çözüleceği noktasında bilimin bize sunduğu aşı var. Aşı ve alacağımız önlemlerle bu dönemi atlatacağımızı düşünüyorum. 2022 yılı için ben temkinli iyimser taraftayım. İyimseriz ama şu anki gerçekleri de görüyoruz. Buna göre de önlemimizi alıyoruz. Tüketici de bunu görüyor artık.  2020’de de tatile çıkan insanlar oldu. 2022’de de tatile çıkanlar olacak. İnsanlar neyi nasıl yaşadıklarını çok iyi biliyor. Bunun altında yatan en büyük etken de aşı.

1 (1)

2019’un yüzde 85’ine ulaşmamız mümkün” 

2021 yılında erken rezervasyondan çok son dakika rezervasyonların artacağını düşünmüştük. 2022 yılının erken rezervasyonla son dakika satışlarının bir kombinasyonu olacağını düşünüyorum. Erken rezervasyon başladığında özellikle İngiltere pazarında talep olduğunu gördük. 

2022 yılında Antalya’nın 2019’un yüzde 85’ine ulaşmamız veya üzerine çıkmamız mümkün. Bu rakamlar gerçekçi ve erişilebilir rakamlar. 2022 için iyimser olmamız için nedenler var. Öncelikle biz tur operatörlerinin hemen hemen hepsiyle görüşüyoruz. 

“Aşılama artıyor”

Birincisi yaptığımız görüşmelerde, hemen hemen hepsinin Türkiye ve Antalya kapasitesini artırdığını gördük. İkincisi özellikle bastırılmış, bekleyen ve ertelenmiş bir talep var. Üçüncü nokta aşılama. Dahası, bize turist öneren ülkelerde ve bizde de aşılama artıyor. Şu an bilimsel açıdan baktığımda da bu hastalığa karşı en büyük silahımız aşı. 

Bu nedenlerle 2019’a yakın bir rakama ulaşacağımızı görüyoruz. Akdeniz ülkelerine ciddi bir talep var ve Akdeniz’de parlayan yıldız da açıkça Türkiye ve Antalya. 

“Türkiye ve Antalya dünyada marka”

Hem ülke olarak Türkiye ve biz de bir destinasyon olarak yani Antalya olarak turizmde bir marka olan şehiriz bunu da kabullenmemiz lazım artık. Bunu da gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. 50 milyonu geçen Türkiye ve 15 milyonu geçen Antalya dünyada artık marka ülke ve şehirdir. Bu da bizim 2022 için iyimser olmamızı sağlıyor.

İnsanlar artık hem kaliteye hem de değer algısının katma değeri yüksek olan işletme ve otellere daha fazla para harcamaya istekli. Bunu da 2021 yılında gördük. İnsanlar ucuz olduğu için değil, gerçekten güvenilir bulduğu, iyi hizmet verilen, parasının karşılığını aldığı tesisleri ve bölgeleri tercih ediyor.

“İnsanların 6 ay çalışıp 6n ay işsiz kaldığı modelden çıkmalıyız”

Turizm sektöründe insan kaynağı sorunu hep vardı ama pandemi döneminde kendini tam olarak gösterdi. Bizim turizmde hep iki sorunumuz vardı; biri insan kaynağı, diğer mevsimsellik. Mevsimselik sorunu aynı zamanda personel sorununun da besliyor. Mayıs-ekim arasına sıkışmış bir turizmle 12 ay personel istihdam etmek zor. Bu nedenle bizim pandemiden hemen sonra turizm sektörünün esas yapılsa sorunlara eğilmemiz gerekecek ve bunun başında da insan kaynağı sorunu olacak. 75 milyon turist hedefimiz varsa insan kaynağını sürdürülebilir hale getirmemiz lazım. Bunun içinde insanların 6 ay çalışıp 6 ay işsiz kaldığı modelden çıkmak zorundayız çünkü insanların 12 ay çalışacakları işe ihtiyacı var. Artık sorun yokmuş gibi davranmamamız gerekiyor. Sektörün tüm paydaşları bilgi birikime sahip insanlardan oluşuyor. Kamu tarafında hem Kültür ve Turizm Bakanlığına hem de ilgili Bakanlıklara baktığımızda bu işi bilen insanlar mevcut. Salgın döneminde olsak da geleceğe dönük vizyonumuzu unutmamamız lazım. Kolay çözülecek sorunlar değil ama. Bu çözecek olan bizleriz ve bu konuda irade ortaya koymak durumundayız. 

Sektöre olan inanç son derece yüksek. Turizm, içinde  konaklama, yiyecek-içecek sektörü, tur operatörleri, seyahat acenteleri, eğlence işletmelerinin olduğu bir zincir. Hem sosyolojik hem de ekolojik çok ciddi faydaları olan bir sektörü ifade ediyoruz. Bizim sektörü sürekli ayakta ve canlı tutmamız lazım. 

“Sektörün her alanında dijital dönüşüm yaşanacak”

Sektörün her alanında önümüzdeki yıllarda dijital dönüşümün yaşanacağını göreceğiz. Buna şimdiden hazırlıklı olmamız lazım. Buradaki temel unsur gelen misafirin deneyimini sorunsuz hale getirmek. Tüm paydaşlarla beraber bu dijital dönüşümü gerçekleştirmeliyiz. Çünkü dünyada da stratejiler değişiyor ve bunu son iki üç ayda katıldığım tüm turizm toplantılarda da görüyorum. Sürdürülebilirlik ve kalite bizim yaptığımız tüm işlerde ve misafir memnuniyetinde ana unsur olacak. Yani yaptığımız her işin sürdürülebilir ve kaliteli olması gerekiyor. Dolayısıyla biz hem Antalya hem de Türkiye olarak bu standartları sağlamamız gerekiyor. 

“Türkiye’ye 5, Antalya’ya 1 milyon İngiliz gelebilir”

2022 yılı için İngiltere pazarı son derece önemli. İngiltere, Rusya ve Almanya gibi iki ana kaynak pazarın yanında üçüncü kaynak pazar olma yönünde çok büyük bir potansiyel barındırıyor. İspanya’ya 15 milyondan fazla İngiliz turist gidiyor. Türkiye ‘ye 5 milyondan fazla Antalya’ya ise 1 milyon İngiliz turist gelme potansiyeli var. Bu noktada operatör bacağında da çok büyük gelişmeler oluyor. Bizler de İngiliz turisti memnun etme anlamında önemli bir destinasyonuz. Türkiye’nin İngiltere pazarında son derece aktif olması lazım. Yıllardır o bölgede yanıtımı yapıyoruz. Stratejilerimizde de buna öncelik vermemiz gerektiğini düşünüyorum. 

İskandinav pazarı da son derece önemli bir pazar. Antalya için 20 milyon turisti konuşurken bunu sadece Rusya ve Almanya ile yapamayız. Turizm pazarının çeşitlenmesine ihtiyacımız var.

 



Bu Haber 31.12.2021 - 12:43:25 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.